İçeriğe atla

Gotama Buda

Buda

Sidarta Gotama
5. yüzyılda yapılan "Oturan Buda" heykeli
DoğumSiddhartha Gautama
MÖ 563 veya MÖ 480
Lumbini
ÖlümMÖ 483 veya MÖ 400
Kuşinagar
Ölüm sebebiGıda zehirlenmesi
MeslekDin adamı
Tanınma nedeniBudizm'in kurucusu olduğu düşünülmektedir.
EvlilikYashodhara
Çocuk(lar)Rahula
Ebeveyn(ler)Śuddhodana (baba)
Maya (anne)
Ayakta Duran Buda Heykeli, Pakistan'ın kuzeyindeki Gandhara antik bölgesi, İsa'dan Önce 1. yüzyıl, Guimet Müzesi.

Sidarta Gotama (/sɪˈdɑːrtə, -θə ˈɡɔːtəmə, ˈɡ- ˈbdə, ˈbʊdə/), yaygın olarak Buda olarak bilinir, MÖ 6 veya 5. yüzyılda[1][2][3] Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ve Budizm'in kurucusu olduğu düşünülen din adamı. "Buda" bir lakap olup kendisine ölümünden yüzyıllar sonra atfedilmiştir. Sanskritçede "uyanmış kişi" anlamına gelen Buda,[4] peşine düştüğü yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu Sidarta Gotama'da oluşan ruhani aydınlanmayı anlatmak için kullanılan bir ünvandır.

Başka dinlerde de kutsal bir figür olarak kabul edilir. Kimi Hindu metinlerde insanları Vedik dinden soğutmaya çalışan tanrı Vişnu'nun avatarı olarak betimlenmiş,[5] Bahailikte ise bir peygamber sayılmıştır. Bazı Müslümanlar da Buda'nın peygamber olduğunu iddia etmiştir.[6][7][8][9][10]

Farklı isimler

Sidarta, ailesinin ona verdiği bir isimdir. “Amacına ulaşmış” demektir. Gotama ise, Buda'nın mensup olduğu ailenin ismidir. Gautama, Shakyamuni (Pali'deki Shakya'nın bilgesi, "śakamuṇi" 釋迦牟尼), olarak da bilinir.

Buda olarak bilinen Sidarta Gotama, Tathagata (kusursuz bilgeliğe ulaşmış kimse) olarak da anılır.

Hayatı

Doğum ve ölüm tarihleri kesin değildir. MÖ 563 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Ancak yapılan yeni araştırmalar bu tarihi değiştirmiştir. Elde edilen bu yeni bilgilere göre; Siddharta tahmin edilen tarihten on yıl, belki de yüz yıl sonra doğmuştur. 20. yüzyıl bilim adamlarının çoğu İsa'dan Önce 560-483 tarihlerini uygun bulurken, ölümü için 410 ile 400 yıllarını öneren tarihçiler de bulunmaktadır.[11][12] Bir rivayete göre; Siddharta'nın Hindistan'ın kuzeydoğusunda bugünkü Nepal sınırının yakınlarında yer alan Lumbini'de doğmuştur. Nepal sınırının yakınlarında Kapilavastu şehrinde hüküm süren Sakya hanedanına mensuptur.

Babası Suddhodana (bugünkü Hindistan - Nepal sınırları içinde bulunur) Şakya kabilesinin kralıdır. Buda'nın kral olan babasının saray törenlerinin ihtişamlı ve abartılı olması, muhtemelen asil bir aileden gelmelerinden kaynaklanmaktaydı. Annesi Maya ve babası Suddhodana, ona “amacına ulaşan” anlamına gelen “Siddharta” ismini verdiler. Lakabı “Shakyamuni” ise kökenini belirtir ve “Shakya ailesinden gelen” anlamını taşır. Siddharta'nın doğumundan sonra onun, dünyaya egemen olacak veya acı dolu dünyaya bilgelik getirecek kişi olacağı tahmin edilmiştir.

