İçeriğe atla

Gravettiyen

Gravettiyen
(33,000[1] ila 21,000 BP[bu tarih kalibre edildi mi?][a])
Gravettiyen'in yayılımını gösteren harita.
İki Gravettiyen ucu, Gravettiyen'lerin karakteristik bir aracı
EvreÜst Paleolitik
BölgeAvrupa
Ana sitLa Gravette
Önemli sitlerDordogne
ÖncülOrinyasiyen
ArdılSolutreyen, Epigravettiyen
TanımlayanDorothy Garrod, 1938[3]

Gravettiyen, günümüzden yaklaşık 33.000 yıl önce,Orinyasiyen'in yerini alan, Avrupa Üst Paleolitik döneminde yer alan bir arkeolojik endüstriydi.[1][4] Arkeolojik olarak, çoğu araştırmacının birleşik olduğunu düşündüğü son Avrupa kültürüdür[5] ve bazı unsurları y. 17.000 BP ortadan kaybolsa da çoğunlukla günümüzden y. 22.000 yıl önce, Son Buzul Maksimum'una yakın bir tarihte ortadan kalkmıştır. İspanya ve Fransa'da, onu Solutreyen izledi ve İtalya, Balkanlar, Ukrayna[6] ve Rusya'da[7] Epigravetyen olarak gelişti veya devam etti.

Gravittiyen kültürü, tipik olarak fildişi veya kireç taşından oyulmuş olan Venüs heykelcikleriyle tanınır. Kültür ilk olarak güneybatı Fransa'nın Dordogne bölümündeki La Gravette bölgesinde tanımlandı.[8]

Gravettiyen kültürü

Gravettiyenler, Avrupa tarihöncesinin çok soğuk bir döneminde yaşayan avcı-toplayıcılardı ve Gravettiyen yaşam tarzı iklim tarafından şekillendirildi. Genel buzul çevre değişiklikleri onları uyum sağlamaya zorladı. Batı ve Orta Avrupa bu dönemde aşırı soğuktu. Arkeologlar genellikle iki bölgesel varyantı tanımlarlar: esas olarak Fransa, İspanya ve İngiltere'deki mağara alanlarından bilinen batı Gravettiyen ve Orta Avrupa ve Rusya'daki doğu Gravettiyen. Pavlov kültürünü de içeren doğu Gravettiyenleri, kalıntıları genellikle mağaralarda değil, açık hava alanlarında bulunan uzman mamut avcılarıydı.[8]

Moravany Venüsü, mamut dişi fildişinden yapılmıştır

Gravettiyen kültürü, hayvanları avlama yetenekleriyle gelişti. Çeşitli araçlar ve avlanma stratejileri kullandılar. Neandertallerin ve daha önceki insan gruplarının teorize edilmiş avlanma teknikleri ile karşılaştırıldığında, Gravettiyen av kültürü çok daha hareketli ve karmaşık görünmektedir. Tipik olarak küçük "köylerde" düzenlenmiş mağaralarda veya yarı yeraltı veya yuvarlak biçimli konutlarda yaşıyorlardı. Gravettiyenlerın, arkası körelmiş bıçaklar, sivri uçlu ok uçları ve bumeranglar gibi aletlerin geliştirilmesinde yenilikçi oldukları düşünülmektedir.[8] Diğer yenilikler, dokuma ağların ve taştan yapılmış kandillerin kullanımını içerir.[9] Hayvan kalıntılarından süslemeler ve kemik aletler yapmak için bıçaklar ve dilgicikler kullanılmıştır.

Lespugue Gravettiyen Venüsü'nün bir kopyası. Gravettiyenler çok sayıda Venüs heykelciği ürettiler.

Gravettiyen kültürü, Portekiz'deki Estremadura'ya kadar geniş bir coğrafi bölgeye uzanır,[10] ancak yaklaşık 27.000 BP'ye kadar nispeten homojendir.[11] Mezar içine yerleştirilen basit, amaca yönelik, adak ve/veya ölen kişinin sahip olduğu kişisel süs eşyalarının dahil edilmesini içeren gömme ayinleri geliştirdiler[9][12] Günümüze ulaşan Gravettiyen sanatı, çok sayıda mağara resmi ve kil veya fildişinden yapılmış küçük, taşınabilir Venüs heykelciklerinin yanı sıra mücevher objelerini içerir. Doğurganlık tanrıları çoğunlukla erken döneme aittir; günümüze ulaşan 100'den fazla örneği bulunmaktadır. Büyük göğüsleri, geniş kalçaları ve belirgin posteriorları ile çok özel bir fiziksel görünümdedir. Heykelcikler yüz detaylarından yoksun olma eğilimindedir ve uzuvları genellikle kopuktur.[11]

