İçeriğe atla

Grup hızı

Bu grafik, faz hızı ve grup hızı farklı yönlere giden bir dalgayı gösterir.

Bir dalganın grup hızı, dalga şiddetinin genel şekli (dalga modülasyonu veya sarımı) ile boşlukta yayılan hızıdır. Örneğin, bir taşın, durgun bir su birikintisinin ortasına atıldığında ne olabileceğini düşünelim. Taş suyun yüzeyine geldiği anda, o bölgede dairesel dalgalanmalar meydana gelir. Kısa bir süre içinde, hareketsiz bir merkezden yayılan bu dalgalar dairesel halkalara dönüşür. Giderek genişleyen bu dairesel halkalar, farklı hızlarda yayılan ve farklı dalga boylarına sahip daha küçük dalgaları kendi içerisinde birbirinden ayırabilen bir dalga grubudur. Uzun dalgalar, tüm gruba kıyasla daha hızlı yol alabilirken; sona doğru yaklaştıkça kaybolurlar. Kısa dalgalar ise daha yavaş yol alırlar ve bir önceki dalga sınırına ulaştıklarında yok olurlar.

Tanım ve açıklama

Tanım

Düz Çizgi: Dalga pakti. Kesikli Çizgi: Dalga paketinin sarımı. Sarım grup hızında hareket eder.

Grup hızı, yani Vg aşağıdaki denklem ile tanımlanabilir;

Bu denklemde ω dalgaların açısal tekrar sıklığını (genellikle saniye başına düşen radyan sayısı ile ifade edilir) ve k açısal dalga sayısını (genellikle metre başına düşen radyan sayısı ile ifade edilir) gösterir. ω(k) fonksiyonu, “dağılım ilişkisi” olarak bilinir.

  • Eğer ω doğrudan k ile orantılıysa, o zaman grup hızı, tam olarak faz hızına eşit olur. Şekli ne olursa olsun, bir dalga, bu hızda, dağılmadan yol alacaktır.
  • Eğer ω, k' nın çizgisel fonksiyonu ama doğru orantılı değilse (ω=ak+b), bu durumda grup hızı ile faz hızı birbirinden farklı olacaktır. Dalga paketi sarmalı, grup hızında ilerlerken, her bir dalga tekrar sıklığı -bireysel olarak- faz hızında hareket eder.
  • Eğer ω, k' nın çizgisel fonksiyonu değil ise, dalga paketi hareket ettikçe bozulacaktır. Bu bozulma doğrudan grup hızını etkiler. Bir dalga paketi, farklı tekrar sıklıklar içerdiğinden, grup hızı - ∂ω/∂k- farklı değerler alabilir çünkü ω, k' nın çizgisel bir fonksiyonu değildir. Sonuç olarak sarmal tek bir hızda değil, farklı hızlar aralığında hareket eder ve bu sarmalın bozulmasına neden olur.

Türev

Grup hızı formülünün başka bir türevi de aşağıdaki gibidir; Dalga paketinin, x konumundaki ve t süresindeki fonksiyonunu t: α(x,t) olarak alalım, t=0 aldığımızda, A(k) onun Fourier dönüşümü olsun;

Çakışma prensibiyle, herhangi bir zamanda dalga paketindeki t aşağıdaki gibi olacaktır;

(Burada ω, dolaylı olarak knın bir fonksiyonudur.)

Burada, A(k) sadece merkez dalga boyunda k 0 sıfırdan farklı bir değerde olabilsin diye dalga paketinin neredeyse monokromatik olduğunu varsayıyoruz. Daha sonra doğrusallaştırma aşağıdaki gibi olacaktır;

ve Daha sonra bu eşitlemelerden aşağıdaki sonuca ulaşırız;

Örneğin bir dalga paketi; hızında hareket etmektedir. Bu grup hızı formülünü açıklar.

Dağınımda yüksek mertebe terimler

Bir önceki türevin bir kısmı varsayımdır.

Eğer dalga grubu geniş bir yayılma tekrarsıklığına sahip ise ya da yayılma hızı keskin varyasyonlara sahip ise (örneğin direnç gibi) ya da eğer dalga grubu çok uzun mesafelere hareket ediyorsa, bu varsayım geçerli değildir. Sonuç olarak, dalga grubunun dalgaları sadece hareket etmiyor aynı zamanda sapıyor. Geniş anlamda, dalga grubunun farklı tekrarsıklık bileşenleri farklı hızlarda hareket eder. Dalga grubunun önüne doğru hareket eden bileşenler daha hızlı, dalga boyunun arkasına doğru hareket eden bileşenler daha yavaştır. En sonunda, dalga grubu uzamış olur. Taylor serisindeki bir sonraki mertebe ( türeviyle ilgilidir), grup hızı yayılımı olarak adlandırılır. Ve bu kısa darbeli lazerlerde, yüksek enerji tasarımında ve fiberoptik sinyallerde ki en önemli etkidir.