Sidarta Gotama her şeye sahip olduğu, dünyadaki tüm sorunlardan uzak kaldığı bir sarayda yaşamıştır. Babası, oğlu Siddharta'nın ondan sonraki kral olmasını istemiş, oğlunun sokaklarda yaşlılığı, hastalığı ve ölümü görmemesi için kraliyet sarayından uzaklaşmasına fazla izin vermemiştir.

Sidarta Gotama, Hint Tanrısı Brahma’ya hayatının sonuna kadar, kendini insanlığı acıdan kurtarmaya adayacağına söz vermiştir. Nedeni ise 29 yaşındayken hayatın gerçekte ne olduğunun,zenginliğin, lüks hayatın hiçbir mutluluk getirmediğinin, insanların yaşadıkları acıların ve önceki hayatının ne kadar anlamsız olduğunun farkına varmış olmasıdır.

Efsaneye göre; bir keşiş ateşli hastalığı ve çürümekte olan bir cesedi görmüş ve bunun üzerine tüm bu acılara çıkış yolu bulmaya karar vermiştir.(Aslında Buda’nın hayatında efsaneleri gerçekten ayırmak çok zordur.)

Siddharta Buda 29 yaşındayken tek oğlu Rahula’nın doğumundan kısa bir süre sonra, çocuğunu, karısı Yasodhara’yı ve şehrini terk edip çilenin ve acıların kurtuluş yolunu aramaya koyulmuştur.

Altı yıl boyunca Ganj vadisinde çilekeşler gibi dolaşmış, ünlü din eğitmenleriyle (adamlarıyla) bir araya gelmiş, onların yöntemlerini takip etmiş, çalışmış ve çilecilik öğretilerini sıkıca uygulamıştır. Fakat belli bir süre sonra bu dinlerin ve bilgilerinin onun amacına yönelik olmadığını anlayarak vazgeçmiştir. Onları bıraktıktan sonra, öncelikle derin düşünme (Meditasyon) teknikleriyle kendi yolunu aramaya başlamıştır. Diğer din öğretilerinin aşırılığını önlediği için bu durumu “orta yol” şeklinde tanımlamıştır.

Siddhartha Gautama'nın ölümünden sonra, hayat hikâyesi öğrencilerinden oluşan Sangha Topluluğu tarafından derlenmiş ve çok uzun bir süre sözlü olarak aktarılmıştır.

Doğduğu yer: Lumbini

Lumbini, Budizmin kurucusu Siddhartha'nın doğduğu yerdir. Bugünkü Nepal sınırı yakınlarında bulunmaktadır (Rupandehi Bölgesi). Himalaya’nın eteklerinde ve Hindistan’ın kuzeydoğusunda yer almaktadır. 1896 yılında yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu bulunmuştur. Burada bulunan en önemli kalıntı, MÖ 245 yılında Budist Kral Ashoka’nın yaptırdığı 6,5 m yüksekliğindeki dikili taştır. Bu dikili taşta yazılanlar Hintçe ve Magadhi dilinde şu şekilde ifade edilmiştir:

“Budist Kral Devanampiya Piyadasi (Ashoka), taç giydikten 20 yıl sonra buraya geldi ve Sakya kabilesinden olan Buda burada doğduğu için hayranlığını dile getirdi. Bu yüce insanın burada dünyaya gediğini gösteren bir dikili taş yaptırdı. Lumbini halkından vergi almadı ve doğal kaynaklardan alınan payı sekizde bire düşürdü”. (Hindular, “Durga Puja” bayramında özellikle önem verdikleri tanrılarının heykellerini yaparlar. Onların günahlarını aldıklarına inanırlar. Bu heykelleri Ganj Nehri'ne veya bu nehir gibi kutsal sulara atarlar.)

Çocukluk ve gençlik yılları

Gotama, Sakya kabilesindendir. Bugünkü Nepal sınırı yakınlarında bulunan Kapilavastu şehrinde hüküm süren kral Shuddhodana ve kraliçe Mahamaya'nın oğludur. Askeri ve yönetici sınıf olan Kshatriya (Kast sistemi) ailesine mensuptur.

