İçeriğe atla

Gustav Kirchoff

Gustav Kirchoff
DoğumGustav Robert Kirchhoff
12 Mart 1824(1824-03-12)
Königsberg, Doğu Prusya Eyaleti, Prusya Krallığı
(şimdiki Kaliningrad, Rusya)
Ölüm17 Ekim 1887 (63 yaşında)
Berlin, Brandenburg Eyaleti, Prusya Krallığı, Alman İmparatorluğu
(şimdiki Almanya)
MilliyetPrusyalı (1824–1871)
Alman (1871–1887)
Mezun olduğu okul(lar)Königsberg Üniversitesi
Tanınma nedeniKirchhoff kanunları
Kirchoff’un termal radyasyon kanunu
Kirchhoff üç spektroskopi yasası
Kirchhoff termokimya yasası
ÖdüllerRumford Madalyası (1862)
Davy Madalyası (1877)
Matteucci Madalyası (1877)
Janssen Madalyası (1887)
Kariyeri
DalıFizik
Kimya
Çalıştığı kurumlarUniversity of Berlin
Breslau Üniversitesi
University of Heidelberg
Doktora
danışmanı
Franz Ernst Neumann[]
Önemli öğrencileriLoránd Eötvös
Edward Nichols
Gabriel Lippmann[]
Dmitri Ivanovich Mendeleev
Max Planck
Jules Piccard
Max Noether
Heike Kamerlingh Onnes
Ernst Schröder

Gustav Robert Kirchhoff, (Almanca telaffuz: [ˈkɪʁçhɔf]; d. 12 Mart 1824; Köningsberg, Prusya (şimdiki Kaliningrad- Rusya) – ö. 17 Ekim 1887; Schöneberg, Berlin), Alman fizikçi ve matematikçi.

1843'te matematik okumak için Albertus Üniversitesi'ne girdi. 1843 senesinden başlayarak matematik-fizik semineri vermeye başladı. 1845'te Gustav Kirchhoff, Königsberg Üniversitesi'nde Freirich Jules Richelot'tan matematik eğitimini alırken, Neumann iki önemli elektriksel indüksiyonla ilgili araştırmaları yapmaktadır. İzleyen yıllarda Neumann'la çalışırken elektriksel akım hakkında araştırmasını tamamladı.

1845 yılında ünlü Kirchhoff yasalarını ortaya koydu. Kirchhoff yasaları; elektriksel akımın, voltajın ve direncin hesaplanmasında kullanılan temel yasalardır. Bu yasayı bulmakla birlikte, Ohm'un araştırıp bulduğu yöntemi biraz daha genişletmiştir.

Kirchhoff akım yasasına göre; bir düğüme giren akımların toplamıyla, düğümden çıkan akımların toplamı birbirine eşittir.

Kirchhoff gerilim yasasına göre ise; bir çevredeki potansiyel kaynakları, potansiyel düşmelere ya da dirençlerin potansiyel toplamlarına eşittir.

Gustav Kirchhoff, Ohm yasalarını uygulayarak genelleştirilmiş matematiksel sonuca varmak ister ama sonuçların farklı olduğunu saptar.

1847 yılında Königsberg Üniversitesi'nden mezun olur. 1848 yılından 1850 yılına kadar Berlin Üniversitesi'nde para almaksızın eğitim verir ve Berlin'deki çalışmalarında elektrik akımını ve elektrostatiğin doğruluğunu bir daha kanıtlar.

Elastik levhanın bozulmasıyla ilgili problemleri araştırarak çözümüne ulaştırır. Bu teorinin formülleşmesinde, Germain ve Poisson ile birlikte çalıştı.

1857 yılında, Kirchhoff ve Weber ikisi de hızın telin cinsine bağlı olduğu ve ışık hızına hemen-hemen yakın olduğunu buldular.

Siyah nesne radyasyonu araştırmasından doğan kuantum (quantum) teorisini ortaya attı.
Gustav Kirchhoff'un fizik dünyasına en çok ün kazandıran katkısı spektroskop dalındadır. Robert Bunsen işbirliğiyle spektroskop'u buldular. Bu icat yeni elementlerin keşfinin hızını arttırdı ve merak uyandırdı. İlk elli element bu zaman diliminde keşfedildi.

