İçeriğe atla

Hâkimler ve Savcılar Kurulu

Koordinatlar: 39°56′22″N 32°49′21″E / 39.9394142°K 32.8223874°D / 39.9394142; 32.8223874

Hâkimler ve Savcılar Kurulu
HSK
Hâkimler ve Savcılar Kurulu logosu
Genel bilgiler
Kuruluş tarihi20 Temmuz 1961 (63 yıl önce) (1961-07-20)
AdresEmniyet Mahallesi, Mevlana Bulvarı, No. 36
06330 Yenimahalle, Ankara
Yıllık bütçe₺135.980.000 (2022)[1]
Yönetici(ler)
Web sitesihsk.gov.tr

Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Türkiye'deki hâkimlerin ve savcıların özlük işlerini yürüten ve bunlarla ilgili itirazları inceleyen bir idari birimdir. Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yargılama yetkisi bulunmadığından mahkeme statüsünde değildir.

1961 Anayasası gereğince 20 Temmuz 1961'de, "Yüksek Hâkimler Kurulu" adıyla kuruldu. Hâkimlerin bağımsızlığını sağlamak için kurulan kurul, hâkimlerin atanması, nakli gibi özlük işlerinin yanı sıra, hâkimlerle ilgili şikayetleri de inceleme ve karar merciiydi. On sekiz asıl, beş yedek olmak üzere yirmi üç üyeli olmak üzere kurulun üyeleri Yargıtay, Meclis ve Senato tarafından belirlenmekteydi. Kurulun yapısı, çalışma usulü ve esaslarına ilişkin olarak 1962 yılında 45 Sayılı Yüksek Hâkimler Kurulu Kanunu çıkarıldı. 12 Mart Muhtırasını takiben anayasada ve kanunlarda yapılan değişikler uyarınca, üye sayısı on bir asıl ve üç yedek olarak on dörde düşürüldü. Kurulun bütün üyeleri Yargıtay Genel Kurulu üyeleri arasından seçilecek, dört yıl olan görev süreleri değişmez iken görev süresi biten üyelerin tekrar seçilebileceği hüküm altına alınmıştı. 12 Eylül Darbesi'nin ardından yapılan yeni anayasa ile birlikte kurulun "Yüksek Hâkimler Kurulu" ile "Yüksek Savcılar Kurulu", adı birleştirilerek "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu" oldu. Önceden sadece adli yargı hakimleri ve savcıları hakkında karar verme yetkisi olan kurul, bu değişiklikler ile birlikte idari yargı hakim ve savcılarını da kapsamına aldı. 1981'de çıkarılan 2461 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile hakimler ve savcılar tek bir kanun altında düzenlenmiş oldu. 2010 yılında yapılan anayasa değişiklikleri ile birlikte, 2461 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu kaldırılarak yerine 6087 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu kabul edildi. Kurul yirmi iki asıl ve on üç yedek üyeden oluşacak ve üç daire hâlinde çalışacaktı. Kurulun başkanı yine adalet bakanı iken; üyeleri cumhurbaşkanı, Yargıtay, Danıştay ve Türkiye Adalet Akademisi genel kurullarınca belirli niteliklere sahip kişiler arasından seçilecekti.

2017 yılındaki anayasa değişiklikleri ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu olan kurumun yapılanması günümüzdeki şekline ulaştı. Üye sayısı yirmi ikiden on üçe düşürülürken, yedek üyelik ise kaldırıldı. Daire sayısı, üçten ikiye düşürüldü. Cumhurbaşkanı kurula üye seçme yetkisine devam etmiştir. 13 üyeden 4'ünü Cumhurbaşkanı, 7'sini TBMM seçer. 2017 referandumundan önce ise TBMM'nin üye seçme yetkisi yoktu. Adalet Bakanı ve yardımcısı ise geriye kalan 2 tabî üyeyi oluşturur. Bunun dışında, üyelerin dört yıllık görev süreleri, süreleri bitince tekrar seçilebilecekleri ve meslekten çıkarma haricindeki cezalara karşı yargı yolunun kapalı olmasına ilişkin düzenlemeler varlığını devam ettirdi.