Buzul sonrası dönemde, kültüre dair kanıtlar kuzey Avrupa'da kaybolmaya başladı, ancak Akdeniz çevresindeki bölgelerde devam etti.[11]

Diyet

Hayvanlar, Gravettiyen döneminin ilk insanları için birincil besin kaynağıydı.[13] Bu dönemde Avrupa aşırı soğuk olduğundan, gıda kaynaklarının enerji ve yağ içeriğinin yüksek olması gerekiyordu. Çeşitli insan kalıntıları arasındaki test karşılaştırmaları, daha yüksek enlemlerdeki popülasyonların ete daha fazla yöneldiğini ortaya koymaktadır. Gravettiyen insanlarını ayırt eden tanımlayıcı bir özellik, Neandertal muadillerine kıyasla hareket yetenekleriydi. Modern insanlar, besin kaynaklarıyla göç etmelerini sağlayan teknolojiyi ve sosyal organizasyonu geliştirirken, Neandertaller nispeten yerleşik sürülerle bile seyahat etmekte usta değildi.[14]

Sürülerle birlikte hareket etme yeteneğine sahip olan Gravettiyenler, diyetlerinde çok çeşitli hayvan avlarını içeriyordu. Ana faktörler, hayvanın yaşı ve büyüklüğü idi. Örneğin, bir yaşındaki geyik giyim için en uygun postu sunarken, dört yaşındaki geyik çok daha fazla et içeriyordu.[15] Gravettiyen diyeti, mamutlar, sırtlanlar, kurtlar, taş veya kemik aletlerle öldürülen ren geyiği gibi daha büyük hayvanları ve ayrıca ağlarla yakalanan tavşan ve tilkileri içeriyordu.[16] Bu zaman dilimi, et tüketimine yapılan güçlü vurgu ile sınıflandırılmıştır, çünkü tarım tam olarak uygulanmamıştır veya kullanılmamıştır. Ek olarak, iklim istikrarlı mahsul ekimi için uygun değildi.[13]

Kıyı Gravettiyenleri deniz proteininden faydalanabildiler. İtalya ve Galler'de bulunan kalıntılardan karbon tayini, kıyı halklarının Gravettiyen diyetlerinin %20-30'unun deniz hayvanlarından oluştuğunu ortaya koymaktadır.[17][18] Daha düşük enlemlerde yaşayan popülasyonlar daha çok kabuklu deniz ürünleri ve balıklara avlama eğilimindeyken, daha yüksek enlemlerin diyetleri foklardan oluşuyordu.[18]

Fiziki görünüm

Çek Bilimler Akademisi, Brno Arkeoloji Enstitüsü, Paleolitik ve Paleoetnolojik Araştırmalar Merkezi'nden Libor Balák tarafından yapılan bir rekonstrüksiyon. Rekonstrüksiyonda, Batı Gravettiyen'lerinden Brassempouy Hanımı tasvir edilmektedir.

Gravettian insanlarının fiziksel kalıntıları, onların uzun boylu ve nispeten ince insanlar olduklarını ortaya çıkardı. Gravettiyen kültüründen erkeklerin boyu 179-188 santimetre (5 ft 10 in-6 ft 2 in) arasında değişiyordu. Ortalama 183,5 santimetre (6 ft 0,2 in) boyları ile tarihöncesinin bu dönemi için değil, tarihin tüm dönemleri için son derece uzundular.[19][20]

Oldukça inceydiler, fiziksel olarak aktif ve zorlu bir yaşam tarzının bir sonucu olarak ve modern insanların vücut yağına kıyasla muhtemelen daha yağsız kas kütlesi oranına sahip olmalarına rağmen normalde 67-73 kilogram (148-161 lb) arasındaydılar. Gravettiyenlerin dişileri çok daha kısaydı, ortalama 158 santimetre (5 ft 2 in) boyundaydılar ve ortalama ağırlıkları 54 kilogram (119 lb) idi. Gravettiyen kafataslarının incelenmesi sonucunda yüksek elmacık kemiklerinin yaygın olduğu ortaya koyulmuştur.[21][22][23]