Kirchhoff, elementlerin saf halini deneyerek araştırarak 1859'da her bir elementin spektrumunun birbirine eşit olmadığı sonucuna vardı. Radyasyon yasasını açıklayarak, verilen atom ya da molekülün verme ve emme frekansının aynı olduğu savını ortaya koydu. 1861'de Kirchhoff ve Bunsen, Güneş'in spektrumunu incelemeye alarak güneş atmosferindeki yeni kimyasal elementlerin keşfine soyundular. Araştırmaları sonucu iki yeni kimyasal elementi, sezyum ve rubidyumu buldular.

Kirchhoff, Güneş spektrumunda siyah çizgileri anlatan en iyi bilim adamıydı. Bu siyah çizgilerin ise güneş atmosferinden, gazdan geçen ışık dalga boyu parçacığın emilmesiydi. Bu çalışma astronomide yeni araştırma alanları açtı.

1875'te Berlin Üniversitesi'nde tekerlekli sandalyede ders anlatarak araştırmalarını devam ettirdi.

Kirchoff yasası, akımın her zaman en kısa ve en dirençsiz yolu tercih ettiğini tanımlar.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Enerji</span> bir sistemin iş yapabilme yeteneğinin ölçüsü

Fizikte enerji, bir cisime veya fiziksel bir sisteme aktarılan, işin performansında ve ısı ve ışık biçiminde tanınabilen niceliksel özelliktir. Enerji korunan bir miktardır; Enerjinin korunumu yasası, enerjinin istenen biçime dönüştürülebileceğini ancak yaratılamayacağını veya yok edilemeyeceğini belirtir. Uluslararası Birimler Sisteminde (SI) enerjinin ölçü birimi joule'dür (J).

<span class="mw-page-title-main">Elektrik</span> elektrik yükünün varlığı ve akışı ile ilgili fiziksel olaylar

Elektrik, elektrik yüklerinin akışına dayanan bir dizi fiziksel olaya verilen isimdir. Elektrik sözcüğü Türkçeye Fransızcadan geçmiştir. Elektriğin Türkçe eş anlamlısı çıngı sözcüğüdür. Ayrıca Anadolu ağızlarında elektrik anlamında yaldırayık sözcüğü tespit edilmiştir. Elektrik, pek çok farklı şekillerde var olabilir. Örneğin, yıldırımlar, durgun elektrik, elektromanyetik indüksiyon ve elektrik akımı gibi. Ek olarak, elektriğin elektromanyetik radyasyon, radyo dalgaları gibi oluşumları olduğu bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bakır</span> Atom numarası 29 olan, 1B geçiş grubundaki metalik element

Bakır, Cu sembollü ve 29 atom sayılı bir kimyasal elementtir. Çok yüksek termal ve elektrik iletkenliği olan yumuşak, dövülebilir ve sünek bir metaldir. Yeni açığa çıkmış saf bakır yüzeyi pembemsi-turuncu renklidir. Bakır, ısı ve elektrik iletkeni olarak yapı malzemelerinde, çeşitli metal alaşımların bileşiminde, som gümüş gibi kuyumculukta, kupronikel denizcilik donanımı ve madenî para yapımında ve konstantan yük ölçerlerde ve sıcaklık ölçen termokupllarda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Peter Gustav Lejeune Dirichlet</span>

Johann Peter Gustav Lejeune Dirichlet, sayı teorisi ve Fourier serileri teorisi ile matematiksel analizdeki diğer konulara derin katkılarda bulunan Alman bir matematikçiydi. Bir fonksiyonun modern biçimsel tanımını veren ilk matematikçilerden biri olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ohm kanunu</span> iki nokta arasındaki iletken üzerinden geçen akımın, potansiyel farkla doğru; iki nokta arasındaki dirençle ters orantılı olması

