İçeriğe atla

Gurur

Yakaladığı balıkla gurur duyan bir balıkçı

Gurur, Türkçede iki farklı konotasyona sahip olan bir sözcüktür. Negatif konotasyon, en basit tanımıyla kibir ve kendini beğenme anlamlarına gelir. Pozitif konotasyonsa övünme ve övünç anlamına gelir.[1][2]

Negatif anlamı

Kibirlenme, kişinin kendini başkalarıyla kıyaslaması durumudur. Sürekli bir kıyas hali psikolojik bir rahatsızlıktır. Aşırı gurur kişinin kolayca alınmasına, incinmesine ve ahmakça kabul edilebilecek davranışlara sürüklenmesine sebep olabilir.[] Gurur duygusunun aşırıya kaçması önlenerek takdirin çevreden gelmesi, kıyas halinden uzak durulması gerekir. Kıyaslar toplumsal ayrım ve şiddeti körükleyen etkenlerdir. Kişiliğin olgunlaşması esnasında aşırı gururdan uzaklaşmak bireyin gelişimini hızlandıracak etkenlerdendir.

Pozitif anlamı

Gurur, kişinin kendisi veya bağlı olduğu bir grubun mensuplarının varlığı, geçmişi veya başarıları ile övünmesi, bundan haz almasıdır. Gurur duygusu belirli bir düzeyde mevcut olduğu müddetçe kişinin veya grubun kolektif gelişimini artırmada önemli bir katalizör olabilir ve kendini gerçekleştirmeye katkıda bulunarak insanın iç huzurunu muhafaza etmesine yardımcı olabilir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ The New Oxford Dictionary of English Clarendon Press 1998. 
  2. ^ "gurur". 4 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Slogan veya motto, bir kimlik, grup, örgüt veya kurumun amaç ve araçlarını genel olarak tanımlayan bir deyiş veya sözcük listesine verilen isim.

<span class="mw-page-title-main">Kan grubu</span> kandaki antikorlara bakılarak, kanın özelliğini belirtmek için oluşturulmuş sınıflandırma

Kan grubu, kandaki antikorlara bakılarak, kanın özelliğini belirtmek için oluşturulmuş sınıflandırma sistemidir. İnsanlarda A, B, AB ve 0 türleri vardır. Bundan bağımsız olarak, Rh değeri + ya da - değerinde olabilir. Bu üç sistemin birleşiminden 8'li kan grubu tablosu oluşmuştur. Türkiye'de iki sistem yan yana yazılarak belirtilir. Örneğin; A türü kanda Rh değeri negatif ise, o kan için A Rh (-) grubu denir. Türkiye'de Kızılay'ın verilerine göre en çok bulunan ve en çok gereksinilen grup A Rh (+)'dir. RH etkeni, Hint şebeğinin kanındaki antikorların var olup olmaması anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Kadın düşmanlığı</span>

Kadın düşmanlığı veya mizojini, kadınlara karşı duyulan soğukluk, antipati veya abartılı düşmanlıktır. İngilizcedeki "misogyny" terimi Yunancadaki kadın (gyne) ve nefret etmek (misein) kelimelerinden türetilmiştir.

Şovenizm, özgün anlamda abartılı, saldırgan ve düşmancıl bir vatanseverlik ve ulusal üstünlük inancıdır. Kendinden olmayanlara karşı mutlak nefret ve kin besler.

<span class="mw-page-title-main">Zenofobi</span> Kişinin yabancılardan ya da bir şekilde kendisinden farklı olan insanlardan korkmasına ve nefret etmesine verilen isim

Zenofobi, yabancı korkusu ve nefreti anlamında olup, Yunanca ξένος (xenos,yabancı) ve φόβος (phobos,korku) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Kişinin yabancılardan ya da bir şekilde kendisinden farklı olan insanlardan korkmasına ve nefret etmesine verilen addır. Değişik olanın tehlikeli olduğu düşüncesiyle oluşan bir korkudur.

<span class="mw-page-title-main">Maden cevheri</span> Yer kabuğunda etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineraller

Maden cevheri ya da kısaca maden ya da cevher, yer kabuğunda iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan minerallere verilen ad. Her mineral cevher değeri taşımaz. Bir mineralin cevher değeri taşıması için piyasa şartları gibi birtakım ekonomik etkenlerce belirlenen Tenör değerlerine sahip olması gerekir. Maden sözcüğü aynı zamanda "maden ocağı" anlamında da kullanılır.

İstihbarat ya da Bilgi alma, siyasi makamlara sunulmak üzere toplanmış ve çözümlenmiş izlemsel veya taktik içerikli işlenmiş bilgilere denir. Her türlü kaynaktan elde edilen ham bilgi ilişkisiz gibi görünen parçalardan oluşan, çelişkili, güvenilmez, yanıltıcı veya yanlış olabilir. İstihbarat ise birleştirilmiş, değerlendirilmiş, çözümlenmiş, yorumlanmış ve ayıklanmış bilgidir. Tamamlanmış bir istihbarat, istihbarat çevriminin sonuç ürünü olan ve siyasi belirleyicilere sunulmaya hazır olan işlenmiş bilgidir. Her devlet için, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, anayasal düzenine, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine ve ulusal gücünü oluşturan bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan gelecek mevcut ve olası tehditler hakkında bilgi toplamak ve istihbarat oluşturmak için vazgeçilmez bir gereksinimdir. İstihbarat devlet için, hasım veya hasım olması olası kişi, kurum-kuruluş, devletler ve diğer organizasyonlar hakkında açık veya kapalı kaynaklardan bilgi toplayıp, çözümleme ve değerlendirmelere tabi tutarak sonuca ulaşılması anlamına gelmektedir.

