İçeriğe atla

Grafoloji

Grafoloji, el yazısından karakter tahlili yapmaya çalışan bir çalışma sahası. Grafolojistlere göre, diğer davranış şekilleri gibi, el yazısı da insanın kişiliği hakkında bilgi vermektedir. Bu teori her şahsın belirli bir şahsiyet ve davranışlarında devamlılık göstereceğini kabul etmektedir.

El yazısının zaman ile değiştiği doğrudur. Hastalık, ruhî gerginlik gibi hallerde de el yazısı değişmektedir. Fakat şahsiyet üzerine ilmî bir çalışmanın yalnız bu teori üzerine kurulması mümkün değildir. Ama örneğin yıllar içinde saklanan defterler sayesinde el yazınızdaki ciddi değişikliklerin bir arada incelenebilmesi olanağı sayesinde neredeyse karakterden sağlık durumunuza kadar her şeyi öğrenebilirsiniz. En az bir yıllık yazılarınızın birlikte incelenmesi ile birlikte el yazınıza bakılarak check-up yapılması da mümkün olan incelemeler arasında yer alır. Bunların dışında henüz yazı yazmayı bilmeyecek kadar küçük yaşta olan çocukların yaptığı resimler ya da sadece çizgiler onun gelecekte nasıl yetenekleri olacağına dair de bilgiler vererek onların hayat içinde daha iyi yönlendirilmesine yardımcı olur.

Psikoloji ilmi içinde elyazısı ile karakterleri belirleme ve ölçme metotları henüz geliştirilmemiştir. Yine de elyazısı stiliyle şahsiyet arasındaki alakayı gösteren tecrübi sonuçlar mevcuttur. Bu bakımdan grafoloji, davranış ilminde son zamanlarda önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Yalnız yukarıda anlatılanlar adli (in. en:forensic) grafoloji için geçerli değildir. Adli grafoloji, bir imzanın asıl mı, kopya mı olduğunu veya iki ayrı belgenin aynı şahıs tarafından yazılıp yazılmadığı gibi konuları inceler. Bulduğu neticeler adli delil kabul edilir.

Gelişen 2. tür; dijital yazı karakteri bilimi

Dahası artık elektronik ortamda, klavye veya başkasına ait bir daktilo ile yazılan yazılarda maalesef el yazısı yer almamakta olup, akla ilk gelen eğer aynı kişiyse yazım üslubu veya devamlı yapılan yazım hatalarına bakılmaya çalışılsa da, yeni geliştirilen kelime işlemci programları sayesinden yazılan hatalı kelimeler için daha doğru kelimeler kelime işlemci yazılımlar tarafından düzeltmeyi kolaylaştırdığı için, yazıyı yazan kişiyi analiz etmek için cümleleri nasıl kurduğuna bakılmalıdır.

Buna en basit örnek olayların anlatılış sırasına göre sıralı bir şekilde olayları anlatıyorsa tarafsızlık veya önceden planlamışlık yer alır ama olayın başından direkt olarak sonuç çıkarma çalışmaları varsa doğrudan kendini savunmaya geçtiği görülmektedir.

Yazı oluştururken ortaya çıkan harf varyasyonları, sayfa kenarı, kelime ve harfler arası boşluklar, satır eğimi, harf boyutları, kalem baskı derecesi(fulaj) vb. veriler incelenerek yazı sahibinin karakter özellikleri hakkında önemli sonuçlar elde edilir. Grafoloji günümüz dünyasında birçok farklı alanda insanları tanımak ve istenen niteliklere uygun kişileri saptamak amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır.

İlgili Araştırma Makaleleri

İbrani alfabesi, Sami dilleri grubuna bağlı ve İsrail'in resmî dili olan İbranicenin ve Aşkenaz Yahudilerinin konuştuğu bir Cermen dili olan Yidiş ile Sefarad Yahudilerinin dili olan Ladino gibi diğer Yahudi dillerinin yazımında kullanılan Arami alfabesi kökenli bir ünsüz alfabesi.