Tarihçe

1961 Anayasası dönemi

27 Mayıs Darbesi'nin ardından, 6 Ocak 1961 tarihinde Millî Birlik Komitesi ve Temsilciler Meclisi üyelerinden oluşan Kurucu Meclis, Enver Ziya Karal ve Turhan Feyzioğlu başkanlığında Kurucu Meclise bağlı 20 kişilik bir anayasa komitesi kurularak yeni anayasa için çalışmalara başladı.[3] 9 Temmuz 1961'de yapılan referandum ile, hazırlanan yeni anayasa kabul edildi.[4][5] Bu anayasada Yüksek Hâkimler Kurulu adıyla yer alan kurulun amacı, hâkimlerin bağımsızlığını sağlamaktı.[6] Anayasaya göre Yüksek Hâkimler Kurulu, on sekizi asıl, beşi yedek olmak üzere toplam yirmi üç üyeden oluşmaktaydı.[7] Bu üyelerin altısı Yargıtay Genel Kurulunca, altısı birinci sınıfa ayrılmış hâkimlerce gizli oy yoluyla seçilmekteydi. Geri kalan altı asıl üyenin üç tanesi Millet Meclisi, kalan üç tanesi ise Cumhuriyet Senatosunca yüksek mahkemelerde hâkimlik yapmış ya da bu niteliği kazanmış kişiler arasından üye tam sayılarının salt çoğunluğu ve gizli oy ile seçilmekteydi. Kurulun başkanı, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile kendi içinden bir başkan seçecekti.[7]

Yüksek Hâkimler Kurulu üyelerinin görev süresi dört yıl olarak belirlenmişti. İki yılda bir üyelerinin yarısının seçimi yapılmaktaydı. Hâkimlik görevinde iken seçilenlerin tekrar seçilmesi mümkün değildi. Üyelerin başka bir iş veya görev almaları ise yasaktı. Adalet Bakanının toplantılara katılması serbest olmakla birlikte, oy kullanması ise kanunen yasaklanmıştı.[7] Hâkimlerin özlük işleri hakkında karar verme yetkisi kurula aitti. Denetimleri, kurul tarafından görevlendirilecek üst derecedeki hâkimler tarafından yapılabilecekti. Meslekten çıkarılma, genel kurulda katılımcıların salt çoğunluğunun kararı ile gerçekleşebilecekti. Adalet Bakanı, gerekli görmesi hakkında bir hâkim hakkında disiplin kovuşturması yapılması için kurula başvurabilecekti. Mahkemenin ya da kadronun kaldırılması ya da yargı çevresinin değiştirilmesi de yine bu kurulun uygun görmesine bağlı kılınmıştı.[7] Kurulun işleyişine ilişkin özel usûl ve esasları belirlemek için ise 1962 yılında 45 Sayılı Yüksek Hâkimler ve Yüksek Savcılar Kanunu çıkarıldı.[8] Kurulun yetkileri sadece adlî yargı hâkimleri açısından geçerlilik sahibiydi, Danıştay hâkimleri için ise farklı bir yol benimsenmişti.[8]

Kanunla kurulun çalışmalarını üç bölüm hâlinde sürdüreceği belirlendi. İlk bölüm hâkimlerin özlük işleri ile, ikinci bölüm hâkimler hakkındaki şikayet ve ihbarları inceleyerek gerekirse soruşturma yapılmasına karar vermek ile, üçüncü bölüm ise hâkimlerin işten el çektirilmesi, haklarında kovuşturma yapılması ve disiplin cezası vermek ile görevlendirilmişti. Bölümlerin kararlarına karşı Genel Kurula itiraz ve Danıştay'da iptal davası açmak mümkündü.[9]

12 Mart Muhtırası'nın ardından yapılan değişiklikler

12 Mart Muhtırası ile dönemin Başbakanı Süleyman Demirel istifa etmişti.

1960'ların sonlarına doğru artan şiddet olayları nedeniyle, 12 Mart 1971 tarihinde; Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri komutanı Muhsin Batur tarafından imzalanarak Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a verilen muhtıra ile, ordunun devletin içinde bulunduğu karışıklığın giderilmesi ile ilgili önerileri ve istekleri dile getirilmişti. Dönemin başbakanı Süleyman Demirel, muhtıranın ardından istifa ederken, Nihat Erim başbakanlığında yeni bir hükûmet kuruldu. Bunu takip eden dönemde ise Anayasa'da iki kez değişikliğe gidildi.[6]