Siddhartha'nın doğumundan önce, annesinin onu rüyasında beyaz bir fil şeklinde gördüğü söylenir. Daha sonra Siddhartha, Lumbini'de dolunaylı bir gecede doğmuştur. Birçok Hindistan ülkesinde Vesak Bayramı kutlanmaktadır. Bu önemli Budist Bayramı'nda Siddhartha'nın yaşamından üç önemli olay anılmaktadır: Siddhartha'nın doğumu, Budizme başlaması ve Nirvana'ya ulaşması.

Bir kâhin, kral Shuddhodana'ya oğlunun ya çok büyük bir kral ya da çok büyük bir bilge olacağını söyler. Shuddhodana, oğlunu kral olarak yetiştirmek istediği için ona din dersleri verdirtmez. Ancak daha çocukken Siddhartha olağanüstü yetenekli ve çok zeki olduğunu gösterir. 16 yaşındayken Prenses Yasodhara'yla evlenir. Yaşadığı ve ileride başına geçeceği yeri görmeden sarayda yıllarca yaşar.

Kapilavastu

Kapilavastu, Siddhartha Gautama'nın gençlik yıllarını geçirdiği yerdir. Burada Yashodra ile evlenmiş ve oğlu Rahula dünyaya gelmiştir. Bir gün Kapilavastu'yu gezen Siddhartha, daha önce hiç bilmediği bazı kavramlarla karşılaşmıştır: Yaşlılık, hastalık ve ölüm. Daha sonra Kapilavastu'yu Budistler için hac yeri ilan etmiştir. 29 yaşında acılardan kurtulmak ve aydınlığa kavuşmak için buradan ayrılmış ve yollara düşmüştür.

Fa-hsien, 5. yüzyılda yaşamış Çinli Budist, keşiş ve gezgindir. Kapilavastu'yu “boşluğun ve yalnızlığın muhteşem bir manzarası” olarak nitelendirmiştir. Burası birkaç keşişin ve en az iki ailenin yaşadığı, aslan, beyaz fil gibi tehlikeli hayvanların olduğu bir yerdir. Fa-hsien, geleceğin Buda'sının keşfedildiği Sakya sarayına, annesinin geleceğin Buda'sını doğurduğu ve banyosunu yaptırdığı Lumbini bahçelerine gidip görmüştür. Buralar az bilinen yerlerdir. Ayrıca tepeler, Stupa'lar (Budistlerin ibadetlerini yaptıkları yer) ve diğer kalıntılar Budizmin eski zenginliklerinin kanıtlarıdır.

Budist kral Ashoka, MÖ 3. yüzyılda Nepal'i ziyaret etmiştir. Orada bir Stupa ve dikili taş yaptırmıştır. Yapılan kazı çalışmalarıyla Stupa'lar, manastır evler ve havuzlar gün yüzüne çıkartılmıştır. Yıldırım düşmesi sonucu ikiye bölünen Ashoka Sütunu 1896 yılında bulunmuştur. Lumbini'ye gidip görülebilir. Son yıllarda Lumbini'nin yakınlarına Tibet ve Theravada manastırları inşa edilmiştir. Bu manastırlar, hac merkezine uzaktır. Ancak dört ana Budist hac sitelerinden bir olan Lumbini, eski önemini yeniden kazanmıştır. (İngiliz arkeologlar, Nepal'de yaptıkları kazı çalışmaları sonucunda Kapilavastu'nun yerini bulduklarını iddia etmektedirler.)

Kapilavastu, Hindistan'ın kuzeydoğusunda yer alan Nepal ve Nepal yakınlarındaki Lumbini'de yer almaktadır. Bu tarihi yer, turistlerin akınına uğramaktadır. Bu turist akını, Kapilavastu'daki tarihi sarayın bu dünya ile öteki dünya arasında bir sınır olup olmadığı konusundaki tartışmalara da bir açıklık getirmektedir.

