Kafkas dilleri, Kafkasya'da yaşayan halklarının konuştuğu dillere verilen genel addır. Kafkasya'nın yerli dilleri, birbirlerinden köken açısından bağımsız kabul edilen Kuzeydoğu, Kuzeybatı ve Güney Kafkas dil aileleridir. Buna ek olarak Hint-Avrupa, Türk, Moğol ve Sami dilleri de Kafkasya'da konuşulan diğer dil aileleridir.

Lazca Türkiye'nin Doğu Karadeniz kıyı şeridinde Rize ilinin Pazar ilçesinde bulunan Melyat Deresi'nden itibaren ve Gürcistan'ın Türkiye ile paylaştığı Sarp köyüne uzanan bölgede yaşayan Laz halkı tarafından konuşulan ve eski Kolhis dilinin devamı olduğu düşünülen Zanik bir Güney Kafkas dilidir.

Megreller, Gürcistan'da Karadeniz'e kıyısı olan Megrelya'nın yerli halkı. Önemli bir Megrel nüfusu da başkent Tiflis’te ve Abhazya’da yerleşiktir. 1990’ların başında, Gürcü-Abhaz savaşı sırasında, ayrılıkçı yönetim tarafından Abhazya’dan göç ettirilen halkın yaklaşık 180.000-200.000 kadarı Megrel'di. Göç edenlerden önemli bir kısmı geri dönebilmiştir. En yakın akrabaları Lazlar olup birlikte Zanlar adıyla ele alınır ve Zan dilinin birbirine yakın iki kolunu konuşurlar.

Megrelce, Güney Kafkas dillerinden biridir. Gürcistan'ın güneybatısındaki antik Kolhis halkıyla ilişkili olduğu sanılan yaklaşık 500.000 Megrel tarafından konuşulur.

Lazlar (Lazca: Lazepe, Lazi Güney Kafkas dillerinden Lazca konuşan ve Türkiye ve Gürcistan'ın Karadeniz kıyısındaki bölgelerinde yaşayan bir etnik gruptur.

Güney Kafkas dilleri, Kafkas dillerine bağlı ve Kafkas Dağları'nın güneyinde konuşulan Gürcüce, Megrelce, Lazca ve Svancadan oluşan dil ailesidir. Dünya çapında yaklaşık 5.2 milyon konuşanı vardır. Diğer hiçbir dil ailesi ile ilişkisi tespit edilemeyen Güney Kafkas dilleri, dünyanın birincil dil ailelerinden biridir. Güney Kafkas dillerinde yazılmış en eski edebi kaynak, Asomtavruli harfleriyle yazılmış Eski Gürcüce Bir el Qutt yazıtlarıdır. MS 430 yılına tarihlenen yazıt, Beytüllahim yakınlarındaki bir Gürcü manastırında bulunmuştur. Gürcücenin yanı sıra, yazı dili gelişmemiş olan diğer Güney Kafkas dilleri de Gürcü alfabesiyle yazılır. Bunun yanında Türkiye ve Avrupa'daki Lazlar için Latin alfabesinden geliştirilmiş Laz alfabesi kullanılır.
Ogni, 1993 yılında yayın hayatına başlayan ve ancak altı sayı çıkabilen Laz kültürel dergisidir. Dergi, Laz halkının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan dilini, kültürünü yaşatma ve çok az bilinen tarihini gün yüzüne çıkarıp Laz halkını bilinçlendirme amaçlarını taşıyordu. Derginin en önemli misyonlarından biri de Lazlar'a Kafkasyalılık bilincini aşılamak için mücadele vermek ve diğer Kafkas kökenli aydınlarla dayanışma içinde çalışmaları ilerletmek olarak görülüyordu. Ogni, ayrıca sol bir terminolojiye de sahipti; ancak kimi yazılarda Laz milliyetçisi söylemlere de rastlanır. Ogni'nin ilk sayısı içindeki iki yazı sebebiyle 'bölücülük' iddiasıyla toplatıldı ve dergiye bu iddia temelli dava açıldı. Derginin sorumlu yazı işleri müdürü Mehmedali Barış Beşli de bu dava dolayısıyla Türkiye'de ilk kez Lazistan ayrılıkçılığı yapmak sebebiyle yargılanan insan olmuştur. Sonuçta dergi 4. sayısının arifesinde beraat etti ancak bu sefer de kendi iç sorunları nedeniyle 6. sayıdan sonra yayın hayatına iradî olarak son verdi. Derginin altıncı sayısıysa yayın kurulundan habersiz yayınlanmış olmasından dolayı Ogni'nin alışılmış diline göre farklılıklar ihtiva eder. Laz Kültür Hareketi için bir okul işlevi gören Ogni yurtta ve dünyada yoğun ilgiyle karşılanmış, Lazlar'daki 'kültürel rönesans'ın başlangıcı olmuştur. Sloganı "Ogni, Sk'ani Nena!" olan dergi Türkiye'de cumhuriyet tarihinin Lazlar'la doğrudan alakâlı ilk dergisidir.
Mjora, Ocak 2000 ve Nisan 2000'de iki sayı olarak çıkan, Lazları ve Lazcayı konu alan Lazca ve Türkçe dergidir. Çiviyazıları yayınevi tarafından yayımlanan dergi "dergi künyesine sahip olmadığı" gerekçesiyle 2. sayıdan sonra toplatılmıştır. Lazcada "güneş" anlamına gelen mjora, 1993'te yayın hayatına başlayıp 6. sayıdan sonra kapanan Ogni dergisinin devamı niteliğindedir ve hemen hemen aynı kadro tarafından yayımlanmıştır.

