İçeriğe atla

Guyot

Deniz Dağı ve Guyot

Guyot, deniz yüzeyinden ~200 m aşağıda, tabanından ise en az 900 m yükseklikte bulunan eski volkanik adalara guyot veya masa dağı denilmektedir.[1] Guyot adını Princeton Üniversitesinin ilk jeoloji profesörü olan İsviçreli-Amerikan Arnold Henry Guyot'dan almıştır.[2]

Üstü adeta bıçak gibi kesilmiş, yani düz olan deniz altı tepesi deniz tabanının çökmesine paralel olarak adalar, deniz seviyesine yaklaştığında dalgalar tarafından aşındırılarak düzleşir ve daha sonra bu düzleşen ada deniz tabanı çökmeye devam ettiği için su altında kalır. Guyot en yaygın olarak Pasifik Okyanusu'nda bulunur.

Guyotlar, dalgaların aşındırması sonucu üstü düzleşen adanın deniz tabanına doğru çökmesi sonucunda oluşmuştur. Bunlar denizaltında muhtelif derinliklerde bulunmaktadır. Pasifik okyanusunda yaygın olan bu tepelerin en az 1000 nin üzerinde olduğu sanılmaktadır. Denizaltı tepeleri ve guyotlar, deniz ve okyanus havzalarının büyüklüğü yanında mikro ölçekli olmalarına rağmen tek başlarına oldukça büyük kütleler oluşturmaktadırlar. Pasifik Okyanusunun Ekvatoral Bölge dahilinde deniz yüzeyine kadar yükselen denizaltı tepelerinin üzerinde mercan resifleri ve atoller bulunmaktadır.

Guyot oluşumu ile okyanus tabanının örneklemesi

Doğrusal uzanış gösteren denizaltı tepelerinin, genel olarak okyanus tabanlarındaki kırık hatlar ve ezik zonlar boyunca uzandıkları görülmektedir. Bu durumun tipik örneklerini ABD’nin batısında, doğu batı yönünden kuzeyden güneye doğru uzanan Mendocino, Murray ve Clarion kırık zonları boyunca guyot ve denizaltı tepeleri boyunca görülmektedir. Kısaca, okyanus havzalarında sayılamayacak kadar çok olan denizaltı tepe ve guyotları, okyanus kabuğundaki gerilimin yol açtığı merkezi ve doğrusal hatlar boyunca magmanın püskürmesinden meydana gelmiş olup, bunlar bir bakıma kara üzerindeki volkan konilerine benzemektedir. Bunlar şiddetli volkan faaliyetleri sonucunda deniz yüzeyine kadar yükselerek ada halini almışlardır.[3]

Guyotlar, kırılma kuşakları yakınında ya da sıcak noktaların üzerinde gelişmiş yanardağ yapılarıdır. Tepeleri başlangıçtan beri düz olabilir, (püskürme sırasında patlama ürünleriyle tıkanmış krater) ya da daha sonra düzleşebilir (deniz aşındırması). Tepe bölümünün kopmasından sonra, kendisini taşıyan okyanus kabuğunun alçalması ve taşınmasıyla guyot, hem su düzeyi altındaki derinliğini hem de coğrafi konumunu kazanır. Büyük Okyanus' taki guyotlar derin deniz çamurları ve mercan oluşumlarıyla kaplıdır. Mercan oluşumlarıyla örtüldüklerinde, mercan yapıları guyotun kaybettiği yükseltiyi sürekli tamamlayacak kadar hızlı gelişiyorsa atoller oluşabilir (örneğin Bikini atolü)[4]

Bu düz zirvelerin çapları 10 km'yi geçmez.Oluşumu itibarıyla Volkanların üzerinde durduğu levha hareketini faylar sürdürdükçe, bunlar yayılan sırttan uzağa taşınmış ve okyanusal kabuk soğuduğunda da okyanusun daha derinlerine inmişlerdir. Böylece bir zamanlar ada olan guyotlar okyanusun derinliklerine dalarken dalgaların aşındırması ile bugünkü düz tepeli görünümlerini kazanmıştır.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b a b Guyot Encyclopædia Britannica Online, 2010. Retrieved January 14, 2010.
  2. ^ Frederick K. LUTGENS, Edward J. TARBUCK. Genel Jeoloji Temel İlkeleri. 11.Baskı. Çeviri Editörü:Cahit HELVACI. Nobel Akademik Yayıncılık 2013. s.400.
  3. ^ Prof. Dr. İbrahim ATALAY. Genel Fiziki Coğrafya. 4. Baskı. Ege Üniversitesi Basım Evi Bornova-İzmir 1998. s.289
  4. ^ James S. MONROE, Reed WICANDER. Fiziksel Jeoloji Yeryuvarı'nın Araştırılması. 5. Baskı. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Çeviri Serisi No:1. Berkay Ofset 2007. S.318