Yetişkinlik dönemi

Gotama, bu varlığa rağmen yine de memnun değildir. 29 yaşında, oğlu Rahula’nın doğumundan hemen sonra tasasız bir hayat geçirdiği saraydan ayrılır ve gezmeye başlar. Önce hayatın gerçek yüzüyle tanışır. Rivayete göre; sakat, yaşlı bir adamla, hasta biriyle, bir cesetle ve bir dervişle karşılaşmıştır (“Dört Gerçek”). Siddhartha, bu gerçekleri -yaşlılık, hastalık, ölüm ve acıyı- hayatın ayrılmaz parçaları olarak görmüştür. Diğer yandan refahın ve zenginliğin hiçbir faydasının olmadığını anlamış ve gerçeği aramaya karar vermiştir.

Her şeyi arkasında bırakmış ve münzevi bir hayat yaşamaya başlamıştır. İki önemli bilge kişi Alara Kalama ve Udaka Ramaputta'nın öğrencisi olmuştur. Onlardan yoga ve meditasyon yapmayı öğrenmiştir. Ganj vadisinde altı yıl geçirmiş; ancak orada ne iç huzuru ne de aradığı cevapları bulabilmiştir. Oruç tutmuş; ama bunun da bir kurtuluş yolu olmadığını fark etmiştir. Bu yüzden geleneksel dinleri ve onların yollarını denemeyi bırakmış ve kendini meditasyon yardımıyla bulmaya çalışmıştır.

Uyanış

Siddhartha, dolunaylı bir gecede Hindistan'ın kuzeydoğusunda yer alan Body-Gaya'daki Neranjara Nehri kıyısında Bodi (incir) ağacının altında meditasyon yaparken aydınlığa ulaştı. Böylece nefret, hırs ve cehaletten arındı ve böylelikle Buda “Uyanmış” olur. Siddharta Guatama bu sırada 35 yaşındadır. Ayrıca Bodhi ağacı “bilgelik ağacı” olarak sayılır.

Uyandıktan sonra Benares (bugünkü Sarnath) yakınlarında yer alan Isipatana'daki geniş vahşi ormanda beş keşişten oluşan bir gruba ilk öğreti sohbetini yaptı. Bu beş kişi, Budist Keşişler Topluluğu'nun (Sangha) ilk üyeleriydi. Ayrıca bu beş keşişe "Beşli Asket" de denmektedir. Siddhartha, Hindistan'ın kuzeydoğusunda 45 yıl boyunca her gün “orta yol” u öğretmeye çalışmış, her kesim önünde konuşmuştur. Hiçbir şekilde sınıf ayrımı yapmadan kadın erkek tüm halka, krallara ve köylülere, kendilerini dine adayanlara Brahman'lara, dinden uzaklaşanlara, borç verenlere, dilenenlere, azizlere ve hırsızlara bilgi vererek onları aydınlatmak için bütün öğretilerini anlatmıştır.. Kadın-erkek herkes onun öğrettiklerini anlamaya ve onun yolundan gitmeye çok istekliydi.

Ölümü

Gotama'nın ölümünden Mahaparinibbana Sutta isimli eski kayıtlarda şu şekilde bahsedilir: Buda, son seyahati için yola koyulduğunda 80 yaşındadır. Öğretilerini dinlemek isteyen müritleri ona eşlik ederler.

Bir hikâyede (muhtemelen bir efsanede) ölümünden kısa bir süre önce keşişlerin önünde nilüfer çiçeğinin Buda'nın elinde nasıl açtığı anlatılır. Bu durum karşısında Mahakasyapa'nın dışında diğerleri şaşkındır. O, sadece gülümser. Bu, onun diğerlerinden ne kadar farklı olduğunu gösterir. Bu yüzden Buda, bütün bilgeliğini ve ruhunu Mahakasyapa'ya devrettiğini söyler. Bu hikâye aynı zamanda Zen Budizminin efsanevi kuruluş hikâyesidir. Efsaneye göre, Guatama 80 yaşında Kushinagar'da (günümüzdeki Hindistan başkenti Uttar Pradeş) yediği bozuk bir yemekten zehirlenerek dizanteriden ölür.

