İçeriğe atla

Grelling-Nelson paradoksu

Grelling-Nelson paradoksu veya heterolojik paradoks olarak da bilinen Grelling paradoksu, heterolojik kelimesinin "kendini tanımlamayan bir kelime" olduğunun belirtilmesiyle ortaya çıkan anlamsal bir paradokstur. Dolayısıyla "heterolojik" kelimesi, eğer heterolojik değilse heterolojiktir.[1]

Yani, eğer bir norm evrimsel kökeninde kendini tanımlayamıyorsa kendini tanımlayamıyordur. Bu durumun devam etmesi durumunda paradoks ibaresi Greeling-Nelson için gerçekleşir.

Grelling'in Paradoksu, heterolojikliğin, bir işaret edenin işaret ettiği kelime özelliğini taşımadığı zaman ve sadece o zaman sahip olduğu kelime özelliğinin, 'heterolojiklik' tarafından sahiplenilip sahiplenilmediğinin düşünülmesinden kaynaklanan paradokstur. Çözümü üzerine bazı felsefi tartışmalar olmasına rağmen, Grelling Paradoksu neredeyse tekdüze bir şekilde Yalancı Paradoksu ya da Russell Paradoksu'nun bir varyantı olarak ele alınmaktadır; bu paradoks, daha iyi bilinen iki paradoks tarafından zaten sunulmayan herhangi bir felsefi zorluk sunmamaktadır.[2]

Hein de Haan tartışma yazısında bu paradoxun içerisinden farklı bir şekilde çıkmaya çalışmıştır;

Heterolojik otolojik bir kelime midir yoksa heterolojik midir?

Eğer heterolojik otolojik ise, kendini tanımlar. Ama o zaman - kısa nasıl kısa bir sözcükse - heterolojik de heterolojik bir sözcük olmalıdır. Yani eğer heterolojik otolojik ise, heterolojiktir. Bu bir çelişki.

O zaman heterolojik heterolojik midir? Eğer durum buysa, o zaman kendini tanımlamıyor demektir. Bu da, tıpkı uzun kelimesinin uzun olmaması gibi, heterolojik kelimesinin de heterolojik değil, otolojik olduğu anlamına gelir. Yine bir çelişkimiz var: heterolojik tam da heterolojikse otolojiktir.

Dolayısıyla heterolojik ne heterolojik ne de otolojik olabilir gibi görünüyor.

Buna karşılık, otolojik bunlardan herhangi biri olabilir: eğer otolojikse, o zaman otolojiktir. Eğer heterolojikse, heterolojiktir. Her ikisi de tutarlı "seçeneklerdir".[3]

Kaynakça

  1. ^ Weisstein, Eric W. "Grelling's Paradox". mathworld.wolfram.com (İngilizce). 29 Şubat 2000 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2024. 
  2. ^ Newhard, Jay (2005). "Grelling's Paradox". Philosophical Studies: An International Journal for Philosophy in the Analytic Tradition. 126 (1): 1-27. ISSN 0031-8116. 9 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2024. 
  3. ^ Haan, Hein de (26 Haziran 2023). "Is Heterological Heterological?". Street Science (İngilizce). 9 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dil</span> insanlar arasında iletişim kurmayı sağlayan doğal bir iletişim aracı

Dil, insanlar arasında anlaşmayı ve iletişimi sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, çok boyutlu kavramlar bütünü; temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerden örülmüş toplumsal bir kurum ve yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Paradoks</span>

Paradoks, görünüşte doğru olan bir ifade veya ifadeler topluluğunun bir çelişki oluşturması veya sezgiye karşı bir sonuç oluşturmasıdır. Çoğunlukla, çelişkili görünen sonuç veya sonuçların aslında çelişkili tarafları vardır. Paradoks teriminin karşılığı olarak Türkçede açmaz, çatışkı, çelişki, yanıltmaç sözcükleri kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Fince</span> Sondan eklemeli Finlandiyanın resmi dili

Fince (

Kısa çizgi veya tire, sözcükleri birleştirmek ve tek bir sözcüğün hecelerini ayırmak için kullanılan bir noktalama işaretidir. Tire kullanımına tireleme denir. Tirelenmemiş, tirelenmiş bir sözcük örneğidir. Kısa çizgi, daha uzun ve farklı kullanımlara sahip kısa çizgilerle veya eksi işareti ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hikâye</span> gerçek ya da tasarlanmış olayları ilgiyi çekecek bir biçimde anlatan, genellikle beş on sayfadan oluşan düzyazı türü

Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.

Bulanıklık, belirsizlik veya müphemlik; bir cümlenin, ifadenin veya çözümün açıkça tanımlanmadığı ve birkaç yorumu makul kıldığı bir anlam türüdür. Bir işaretin, sembolün, resmin ya da deyimin birden fazla anlama, mânâya gelebileceği durumları tarif eden bir terimdir. Bu nedenle, amaçlanan anlamı sınırlı sayıda adımla bir kurala veya sürece göre kesin olarak çözülemeyen herhangi bir fikrin veya ifadenin bir niteliğidir. Belirsizlik kavramı genellikle felsefe ile bağdaştırılır. Bulanıklıkta, farklı yorumlara izin verilir, belirsiz olan bilgilerle, istenen özgüllük seviyesinde herhangi bir yorum oluşturmak zordur. Eğer olabilecek sadece iki anlam varsa, bu durumda çiftanlamlılık söz konusudur. Edebiyatta ve konuşma dilinde kullanılan kinaye ve alegori de bulanıklık kavramı içinde incelenebilir. Bulanıklık, özellikle dil ile ilgili işaretler, yani harfler, semboller gibi işaretlerin bir özelliğidir.