1971 yılında yapılan değişiklikle, Yüksek Hâkimler Kurulunun yapısında da bazı değişiklikler yaşandı. On sekiz asıl ve beş yedek üyeden oluşan kurulun üye sayısı, on bir asıl ve üç yedek olmak üzere on dörde düşürüldü. Bütün üyeler, Yargıtay Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından üye tam sayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla seçilecekti. Kurulun başkanı ile bölüm başkanları ise kendi üyeleri arasından seçilecekti. Dört yıllık görev süresi değiştirilmemiş, görev süresi sona erenlerin tekrar seçilebileceği hükme bağlanmıştı.[7] Adalet Bakanı, gerekli gördüğü hâllerde toplantılara başkanlık edebilecek ve oy kullanabilecekti.[10] Kurulun kuruluşu, çalışma usûlü, bölümleri ve bölümlerin görevleri ile toplantı ve karar yeter sayılarının ise kanunla düzenleneceği belirtilmişti.[7] Bu değişikliklerle birlikte Yüksek Hâkimler Kurulunun yanında bir de Yüksek Savcılar Kurulu ihdas edildi.[10]

Bu değişikliklerle birlikte, kurulun özlük işleri hakkındaki kararlarına karşı itiraz yolu kapatılsa da,[11] Anayasa Mahkemesi bu hükmü iptal etti.[12] Bunun ardından, 1982 Anayasası ve onun ardından çıkarılan yeni kanuna kadar, kurulun kararlarına karşı açılan davalar Danıştay'da görülmüştür.[11] Bununla birlikte, disiplin ile meslekten çıkarma cezalarının bir kez daha incelenmesini, Adalet Bakanı ya da hakkında karar verilen hâkim isteyebilecekti.[7] Bunun dışında Anayasa değişikliğiyle kurul hakkında başka bir değişiklik yapılmamıştır.

1982 Anayasası dönemi

1981 tarihli kanun

12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen darbe ile Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. 29 Haziran 1981 tarihinde çıkarılan bir kanun ile, yeni anayasayı hazırlamak üzere bir Kurucu Meclis oluşturuldu. Bu meclis, Millî Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisinden ibaret olacaktı. Danışma Meclisi, kendi üyeleri içerisinden 15 üyeden oluşan bir Anayasa Komisyonu oluşturdu. Bu komisyonun oluşturduğu taslak metin, 23 Eylül 1982'de Danışma Meclisince, 18 Ekim 1982'de ise Millî Güvenlik Kurulunca kabul edildi. 7 Kasım 1982'de yapılan referandum ile de kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.[13] 1982 Anayasası ile önceki anayasa sürecinde ayrı kurumlar olan Yüksek Hâkimler Kurulu ile Yüksek Savcılar Kurulu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu adıyla birleştirildi. Ayrıca idarî yargı hâkimleri de kurulun görev kapsamına dahil edildi.[11]

14 Mayıs 1981 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 2461 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile hâkim ve savcılar ile ilgili hükümler tek bir kanunda toplanmış oldu.[14] Bu kanun ile, Adalet Bakanı kurulun başkanı olarak belirlendi. Yargıtay ve Danıştay genel kurulları, kendi daire başkanları ve üyeleri arasından göstereceği adaylardan, devlet başkanı (Cumhurbaşkanı) tarafınca ikişer asıl ve yedek üye seçilecekti. Ayrıca Adalet Bakanı Müsteşarı ile Özlük İşleri Genel Müdürü de kurulun üyelerinden olacaktı.[14] Kurulun bağımsızlığı kanunda da vurgulanmıştı.[14] Adalet Bakanı ile Müsteşarı, kurulun tâbi üyeleriydi.[15]

Kanun, kurula üç çeşit görev vermişti. Bunlardan ilki, Yargıtay, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi üyelerini seçmekti. İkincisi, Adalet Bakanlığınca bir mahkemenin ya da kadronun kaldırılması ya da mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesine yönelik verilen tekliflerin uygun olup olmadığına karar vermekti. Üçüncü olarak ise, hâkim ve savcıların mesleğe kabulü, atanma ve nakilleri, geçici yetkilendirilmeleri, yükselmeleri ve birinci sınıfa ayrılmaları, kadro dağıtımları, meslekte uygun görülmeyenler hakkında işlem yapma, disiplin cezası verme ve görevden uzaklaştırma gibi işlemlerini yapmaktı. Bunlar dışındaki özlük işleri bizzat Adalet Bakanlığınca yapılacaktı.[14]

