İçeriğe atla

Gulaş Komünizmi

Gulaş Komünizmi (Macarca: gulyáskommunizmus) veya Macar siyasetçi János Kádár'dan esinlenerek konulan ismiyle Kadarizm,[1] Macaristan Halk Cumhuriyeti'nde, 1960'lı yıllardan, Orta Avrupa'da komünist rejimlerin çöktüğü 1980'lerin sonuna kadar uygulanmaya devam eden rejime verilen ad. Ekonomisinde barındırdığı serbest piyasa unsurları ve diğer Doğu Bloku ülkelerine nısbeten insan hakları karnesinin müspet görünümüyle, Macaristan'daki sosyalist uygulama, Sovyet Bloku ülkelerinden oldukça farklı tezahür ediyordu.

Gulaş Komünizmi ismi biraz da şaka yollu bir metaforla Macarların ünlü yemeği gulaştan türetilmişti. Birçok farklı malzeme katılarak hazırlanan gulaş yemeği gibi, sistemin içinde barındırdığı değişik ideolojik yaklaşımlarla ve pratiklerle, Macar komünizminin, Marksist-Leninist ideolojiyle ve onun tanımlamasıyla pek de uyuşmadığı bariz olarak görünüyordu. Komünist yönetim, Sovyet sistemine herhangi bir ideolojik muhalefeti bastıracak, ancak sessizce yapılan reformlara izin verecekti.[2] 1956 ve 1988 tarihleri arasında 32 yıl boyunca iktidarda kalan Janos Kadar, halkına, siyasi alanda sessiz kalmalarına karşılık, piyasa ekonomisinin nimetlerinden istifade etme imkanını sunmuş ve Macarlar da bunu itirazsız kabul etmişti.

Kökeni

Janos Kadar

1957'yi izleyen yedi yıl boyunca Kadar yönetimi, ayaklanmanın mirasına karşı mücadeleye devam etti. Polisiye takibat ve soruşturmalar devam etti. Macar Devrimi'nden altı yıl sonra, 1962 yılında yapılan Macar Sosyalist İşçi Partisi 8. Kongresinde, "sosyalizmin konsalidasyon sürecinin" başladığı ilan edildi. Sağlam temellere oturmuş sosyalist toplumun tüm kurumlarıyla inşa edildiği ve 1956 olaylarına karışanlara genel af ilan edilecek koşulların da sağlandığı duyuruldu. Bu aynı zamanda; Kâdâr'ın adıyla özdeşleşen ve “gulaş komünizmi” olarak da adlandırılan, öncekinden farklı reel sosyalizm deneyiminin başlangıcıydı.

1956 devriminden sonra, János Kádár'ın liderliğindeki parti, güvenlik kuvvetlerinin halka karşı uyguladığı aşırılıkların bir kısmını sınırladı ve Mátyás Rákosi döneminde, ifade ve gösteri özgürlüğü konusunda kısıtlamaların çoğunu yürürlükten kaldırdı. Baskıları azaltmanın yanı sıra, hükûmet, 1956 Devrimi sonrası, halk arasında Kádár hükûmetine yönelik düşman tavrı gidermek için ekonomik ve külterel alanlarda liberal açılımlar yoluna gitti.[3]

1966'da Merkez Komite, dış ticaret kısıtlamalarını hafifleten, piyasalara sınırlı özgürlük veren ve sınırlı sayıda küçük işletmenin hizmet sektöründe faaliyet göstermesine izin veren "Yeni Ekonomik Mekanizma adını verilen reformu onayladı. Bunlar, Sovyet sosyalizmi ile mukayese edildiğinde oldukça liberal olarak adlandırılabilecek reformlar olmasına rağmen, Nagy'nin yaptığı reformların çok gerisindeydi.[3] Her bir kolektifin uygulanacak yönetim ve üretim metotları, kooperatiflerin mekanizasyon durumuna göre belirleniyordu.[3] Kooperatiflerde zorunlu üretim ve teslimat kaldırıldı, kolektif katılımcılarına çalışma gününe göre belirlenen kredi sistemi verilmesi yerine, aylık ücret ödenmesine geçildi.[3] 60'lı yılların sonlarında, kooperatiflerin, yan sanayi sektörlerinde, gıda işleme gibi hafif sanayi alanında ve hizmet sektöründe çalışmalarına izin verildi.[3]