Avcılık

Bir gravettiyen keskisi, bir yontucu

Üst Paleolitik dönemde taşlar ve sopalar başlıca av araçlarıydı. Fransa'daki yerleşim yerlerinde kemik, boynuz ve fildişi uçları bulunmuştur; ancak uygun taş ok uçları ve fırlatma mızrakları Solutreyen dönemine kadar (~20,000 BP) görülmez. İlkel aletler sayesinde birçok hayvan yakın mesafeden avlanıyordu.[24] Gravettiyen endüstrisinin tipik bir eseri, düz küt sırtlı küçük sivri uçlu bıçaktır. Bugün Gravettiyen ucu olarak bilinen bu parçalar[25] büyük avları avlamak için kullanılırlardı. Gravettiyenler küçük hayvanları avlamak için ağ kullandılar ve ok ve yayı icat ettiler.[8][]

Gravettiyen yerleşimciler göç eden avları bir araya topladılar ve vadilere yöneldiler.[24] Güney İtalya'da bir yerleşim yeri olan Gr. La Gala keşiflerle bulunan örnekler, küçük bir vadide stratejik bir yerleşim yeri bulunduğunu ortaya koymuştur.[26] Yerleşimciler kızıl geyik gibi hayvanların göç haritalarının daha fazla farkına vardıkça, vadilerde av sürüsü olduğunu öğrendiler ve böylece avcıların yiyecek için uzun mesafeler kat etmesine gerek kalmadı. Özellikle Gr. La Gala buzul topografyası, geyiği vadideki insanların yerleşim alanlarından geçmeye zorladı.[26] Stratejik olarak konumlandırılmış yerleşim yerlerine dair ek kanıtlar arasında Yunanistan'daki Klithi gibi göçmen avları durdurmak için düzenlenmiş alanlar da bulunmaktadır.[15]

Çek Cumhuriyeti'ndeki keşifler, ağların çok sayıda küçük avı yakalamak için kullanıldığını, böylece hızlı ve tutarlı bir gıda arzı oluştuğunu ve dolayısıyla büyük av avcılarının ziyafet/kıtlık modeline bir alternatif sunduğunu göstermektedir. Bu kanıtlar, 4 milimetre (0,16 in) genişliğindeki kil baskılar üzerinde korunmuş kalın iplerden elde edilmiştir.[16] Araştırmalar, daha büyük baskıların keşfedilmiş olmamasına rağmen, tasarlanmaları için daha fazla bilgi gerekmeyeceğinden, muhtemelen yapılmış olacaklarını öngörmektedir.[16] Ağların dokunması, muhtemelen hem kadınların hem de çocukların çalışmasına dayanan ortak bir görevdi.[16]

Hayvan kalıntılarının kullanımı

Süslemeler ve araçlar

Gravettiyen dönemi manzarası, en yakından günümüz Moravya'sının manzarasıyla ilişkilidir. Güney Moravya'daki Pavlov I, bugüne kadarki en eksiksiz ve karmaşık Gravettiyen yerleşim yeridir ve Gravettiyen kültürünün genel olarak anlaşılması için mükemmel bir modeldir. Birçok durumda, hayvan kalıntıları hem dekoratif hem de işlevsel amaçlara işaret etmektedir. Örneğin, Kutup tilkilerinin kesici ve köpek dişleri dekorasyon için kullanılırken, humeri ve radii kemikleri araç olarak kullanıldı. Benzer şekilde bazı kızıl tilkilerin iskeletlerinde de dekoratif kesici dişler ve köpek dişleri ile tığlar ve olta iğneleri için kullanılan ulnalar görülmektedir.[27]

Bazı hayvan kemikleri sadece alet yapımında kullanılıyordu. Atların kaburgaları, fibulaları ve metapodiaları şekillerinden dolayı tığ ve iğne yapımına uygundu. Ek olarak, post hazırlama için farklı tipte yumuşatıcılar oluşturmak için kaburgalar da kullanılırdı. Tavşan kemiklerinin şekilleri de benzersizdir ve sonuç olarak, ulnalar yaygın olarak tığ ve iğne olarak kullanılmıştı. Ren geyiği boynuzları, ulnalar, kaburgalar, kaval kemikleri ve dişler, belgelenmiş nadir bir falanks vakasına ek olarak kullanıldı.[27] Mamut kalıntıları kültürün en yaygın kemik kalıntıları arasında yer alırken, uzun kemikler ve azı dişleri de belgelenmiştir. Bazı mamut kemikleri dekoratif amaçlı kullanılmıştır. Kurt kalıntıları genellikle alet üretimi ve dekorasyon için kullanılmıştır.[27]