Kurul üyelerinin görev süresi yine dört yıl olarak belirlendi. Süresi biten üyelerin tekrar seçilmesi mümkündü. Adalet Bakanı asıl başkan olmakla birlikte, onun olmadığı toplantılarda başkanlık yapmak üzere asıl üyelerce bir Başkanvekilinin de seçileceği hükme bağlantı. Başkanvekilinin de olmadığı toplantılarda ise en kıdemli asıl üyenin başkanlık yapacağı yine kanunla kararlaştırıldı. Kurulu temsil etmek ve kurul adına beyanda bulunma yetkisi kurulun başkanına tanındı. Kurul, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanabilecek ve katılanların salt çoğunluğu ile karar alabilecekti.[14]

Kurulun verdiği kararlara karşı yeniden inceleme talebinde bulunmak mümkündü. Yeniden inceleme talebi üzerine verilecek karara karşı da itiraz yolu mümkündü. İtiraz hâlinde, inceleme İtirazları İnceleme Kurulunca yapılacak inceleme üzerine verilecek karar ise kesindi.[14]

2010 tarihli kanun

HSK binasının 2014 yılından bir fotoğrafı. O zamanki adı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu idi.

12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla birlikte 1982 Anayasası'nda değişiklikler yapıldığı gibi, kurulun işleyişinde de değişiklikler yaşanmıştır. Genel işleyişi düzenleyen 2461 sayılı Kanun ilga edilerek 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ihdas edilmiştir. Buna göre, kurul yirmi iki asıl ve on üç yedek üyeden oluşarak üç daire hâlinde çalışacaktı. Kurulun başkanı yine Adalet Bakanıydı.[16]

Kanun, kurul üyelerinin atanması açısından önceki kanuna göre farklı düzenlemeler getirmiştir. Buna göre; kurulun dört asıl üyesi kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca, üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca, bir asıl ve bir yedek üyesi Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından, yedi asıl ve dört yedek üyesi birinci sınıfa ayrılmış olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasında adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç asıl ve iki yedek üye ise birinci sınıfa ayrılmış idarî yargı hâkim ve savcıları arasından idarî yargı hâkim ve savcılarınca seçilecekti. Seçilen üyeler dört yıllığına seçilecek olup, süresi biten üyenin tekrar seçilmesi mümkündü.[16]

Kurulun görevleri, genel itibarıyla yine hâkim ve savcıların özlük işlerine yönelikti. Hâkim ve savcıların mesleğe kabulü, atanmaları ve nakilleri, geçici yetkilendirilmeleri, yükselmeleri ve birinci sınıfa ayrılmaları, kadro dağıtımları, meslekte kalmaları uygun bulunmayanlar hakkında karar verilmesi, disiplin cezası verilmesi, görevden uzaklaştırılmaları gibi işlemler kurul tarafından yapılacaktı. Bununla birlikte, Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlayacaktı. Bunun dışında, Anayasa ve kanunlarla kendisine verilen diğer görevleri de yerine getirecekti.[16]

Kurulda üç daire bulunmaktaydı. Her dairede yedi üye vardı. Dairelerin görevleri, kanunda özel olarak belirlenmişti. Bununla birlikte kurula bağlı iki hizmet birimi daha oluşturuldu, bunlar Genel Sekreterlik ile Teftiş Kurulu idi. Genel Sekreterlik, kurulun idarî ve malî işleri ile sekreterya hizmetlerini yürütürken, Teftiş Kurulu ise hâkim ve savcıların görevlerini kanunlara uygun yapıp yapmadıklarını, görevleri sırasında ya da görevlerinden dolayı suç işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sıfatlarına ve görevlerinin icaplarına uyup uymadığını araştırmak ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma yapmaktı.[17]

Kurulun bütün kararlarına karşı kapalı olan yargı yolu, referandum ile birlikte yapılan değişiklikle birlikte değişmiş ve meslekten çıkarma cezasına ilişkin kararlar hariç bütün kararlara karşı yargı yolunun kapatıldığı belirtilmiştir.[17]

Güncel yapısı

Kurulda son olarak 2017 anayasa değişikliği referandumu ile değişiklikler meydana geldi. Kurulun adı değiştirilerek adındaki "Yüksek" ibaresi çıkartılmış, kurulun adı Hâkimler ve Savcılar Kurulu olmuştur. Referandum ile birlikte, kurulun görev ve yetkilerinde bir değişiklik olmamış fakat kurulun yapılanmasında bazı düzenlemeler yapılmıştır.[18]