İctihad, İslam hukukçusunun sosyal hayatta şeriatın birincil kaynaklarında yer almayan sorunları çözmek amacıyla fıkıh usûlü prensiplerini kullanarak hükme varmak için zihinsel çaba harcamasına verilen Arapça terim.

<span class="mw-page-title-main">Amid</span>

Kimyada amid sözcüğü iki anlama sahiptir: - Birinci anlamıyla amid, bir azot atomuna (N) bağlı bir karbonil grubu bulunduran bir organik fonksiyonel grup veya bu gruba sahip bir bileşiktir. - İkinci anlamıyla amid, bir azot anyonudur.

Narkolepsi, gündüz aşırı uyku eğilimi - Excessive Daytime Sleepiness (EDS) - ile karakterize edilen nöropsikiyatrik bir durumdur. Uyku felci, katapleksi ve hipnogojik halüsinasyonlar ise bu hastalığın uzantısında ortaya çıkan diğer bozukluklardır.

<span class="mw-page-title-main">Karın</span> Bedenin, kaburga kemiklerinden kasıklara ve pelvise kadar olan kısmı

Karın, omurgalı hayvanlarda kaburga kemiklerinden kasıklara ve pelvise kadar olan kısımdır.

<span class="mw-page-title-main">İşçi sınıfı</span> alt kademe işlerde istihdam edilen toplum üyelerinden oluşan sosyal sınıf

İşçi sınıfı, sosyolojide ve gündelik konuşma dilinde kullanılan terim. Marksist terminolojide proletarya kavramıyla karşılık bulur.

<span class="mw-page-title-main">Teratoloji</span>

Teratoloji doğuştan gelen bozukluklar ya da kusurlar için kullanılan bir terimdir. Yunanca canavar ya da harika anlamına gelen τέρᾰς ile söz anlamına gelen λόγος sözcüklerinden gelmektedir. Aynı anlamda kullanılan bir başka terim de dismorfolojidir.

Evrim bağlamında bir türün bazı özellikleri veya alelleri seçilime (seleksiyona) uğrayabilir. Seçilim olunca, avantajlı veya "adaptif" özellikli bireyler, diğer bireylerine kıyasla bir üreme avantajına sahip olurlar, yani diğer bireylere kıyasla bir sonraki nesle daha çok sayıda döl verirler. Bu özelliklerin genetik bir temeli olunca, seçilim olması bu özelliklerin yaygınlığını artırır, çünkü döller (yavrular) bu özellikleri ebeveynlerinden kalıt (miras) alırlar. Seçilim sürekli ve etkili olursa, adaptif özellikler topluluk veya tür için evrensel hale gelir, bu durumda o türün evrimleşmiş olduğu söylenir.

Eş anlamlı, anlamdaş, müteradif veya sinonim; yazılışları farklı olduğu hâlde anlamları aynı veya çok yakın olan sözcükler.

<span class="mw-page-title-main">Ceset</span> Ölü bir insanın bedeni

Ceset veya naaş, ölü bir insanın bedeni. Aynı anlama gelen kadavra sözcüğü genelde tıbbî anlamda kullanılır. Cenaze töreni için hazırlanmış cesede cenaze denir.

Konotasyon veya konnotasyon, bir sözcüğün birincil ve edebî anlamlarının yanı sıra insanda uyandırdığı duygu ve düşüncelerdir. Genellikle olumsuz veya olumlu konotasyona sahip olmak şeklinde kullanılır. Örneğin Türkçede "şişko" sözcüğü olumsuz bir konotasyona sahip ve bazı durumlarda hakaret kabul edilebilirken aynı anlamdaki "kilolu" sözcüğü daha nötrdür. Benzer şekilde "tombul" sözcüğü de sevimlilik duygusu uyandırır ve daha olumlu bir konotasyona sahiptir.

Glossofobi veya konuşma kaygısı halka açık konuşma ya da genel olarak konuşma korkusudur. Kelime glossofobi Yunancadaki γλῶσσα glōssa, dil anlamına gelir ve φόβος phobos, korku veya endişe anlamına gelir. Birçoğu yalnızca bu korkuya sahipken, küçük bir azınlık diğer sosyal fobi veya sosyal anksiyete bozuklukları yaşayabilir.

Hukuki yorum, bir hukuk meselesine uygulanacak olan hukuk kuralının belirlenmesi sürecinin önemli parçalarından biridir. Bazı hukuk kuralları, uygulanabileceği işlemler açısından yeterince açık olmayabilir. Bu nedenle söz konusu kuralın bulunduğu metnin incelenmesi ve anlamının belirlenmesi gerekebilir. İşte bu amaçla yapılan anlamlandırma faaliyetlerine hukuki yorum adı verilir.

Mesleki dayanışma, meslektaşlar arasındaki ilişkidir. Meslektaş, aynı mesleğin bir üyesi, ortak bir amaç için birleşmiş bir grup kişi anlamına gelir. Kardinaller Koleji ve Pontifler Koleji gibi topluluklar aynı mesleği yapan kişilerin oluşturduğu topluluklara örnektir.