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ada</span> çevresi bütünüyle sularla çevrili kara parçası

Ada, çevresi bütünüyle sularla çevrili kara parçasına verilen addır. Yeryüzündeki adaların bütünü on milyon kilometrekarelik bir yer kaplar. Adalar, tek tek olabileceği gibi, gruplar halinde de olabilir. Bu şekildeki adalara “takımada” adı verilir. Yarımada ise suyla çevrili, ancak bir tarafından ana kara parçasına bağlı bulunan coğrafi şekildir. Yer bilimi açısından adalar, kıtasal adalar ve okyanus adaları olmak üzere temelde ikiye ayrılır. Yüzen adalar ise yeni bir yer bilimi konusudur.

<span class="mw-page-title-main">Yanardağ</span> Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ

Yanardağ ya da volkanik dağ, magmanın yeryüzünden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş Sistemi'nde bulunan kayalık gezegen ve uydularda birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından Dünya'da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Okyanusya</span> coğrafi bölge

Okyanusya, Büyük Okyanus'a dağılmış adaları kapsayan ülkelerden ve Avustralya'dan oluşan coğrafi bölgedir. Asya'nın güney ve güneydoğusunda, Antarktika'nın kuzeyinde ve Büyük Okyanus ile Hint Okyanusu'nun arasında yer alır. Yüzölçümü 8.970.000 km², nüfusu 35.669.267'dir.

<span class="mw-page-title-main">Levha tektoniği</span> Litosferin yapısını inceleyen jeoloji dalı

Levha tektoniği } Dünya'nın litosfer'inin yaklaşık 3,4 milyar yıl öncesinden beri yavaş hareket eden birçok büyük tektonik levha içerdiği düşünülen genel kabul görmüş bilimsel bir teoridir.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus</span> büyük miktarda tuzlu su

Okyanus, bir gezegenin hidrosferinin çoğunu oluşturan bir su kütlesidir. Dünya üzerinde bir okyanus, Dünya Okyanusunun ana geleneksel bölümlerinden biridir. Bunlar, bölgeye göre azalan sırada, Pasifik, Atlantik, Hint, Güney (Antarktika) ve Kuzey Kutbu Okyanuslarıdır. Spesifikasyon olmadan kullanılan "okyanus" veya "deniz" ifadeleri, Dünya yüzeyinin çoğunu kapsayan birbirine bağlı tuzlu su kütlesini ifade eder. Genel bir terim olarak, "okyanus" çoğunlukla Amerikan İngilizcesinde "deniz" ile değiştirilebilir; ancak İngiliz İngilizcesinde değil. Açıkça söylemek gerekirse, deniz kısmen veya tamamen karayla çevrili bir su kütlesidir.

<span class="mw-page-title-main">Dağ</span> çevresindeki karasal alanlardan daha yüksek olan kara kütlelerine verilen ad

Dağ, çevresindeki karasal alanlardan daha yüksek olan kara kütlelerine verilen addır. "Dağlık" sıfatı, dağlarla ilişkili ve kaplı alanları tanımlamak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Stratovolkan</span> lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkan

Stratovolkan, pek çok sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçlarıyla ve periyodik patlamalarıyla tanınırlar. Bunlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır ve çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir. Magmaları asidik ya da yüksek-orta düzeyde silika içeriklidir. Buna karşın bazik içerikli magmanın akışkanlığı yüksektir ve Hawaii'deki kalkan biçimli Mauna Loa dağı gibi yayvan dağları oluşturur. Pek çok stratovolkanın yüksekliği 2500 metreden fazladır. Türkiye'den Ağrı Dağı ve Nemrut Dağı birer stratovolkan tipindeki volkanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Deniz altı volkanları</span>