Genetik

Mayıs 2016'da Nature'da yayınlanan bir genetik çalışmada, on dört Gravettiyen'in kalıntıları incelendi. Analiz edilen sekiz Y-DNA örneğinin üç haplogrup CT örneği, bir I örneği, bir IJK örneği, bir BT örneği, bir C1a2 örneği, bir F örneği olduğu belirlendi. On dört mtDNA örneğinden, on üç U örneği ve bir M örneği elde edildi. U örneğinin çoğunluğu U5 ve U2'ye aitti.[28]

Kasım 2020'de Nature'da yayınlanan bir genetik çalışmada, Gravettiyen bölgesinden bir yetişkin erkek ve iki ikiz erkek çocuğun kalıntıları incelendi. Y-DNA analizi, 3 kişinin de haplogrup I'e ait olduğunu ortaya çıkardı.[29] 3 kişi aynı U5mtDNA'sına sahipti.

Ayrıca bakınız

Önce gelen:
Orinyasiyen
Gravettiyen
33,000–24,000 cal BP
Sonra gelen:
Solutreyen

Not

  1. ^ Epigravettiyen'e geçiş iyi tanımlanmamıştır ve Gravettiyen, Gravettiyen olarak kabul edilebilecek herhangi bir şeye (mezarlar, venüs heykelleri, litikler) dayanan en kapsayıcı tanımla 17.000 yıl öncesine kadar uzatılabilir.[2]