<span class="mw-page-title-main">Kiril alfabesi</span> Slav dillerinin kullanımında rol oynayan bir alfabe

Kiril alfabesi, Avrasya'da çeşitli dillerin yazımı için kullanılan alfabedir. Çeşitli Slav, Kafkas, Moğol, Ural, ve İranî dillerinin resmî alfabesidir. En eski Slav kitaplarının yazıldığı iki alfabeden biri olan Kiril yazısı, Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın ilk çeyreğinde oluşturulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Stenografi</span>

Stenografi, alfabenin harfleri, noktalama işaretleri, kelimeleri yerine semboller ve kısaltmalar kullanan çabuk yazma sistemi. Yazılar yakın, küçük ve dar yazıldığı için bu adı almıştır. Stenografi, meclis oturumlarında, mahkeme duruşmalarında, iş görüşmelerinde oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Stenografinin ilk kullanılmasının Romalılar zamanında olduğu sanılmaktadır. Cicero'nun senatodaki konuşmalarının Marcus Tullius Tiro tarafından bulunan nota ve kısa yazma usulüyle kaydedildiği söylenmektedir.

Ll, Türk alfabesinin 15. harfi olup harfin kullanım sıklığı %5,75'tir. Arap alfabesine dayalı Osmanlıcada lâm adıyla bilinirdi. L, ince ünlülerle beraber kullanıldığı zaman ön damak, kalın ünlülerle beraber kullanıldığı zaman da alt damaktan çıkarılan yumuşak, yayvan ve akıcı bir sestir.

<span class="mw-page-title-main">Meroitik yazı</span>

Meroitik yazı, Meroë Krallığı'nın Meroitik dili yazmak için en azından MÖ 200 yılında kullandığı Mısır hiyeroglif ve Demotik kökenli bir alfabedir, ayrıca bir olasılıkla onu izleyen Nübye krallıklarının dilini yazmak için de kullanılmıştır. Eski Eski Nübyece daha sonraları Yunan uncial alfabesi ile yazıldığında bu alfabeye üç tane Meroitik glif (karakter) de dahil edilmiştir.

Süryani alfabesi, MÖ 2. yüzyıldan itibaren Mardin'de Süryanice için kullanılan bir alfabedir. Bu yazı sistemi, Arami alfabesinden türeyen Sami ebcedlerden biri olup Fenike, İbrani ve Arap alfabesi ile bağlantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çivi yazısı</span> ilk yazı türü

Çivi yazısı, kilden yapılma tabletlerin üzerine resimler ya da harf görevi gören ve sesleri temsil eden semboller ile özel bir teknikle yazılan; papirüsün bulunması ile son bulan tarihteki ilk yazı sistemidir. Maden Çağlarının sonunda, yaklaşık MÖ 3500'lerde Sümerler tarafından icat edilmiştir.

Dizin, fihrist veya indeks; kitap, dergi gibi bilgi kaynaklarının içindeki bilgi parçacıklarına ulaşmak için konu başlık, yer adları, kişi adları gibi erişim uçlarına ulaşmak için kullanılan ayrıntılı alfabetik listedir. Dizin genellikle yayımlanan eserin sonuna konulur. Dizinin amacı eserin içinde bulunan kavramların kolay bir şekilde bulunmasına yardımcı olmaktır. Dizin basılı kaynak olan kitaplarda kullanılması dışında bilgisayarlarda da kullanılmaktadır. Dizin 4'e ayrılır;

  1. Yazar adı dizini
  2. Makale adı dizini
  3. Konu dizini
  4. Yayın tanıtım dizini

Gürcü alfabesi, Güney Kafkas dillerinin, özellikle Gürcücenin yazımında kullanılan alfabedir. 1940'larda Osetçe ve 1937-1954 arasında Abhazcanın yazımında da kullanılmıştır. Gürcü alfabesi Dağıstan'da Avarlar tarafından da yüzyıllarca Avar dilini yazmak için kullanılmıştır. Avarlar Gürcü krallıkları ile Alazan vadisi yüzünden çatışmaya başlayınca Gürcü alfabesi, 16. yüzyıldan itibaren yerini Avar dili için düzenlenmiş Arap harflerinden oluşan Ajam alfabesine bıraktı.