Deniz altı volkanları, yeryüzünün denizlerle örtülü olduğu bölgelerinde bulunan yarıklardır. Yer altından gelen lavlar bu yarıklar sayesinde yüzeye çıkarlar. Dünya üzerine bir yılda yer altından gelen lavların %75 kadarını bu tür yarıklardan gelenler oluşturur. Çıkan malzemelerin büyük çoğunluğu tektonik hareketlerin yoğun olarak görüldüğü Orta Atlantik Yükselimi olarak da adlandırılan kıta levhalarının bulunduğu bölgelerde gerçekleşir. Pek çoğu okyanusların derin bölgelerinde olmasına karşın, bir bölümü de sığ sularda görülür. Bu tür durumlarda birikerek yükselen malzeme, küçük adacıklar oluşturabilir.

<span class="mw-page-title-main">Mercan adası</span>

Mercan adası ya da atol; ortasında lagün adı verilen bir göl bulunan, kısmen veya tamamen lagünü çevreleyen adacıklara denir. Atolller her zaman dairesel yapıda olmamakla birlikte düzinelerce kilometre çapında kapalı bir şekil oluşturan ve ortasında yaklaşık 50 m ya da daha derin bir lagün bulunduran mercan resiflerinden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Dalga (su)</span>

Dalga, deniz dalgaları çeşitli etkenler sonucu meydana gelir. Öncelikle rüzgâr, dalgaların oluşmasında başlıca bir faktördür. Rüzgârlar deniz yüzeyinde enerji ile bir itki meydana getirirler ve bunun sonucunda dalgalar oluşur. Ayrıca depremler sonucunda tsunami denen büyük dalgalar meydana gelebilir.

<span class="mw-page-title-main">Mercan resifi</span> Denizde taşlı mercan iskeletlerinin büyümesi ve birikmesiyle oluşan kaya çıkıntısı

Mercan resifleri canlı organizmaların ürettiği aragonit yapılardır. Az miktar besin içeren deniz sularında bulunur. Çoğu resifte, baskın organizmalar kalsiyum karbonattan oluşan bir dış iskelete sahip taş mercanları, kolonyal sölenterlerdir. İskeletsel materyaller, dalga hareketleri ve biyoerozyon ile parçalanıp yığılarak yaşayan mercanlar ve çok çeşitli hayvanlar ve bitkilerden oluşan yaşamı destekleyen kalsiyumlu bir oluşum meydana getirirler.

Kalkan volkan, konveks kenarları ile yeryüzünde yer alan kalkana benzer dış yüzeye sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus ortası sırtı</span>

Okyanus ortası sırtı; levha tektoniği tarafından oluşturulan omurgası boyunca uzanan tipik bir vadi olarak bilinen ve çeşitli sıra dağları içeren su altı dağ sistemi için kullanılan genel bir terimdir. Bu tip okyanussal sırtlar deniz tabanı yayılmasına neden olan okyanussal yayılma merkezi olarak bilinen bir karakteristiktir. Okyanussal kabuk, lav olarak yükselme, soğutma üzerine yeni bir kabuk oluşturma, okyanus kabuğundaki lineer bir zayıflıkta magma olarak mantoda yükselmesine neden olan konveksiyonel akımlardan dolayı deniz tabanı yükselmesi ile oluşur. Bu okyanus ortası sırtı sonuç olarak farklı iki tektonik plakayı birbirinden ayırır.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus çukurlukları</span>

Derin okyanus çukurları, binlerce km uzunluğunda dar alanlardır ve okyanusların en derin kesimlerini oluştururlar. Bunlara denizaltı vadileri de denir. Hendeklerin çoğu Pasifik Okyanusu’nda yer alır ve bazılarının derinliği 10.000 m’yi geçer. Örneğin Mariana Hendeği’ndeki Challenger Çukuru’nun derinliği 11.022 m olarak ölçülmüştür. Challenger Çukuru, dünya okyanuslarında yer alan en derin çukur olarak bilinmektedir. Derin okyanus hendekleri, okyanus tabanlarının küçük bir bölümünü oluşturmasına karşılık çok önemli jeolojik yapılardır. Hendekler litosferik levhaların daldığı ve manto ya gömüldüğü levha yaklaşım alanlarıdır.Levhalardan biri diğerinin altına dalarken depremlerin yanı sıra volkanik aktivite de gelişir. Bu nedenle hendekler, volkanik ada yayı olarak bilinen yay şekilli aktif volkan kümelerine paralellik gösterir. Ayrıca And ve Cascade (Çağlayan) dağ sıralarının bir bölümünü oluşturan kıtasal volkanik yaylar da hendekler ile paralel bir gidiş gösterir. Pasifik Okyanusu kenarı boyunca gözlenen çok sayıda hendek ve ilişkili volkanik aktivite nedeniyle bu bölge ateş çemberi olarak adlandırılmıştır. Okyanus hendekleri genellikle okyanus tabanı seviyesinin 3-4 km altına kadar ulaşır.