Kaynakça

  1. ^ a b Jacobi, R.M.; Higham, T.F.G.; Haesaerts, P.; Jadin, I.; Basell, L.S. (2015). "Radiocarbon chronology for the Early Gravettian of northern Europe: New AMS determinations for Maisières-Canal, Belgium". Antiquity. 84 (323): 26-40. doi:10.1017/S0003598X00099749. 
  2. ^ Pesesse, Damien (2013). "Le Gravettien existe-t-il? Le prisme du système technique lithique" [Does the Gravettian exist? The prism of the lithic technical system]. Marcel Otte (Ed.). Les Gravettiens. Civilisations et cultures (Fransızca). Paris: Éditions errance. ss. 66-104. ISBN 978-2877725095. D'ailleurs selon les auteurs et les thèmes abordés, la définition et donc les contours du Gravettien varient, parfois considérablement. Tantôt certains ensembles de la plaine russe seront intégrés sur la base des témoignages funéraires, tantôt les statuettes féminines serviront d'argument pour annexer les rives du lac Baïkal à cette supra-entité. De même, le Gravettien débuterait vers 31,000 BP ou 27,000 BP selon les régions pour finir parfois à 22,000 BP, parfois à 17,000 BP. Ce ne sont pas là de menues différences. [Besides, depending on the authors and the subjects at hand, the definition and therefore the borders of the Gravettian vary, sometimes considerably. Sometimes, certain assemblages of the Russian plains are integrated on the basis of funerary customs, other times feminine statuettes are used to annex the shores of Lake Baikal to this supra-entity. Likewise, the Gravettian would start around 31,000 or 27,000 BP depending on the regions and finish sometimes at 22,000 BP, sometimes at 17,000 BP. These are not small differences.] 
  3. ^ Garrod, D. A. E. (2014). "The Upper Palaeolithic in the Light of Recent Discovery". Proceedings of the Prehistoric Society. 4 (1): 1-26. doi:10.1017/S0079497X00021113. 
  4. ^ Pike, A. W. G.; Hoffmann, D. L.; Garcia-Diez, M.; Pettitt, P. B.; Alcolea, J.; De Balbin, R.; Gonzalez-Sainz, C.; De Las Heras, C.; Lasheras, J. A.; Montes, R.; Zilhao, J. (2012). "U-Series Dating of Paleolithic Art in 11 Caves in Spain". Science. 336 (6087): 1409-13. Bibcode:2012Sci...336.1409P. doi:10.1126/science.1219957. PMID 22700921. 
  5. ^ Noiret, Pierre (2013). "De quoi Gravettien est-il le nom?" [Gravettian is the name of what?]. Marcel Otte (Ed.). Les Gravettiens. Civilisations et cultures (Fransızca). Paris: Éditions errance. ss. 28-64. ISBN 978-2877725095. 
  6. ^ Marquer, L.; Lebreton, V.; Otto, T.; Valladas, H.; Haesaerts, P.; Messager, E.; Nuzhnyi, D.; Péan, S. (2012). "Charcoal scarcity in Epigravettian settlements with mammoth bone dwellings: The taphonomic evidence from Mezhyrich (Ukraine)". Journal of Archaeological Science. 39 (1): 109-20. doi:10.1016/j.jas.2011.09.008. 
  7. ^ Germonpré, Mietje; Sablin, Mikhail; Khlopachev, Gennady Adolfovich; Grigorieva, Galina Vasilievna (2008). "Possible evidence of mammoth hunting during the Epigravettian at Yudinovo, Russian Plain". Journal of Anthropological Archaeology. 27 (4): 475-92. doi:10.1016/j.jaa.2008.07.003. 
  8. ^ a b c d Kipfer, Barbara Ann. "Encyclopedic Dictionary of Archaeology". Kluwer Academic/Plenum Publishers, 2000. P. 216. 978-0-3064-6158-3
  9. ^ a b Bains, Gurnek. "Cultural DNA: The Psychology of Globalization". John Wiley & Sons, 2015. p. 199. 978-1-1189-2891-2
  10. ^ Marks, Anthony E., Bicho, Nuno, Zilhao, Joao, Ferring, C. R. (1994). "Upper Pleistocene Prehistory in Portuguese Estremadura: Results of Preliminary Research". Journal of Field Archaeology. 21 (1): 53-68. doi:10.2307/530244. 
  11. ^ a b c De Laet, S.J. "History of Humanity: Prehistory and the beginnings of civilization". United Nations Educational Scientific and Cultura, 1994. p. 212. 978-9-2310-2810-6
  12. ^ Renfrew, Colin. "Death Rituals, Social Order and the Archaeology of Immortality in the Ancient World: 'Death Shall Have No Dominion'". Cambridge University Press, 2018. p. 58. 978-1-1070-8273-1
  13. ^ a b Schulting, R.J., Trinkaus, E., Higham, T., Hedges, R., Richards, M. & Cardy, B. (1997). "A mid-upper Palaeolithic human humerus from eel point, south Wales, UK". Journal of Human Evolution. 48 (5): 493-505. doi:10.1016/j.jhevol.2005.02.001. PMID 15857652. 
  14. ^ Holden, C. (2004). "Neandertals and Climate". Science. 303 (5659): 759. doi:10.1126/science.303.5659.759a. 
  15. ^ a b The Origins of Human Society. Oxford: Blackwell Publications inc. 1999. s. 95. 
  16. ^ a b c d Pringle, H (1997). "Ice Age Communities May Be Earliest Known Net Hunters". Science. 277 (5330): 1203-1204. doi:10.1126/science.277.5330.1203. 
  17. ^ Pettitt (2003). "The Gravettian burial known as the Prince ("Il Principe"): new evidence for his age and diet" (PDF). Antiquity. 77 (295): 15. doi:10.1017/S0003598X00061305. 
  18. ^ a b Isotope evidence for the intensive use of marine foods by Late Upper Palaeolithic humans. Max Planck Institute for Evolutionary Anthropology. PMID 15975629. 
  19. ^ Holt (2008). "Hunters of the Ice Age: The biology of Upper Paleolithic people". American Journal of Physical Anthropology. Suppl 47: 70-99. doi:10.1002/ajpa.20950. ISSN 1096-8644. PMID 19003886. 11 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022. 
  20. ^ Hermanussen (July 2003). "Stature of early Europeans". Hormones (Athens, Greece). 2 (3): 175-178. doi:10.14310/horm.2002.1199. ISSN 1109-3099. PMID 17003019. 15 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022. 
  21. ^ Trinkaus (1 Aralık 2000). "Human Remains from the Moravian Gravettian: Morphology and Taphonomy of Isolated Elements from the Dolnı́ Věstonice II Site". Journal of Archaeological Science (İngilizce). 27 (12): 1115-1132. doi:10.1006/jasc.1999.0501. ISSN 0305-4403. 
  22. ^ Holt (2008). "Hunters of the Ice Age: The biology of Upper Paleolithic people". American Journal of Physical Anthropology (İngilizce). 137 (S47): 70-99. doi:10.1002/ajpa.20950. ISSN 1096-8644. 11 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022. 
  23. ^ Wilczyński (January 2015). "The Gravettian and Epigravettian settlement of Poland". Institute of Archeology of the CAS, Brno & Masaryk University. 2: 45. 11 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022 – Researchgate vasıtasıyla. 
  24. ^ a b Straus, L.G. (1993). "Upper Paleolithic Hunting Tactics and Weapons in Western Europe". Archeological Papers of the American Anthropological Association. University of New Mexico. 4 (1): 83-93. doi:10.1525/ap3a.1993.4.1.83. 
  25. ^ Ehrich, Robert W.; Pleslová-Štiková, Emilie. "Aurignacian Lithic Economy: Ecological Perspectives from Southwestern France". Academia, 1968. pp. 37-41
  26. ^ a b Earliest Italy: An Overview of the Italian Paleolithic and Mesolithic. Kluwer Academic/Plenum Publishers. 2001. ss. 250-252. 
  27. ^ a b c "Animal bones selected for tools and decorations". Pavlov I southeast: A window into the gravettian lifestyles. Brno, Czech Republic: Academy of the Sciences of the Czech Republic, Institute of Archaeology. 2005. ss. 247-251. 
  28. ^ Fu 2016.
  29. ^ Teschler-Nicola (6 Kasım 2020). "Ancient DNA reveals monozygotic newborn twins from the Upper Palaeolithic". Communications Biology (İngilizce). 3 (1): 1-11. doi:10.1038/s42003-020-01372-8. ISSN 2399-3642. PMC 7648643 $2. 28 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022. 