Onun bilgeliği kendi öğrencileri tarafından, sözlü olarak yayılmış ve ölümünden yaklaşık 200-300 yıl sonra da yazıya dökülmüştür.

Son sözleri

Sidarta Gotama, Kushinagar'da bir kasabada ölür ve Paranirvana'ya ulaşır. Buda'nın son sözleri şöyledir: „Ey keşişler, size söylüyorum: Her olgu, bir gün yok olmak zorundadır. Bu yüzden yorulmadan savaşın.“ „Olgu“ kavramı diğer çevirilerde „bileşik şeyler“ olarak verilmiştir.

Buda, ölümünden kısa bir süre önce kuzeni ve en yakın müridi Ananda'ya şöyle demiştir: „Sana daha önce de söylemedim mi Ananda? Sevdiğimiz her şeyden bir gün ayrılmamız gerekir. Doğan her şeyin bir gün yok olmaması mümkün müdür? Mümkün değildir, Ananda.“

Sidarta Gotama, Hindistan'daki (günümüzde de hala var olan) kast sistemini, sosyal gruplar arasındaki sınıf ayrımını kabul etmez. Öğrettiği bilgi yolu, onlar anlamaya istekli olduğu sürece bütün kadın ve erkeklere açıktır.

Buddha'nın hayatını anlatan eserler

Buddhacarita

Buddhacarita'da Ashvaghosa dönemi (MS 2. yüzyıl) Sanskritçe ele alınmıştır. Ashvaghosa, önemli bir Hint şairdir. Bu eserde Buda'nın hayatı, doğumundan Paranirvana’ya ulaşmasına kadar, manzum türünde yazılmıştır. Buda’nın hayatı, tüm süsleme araçlarının (skr. Alamkara) kullanılması yoluyla doğumundan parinirvana’ya kadar Hint edebiyatında betimlenmektedir. Buda’nın onu baştan çıkarmaya çalışan Mara’yla olan mücadelesi yine edebi bir biçimde aktarılmıştır. Hindistan’ın en önemli destanı Ramayana ile Buddhacarita nazım şeklinde yazılmış manzum eserlerdir. Bu eserin Sanskritçedeki orijinal hali kısmen korunmuştur. Çince ve Tibetçe dillerine çevrilen eserin içeriği bu çevirilerde tamamen verilmiştir.

Lalitavistara

Lalitavistara, Buda’nın hayatını anlatır. MS 3. yüzyıl Mahayana Budistleri tarafından oluşturulmuştur. Lalitavistara, tek bir yazar tarafından ele alınmış bir eser değildir. Buda’nın yaşadığı dönemlere kadar uzanan eski ile yeni bölümler yan yana durur bu eserde.

Jataka hikâyeleri

Pali-Kanon’da „Jataka“ başlığıyla yer almaktadır. Buda'nın önceki hayatını anlatan 547 hikâyeden oluşmuştur. „Jati“ Sanskritçe „doğuş“ anlamına gelir. Jatakalar da yeniden doğuş hikâyeleri demektir. Jataka hikâyeleri, beş farklı bölümden oluşmaktadır:

  1. „Günümüz hikâyesi“; burada Shakyamuni'nin hikâyeyi geçmişten hangi vesile ile aktardığı bildirilmektedir.
  2. „Geçmişin hikâyesi“, yani Shakyamuni'nin daha önceki varlığından bahseden hikâye
  3. „gatha“lar; başka bir deyişle, çoğu zaman geçmişin hikâyesine, daha nadiren de şimdiki zamanın hikâyesine bağlı kıtalar.
  4. „gatha“lara yönelik dilbilgisel ve leksikografik yorumlama ve
  5. „özdeşleşme hikâyesi“ (skr.: samodhana); bu hikâyede, geçmişin hikâyesindeki şahıslar ile günümüz hikâyesindeki şahıslarla özdeşleştirilmektedir.

