Arkeoloji, arkeolojik yöntemlerle ortaya çıkarılmış kültürleri, sosyoloji, coğrafya, tarih, etnoloji, antropoloji, nümizmatik, filoloji, gibi birçok bilim dalından yararlanarak araştıran ve inceleyen bilim dalıdır. Türkçeye yanlış bir şekilde "kazıbilim" olarak çevrilmiş olsa da kazı, arkeolojik araştırma yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlığın kültürel geçmişini, kültürlerin değişimini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler.
Tarih öncesi veya Prehistorya, insanlığın yazının bulunmasından önceki dönemidir.
Kaba Taş Devri, Yontma Taş Devri veya bilimsel adıyla Paleolitik Çağ olarak tanımlanan Eski Taş Çağı günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlamış ve 12.000 yıl önce son bulmuştur. Ancak verilen bu tarihlerin dünya geneli içinde geçerli olduğunu ve yerel olarak değişmeye açık bulunduğunu da belirtmek gerekir. İnsanlık tarihinin %99'u gibi çok büyük bir bölümünü kapsayan bu çağ, aynı zamanda ilk insan atalarının ortaya çıkışı ve ilk aletlerin üretimi yoluyla insanın kavrama yeteneği ve temsil etmesiyle de söz konusu tarihin gelişimi içinde çok önemli bir yer tutmaktadır.
Arkaik sözcüğü geçmişle ilgili bir sıfattır. Birkaç anlamda kullanılabilir:
- Tarih ve arkeolojide, erken bir dönemi veya 'klasik dönem' öncesi bir arkeolojik kültürü tanımlar.
Orta Taş Çağı, Orta Taş Devri veya Mezolitik dönem, M.Ö. 22.000-10.000. Paleolitik ve Neolitik arası bir geçiş dönemidir. Taştan aletler daha çeşitlidir. Köpek ilk evcil hayvan olarak görülür. Gıda birikimine de başlanır. Mağara resimleriyle ilk resim sanatı ortaya çıkmıştır. Önemli bazı merkezler Samsun Tekkeköy, Karain ve Beldibi'dir.
Karain Mağarası, Türkiye'nin en büyük doğal mağaralarından biridir. Denizden yüksekliği 430-450 metredir. Antalya'nın 30 km kuzeybatısında eski Antalya-Burdur kara yoluna 5–6 km uzaklıkta bulunan Yağca mahallesi sınırları içinde bulunur. Antalya-Burdur kara yolunun 13. km'sinde Karain işaret levhasından sola dönülerek Karain Mağarası yoluna girilir. Antalya'ya uzaklığı 27 km'dir.
Nekropol (Nekropolis), arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isimdir. Yunanca nekros-polis ölü(ler) şehri demektir. Antik çağdaki şehirlerde mezar yerlerinin günümüz şehirlerinden farkı, günümüzde daha çok yerleşim yerlerine uzakta ve şehrin dışında olan mezarların, o dönemlerde şehirle iç içe olmasıdır.
Karakalem; kurşun, kömür, grafit gibi çizim araçları ile çizilen resim. Pek çoğu doğada bulunan, geniş malzeme yelpazesi nedeniyle en eski sanat dallarından biridir.
Grafiti, çoğunlukla kamusal bir alanda yer alan bir duvar ya da yüzeye çizilmiş, kazınmış veya püskürtülmüş yazı ve çizimlerdir.
Mücevher; altın, gümüş gibi değerli madenler ve elmas, zümrüt gibi değerli taşlar kullanılarak yapılan; genellikle vücuda veya elbiselere takılan; kolye, küpe, yüzük vb süs eşyası. Çoğulu mücevherattır. Değerine bakılmaksızın vücuda ve elbiselere takılan tüm süs eşyalarına takı denir. İnci gibi, organik süreçlerle oluşmuş bazı değerli malzemeler de mücevher kabul edilir.
Küpe, değerli madenler, değerli taşlar veya sıradan malzemelerden yapılan, kulağa takılan takı. Pirsing kategorisine de ait edilirler. Değerli malzemelerden yapılan küpeler mücevher kategorisine girerler. Kulak kepçesi, kulak memesi, kulak tragusu, dış kulak kanalı'na takılır. Törensel, sembolik, dinî anlamları nedeniyle ya da sadece şıklık için kullanılırlar. Halka, kulaktan sallanan şekilde olabilirler. Küpe bileşenleri metal, plastik, cam, değerli taş, boncuk, ahşap, kemik ve diğer malzemeler dahil olmak üzere herhangi bir sayıda malzemeden yapılabilir.