Ohm yasası, bir elektrik devresinde iki nokta arasındaki iletken üzerinden geçen akım, potansiyel farkla doğru; iki nokta arasındaki dirençle ters orantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Robert Bunsen</span>

Robert Wilhelm Bunsen Eberhard, özellikle mineralojik ve analitik kimya üzerine çalışmış Alman kimyagerdir. Gustav Robert Kirchoff ile beraber sezyum ve rubidyum elementlerini keşfetmiş, ısıtılan elementlerin emisyon spektrumlarını incelemiş ve spektral analizi bulmuştur. Fotokimyaya öncülük eden Bunsen, bir deney esnasında koruyucu gözlük kullanmadığı için bir gözünü kaybetmiştir.

Watt, SI'de, uluslararası standart güç birimidir.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik akımı</span> elektrik yükü akışı

Elektrik akımı, elektriksel akım veya cereyan, en kısa tanımıyla elektriksel yük taşıyan parçacıkların hareketidir. Bu yük genellikle elektrik devrelerindeki kabloların içerisinde hareket eden elektronlar tarafından taşınmaktadır. Ayrıca, elektrolit içerisindeki iyonlar tarafından ya da plazma içindeki hem iyonlar hem de elektronlar tarafından taşınabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik mühendisliği</span> elektrik, elektronikle ilgili mühendislik disiplinleri

Elektrik Mühendisliği veya Elektrik-Elektronik Mühendisliği; elektrik, elektronik ve elektromanyetizma üzerine çalışan ve bunları kullanarak çeşitli donanım ve sistemlerin tasarımı ve geliştirilmesi ile ilgilenen kapsamlı bir mühendislik disiplinidir. 19.yüzyıldan itibaren telefon, telgraf, elektrik enerjisisinin üretimi, dağıtımı ve geniş ölçekte kullanımıyla birlikte ayrı bir disiplin olarak ortaya çıkmıştır. 20. yüzyılda yarı iletken teknolojisinin gelişimi, transistörün icadı, mikroişlemcilerin ve bilgisayarların gelişimi ile daha kapsamlı bir disiplin haline gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Georg Ohm</span> Adını ohm kanuna veren alman fizikçi

Georg Simon Ohm, Alman fizikçi.

<span class="mw-page-title-main">Spektroskopi</span>

Spektroskopi elektromanyetik radyasyon ile maddenin etkileşiminin radyasyonun dalga boyu veya frekansının bir fonksiyonu olarak ortaya çıkan elektromanyetik spektrumu (tayf) ölçen ve yorumlayan bir çalışma alanıdır. Başka bir deyişle, elektromanyetik spektrumun tüm bantlarında görünür ışıktan kaynaklı olarak meydana gelen bir kesin renk çalışmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Klasik elektromanyetizma</span>

Klasik elektromanyetizm, klasik elektromıknatıslık ya da klasik elektrodinamik teorik fiziğin elektrik akımı ve elektriksel yükler arasındaki kuvvetlerin sonuçlarını inceleyen dalıdır. kuantum mekaniksel etkilerin ihmal edilebilir derecede küçük olmasını sağlayacak kadar büyük ölçütlü sistemler için elektromanyetik fenomenlerin mükemmel bir açıklamasını sunar.

<span class="mw-page-title-main">Heike Kamerlingh Onnes</span> Hollandalı fizikçi

Heike Kamerlingh Onnes, Nobel ödüllü Hollandalı fizikçi. Soğutma teknikleri ve malzemelerin yaklaşık mutlak sıfıra kadar soğutulduğunda nasıl davrandığı konularında araştırmalar yapmıştır. Onu Süperiletkenlik olgusunu araştırmaya sevk eden en önemli olay 1908 yılında 0,9 K'de helyumu sıvılaştırmayı başarmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Anders Jonas Ångström</span>

Anders Jonas Ångström İsveçli fizikçi ve spektroskopi biliminin kurucularından biriydi.