Bu değişikliklerle, kuruldaki asıl üye sayısı yirmi ikiden on üçe düşürülmüş, yedek üyelik ise kaldırılmıştır. Üç olan daire sayısı ise ikiye düşürülmüştür. Adalet Bakanı ve Müsteşarı[a] yine kurulun tâbi üyesi olarak kalmıştır.[18] Kalan üyelerden; üçü birinci sınıf olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri kaybetmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, biri birinci sınıf olup bu sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri kaybetmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay, bir üyesi Danıştay, üç üyesi ise kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisince seçilir.[19]

Üyeler dört yıllık bir süre için seçilir. Seçilen üyeler sonra bir kez daha seçilebilir. Bakan ile Müsteşar dışındaki üyelerin üyelik dışında başka bir iş veya görevle ilgilenmeleri yasaktır.[22] Bu değişikliklerle ön görülen meslekten çıkarma cezası haricindeki kararlara karşı yargı yolunun kapalı olması hükmü de hâlen varlığını sürdürmektedir.[19]

Kurulun binası Ankara'da Emniyet Mahallesi, Mevlana Bulvarı üzerinde bulunmaktadır. Bina önceden Azot Sanayi T.A.Ş. Genel Müdürlüğüne aitti.[23] Önceki binası ise Milli Müdafaa Caddesi üzerinde olup, buradan 2010 yılında yeni binaya taşınmıştır.[24]

Teşkilat

Hâkimler ve Savcılar Kurulu iki daire halinde çalışır. Bu iki dairenin toplam üyeleri, Adalet Bakanı'nın başkanlığını yaptığı Genel Kurulu oluşturmaktadır.

Birinci Daire

  • 29 Ağustos 2023 itibarıyla
Sıra İsim Görev
1 Halil Koç Daire başkanı
2 Havvanur Yurtsever Üye
3 Ömür Topaç Üye
4 İbrahim Kolcu Üye
5 Akın Gürlek Üye (bakan yardımcısı)
6 Ömer Faruk Yıldırım Üye

İkinci Daire

  • 31 Ocak 2024 itibarıyla
Sıra İsim Görev
1 Mehmet Akif Ekinci Daire başkanı
2 Çetin Arslan Üye
3 Sinan Esen Üye
4 Aysel Demirel Üye
5 Bilal Temel Üye
6 Ergün Şahin Üye

Genel Kurul

  • 31 Ocak 2024 itibarıyla
Sıra İsim Görev
1 Yılmaz TunçBaşkan (Adalet Bakanı)
2 Mehmet Akif EkinciBaşkanvekili
3 Halil Koç Üye
4 Havvanur Yurtsever Üye
5 Ömür Topaç Üye
6 Ergün Şahin Üye
7 Sinan Esen Üye
8 Aysel DemirelÜye
9 İbrahim Kolcu Üye
10 Ömer Faruk Yıldırım Üye
11 Çetin Arslan Üye
12 Bilal Temel Üye
13 Akın GürlekÜye (bakan yardımcısı)

Notlar

  1. ^ 2017 referandumu ile birlikte bakanların, bakan yardımcıları da atayabileceği ön görülmüştür.[19] 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen 32. geçici madde ile, müsteşar kadroları iptal edilmiş, yerlerini bakanlıklarda bakan yardımcıları almıştır.[20] Bu nedenle kurulun güncel üyeleri içerisinde müsteşar değil, bakan yardımcısı vardır. Şu an için bu isim, Hasan Yılmaz'dır.[21]