Bibliyografya

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Eski Taş Çağı</span> çağlar

Kaba Taş Devri, Yontma Taş Devri veya bilimsel adıyla Paleolitik Çağ olarak tanımlanan Eski Taş Çağı günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlamış ve 12.000 yıl önce son bulmuştur. Ancak verilen bu tarihlerin dünya geneli içinde geçerli olduğunu ve yerel olarak değişmeye açık bulunduğunu da belirtmek gerekir. İnsanlık tarihinin %99'u gibi çok büyük bir bölümünü kapsayan bu çağ, aynı zamanda ilk insan atalarının ortaya çıkışı ve ilk aletlerin üretimi yoluyla insanın kavrama yeteneği ve temsil etmesiyle de söz konusu tarihin gelişimi içinde çok önemli bir yer tutmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Orinyasiyen</span>

'Orinyasiyen' (Aurignacian), Üst Paleolitik dönem içinde önemli bir arkeolojik dönemi temsil eder. Bu dönem Erken Avrupa modern insanının (EEMH) ortaya çıkışıyla yakından ilişkilidir ve yaklaşık 43.000 ila 26.000 yıl öncesine kadar sürdüğü tahmin edilmektedir.

Obi-Rakhmat Mağarası, Neandertal fosilleri içeren ve Orta Paleolitik döneme tarihlenen bir tarih öncesi bölgedir. Tanrı Dağları'ndaki Talassky Alatau Sıradağları'nın güneybatı ucundaki Chatkal ve Pskem nehirlerinin kavşağına yakın dar bir karst mağarası olan Obi-Rakhmat, Taşkent, Özbekistan'ın 100 kilometre (62 mi) kuzeydoğusunda yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Satsurblia Mağarası</span> Gürcistandaki mağara

Satsurblia Mağarası Tabiat Anıtı, Gürcistan'ın İmereti bölgesindeki Kumistavi köyüne 1.2 km uzaklıkta konumlanmış, deniz seviyesinden 287 metre yükseklikte yer alan paleantropolojik bölgedir. Karstik mağara ilk kez 1976'da A.N. Kalandadze tarafından kazılmıştır. Mağara, Orta Çağ'da sığınak olarak kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sungir</span>

Sungir ; 1955'te Rusya'nın Vladimir Oblastı'nda yer alan Sungir deresi yakınlarında keşfedilen, bir mamut avcısı kültürüne ait 28 ila 32 bin yıllık bir arkeolojik sittir. Homo sapiens'in Avrasya'da yer alan en eski kayıtlarından biri olan gömü alanı; içindeki mezarlar ile, o dönemde yaşayan insanların DNA'larının gerektirdiğinin ve diğer Homo ve hayvan türlerinin davranışlarının çok ötesinde sosyopolitik kodlar geliştirdiğini kanıtlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Baço Kiro mağarası</span>