Fiziksel tanım

Grup hızı genellikle enerjinin veya bilginin bir dalga boyunca taşındığı hız olarak düşünülür. Birçok durumda bu doğrudur ve grup hızı aynı zamanda dalga şekli sinyali olarak da nitelendirilebilir. Ancak, eğer dalga emici bir ortamda hareket ediyorsa, bu bilgi her zaman doğru olmaz. 1980lerden beri yapılan birçok araştırma ve deney gösterdi ki özel olarak hazırlanmış materyallerle gönderilen lazer ışığının grup hızı, hava boşluğunda ışık hızını geçebilir. Ancak bu durumda, ışık hızından daha hızlı bir iletişim mümkün değildir çünkü sinyal hızı ışık hızından her şekilde daha yavaş kalır. Akımı durdurarak ya da negatif grup hızı oluşturarak, grup hızını sıfıra düşürmek de mümkündür. Ancak tüm durumlarda, fotonlar ortamda beklenilen ışık hızında yayılmaya devam eder.

Tarihi

Grup hızının, dalgaların faz hızından farklı olduğu fikri ilk olarak 1839 yılında W.R. Hamilton tarafından ortaya atılmıştır

Diğer açıklamalar

Işık için, kırılma indisi n,boşluk dalga boyu λ0 ve orta dalga λ aşağıdaki formül ile ilişkilidir.

Vp = ω/k faz hızı. Bu nedenle, grup hızı takip eden formül ile hesaplanabilir.

Üç Boyutta

Işık, ses ve madde dalgaları gibi üç boyutlu hareket eden dalgalar için, grup hızı ve faz hızı formülleri basit bir şekilde genelleşmiştir;

Tek boyut:
Üç boyut:

açısal frekansın düşümü, dalga vektörünün fonksiyonu ve k 'nın birim vektörüdür. Eğer dalgalar kristal gibi eşyönsüz bir ortamda yayılıyorsa, o zaman grup hızı vektörü ile faz hızı vektörü farklı yönleri gösterebilir.

Kaynakça

İngilizce Vikipedi

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Maxwell denklemleri</span>

Maxwell denklemleri Lorentz kuvveti yasası ile birlikte klasik elektrodinamik, klasik optik ve elektrik devrelerine kaynak oluşturan bir dizi kısmi türevli (diferansiyel) denklemlerden oluşur. Bu alanlar modern elektrik ve haberleşme teknolojilerinin temelini oluşturmaktadır. Maxwell denklemleri elektrik ve manyetik alanların birbirileri, yükler ve akımlar tarafından nasıl değiştirildiği ve üretildiğini açıklamaktadır. Bu denklemler sonra İskoç fizikçi ve matematikçi olan ve 1861-1862 yıllarında bu denklemlerin ilk biçimini yayımlayan James Clerk Maxwell' in ismi ile adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türev</span> Fonksiyonun grafiğine çizilen teğetin eğimini hesaplama tekniğidir.

Matematikte türev, bir fonksiyonun tanımlı olduğu herhangi bir noktada değişim yönünü veya hızını veren temel bir kavramdır. Tek değişkenli bir fonksiyonun tanım kümesinin belli bir noktasında türevi, fonksiyonun grafiğine bu noktada karşılık gelen değerde çizilen teğet doğrunun eğimidir. Teğet doğru, tanım kümesinin bu noktasında fonksiyonun en iyi doğrusal yaklaşımıdır. Bu nedenle türev genellikle anlık değişim oranı ya da daha açık bir ifadeyle, bağımlı değişkendeki anlık değişimin bağımsız değişkendeki anlık değişime oranı olarak tanımlanır. Bir fonksiyonun türevini teorik olarak bulmaya türev alma denilir. Eğer bir fonksiyonun tanım kümesindeki her değerinde hesaplanan türev değerlerini veren başka bir fonksiyon varsa, bu fonksiyona eldeki fonksiyonun türevi denir.

<span class="mw-page-title-main">Kinetik enerji</span> bir cismin harekiyle oluşan enerji

Kinetik enerji, fiziksel bir cismin hareketinden dolayı sahip olduğu enerjidir.