Kaynakça

Özel
  1. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 31 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 29 Ocak 2022. 
  2. ^ "Genel Sekreter - Hâkimler ve Savcılar Kurulu". hsk.gov.tr. 30 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2020. 
  3. ^ "27 Mayıs 1960 Hareketi". Erişim tarihi: 17 Haziran 2008. []
  4. ^ "Tarihin 5. referandumu bugün". Yeni Şafak. 21 Ekim 2007. 14 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2008. 
  5. ^ Öymen, Altan (16 Eylül 2007). "1961 Anayasası 'Bu elbise bize bol geliyor' diye değiştirildi". Radikal. 14 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2008. 
  6. ^ a b Gözler 2014, s. 40.
  7. ^ a b c d e f g Gözler, Kemal. "1961 Anayasa metni". anayasa.gen.tr. 8 Haziran 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2020. 
  8. ^ a b Keser & Niyazioğlu 2011, s. 123.
  9. ^ Keser & Niyazioğlu 2011, ss. 123-124.
  10. ^ a b Keser & Niyazioğlu 2011, s. 124.
  11. ^ a b c Keser & Niyazioğlu 2011, s. 125.
  12. ^ "AYM, 27.01.1977 T. 1976/43 E., 1977/4 K. sayılı kararı". Anayasa Mahkemesi. 5 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2020. 
  13. ^ Gözler 2014, s. 42-43.
  14. ^ a b c d e f "Resmî Gazete - 2461 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu" (PDF). T.C. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü. 26 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 26 Mart 2020. 
  15. ^ Keser & Niyazioğlu 2011, s. 126.
  16. ^ a b c Gözler 2014, s. 409.
  17. ^ a b Gözler 2014, s. 412.
  18. ^ a b Çelik 2018, s. 1080.
  19. ^ a b c "T.C. Anayasası" (PDF). T.C. Cumhurbaşkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü. 25 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2020. 
  20. ^ "375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname" (PDF). T.C. Cumhurbaşkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü. 26 Haziran 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mart 2020. 
  21. ^ "Adalet Bakanlığı Teşkilat Şeması". Adalet Bakanlığı. 26 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2020. 
  22. ^ Çelik 2018, s. 1081.
  23. ^ Özbay, Hasan (Mart 2016). "Söyleşi - 1960-80 Dönemi Mimarlığı" (PDF). Serbest Mimar, 21. ISSN 1308-9498. 6 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 9 Mayıs 2020. 
  24. ^ "HSYK'ya yeni bina". Hürriyet. 13 Ekim 2010. 11 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2020. 
Genel
  • Gözler, Kemal (2014). Türk Anayasa Hukuku Dersleri (16. bas.). Bursa: Ekin Basın Yayın Dağıtım. ISBN 978-605-5048-73-0. 
  • Keser, Hayri; Niyazioğlu, Fatma (2011). "Türkiye'de Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu". İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi. 2 (2). 
  • Çelik, Demirhan Burak (2018). "16 Nisan Anayasa Değişikliği ve Yeni Hâkimler Ve Savcılar Kurulu Üzerine Bir Değerlendirme". Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 73 (4). 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yargıtay (Türkiye)</span> Türkiyenin adli yargı organı

Yargıtay ya da Temyiz Mahkemesi, Türkiye'nin dört yüksek yargı organından birisidir. Adli yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de siyaset</span> Türkiye Cumhuriyetinin siyasi yapısı

Türkiye'de siyaset, Türkiye'nin kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı bir yapısı vardır. Yasama, Yürütme ve Yargı erklerinden oluşan üçlü kuvvet ayrılığı ilkesi temel alınmıştır. Buradaki üç erk; Yasama (TBMM), Yürütme (Cumhurbaşkanı) ve Yargı (Mahkemeler) tarafından oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye devlet protokolü</span> Vikimedya liste maddesi

Türkiye Cumhuriyeti devlet protokolü, aşağıda başkanlık sistemli cumhuriyet ile yönetilen Türkiye'nin, Dışişleri Bakanlığı Protokol Müdürlüğünce düzenlenen, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan "Devlet Protokolü Listesi" bulunmaktadır.

Yüce Divan, Türkiye'de Anayasa Mahkemesinin; Cumhurbaşkanını, TBMM Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, yüksek yargı mensuplarını, Genelkurmay Başkanını ve kuvvet komutanlarını görevleriyle ilgili suçlarından ötürü yargılarken kullandığı sıfattır. Mahkemenin bu yetkisi Anayasa'nın 148. maddesinin 6. fıkrasına dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi</span> Türkiyedeki en yüksek yargısal devlet organı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Danıştay (Türkiye)</span> Türkiyenin idari yargı organı

Danıştay; Türkiye'nin idari yargı organıdır. İdari davaların bakıldığı mercidir. Aldığı kararlara yürütme uymak zorundadır.