Azıh mağarası ,Azerbaycan'ın güneybatısındaki Küçük Kafkas Dağları'nın güneydoğu yamacında, Karabağ'ın Kuruçay vadisinde, Tuğ çöküntüsünde, Kuruçay nehrinin sol kıyısında, nehirden 3 km uzaklıkta, Kuruçay'ın modern yatağından 100-120 metre yukarıda yer almaktadır. Karabağ'ın Hocavend ilçesinde Azıh ve Salaketin köyleri arasında, Füzuli şehrinden 14 km kuzeybatıda, deniz seviyesinden 900 metre yükseklikte bulunan bir mağara kompleksidir. Azıh mağarasının alanı 800 km²'dir. Burada uzunluğu 600 metreye kadar uzanan 8 koridor bulunmaktadır. Koridorların bazıları 20-25 metre yüksekliğe kadar ulaşmaktadır.
Arkeolojik sit, geçmişten bugüne izler taşıyan ve arkeolojinin ilgi alanına giren yer ya da yerlerin genel adı. Arkeolojik sit alanları, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre "İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer altında, yer üstünde ve su altındaki ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşmeler ve alanları" olarak tanımlanır. Bunun yanında; 'sitin' tanımı, çalışmaya konu olan döneme ve arkeologun kuramsal yaklaşımına bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir.
Arkeolojik kazı ya da kısaca kazı, asırlarca toprak ya da su altında kalan ya da başka kültür kalıntılarınca örtülen her türlü arkeolojik yapı, belge ve diğer kalıntıları arkeolojik sit alanında arkeoloji bilimine uygun biçimde günyüzüne çıkarmak için yapılan kazma işlemidir. Arkeolojik kazılar alan arkeolojisi adı verilen özel bir çalışma alanına girer.
Zar Mağarası, Üst Paleolitik dönem boyunca tarih öncesi insan yerleşiminin görüldüğü bir arkeolojik alandır. Azerbaycan'ın Kelbecer Rayonu, Zar köyünün güneyinde yer alır.
Yüzey araştırması, arkeolojide belirli bir bölge üzerinde ekip halinde ve sistematik bir biçimde yürüyerek ve yüzeydekileri gözlemleyerek yapılan alan araştırmalarının tümüne verilen isimdir. Bu çalışmalar günümüzde sıklıkla jeofiziksel yöntemler ve araçlardan da yararlanmaktadır.
Pico de gallo, salsa fresca ve salsa cruda olarak da adlandırılır, Meksika mutfağında yaygın olarak kullanılan bir salsa türüdür. Geleneksel olarak doğranmış domates, soğan, serrano biberlerinden, tuz, limon suyu ve kişniş ile yapılır.
Bir petroglif, bir kaya sanatı biçimi olarak, bir kaya yüzeyinin bir kısmını kazarak, oyarak veya aşındırarak oluşturulan bir görüntüdür. Kuzey Amerika dışında, bilim adamları bu tür görüntülere atıfta bulunmak için genellikle "oyma", "gravür" gibi terimler veya tekniğin diğer tanımlarını kullanırlar. Petroglifler dünya çapında bulunur ve genellikle tarih öncesi insanlarla ilişkilendirilir. Bu kelime Yunanca petro-önekinden, "taş" anlamına gelen πττρα petra'dan ve "oyma" anlamına gelen γλύφω glýphō'dan gelir ve başlangıçta Fransızcada pétroglyphe olarak ortaya atılmıştır.
Romuald Mağarası, Hırvatistan'ın Istria İlçesinin batı kesiminde, güneydoğu Avrupa'da bilinen en eski mağara resimlerinin yanı sıra hem hayvan hem de insan Üst Paleolitik yerleşiminin izlerini içeren bir mağaradır. Mağaradaki araştırmalar 19. yüzyılın sonlarından beri sürdürülmekte olmasına rağmen, resimler 2010 yılında Profesör Darko Komšo tarafından bulundu, bulgular 2019'da Antiquity'de yayımlandı.
Paglicci Mağarası, güney İtalya'daki, Puglia'daki, Rignano Garganico yakınlarındaki Paglicci'de bulunan bir arkeolojik sit alanıdır. 1950'li yıllarda keşfedilen mağara, Gargano'daki en önemli mağaradır. Mağara, Gargano Ulusal Parkı sınırları içinde yer alan bir turistik cazibe merkezidir.