<span class="mw-page-title-main">Navier-Stokes denklemleri</span> Akışkanların hareketini tanımlamaya yarayan denklemler dizisi

Navier-Stokes denklemleri, ismini Claude-Louis Navier ve George Gabriel Stokes'tan almış olan, sıvılar ve gazlar gibi akışkanların hareketini tanımlamaya yarayan bir dizi denklemden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mie saçılması</span>

Mie saçılması veya Mie teorisi, düzlem bir elektromanyetik dalganın (ışık) homojen bir küre tarafından saçılmasını ifade eder. Maxwell denklemlerinin Lorenz–Mie–Debye çözümü olarak da bilinmektedir. Denklemlerin çözümü sonsuz bir vektör küresel harmonik serisi şeklinde yazılır. Saçılma ismini fizikçi Gustav Mie'den almaktadır; analitik çözümü ilk kez 1908 yılında yayınlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Katı cisim dinamiği</span>

Katı-cisim dinamiği, dış kaynaklı kuvvetler karşısında hareket eden birbiri ile ilişkili sistemlerin analizini inceler. Her bir gövde için, cisimlerin katı olduğu ve bu nedenle uygulanan kuvvetler nedeni ile deforme olmadıkları, sistemi tanımlayan taşıma ve dönme parametrelerinin sayısını azaltarak analizi basitleştirmektedir.

Açısal hız, bir objenin birim zamandaki açısal olarak yer değiştirme miktarına verilen isimdir. Açısal hız vektörel olup bir cismin bir eksen üzerindeki dönüş yönünü ve hızını verir. Açısal hızın SI birimi radyan/saniyedir, ancak başka birimlerde de ölçülebilir. Açısal hız genellikle omega sembolü ile gösterilir. Açısal hızın yönü genellikle dönüş düzlemine diktir ve sağ el kuralı ile bulunabilir.

Fraunhofer kırınımı ya da uzak-alan kırınımı dalganın uzak bölgelerde yayıldığı durumlarda uygulanan bir Kirchhoff-Fresnel kırınımı yaklaşımıdır.

Fizikte akustik dalga denklemi, akustik dalgaların bir ortamda yayılımını düzenler. Denklemin biçimi ikinci dereceden kısmi diferansiyel denklemdir. Denklem, akustik basınç ve parçacık hızı u nun gelişimini, konum r ve zaman türünden fonksiyon olarak ifade eder. Denklemin basitleştirilmiş bir formu akustik dalgaları sadece bir boyutlu uzayda, daha genel formu ise dalgaları üç boyutta tanımlar.

Elektromanyetik dalga denklemi, elektromanyetik dalgaların bir ortam boyunca ya da bir vakum ortamı içerisinde yayılmasını açıklayan, ikinci dereceden bir kısmi diferansiyel denklemdir. Denklemin, ya elektrik alanı E ya da manyetik alan B cinsinden yazılan homojen formu şöyledir:

<span class="mw-page-title-main">Dalga (fizik)</span> uzayda ve maddeden geçen salınım

Dalga, bir fizik terimi olarak uzayda ve maddede yayılan ve enerjinin taşınmasına yol açan titreşime denir. Dalga hareketi, orta parçaların yer değişimi sıklıkla olmadan, yani çok az ya da hiç kütle taşınımı olmadan, enerjiyi bir yerden başka bir yere taşır. Dalgalar sabit konumlarda oluşan titreşimlerden oluşurlar ve zamanla nasıl ilerlediğini gösteren bir dalga denklemi ile tanımlanırlar. Bu denklemin matematiksel tanımı dalga çeşidine göre farklılık gösterir.

Dalga vektörü, fizikte dalgayı ifade etmemize yardımcı olan vektördür. Herhangi bir vektör gibi, yöne ve büyüklüğe sahiptir. Büyüklüğü dalga sayısı ve açısal dalga sayısıdır. Yönü ise genellikle dalga yayılımının yönüdür. İzafiyet kuramında, dalga vektörü, aynı zamanda dört vektör olarak tanımlanabilir.