Zan dili, Güney Kafkas dilleri içinde yer alan Lazca ile Megrelcenin kaynaklandığı kabul edilen bir dildir. Dilbilimciler, eskiden antik Kolhis dili olarak da bilinen Zan dilinin zaman içinde ikiye ayrıldığını düşünmektedir. Gürcüce ve Svanca, Güney Kafkas dillerine dahil olan diğer dillerdir.
Lazca bir Güney Kafkas dilidir. Bazı durumlarda Zan dilinin güney lehçesi olarak kabul edilir, bu durumda kuzey lehçe de Megrelce olur.

Arnold Çikobava, Nikolay Marr'ın tartışmalı Yafetik teorisinin en aktif eleştirmenlerinden biri olarak tanınan Gürcü kafkasolog, dilbilimci ve filolog.
Wolfgang Feurstein, Fahri Lazoğlu ile birlikte, günümüzde de kullanılmakta olan Laz alfabesini geliştiren Alman etnograf ve kafkasolog. Lazlar başta olmak üzere Hemşinliler, Megreller ve Svanlar üzerine araştırmalar yapmıştır. Feurstein'e göre, Türkiye'nin asimilasyon politikaları sonucu kültürleri tehlike altında olan Lazlar, Türk ve Gürcülerden ayrı bir etnik kökenden gelmektedir ve Doğu Karadeniz'in otoktan halkıdır.

Adolf Dirr Alman dilbilimci, filolog ve etnolog. Kafkas dilleri üzerinde yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. Svanca, Lazca, Megrelce, Abhazca ve Osetçenin bilinen en eski ses kayıtlarını kaydetmiştir. 1910 ve 1913 yılları arasında kaydedilmiş 38 halk şarkısından oluşan ses kayıtları, Berlin Etnografya Müzesi'nde kayıt altındadır. En popüler eseri Kafkas halk masalları'dır. Caucasica bilimsel dergisinin kurucusu olan Dirr, Münih Üniversitesi Fahri Doktorası ve St. Petersburg Bilimler Akademisi Makariev Ödülünün sahibidir.
Sergi Cikia, Gürcü Oryantalist ve Gürcü Türkolojisinin kurucusu. 200'den fazla yazılı araştırması ve makalesi bulunan Cikia, Gürcistan Ulusal Bilimler Akademisi üyesidir.

İoseb Aleksis Kipşidze, Gürcü dilbilimci ve filolog. Tiflis Üniversitesi Yönetim Kurulu Akademik Sekreteri ve üniversitedeki ilk dilbilim profesörüydü. 1918-1919 yılları arasında üniversitenin Gürcüce bölümünün başkanlığını yapmıştır.
İoseb Bartlomes Megrelidze, Gürcü edebiyat eleştirmeni ve filologdur.
İrine Asatiani, Gürcü dilbilimci. Lazca başta olmak üzere Güney Kafkas dilleri konulu 10 çalışması vardır.
Makar Hubua, Gürcistan-İran ilişkileri ve Megrelce üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Gürcü-İranlı araştırmacıdır.

Laz kültür hareketi, Lazlarda etnisite olma bilincinin kültürel eyleme yönlendirilmesini ifade eden süreçtir. Günümüzde Lazların çoğunluğu kendilerini önce Türk, sonra Laz olarak kabul etmekte ve Laz kültür hareketine katkı sunmayıp Türk milliyetçiliğine yönelmektedirler.

Kolhi dili, Güney Kafkas dilleriden Megrelce ile Lazcanın dayandığı anadildir. Bu terim Gürcü dilbilimci Korneli Danelia tarafından benimsenmiştir. Antik Çağ krallığı olan Kolheti'de konuşulan dili ifade eder. Tarihsel süreç içinde bu dilden, Megrelce ve Lazca olmak üzere iki dil ortaya çıkmıştır. Bu iki dilin ayrıca diyalektleri bulunmaktadır.