<span class="mw-page-title-main">Ayırıcı im</span>

Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.

Transkripsiyon, çevriyazı ya da çeviri yazı konuşmadaki sesleri, onları sonradan tekrar üretebilmek için özel yazılı sembollerle kaydetmektir. Dil bilimciler fonetik transkripsiyon için Uluslararası Fonetik Alfabe'yi kullanırlar. Bunun ASCII karşılığı SAMPA'dır. Örneğin bazı Anadolu ağızlarında "değil", "Gelecek misin?", "Gelemem." sözlerinin söylenişlerine göre "da´l", "del"; "gelcemin?", "gelecaññi?" şekillerinde yazılması gibi.

<span class="mw-page-title-main">Maya yazısı</span>

Bulgular MÖ 3. ve 4. yüzyıllarda bile Mayalar'ın yazı sistemini kullandıklarını göstermektedir. Maya yazısından önce de Orta-Amerika'da çeşitli yazı sistemlerinin kullanıldıkları bilinmektedir. Bunlardan biri Olmec ile Maya yazısı arasında bir "geçiş yazısı" denilebilecek Epi-Olmec yazısıdır. Bununla birlikte 5 Ocak 2006'da National Geographic tarafından yayımlanan Maya yazısı inceleme sonuçları Maya yazı sisteminin hemen hemen en eski Orta Amerika yazı sistemleri kadar eski olduğunu göstermektedir. Kısa kısa da olsa, çoğu anıtlar, tabletler, steller ve çömlekçilik ürünleri üzerine yazılmış olmak üzere günümüzde yaklaşık 10.000 Maya yazıtının ya da metninin varlığı bilinmektedir. Bunlardan başka Mayalar'ın, özellikle çeşitli incir ağacı türlerinin ağaç kabuklarından elde ettikleri kâğıtlara kaydettikleri boyalı metinler mevcuttur. Maya yazı sisteminin çözülmesi uzun ve zahmetli bir inceleme sürecinden sonra mümkün olmuştur. İlk kısmi çözümler 19. yüzyılın sonunda başlamışsa da, yazının çözülmesi konusunda esas önemli gelişmeler 1960'lı ve 1970'li yıllarda olmuştur ve günümüzde Maya metinleri tümüyle olmasa da, yeterince okunabilmektedir. Maya dilinin çözülmesi konusunda emek harcamış isimlerden bazıları Constantin Rafines, Yuri Knorozov, Ramón Arzápalo Marin'dir.

<span class="mw-page-title-main">Saga</span> düz yazı türü

Saga, Orta Çağ'da Viking, Cermen ve İzlanda edebiyatında düz yazı anlatım türlerinden biridir. Geniş olarak ele alındığında "saga" terimi, her türlü düzyazı öykü veya tarihî anlatıyı kapsar. Daha dar anlamda ise yazarın, geçmişte yaşanan olayları, hayâl gücüyle yeniden kurguladığı ve okuyucularına estetik bir şekilde aktardığı tarihsel öykülerdir.

<span class="mw-page-title-main">Şuadit</span>

Şuadit, Yahudi Provençal dili ya da Yahudi Arpitancası Güney Fransa'da ölü bir Yahudi dilidir. 11. yüzyıl Fransız belgelerinde varlığından bahsedilen bu dil Fransa'daki Engizisyonlar sonucu düşüşe geçti. Yahudilerin Fransız Devrimi ile Fransa'nın herhangi bir yerinde yaşama hakkı ve tam vatandaşlık kazanmasıyla Şuadit'in erimesi hız kazandı. Bu dilin son konuşanı olan Armand Lunel'in 1977'de ölmesiyle Şuadit dili tarihe karıştı.