18. yy. ve sonrasında geliştirilmiş, genellikle vektörel mekanik olarak nitelendirilen ve orijinalinde Newton mekaniği olarak bilinen analitik mekanik, klasik mekaniğin matematiksel fizik kaynaklarıdır. Model harekete göre analitik mekanik, Newton’un vektörel enerjisinin yerine, hareketin iki skaler özelliği olan kinetik enerjiyi ve potansiyel enerjiyi kullanır. Bir vektör, yön ve nicelik ile temsil edilirken bir skaler, nicelik ile(yoğunluğu belirtirken) temsil edilir. Özellikle Lagrange mekaniği ve Hamilton mekaniği gibi analitik mekanik de, sorunları çözmek için bir sistemin kısıtlamalarının ve tamamlayıcı yollarının kavramını kullanarak klasik mekaniğin kullanım alanını etkili bir şekilde yapılandırır. Schrödinger, Dirac, Heisenberg ve Feynman gibi kuram fizikçileri bu kavramları kullanarak kuantum fiziğini ve onun alt başlığı olan kuantum alan teorisini geliştirdiler. Uygulamalar ve eklemelerle, Einstein’a ait kaos teorisine ve izafiyet teorisine ulaşmışlardır. Analitik mekaniğin çok bilindik bir sonucu, modern teorik fiziğin çoğunu kaplayan Noether teoremidir.

Matematiksel fizikte, hareket denklemi, fiziksel sistemin davranışını, sistem hareketinin zamanı ve fonksiyonu olarak tanımlar. Daha detaya girmek gerekirse; hareket denklemi, matematiksel fonksiyonların kümesini "devinimsel değişkenler" cinsinden izah eder. Normal olarak konumlar, koordinat ve zaman kullanılır ama diğer değişkenler de kullanılabilir: momentum bileşenleri ve zaman gibi. En genel seçim genelleştirilmiş koordinatlardır ve bu koordinatlar fiziksel sistemin karakteristiğinin herhangi bir uygun değişkeni olabilirler. Klasik mekanikte fonksiyonlar öklid uzayında tanımlanmıştır ama görelilikte öklid uzayı, eğilmiş uzay ile tanımlanmıştır. Eğer sistemin dinamiği biliniyor ise denklemler dinamiğin hareketini izah eden diferansiyel denklemlerin çözümleri olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Lagrange mekaniği</span> Klasik mekaniğin yeniden formüle edilmesi

Lagrange mekaniği, klasik mekaniğin yeniden formüle edilmesidir. İtalyan-Fransız matematikçi ve astronom Joseph-Louis Lagrange tarafından 1788’de geliştirilmiştir.

Diferansiyel kalkülüste, Reynolds transport teoremi, Leibniz–Reynolds transport teoremi veya kısaca Reynolds teoremi, integralin türevi olarak da bilinen Leibniz integral kuralının genelleştirilmiş üç boyutlu hâli. Teorem ismini Osborne Reynolds'dan alır. Sürekli ortamlar mekaniğinin temel denklemlerini daha kullanışlı hâle getirir.

Periyot fizik ve matematikte kendini tekrar eden (periodik) fonksiyonun bir dalgasının süresidir. Birimi saniye ve ast katlarıdır. Matematik işlemlerde T harfiyle gösterilir.

<span class="mw-page-title-main">Doğrusal olmayan optik</span>

Doğrusal olmayan optik ya da nonlineer optik, ışığın doğrusal olmayan sistem ve malzemelerdeki davranışı ile özelliklerini inceleyen optiğin bir alt dalıdır. Bu malzemelerde elektrik alan () ile polarizasyon yoğunluğu () arasındaki ilişki doğrusal değildir; bu durum daha çok yüksek genlikte (108 V/m seviyelerinde) ışık veren lazerlerde ve lityum niobat gibi kristal yapılarında görülür. Schwinger sınırından daha kuvvetli alanlarda vakum da doğrusallığını kaybeder. Süperpozisyon prensibi bu malzemeler için geçerli değildir.

<span class="mw-page-title-main">Dağılma</span>

Elektromanyetizmada ve optikte dağılma ya da dispersiyon, elektromanyetik dalganın ilerlediği ortamdaki faz hızının frekansına bağlı olması durumudur. Kırılma indisinin frekansa bağlılığı olarak da tanımlanabilmektedir. Bu özelliğe sahip ortamlar dağıtıcı ortamlar olarak bilinir. Faz hızı ile grup hızının eşit olması durumunda dağılma sıfırlanır; grup hızının daha büyük olması anormal dağılma olarak bilinir. İletim hatları ve optik fiberler gibi dalga kılavuzlarında dalga yayılımını büyük ölçüde etkileyen dağılma, dalga denkleminin geçerliği olduğu diğer sistemlerde de gözlemlenebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Faz hızı</span> dalga fazının boşlukta yayılma hızı

Bir dalganın faz hızı, o dalgayı oluşturan her bir frekans bileşeninin fazının ilerleme hızıdır. Sinüzoidal bir dalganın zirve veya dip noktası faz hızı ile ilerler. Faz hızı, dalga boyu ve periyot cinsinden,