İdeoloji

Gulaş Komünizminde yöneticiler popülist bir tutumla ve kamuoyu baskısını da göz önünde bulundurarak, uzun vadeli planlar yapmak yerine, günü kurtaracak, kitlelerin maddi olarak kendilerini daha iyi hissedeceği politikalar izledi. Kádár, muhaliflere diğer Sovyet Bloğu ülkelerinkinden, çok daha geniş bir hareket alanı bıraktı. Bu konudaki tutumunu Bize karşı olmayan, bizimledir sözleriyle özetliyordu. Komünist Parti'nin rolunü değişmişti. Parti, "yönetmek" yerine "hizmet" etmeliydi. Parti ve halkı yakınlaştırmak için bürokrasiyi azalttı. Toplumun kendini ifade edebileceği, yönetime dahil olabileceği alanları genişletti. Marksist-Leninist ideolojinin toplumu yönlendirme konusundaki rolünü, kendi amaçları çerçevesinde revizyona tabi tuttu. Rejimin, Imre Nagy’ın 'Reform Komünizmi' (1955-1956 yıllarındaki) uygulamalarını çağrıştıran, yorumlamaları yapılıyordu. Nagy'a göre Marksizm statik kalamayacak, ancak değişerek ve gelişerek mükemmeleşecek bir bilim dalıydı.[4]

Marks'ın yol gösterici bir ideoloji yaratmakla birlikte, sosyalizmi ve onun tekamülünü tam olarak kucaklayamadığını iddia ediyordu. “Marx'ın teorisi - Lenin'in de belirttiği gibi - genel hatları ve izlenecek rotayı ve temel ilkeleri belirler; bu ilkeler İngiltere'de Fransa'dakinden daha farklı bir biçimde yorumlanmalı ve uygulanmalıdır…”.[4] Bununla birlikte sosyalizmin bu yorumu Sovyet liderlerce kabul edilmiyordu. Nikita Khrushchev'in Macaristan'a 1956 yılında, Leonid Brejnev’in de Çekoslovakya'ya 1968 yılında verdiği tepki bunun açık göstergesiydi. Tüm bu gelişmeler sonucunda geliştirilen Brejnev Doktrinine göre “her sosyalist devlet, kendine özgü ulusal koşulları dikkate alarak izleyeceği sosyalist çizgiyi serbestçe belirleme hakkına sahiptir. Ancak Sovyeler birliği sosyalizm çizgisinden en ufak bir sapmaya izin vermeyecek, ... kapitalizmin canlanmasına yol açacak en ufak bir girişime müsamaha göstermeyecektir”.[5]

Sonuçta, diğer komünist rejimlerden çok daha az otoriter bir rejim görüntüsü oluşuyordu. Hele Macaristan'daki ilk yedi yıllık katı sosyalist uygulamayla kıyas bile edilemezdi. Macarlar, Doğu Bloku'ndaki muadillerinden; fikir beyan etme, yazma ve seyahat konularında çok daha fazla özgürlüğe sahipti. Örneğin, samizdat yayınlarına bir dereceye kadar tolerans gösteriliyor ve yabancılarla yapılan görüşmeler çok da fazla resmi takibata maruz kalmıyordu. Böyle olmakla birlikte, diğerlerine nazaran çok daha yumuşak görünen Kadar rejimi, liberal bir rejim olarak da adlandırılamazdı. Komünist Parti tüm yetkiyi elinde tutuyordu ve Macaristan Ulusal Meclisi'nin Macar Sosyalist İşçi Partisi'nin ve onun politbürosunun aldığı kararları onaylamaktan başka bir şey yaptığı da pek söylenemezdi. Basın yayın organları görece bir özgürlüğe sahip olmakla birlikte, ağır bir baskı altında tutulmaya devam ediliyordu. Macar gizli polisinin diğer komünist ülkedekilerden daha müsamahakar olması, onun hala etkili bir kontrol ve korkutma aracı olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Ekonomi