<span class="mw-page-title-main">Yüksek Seçim Kurulu (Türkiye)</span> Türkiyede seçim işleriyle ilgili en yüksek devlet kurumu

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye Cumhuriyeti'nde, Yargıtay ve Danıştay'ın kendi içlerinden çıkardıkları üyelerden oluşan, Türkiye'deki seçimlerin genel yönetimi ile denetimini sağlayan ve seçimlerin yargısal denetimini sağlayan bir karma idari ve yargı merciidir. 1950 yılında kurulun oluşturulması ile seçimler üzerinde yargı denetimi esas alındı. Milletvekili tutanaklarının iptali yetkisi meclise verildi. 1954'te yapılan değişikliklerle bu yetki YSK'ye verildi ve kurulun teşekkülü belirlendi. Kurulun başkanının Yargıtay Başkanı olacağı, üyelerin de Yargıtay ve Danıştay üyelerinden seçileceği, kurulun vereceği kararların kesin nitelikte olduğu hükme bağlandı. 1957 yılında yapılan değişiklikle, partilerin seçimlere ittifak yaparak girmeleri engellendi.

<span class="mw-page-title-main">Savcı</span> İddia makamı olarak adalete hizmet eden kişi

Savcı, ceza yargılamasında iddia makamı olarak adalete hizmet eden kişidir. Savcılık ceza muhakemesinde iddia görevini yaparak devlet adına ceza davası açan makamdır. Bu makamdaki yetkiliye savcı adı verilmiştir. Özetle savcı, suç haberinin kendisine ulaşmasıyla birlikte devlet adına araştırma ve soruşturma faaliyetinde bulunmak, kamu davasının açılmasını gerektiren şartlar oluştuğunda dava açmak ve yürütmek, mahkemelerin verdiği kararları yerine getirmek ve kanunla kendisine verilen diğer görevleri yapmak durumunda olan ve yargı organı içinde yer alan kamu görevlisi olarak tanımlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Askerî Yargıtay</span>

Askerî Yargıtay, askerî adli mahkemeler tarafından verilen karar ve hükümlerin son inceleme merciiydi. 16 Nisan 2017'de yapılan Anayasa değişikliği referandumu'nun kabul edilmesi ile kapatıldı.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1961)</span> Türkiye Cumhuriyetinin anayasası (1961–1982)

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası veya 1961 Anayasası, 9 Temmuz 1961 tarihli referandum ile kabul edilen ve 12 Eylül Darbesi'ne kadar yürürlükte olan anayasadır.

<span class="mw-page-title-main">Ekrem Tüzemen</span>

Ekrem Tüzemen, Türk siyasetçi.

Devlet güvenlik mahkemesi, Türkiye'de "cumhuriyeti ve devletin iç ya da dış güvenliğini ilgilendiren" davalara bakan bir tür mahkemeydi. Türk hukuk sistemine 1961 Anayasası'na 1973 yılında eklenen bir maddeyle girmiş, 1982 Anayasası'nda yeniden getirilmişti. Yapılan değişiklikle bu türden davalar, belirli ağır ceza mahkemelerinin görev alanına girdi.

<span class="mw-page-title-main">Uyuşmazlık Mahkemesi</span> Türkiyedeki yargı yolu uyuşmazlıklarını çözmekle görevli yüksek mahkeme

Uyuşmazlık Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda düzenlenen bir yüksek mahkemedir. 1945'te kurulan mahkemenin temel görevi, adli ve idari yargı organları arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmektir.

<span class="mw-page-title-main">Askerî Yüksek İdare Mahkemesi</span>

Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) ya da Askerî Danıștay, Türkiye'de askeri idari yargı alanında faaliyet gösteren tek mahkemeydi. 4 Temmuz 1972 tarih ve 1602 sayılı kanunla kuruldu. Askerî olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesidir. 16 Nisan 2017'de yapılan Anayasa değişikliği referandumu'nun kabul edilmesi ile kapatıldı.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de anayasal süreç</span> Türk anayasal sürecinin geçmişi ve bugünü

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808’de imzalandı. Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından, bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir. Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti. Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi. Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı. 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu</span> Türkiyede yapılan altıncı halk oylaması

2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu, Türkiye'de Anayasa'da yapılan birtakım değişikliklerin 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunulmasıdır. Yirmi altı maddelik bir değişikliği içeren paket, TBMM tarafından kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından referanduma sunuldu. Referandum sonucunda %57,88 evet ve %42,12 hayır oyu çıkarak anayasa değişiklikleri kabul edildi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki sulh ceza hakimlikleri</span>

Türk hukuk sisteminde ilk derece karar organı.

Basri Bağcı, Türk hukukçu ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi üyesi. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye'nin ad hoc yargıçlarından biridir.

Yunanistan'ın yargı sistemi, ülkenin anayasal olarak kurulmuş mahkeme sistemidir.