Bir elektriksel iletkenin elektriksel direnci iletkene doğru olan elektrik akımına karşıdır. Bu ters niceliğe elektriksel iletkenlik denir ve elektrik akımının geçmesi kolaylaşır. Elektriksel direnç sürtünmenin mekanik kavramları ile bazı kavramsal paralelleri paylaşır. Elektriksel direncin birimi ohm'dur. Elektriksel iletkenlik, Siemens' de ölçülmüştür. Bir nesnenin aynı kenar yüzeyi özdirenci ve uzunluğu ile doğru orantılı, kenar yüzey alanı ile ters orantılıdır .Süper iletkenler dışındaki bütün materyaller, sıfırın bir direnci olduğunu gösterirler. Bir nesnenin direnci V oranı, gerilim akıma karşı ve iletkenlik ters olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Ölçü aleti</span>

Ölçü aleti, fiziksel nicelik ölçmeye yarayan bir cihazdır. Fiziksel bilimler, kalite güvencesi ve mühendislikte kullanılan ölçme; gerçek şeylerin ve olayların, fiziksel niceliklerini elde etme ve kıyaslama etkinliğidir. Yerleşik standart nesneler ve olaylar ölçü birimleri olarak kullanılır ve ölçme işlemi; üzerinde çalışılan unsur ve bununla ilişkili ölçü birimi hakkında bir sayı verir. Ölçü aracının kullanımını tanımlayan araçlar ve formel test yöntemleri, elde edilen sayıların arasındaki ilişkilerin vasıtalarıdır.

Kimyasal elementlerin ya da kimyasal bileşiklerin emisyon spektrumu atom ya da moleküllerin yüksek enerji seviyesinden düşük enerji seviyesine geçişinden elde edilen elektromanyetik radyasyonun frekans spektrumudur. Yayılmış fotonun enerjisi iki enerji düzeyi arasındaki farka eşittir. Her atom için birçok mümkün geçişler vardır ve enerji düzeyleri arasındaki her geçiş spesifik enerji farkına sahiptir. Bu farklı geçişlerin toplamı, farklı ışınlar halinde gönderilmiş dalga boylarına ve emisyon spektrumunun düzenlenmesine neden olur. Her elementin emisyon spektrumu özeldir. Dahası, spektroskopi elementlerin madde içindeki bilinmeyen kompozisyonunu tespit etmek için kullanılabilir. Buna benzer olarak, moleküllerin emisyon spektrumları maddelerin kimyasal analizlerinde kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Spektroskopi tarihi</span>

Batı dünyasında modern spektroskopi 17. yüzyılda başlamıştır. Özellikle prizmalar olmak üzere optik bilimi alanındaki ilerlemeler, güneş spektrumunun sistematik biçimde gözlemlenebilmesine olanak verdi. Isaac Newton, beyaz ışığı oluşturmak üzere birleşen gökkuşağı renklerini tarif etmek için spektrum kelimesini kullanan ilk kişi oldu. 1800'lerin başında Joseph von Fraunhofer, spektroskopinin daha hassas ve niceliksel bir bilimsel teknik haline gelmesine imkân veren dağınımlı spektrometreler ile deneyler yaptı. O zamandan beri spektroskopi kimya, fizik ve astronomi alanlarında önemli bir rol oynadı ve oynamaya devam ediyor. Fraunhofer, birkaç tanesi daha önce Wollaston tarafından gözlemlenmiş olmasına rağmen, artık kendi adıyla anılan Güneş'in spektrumundaki koyu çizgileri gözlemlemiş ve ölçmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Elektriksel özdirenç ve iletkenlik</span> Wikimedia anlam ayrımı sayfası

Elektriksel öz direnç, belirli bir malzemenin elektrik akımının akışına karşı nicelleştiren bir özelliktir. Düşük bir direnç kolaylıkla elektrik akımının akışını sağlayan bir malzeme anlamına gelir. Karşıt değeri, elektrik akımının geçiş kolaylığını ölçen elektriksel iletkenliktir. Elektriksel direnç, mekanik sürtünme ile kavramsal paralelliklere sahiptir. Elektriksel direncin SI birimi ohm, elektriksel iletkenliğin birimi ise siemens (birim) (S)'dir.

Elektromanyetizma ve klasik optik konusundaki gelişmelerin kronolojisi.