Zamanda yolculuk; zaman içinde belirli noktalar arasındaki hareket, bir nesne ya da bir kişi tarafından uzayda farklı noktalar arasındaki harekete benzer şekilde, tipik olarak bir zaman makinesi veya bir solucan deliği olarak bilinen varsayımsal bir aygıtın kullanılması ile hareket kavramıdır. Zaman yolculuğu, felsefe ve kurguda yaygın olarak kabul gören bir kavramdır.

Ll, Türk alfabesinin 15. harfi olup harfin kullanım sıklığı %5,75'tir. Arap alfabesine dayalı Osmanlıcada lâm adıyla bilinirdi. L, ince ünlülerle beraber kullanıldığı zaman ön damak, kalın ünlülerle beraber kullanıldığı zaman da alt damaktan çıkarılan yumuşak, yayvan ve akıcı bir sestir.

Bellek ya da hafıza, yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücüdür.

<span class="mw-page-title-main">Elealı Zenon</span> Paradokslarıyla tanınan antik Yunan filozofu

Elealı Zenon veya Zeno, Magna Graecia'nın Sokratik öncesi bir Yunan filozofu ve Parmenides tarafından kurulan Elea Okulu'nun bir üyesiydi. Aristo, onu diyalektiğin mucidi olarak adlandırdı. Bertrand Russell'ın "ölçülemez derecede incelikli ve derin" olarak tanımladığı paradokslarıyla tanınır.

Seçim paradoksu veya diğer seçenek paradoksu, Marquis de Condorcet tarafından 18. yüzyılın sonlarında tespit edilmiş bir durumdur. Bireysel tercihlerin döngüsel olmasa bile birikimli tercihlerin olabileceğini ifade eder. Bu bir paradokstur, zira farklı grupların ve bireylerin oluşturdukları "farklı çoğunlukların" isteklerinin birbiriyle çelişkili olabileceğini söylemektedir. Örneğin bir seçimde A, B ve C şeklinde üç aday olsun ve üç seçmen oylarında aşağıdaki tercih sıralamalarında bulunsun :

1. Seçmen: A B C
2. Seçmen: B C A
3. Seçmen: C A B

Sıfat ya da ön ad; isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları miktar, sıra, konum, renk, biçim, bıraktığı izlenim gibi çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden kelime türüdür. Sıfat ile nitelediği veya belirttiği ismin oluşturduğu kelime grubuna "Sıfat Tamlaması" denir. Her sıfat, bir Sıfat Tamlaması kurar. Sıfatın olduğu heryerde aynı zamanda Sıfat Tamlaması'ndan da sözedilir. Sıfat Tamlaması'nın çeşitleri yoktur.

İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olduğuna dair tahminlerin varlığı ile bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder.

Biçimbilim, yapıbilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi, morfoloji veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dalıdır. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.

Fizikte ikiz paradoksu olarak adlandırılan ve düşünsel olarak gerçekleştirilmiş bir deney bulunmaktadır. Bu deney tamamen aynı özelliklere sahip olan ikizlerden birinin uzaya gönderilmesi ve diğerinin de dünya üzerinde kalması sonucu aralarındaki görünüm farkının zamana bağlı olarak nasıl değiştiği düşüncesi üzerine ortaya çıkarılmıştır. Uzaya gönderilen kardeşlerden biri yüksek hızlı bir roket tarafından uzaya fırlatılmış ve orada bir seyahate gönderilmiştir. Uzun bir zaman sonra evine döndüğündeyse ikiziyle yaş ve vücut olarak büyük bir farklılık ile karşılaşmıştır. Dünyada kalan ikizin daha hızlı yaşlandığı çünkü dünyadaki zamanın daha hızlı aktığı düşünülmektedir. Bu bir paradoks değil bir ikilemdir. Bu ikilem Genel relativite yasasının geliştirilmesinde de rol oynamıştır.

Matematiğin temellerinde, 1901'de Bertrand Russell tarafından keşfedilen Russell Paradoksu, Georg Cantor tarafından yaratılan sezgisel kümeler kuramının resmileştirilmesinin bazı girişimlerin bir çelişkiye yol açtığını gösterdi. Aynı paradoks 1899'da Ernst Zermelo tarafından da keşfedilmişti ancak Zermelo, sadece David Hilbert, Edmund Husserl ve Göttingen Üniversitesi'nin diğer üyeleri tarafından bilinen fikri yayınlamadı. 1890'ların sonunda Cantor, tanımının Hilbert ve Richard Dedekind'e mektupla söylediği bir çelişkiye yol açacağını fark etmişti.

Esperanto dilbilgisi, kuralları aşırı şekilde düzenli olması için tasarlanmıştır. Eklemeli bir dil olan Esperanto'nun kelime dağarcığı Hint-Avrupa dil ailesi, özellikle de Latin, Slav ve Germen dilleri esas alınarak hazırlanmıştır. Esperanto serbest cümle dizimine sahiptir, cümledeki ögelerin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.

İlginç sayı paradoksu, doğal sayıları "ilginç" ya da "sıradan" olarak sınıflandırma girişiminden doğan mizahi bir paradokstur. Paradoks, her doğal sayının ilginç olduğunu belirtir. Bu ifadenin "ispatı", çelişki yöntemiyle yapılır: Sıradan doğal sayıların kümesi boş değilse bu kümenin en küçük elemanı, "en küçük sıradan sayı" olma özelliğine sahip olduğu için ilginç bir sayı olur. Bu durumun yarattığı çelişki nedeniyle, sıradan doğal sayıların kümesi boş küme olmalıdır.

Newcomb paradoksu Felsefe ve matematikte,aynı zamanda Newcomb problemi olarak da bilinir. Biri geleceği tahmin edebilen iki oyuncu arasındaki oynanan bir oyunu konu edinen bir düşünce deneyidir.