Baço Kiro mağarası, Bulgaristan'ın Direnova şehrinin 5 km (3,1 mi) batısında, Direnova Manastırı'na sadece 300 m (980 ft) uzaklıkta yer alan bir mağaradır. Andaka ve Direnova Nehri kanyonlarında yer almaktadır. 1890'da içine girilmiş ve ilk rekreasyonel ziyaretçiler mağaraya, Bulgar Ulusal Uyanış lideri, öğretmen ve devrimci Baço Kiro'nun onuruna yeniden adlandırılmadan iki yıl önce 1938'de girmiştir. Mağara, toplam uzunluğu 3.600 metre (11.800 ft) olan galeriler ve koridorlardan oluşan dört katlı bir labirenttir, mağaranın 700 metre (2.300 ft)'lik bölümü kamuya açıktır ve 1964'ten beri aydınlatılmaktadır. Mağaranın içinden akan bir yer altı nehri zamanla sayısız sarkıt ve dikit mağara oluşumları içeren büyük güzellikteki birçok galeriyi şekillendirdi. 1.200 metre (3.900 ft) uzunluğundaki uzun bölüm, bir dizi peri masalından ilham alınarak adlandırılmıştır. Oluşumlar art arda şu isimlerle anılmaktadır: Baço Kiro'nun Tahtı, Cüceler, Uyuyan Prenses, Taht Salonu, Kabul Salonu, Haidouti Buluşma Alanı, Çeşme ve Kurban Sunağı.

<span class="mw-page-title-main">Kozarnika</span>

Kozarnika veya Peshtera Kozarnika, kuzeybatı Bulgaristan'da Alt Paleolitike kadar erken bir tarihe tarihlenen, barınak olarak kullanılmış bir mağaradır. Cebelitarık rotasından önce, Balkanlar aracılığıyla Afrika'dan Avrupa'ya erken insan göçünün ilk rotalarından birisi üzerinde yer alır. Mağara muhtemelen insanlara ait sembolik davranışların en eski kanıtlarına ev sahipliği yapmaktadır ve en erken Avrupa Gravette çakmak taşı toplulukları Kozarnika'da bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kůlna Mağarası</span>

Kůlna Mağarası Çek Cumhuriyeti'nde, Brno'nun 35 kilometre (22 mi) kuzeyinde yer alan bir mağaradır. Moravya Karstının bir parçasıdır. Kůlna Mağarası, Sloupsko-Šošůvské Mağaraları'nın bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mladeč mağaraları</span>

Mladečské Mağaraları, Çek Cumhuriyeti'ndeki Mladeč belediyesinde yer alan bir mağara kompleksidir. Litovelské Pomoraví Korumalı Peyzaj Alanı içindeki Třesín Ulusal Doğa Anıtı içinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Coliboaia Mağarası</span>

Coliboaia Mağarası, Romanya'nın Bihor ilindeki Câmpani'de yer alan Apuseni Tabiat Parkı içinde yer alan bir mağaradır. Radyokarbon tarihleme yöntemi ne göre günümüzden 32.000 - 35.000 yıl öncesine tarihlenen ve Paleolitik dönemin Orinyasiyen ve Gravettiyen kültürlerine karşılık gelen dönemlere tarihlenen resimlere ev sahipliği yapan mağara Orta Avrupa'nın bilinen en eski mağara resimlerini içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Peștera Muierilor</span>

Peștera Muierilor veya Peștera Muierii, Romanya'nın Gorj ilindeki Baia de Fier komününde bulunan bir mağara sistemidir. Mağara ayısı kalıntıları ve bir insana ait kafatası içermesi nedeniyle önemlidir. Radyokarbon tarihleme yöntemine göre kafatası günümüzden 30.150 ± 800 yıl öncesine tarihlenmektedir. 1952 yılında ortaya çıkarılmıştır. Cioclovina Mağarası'nda bulunan benzer kalıntılarla birlikte, Romanya tarihöncesindeki en eski erken modern insan kalıntıları olarak gösterilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mal'ta-Buret' kültürü</span>