Jataka hikâyelerinin öğretici amacı vardır. Buda'nın önceki hayatında yer alan altı paramitayı (sadaka verme, ahlak, sabır, şevk ya da enerji, tefekkür ve hikmet) öğütler. Çinli Hint gezgini Yi Jing'in de andığı Jataka öykülerinin popülaritesi, sadece yazılı olarak belgelenmiş olmalarında değil, aynı zamanda röliyef şeklinde Hindistan'ın ve Güneydoğu Asya'nın Stupa'larında da tasvir edilmelerinden rahatlıkla görülebilir. Jataka kitabının giriş bölümünde Nidanakatha ele alınmıştır. Nidanakatha, Pali dilinde yazılmış en eski, kapsamlı ve tutarlı Shakyamuni biyografisidir. Bu zamana kadar Theravada okulunun geleneksel önemli Buda kaynağı olarak kalmıştır.

Hikâyeler

Jataka, Buda'nın hayatını anlatan ahlaki ve öğretici hikâyelerdir. Aslında bu kavramın tarihi Buda Siddharta Gautama'nın hayatını anlatan olayları kapsamaktadır. Ancak daha sonra bunlara daha fazla ahlaki değerler içeren, önceki varoluş ve varoluş biçimleri ile ilgisi olan öğretiler eklenmiştir. Bugün, hikâye türündeki bazı öğretilerin diğer dinlerden “ödünç alındığı” Jataka'ların bütün diğer hikâyelerin içinde bulunduğundan bahsedilmektedir.

547 adet hikâyeden oluşan Jataka'lar, Sutta Pitaka’da Theravada Budizm’inin Pali-Kanon bölümü olarak (Khuddaka Nikaya Külliyatı) geçmektedir. Bundan başka Budizm’in Sanskritçe, Tibetçe ve diğer dillere yapılmış çevirileri vardır.

Özellikle erkek oyuncuların hayvan figürleriyle ortaya çıktıkları Jatakalar, genellikle fablları (hayvan masalları) anımsatmaktadır. Burada, Budizm anlayışına göre hayvan figürlerinin insanlara uyarlanmasından ve onların sadece olayların farklı aşamalarında ortaya çıkmasından kısaca bahsedilmektedir. Mantık çerçevesinde en uygun olan, hayvanların insan vasıflarıyla donatılmasıdır.

Bazı araştırmacıların görüşlerine göre, Budist Jataka’lar, Pancetantra (Tarih Deryası) ve ayrıca dolaylı olarak benzer türdeki Avrupa hikâyeleri için örnek teşkil etmektedir. En azından Pancetantra ile Jataka’nın karşılıklı etkileşim halinde oldukları kesinlik kazanmıştır.

Asya sanatındaki tarihi motifler oldukça yaygındır.

Kutsal emanetler

Tayland’ın “Phradhatu Wat Sri Chom Tong Voravihara” adlı şehrinde bulunan bir kemik parçasının, Buda Siddharta Gautama'nın kafatasına ait olduğuna inanan Budistler, bunu kutsal bir emanet olarak görürler. Siddharta Gautama ölüm döşeğindeyken keşişlerine, cesedini defnetmeleri için Upasakalara(Budizmde kendini ibadete veren; fakat hiçbir manastıra bağlı olmayan kişi demektir.) emanet ettiğini söylemiştir. Ve böylece keşişler, Siddharta Gautama'nın ölümünden sonra tamamen dağılmışlardır. Ancak öncesinde bir sorun yaşanmış, cesedin yakılması için yeterince odun bulunmuş; fakat çevreden çok az kişi bir araya gelmiştir.

Bundan kısa bir süre sonra da Sidarta Gotama'nın ölüm haberini duyan diğer kişiler gelmiş ve daha sonra küllerin ve kemiklerin hak sahipliği konuşunda anlaşmazlık yaşanmıştır. Sonuçta, küllerin ve kemiklerin paylaştırılmasıyla taraflar uzlaşmış ve efsaneye göre küller sonunda sekiz farklı tepenin altına gömülmüştür.