Doğu Bloğunda nispeten iyi durumda olan Macaristan, turist olarak ziyaret etmenin çok zor olduğu diğer komünist ülkelerden çok daha fazla sayıda turiste ev sahipliği yapıyordu. 1960 ve 1970'li yıllar boyunca diğer komünist ülkelerde görülen market kuyruğu burada yoktu. Macaristan'ın ekonomik kaynakları, geniş bir ürün yelpazesiyle halkın talebini karşılamak seferber edildi. Planlı ekonomi içinde, sınırlı da piyasa ekonomisi mekanizmalarını kapsayacak bazı iktisadi reformlar gerçekleştirildi. İzlenen bu ekonomik politikalarla 1980'lerin sonuna gelindiğinde, Macaristan ekonomisi, ağır bir baskı ve borç yükü altına girmişti. Gerçi çökmek üzere olan tüm Sosyalist Blok ülkeleri de aynı dönemde ağır bir ekonomik kriz içindeydiler, fakat Macaristan barındırdığı farklı özelliklerle diğerlerinden az da olsa daha iyi bir görünüm arz ediyordu.

Tüm Orta Avrupa'da komünist rejimlerin çökmesiyle ve SSCB'nin dağılmasıyla birlikte, Macaristan kapitalist pazar ekonomisine geçerek, küresel pazarlara entegre olmasını sağlayacak, kendisini Avrupa Birliği üyesi devletlerden biri haline getirecek, Batı tipi demokrasiye yöneldi.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "- Kadarism superseded (Vladimir Kusin)". 26 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2017. 
  2. ^ Watkins, Thayer. "Economic History and the Economy of Hungary 7 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Department of Economics, San José State University.
  3. ^ a b c d e Stokes, Gale. The Walls Came Tumbling Down: The Collapse of Communism in Eastern Europe, (Oxford, 1993), pp. 81-7.
  4. ^ a b Stokes, Gale, ed. From Stalinism to Pluralism: A Documentary History of Eastern Europe Since 1945, (Oxford, 1996), pp. 81-93.
  5. ^ Janos, Andrew C. East Central Europe in the Modern World: The Politics of the Borderlands From Pre- to Postcommunism, (Stanford, 2000), pp. 267.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm</span> Alman filozof Marxın düşüncelerine dayanan devrimci sosyalist akım

Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.

Sosyalizm, sosyal ve ekonomik olarak toplumsal refahın, katılımcı bir demokrasiyle gerçekleşeceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin topluma ait olduğunu savunan, işçi sınıfının yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teoridir. Siyasi yelpazede ve dünyanın çoğu ülkesinde sosyalizm, standart sol ideoloji olarak kabul edilir. Sosyalizm türleri, kaynak tahsisinde piyasaların ve planlamanın rolüne ve kuruluşlardaki yönetim yapısına göre değişir.

Demokratik sosyalizm, sosyalist piyasa ekonomisi içinde ekonomik demokrasi, işyeri demokrasisi ve işçilerin öz yönetimine veya alternatif bir merkeziyetçi planlı sosyalist ekonomi biçimine özel bir vurgu yaparak, siyasi demokrasiyi ve bir tür sosyal sermayeli ekonomiyi destekleyen solcu bir siyaset felsefesidir. Demokratik sosyalistler, kapitalizmin doğası gereği özgürlük, eşitlik ve dayanışma değerleriyle bağdaşmadığını ve bu ideallerin ancak sosyalist bir toplumun gerçekleştirilmesiyle elde edilebileceğini savunuyorlar. Çoğu demokratik sosyalist, sosyalizme kademeli bir geçiş arayışında olsa da, demokratik sosyalizm, sosyalizmi kurmanın aracı olarak devrimci veya reformist siyaseti destekleyebilir. Demokratik sosyalizm, 20. yüzyılda Sovyetler Birliği'nde ve diğer ülkelerde tek parti devletine doğru gerilemeye karşı çıkan sosyalistler tarafından popülerleştirildi.

<span class="mw-page-title-main">Stalinizm</span> Marksist-Leninist ideolojinin teori ve pratiği

Stalinizm veya Stalincilik, Marksist-Leninist ideolojinin 1928-1953 yılları arasında Sovyetler Birliği’ni yöneten Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin’in uyguladığı siyasi sistemde kullanılan teori ve pratiğine verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Imre Nagy</span> Macar diplomat ve siyasetçi (1896-1958)

Imre Nagy, Macar siyasetçi. İki kez Macaristan başbakanlığı görevini yürüttü.