<span class="mw-page-title-main">Brahmi alfabesi</span>

Brahmi alfabesi, ünlüleri ünsüz sembollerle ilişkilendirmek için bir aksan işaretleri sistemi kullanan bir abugidadır. Yazı sistemi, Maurya döneminden erken Gupta dönemine kadar yalnızca nispeten küçük evrimsel değişiklikler geçirdi ve MS 4. yüzyılda bile okuma yazma bilen bir kişinin Maurya yazıtlarını hala okuyabildiği düşünülmektedir. Bundan bir süre sonra, orijinal Brahmi yazısını okuma yeteneği kayboldu. En eski ve en iyi bilinen Brahmi yazıtları, kuzey-orta Hindistan'daki Asoka'nın MÖ 250-232'ye tarihlenen kayaya oyulmuş fermanlarıdır. Brahmi'nin deşifresi, 19. yüzyılın başlarında, Hindistan'daki Doğu Hindistan Şirketi yönetimi sırasında, özellikle Kalküta'daki Bengal Asya Topluluğu'nda, Avrupa'nın akademik ilgisinin odak noktası haline geldi. Brahmi, Cemiyetin sekreteri James Prinsep tarafından 1830'larda Cemiyetin dergisinde yayınlanan bir dizi bilimsel makalede deşifre edildi. Buluşları, diğerleri arasında Christian Lassen, Edwin Norris, H. H. Wilson ve Alexander Cunningham'ın epigrafik çalışmalarına dayanıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Glif</span>

Tipografide glif, karakterleri yazı içinde temsil ve diğer karakterlerden ayırt eden simgelere verilen addır. Bir karakter tek bir glifle gösterilebildiği gibi, birden fazla karakter de tek bir glifle gösterilebilir. Ayrıca tek bir karakter yerine göre değişik gliflerle gösterilebilir. Yazı içinde kullanılan bir işaretin glif olarak adlandırılması için o işaretin ayırt edici bir işlevinin olması, yani o karakteri diğer karakterlerden ayırması veya yazıya kültürel ve sosyal kullanımdan kaynaklanan özel bir anlam katması gerekmektedir.

Türk yazı sistemleri Türk dilinin bütün tarihî ve çağdaş dönemlerinde kullanılmış olan alfabeleridir. Türklerin en geniş ölçüde kullandığı yazı sistemleri Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabesidir. Türk dilinin tarihi sürecinde ticari, kültürel, dinî vb. sebeplerle bu dilin yazımında Göktürk, Mani, Soğut (Sogd), Uygur, Brahmi, Tibet, Süryani, İbrani, Grek, Arap, Kiril, Latin asıllı alfabeler Türk diline çeşitli düzeyde uyarlanmış varyantlarıyla kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tibet alfabesi</span> Tibet kökenli bir alfabe

Tibet alfabesi ; Limbu, Lepça ve Fags-pa alfabeleri ile akraba olan Tibet merkezli bir alfabedir.

<span class="mw-page-title-main">MessagePad</span>

MessagePad 1993 yılında Apple Newton platformu için Apple Computer tarafından geliştirilen kişisel dijital yardımcı cihazların ilk serisidir. Bazı elektronik mühendislik ve Apple'ın MessagePad cihazlarının imalatı Sharp Corporation tarafından Japonya'da yapılmıştır. Cihazlar, ARM 610 RISC işlemcisine ve tüm özellikli el yazısı tanıma yazılımına dayanıyordu. Bu, Apple tarafından geliştirildi ve pazarlandı. Cihazlar Newton OS işletim sistemini yönetti. MessagePad 1998 yılından sonra üretilmedi. Bir de Apple 2010 yılında iPad cihazlarını tanıttı.

Yazı, ağızdan çıkan seslerin, fikirlerin ve görüşlerin mimik yardımı olmaksızın iletilmesini sağlayan, insanlar tarafından bulunan belirli işaret ve işaret sistemleridir.