Volkanik yay. Adalar dizisi (yayı); çoğunlukla birbirine yaklaşan iki tektonik plaka arasında bulunan sınıra, paralel ve yakın olarak konumlanan, yay şeklinde hizalanmış, volkan zincirlerinden oluşan takımada, yani içinde çok ada olan bir deniz türüdür. Volkanik yay ada yayının alt başlığı altında incelenmektedir. Kısmen deniz seviyesinin altında olan ada yayları, tektonik olarak yay şeklindeki dağ kuşağını oluşturur. Aslında ada yayları, okyanusun altında kısmi olarak kalan bir dağ bendinde bulunan özel bir coğrafik-topoğrafik durumu simgeler. Bunların çoğu volkanlardan oluştuğu için volkanik ada yayları olarak da sınıflandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Okyanusal kabuk</span>

Okyanus tabanlarında magmadan gelen malzemenin katılaşması ile oluşan kabuk. Okyanusal kabuk dünyanın bir parçası olan litosfer kabuğunun üzerinde bulunan okyanus havzalarıdır. Mafik kayaçlardan ya da demir ve magnezyum açısından zengin olan sima dan oluşur.

Batiyal zon, göllerde ve denizlerde taban ya da dip çökeltilerinin bulunduğu tabakadır. Okyanus yüzeyinin altında -200 m ile -4000 m arasındaki tabakaya denir.

<span class="mw-page-title-main">Uzaklaşan levha sınırı</span>

Uzaklaşan levha sınırı, levha tektoniğinde farklı sınır ya da farklı plaka sınırları birbirinden uzaklaşmakta olan iki tektonik plaka arasında var olan doğrusal bir alandır. Okyanus tabanlarında okyanus ortası sırtı, karaların iç kısımlarında Büyük Rift Vadisi gibi kıta içi rift kuşakları oluştururlar.

<span class="mw-page-title-main">2022 Hunga Tonga yanardağ patlaması ve tsunamisi</span>

2022 Hunga Tonga Volkan Patlaması 15 Ocak 2022'de Tonga'nın başkenti Nuku'alofa'nın yaklaşık 65 kilometre kuzeyinde bulunan Hunga Tonga-Hunga Haʻapai denizaltı volkanında gerçekleşen büyük bir volkan patlamasıdır. Bu tektonik olayın ardından Pasifik Okyanusu çevresinde ciddi tsunami olayları yaşanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Deniz dağı</span>

Deniz dağı, okyanus tabanından başlayan ve su yüzeyine ulaşmadan yükselen ve bu nedenle bir ada, adacık veya uçurum kayası olmayan büyük denizaltı yer şeklidir. Deniz dağları tipik olarak aniden yükselen ve genellikle deniz tabanından 1.000-4.000 m (3.300-13.100 ft) yükselmiş olan sönmüş volkanlardan oluşur. Oşinograflar tarafından deniz tabanının üzerinde en az 1.000 m (3.281 ft) yükselen bağımsız özellikleri olan, karakteristik olarak konik biçimde dağlar olarak tanımlanırlar. Zirveler genellikle yüzeyin yüzlerce ila binlerce metre altında bulunur ve bu nedenle derin denizde olduğu kabul edilirler. Jeolojik zaman içindeki evrimleri sırasında en büyük deniz dağları, dalga hareketinin düz bir yüzey oluşturmak için zirveyi aşındırdığı deniz yüzeyine ulaşabilir. Alçaldıktan ve deniz yüzeyinin altına battıktan sonra bu tür düz tepeli deniz dağlarına "guyotlar" veya "masa tepeleri" denir.