<span class="mw-page-title-main">1956 Macaristan Ayaklanması</span>

1956 Macaristan ayaklanması veya Macaristan Halk Cumhuriyeti sonrası dönemle anıldığı isimle Macar Devrimi, 1956 yılında Macaristan'daki Sovyetler Birliği destekli stalinist hükûmete karşı başlatılan halk hareketidir.

<span class="mw-page-title-main">Macaristan Halk Cumhuriyeti</span> 1949-1989 yılları arasında Macaristanda hüküm sürmüş eski komünist devlet.

Macaristan Halk Cumhuriyeti, Macaristan'ın 1949'dan 1989 yılına kadar yani Sovyetler Birliği'nin rehberliğindeki komünist dönemde kullanılan resmi ismiydi. Komünizme karşıt geniş hareketin yapıldığı ilk yer Macaristan Halk Cumhuriyeti'dir. Bu hareketteki Macarlar özgürlük, demokrasi ve politik baskıya son verilmesini talep ediyorlardı. Kızıl Ordu'nun ülkeye müdahalesi ile hareketin liderleri öldürüldüler. Devlet, 1989 yılına kadar varlığını sürdürdü. 1989 yılında rejime karşı güçler birleşerek komünist rejime son verilmesine zorladılar. Macaristan Halk Cumhuriyeti kendini Macar Sovyet Cumhuriyeti'nin vârisi olarak görmekteydi. Macar Sovyet Cumhuriyeti 1919'da kurulan ve Sovyet Rusya'dan sonraki ikinci komünist devlettir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyalist revizyonizm</span> Sosyalist revizyonizm, Marksist hareketin içinde revizyonizm sözcüğü, önemli Marksist öncüllerin çeşitli fikirlerinin, ilkelerinin ve teorilerinin revizyondan geçmesi gerektiğine inanan bir düşünce tarzıdır.

Sosyalist revizyonizm, Marksist hareketin içinde revizyonizm sözcüğü, önemli Marksist öncüllerin çeşitli fikirlerinin, ilkelerinin ve teorilerinin genellikle burjuvazi sınıfı ile birlik olma benzeri değişiklikler içeren bir revizyondan geçmesi gerektiğine inanan bir düşünce tarzıdır.

Doğu Bloku ekonomileri, II. Dünya Savaşı'nın ardından Doğu Avrupa’da bulunan Kızıl Ordu birlikleri denetimindeki topraklarda Sovyetler Birliği iktidarının ve yerel komünist örgütlerin ekonomik ve toplumsal tercihleri doğrultusunda kurulan ve Doğu Bloku olarak adlandırılan ülkelerin ekonomik durumlarını anlatır.

Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.

Sovyetlerin Macaristan'ı işgali, Macaristan'ın II. Dünya Savaşı'nda mağlup olmasından sonra başlayıp, 45 yıl devam eden bir süreci ifade etmektedir. İşgal, 1991 yılında SSCB'nin dağılmasından kısa bir süre önce sona ermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Miklós Németh</span> Macar siyasetçi

Miklós Németh Macarca telaffuz: [ˈmikloːʃ ˈneːmɛt] Macar ekonomist ve siyasetçi. Macaristan başbakanı olarak 24 Kasım 1988 ile 23 Mayıs 1990 tarihleri arasında görev yapmıştır. Doğu ve Orta Avrupa'da komünizmin çöküşüne giden çalkantılı yıllarda Macaristan'ın Komünist partisi olan Sosyalist İşçi Partisi'nin liderlerinden birisiydi. Macaristan'ın son komünist başbakanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Károly Grósz</span> Macar siyasetçi

Károly Grósz Macarca telaffuz: [ˈkaːroj ˈɡroːs] Macar komünist siyasetçi. 1988 ila 1989 yılları arasında Macar Sosyalist İşçi Partisi'nin Genel Sekreterliğini yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">János Kádár</span> Macaristan başbakanı (1912-1989, hd. 1956-1958 & 1961-1965)

János Kádár, Macar devlet adamı, politikacı, Macar Sosyalist İşçi Partisi Genel Sekreteri, 1956 yılından, emekli olduğu 1988 tarihine kadar 32 yıl boyunca Macaristan'a Başkanlık yapmış komünist lider. İlerlemiş yaşı ve buna bağlı sağlık problemleri yüzünden 1988 yılında emekli olmak zorunda kalıncaya kadar Parti Genel Sekreterliği görevini sürdürdü ve görevini daha genç reformcu kadrolara devretti.