Mal'ta–Buret' kültürü, Rusya Federasyonu'nun Sibirya bölgesinde, İrkutsk Oblastı'ndaki Baykal Gölü'nün batısındaki yukarı Angara Nehri'nin üst kesimlerinde, Üst Paleolitik'te y. günümüzden 24.000 ila 15.000 yıl öncesine / MÖ 22.050 ila 13.050 yılları arasına tarihlenen bir arkeolojik kültürdür. İsmini, her ikisi de İrkutsk Oblastı'nda yer alan Usolsky İlçesindeki Mal'ta ve Bohanski İlçesindeki Buret', köylerinden almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Afontova Gora</span>

Afontova Gora, Rusya'nın Krasnoyarsk şehri yakınlarında, Yenisey Nehri'nin sol kıyısında bulunan bir Geç Üst Paleolitik ve Mezolitik Sibirya arkeolojik sit kompleksidir. Afontova Gora'nın Mal'ta-Buret'li insanlarla kültürel ve genetik bağlantıları bulunmaktadır. Kompleksteki kazılar ilk olarak 1884 yılında I. T. Savenkov tarafından gerçekleştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mezmaiskaya Mağarası</span>

Mezmaiskaya Mağarası, Güney Rusya'daki Adıge Cumhuriyeti'nde, Kafkas Dağları sistemindeki Kuzey Kafkasya'nın kuzeybatı eteklerinde yer alan Sukhoi Kurdzhips'in sağ kıyısına bakan tarih öncesi bir mağara sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Okladnikov Mağarası</span>

Okladnikov Mağarası ,güney Sibirya, Rusya'daki Altay Krayı'nda, Soloneshensky Rayonu'ndaki Altay Dağları'nın eteklerinde bulunan bir paleoantropolojik sit alanıdır. Mağara güneye bakar ve aşağıdaki Anuy Nehri'nin bir kolu olan Sibiryachikha Nehri vadisinin sol kıyısından yaklaşık 14 metre (46 ft) yukarıda yer alan Devoniyen bir karstik yamaçta bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Čertova pec</span>

Čertova pec, Slovakya'nın Považský Inovec dağlarında bulunan küçük bir karstik mağaradır. Nitra Bölgesi'nde, Radošina yakınlarında yer almaktadır. Modern bir rekreasyon alanı olmasının yanı sıra, mağaranın Taş Devri boyunca insan varlığı ve yerleşimine dair maddi kanıtlar sağladığı bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Szeletyen</span>

Szeleta Kültürü, Avusturya, Moravya, kuzey Macaristan ve güney Polonya'da bulunan Orta Paleolitik ve Üst Paleolitik arasında bir geçiş arkeolojik kültürüdür. Günümüzden (GÖ) 41.000 ila 37.000 yıl öncesine tarihlenmektedir ve adını Kuzey Macaristan Dağları'nın bir parçası olan Bükk Dağları'ndaki Szeleta Mağarası'ndan almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Epigravettiyen</span>

Epigravettiyen, Avrupa'da Üst Paleolitik dönemin son arkeolojik endüstrilerinden ve kültürlerinden biriydi. Yaklaşık 21.000 cal BP civarında Son Buzul Maksimum'undan sonra ortaya çıktı ve Gravettiyen kültürünün kültürel bir türevi olarak kabul edilir. İlk olarak 1964'te Georges Laplace tarafından İtalya'da bulunan çeşitli litik endüstrilere atıfta bulunarak Tardigravettiyen olarak adlandırılan kültür daha sonra bağımsız karakterini daha iyi vurgulamak için yeniden adlandırıldı.

<i>Brassempouy Venüsü</i>

Brassempouy Venüsü, bilinmeyen bir zamanda daha büyük bir figürden koptuğu düşünülen Üst Paleolitik döneme ait fildişi bir heykelcik parçasıdır. Fransa'nın Brassempouy kentindeki bir mağarada 1892 yılında keşfedilmiştir. Yaklaşık 25.000 yaşında olan bu heykelcik, insan yüzünün bilinen en eski gerçekçi temsillerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Paglicci Mağarası</span> İtalyada mağara ve arkeolojik alan

Paglicci Mağarası, güney İtalya'daki, Puglia'daki, Rignano Garganico yakınlarındaki Paglicci'de bulunan bir arkeolojik sit alanıdır. 1950'li yıllarda keşfedilen mağara, Gargano'daki en önemli mağaradır. Mağara, Gargano Ulusal Parkı sınırları içinde yer alan bir turistik cazibe merkezidir.