Sosyalist piyasa ekonomisi, Çin Halk Cumhuriyeti'nde uygulanan ekonomik model. Deng Şiaoping'in getirdiği ekonomik reformlardan ortaya çıkan açık piyasa ekonomisi çerçevisinde ekonominin büyük oranda Kamu İktisadi Teşebbüsleri'nden oluşmasına dayanır. İdeolojik açıdan bu sistemin esas mantığı, Çin'in sosyalist üretim biçiminin erken bir evresini oluşturan sosyalizmin birincil evresinde bulunması ve bu nedenle küresel bir pazar sistemi kapsamında kapitalist teknikler benimsemesi gerekmesidir. Buna rağmen, bu sistem yaygın olarak devlet kapitalizminin bir türü olduğu belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Macar İşçi Partisi</span>

Macar İşçi Partisi, 1948-1956 yılları arasında Macaristan Halk Cumhuriyeti'nde iktidarda bulunan komünist parti.

Yeni Ekonomik Mekanizma, 1968'de Macaristan Halk Cumhuriyeti'nde başlatılan geniş kapsamlı ekonomik reform. Reformun etkisi 1972 ve 1978 arasında Doğu Bloku ülkelerini ortak siyaseti sonucu azaldı. Ancak 1989 Devrimleri sona erene kadar, reform ilkeleri adı vurgulanmasa bile Macaristan ekonomisini etkilemeye devam etti. Reform nedeniyle, 1980'lerde Macaristan, market mekanizmasını merkezi planlamaya oranla yüksek tuttu. Bu durum Sovyet ekonomisinden oldukça farklı bir yol izlemesine ve aynı oranda politik zorluklara yol açtı. Gulaş Komünizmi adıyla bir karışım politikası uygulandı. Batılı kaynaklar reform ilkelerinin etkisi altındaki Macar ekonomisinin, diğer Doğu Bloğu ekonomilerinden daha iyi performans gösterdiğini belirtti ve "Macaristan'ın kışla komünizminde en mutlu kışla olan ülke" olduğunu ifade ettiler. Pek çok Sovyet ve Doğu Avrupalı insan, Macaristan'daki ekonomik ve kültürel çevre nedeniyle Macaristan'a gitti.

<span class="mw-page-title-main">1956 Macaristan Ayaklanması'ndaki 16 talep</span>

1956 Macaristan ayaklanmasındaki 16 talep, 1956 Macaristan ayaklanmasında protestocular tarafından gerçekleşmesi istenen 16 taleptir. İlk versiyonu 1956'da Szeged'de kurulan Macar Üniversitesi Öğrencileri Derneği (MEFESZ) tarafından formüle edildi. Ardından ülkenin diğer üniversitelerindeki ve öğrenci delegeleriyle birlikte yapılan toplantında nihai talepler sunuldu.

<span class="mw-page-title-main">Macaristan'da rejim değişikliği</span> Macaristanda Sosyalizmin Sonu

Macaristan'da rejim değişikliği daha dar anlamda Macaristan tarihinin tek partili bir dönemden, onun kültürel, ideolojik bağıntısından koptuğu, demokratik bir devlete dönüştüğü, sosyalist devlet sistemini sona erdirirken barışçıl bir şekilde demokratik, çoklu, cumhuriyetçi düzene geçtiği dönemi ifade eder. Rejim değişikliği temel olarak 1989 ile bağlantılıdır. Çünkü rejim değişikliğiyle ilgili olarak en önemli ve sembolik olaylar bu yılda gerçekleşmiştir. Ancak bu olay örgüsünde hem önceki hem de sonraki yıllarda birçok önemli unsur rol oynamıştır.