MÖ 232 ve 268 yılları arasında hükümdar olan Mauryan Kralı Ashoka başkanlığında, bu tepeciklerin yedi tanesi tekrar açılmış ve bu kutsal emanetler, kil toprak ya da taşla, tepecik şeklinde inşa edilen, 84.000 kubbeli “Stupa” (Budist rahiplerin eşyalarının saklandığı ve üzerinde şemsiye şeklinde, bazen dairesel bazen de köşeli kubbesi olan tapınak.) tüm Ashoka İmparatorluğu içinde dağıtılmıştır. Bunu başarabilmek için Ashoka'lar muhtemelen bazı eklentileri yapmışlardır. Ayrıca Budizm'de sembolik anlamı olan 8 ve 84.000 sayılarının kullanılmış olması da, bu ifşaatların bire bir şeklinde anlaşılmaması gerektiğini ortaya koymaktadır.

O zamanlarda yapılan bu kubbelerden (Stupa'lardan) günümüzde yalnızca birkaç tane kalmıştır. Bunlardan biri Gautama'nın doğduğu yere yakın olan Lumbini şehri civarındaki “Piprawah”, diğeri ise, ikinci Budist Konseyinin toplandığı “Vaishali’dir.

Kutsal emanetlerin bulunduğu her iki yerin içi, uzun zaman öncesinden yağmalanmış halde bulunmuştur. Ashokas kralı zamanından kalan, en çok bilinen ve en önemli Stupa, Sanchi tepesindeki ‘Büyük Stupa’dır. Günümüzde Güney, Doğu ve Güneydoğu Asya’da Buddha Shakyamuni’ye ait diş ya da kemik gibi kalıntıların bulunduğu (-Budistlerin kendilerine mal ettikleri-) çok sayıda Budist tapınağı vardır. Myanmar’daki “Altın Kaya” (Goldener Fels) ve “Shwedagon” Tapınakları veya Sri Lanka'daki “Diş Tapınağı”(Zahntempel) ve “Kandy” Tapınakları bunlara örnektir.

Buda destanları

Gotama'nın hayatı hakkında bilgilere destanlardan ulaşılır. Yazarlar, Sidarta Gotama'nın hayatı hakkındaki tarihi gerçeklerle ilgilenmiyorlardı. Aksine burada dini üstünlük oluşturma söz konusuydu. Bu nedenle Buda'nın hayat hikâyesinden çok Buda'nın üzerine yazılan destanlardan bahsedilir. Mahavastu da bunlardan biridir:

Mahavastu

Mahavastu ya da Mahavastu-Avadana (Büyük Olay), Hinayana geleneğine göre Mahasanghika okulunda yazılmış hikâyelerdir. Bu hikâyelerde Siddhartha Gautama'nın Buda olabilmek için yaptığı özveriler anlatılmaktadır. Siddhartha'nın öğretme konusundaki yetenekleri burada belirtilmemiştir; çünkü bu konuda Sutra'lardan faydalanılabilir. Hikâye, Buda Dipankara ile başlar, Siddhartha'nın Dipankara’yı nasıl övdüğünü anlatır ve daha sonra Buda Birliği’nin oluşumundan bahseder.

Pali Kanonları (Pali Derlemeleri)

Pali Kanonu ya da Pali Derlemesi, Pali dilinde yazılmış, Buda Siddharta Gautama’nın en eski, tutarlı ve geleneksel öğretilerinin toplamıdır. Bu tanım, “Sanskritçe-Kanonu” ya da “Çin Kanonu” gibi diğer Kanon yazı koleksiyonları Budizmde farklı kullanılmaktadır. Diğer bir alışılagelmiş tanım olan ‘Üç Sepet’ tanımı Tipitaka metinlerinden (Pali), Tripitaka (Sanskritçe) yapılan bir sözcük çevirisidir. Bu derleme (sepet) diye adlandırılan 3 gruba ayrılmıştır.

Pali Kanonu‘nun kökeni ve adı

Bütün Hint dilleri içindeki en iyi ve tek Budist Kanon, Theravada Budizminde geçen Pali derlemeleridir. Pali geleneği, Budizmin en eski yazı türüdür. Kanon, Metal'de ve Sri Lanka'da Kral Vattagamani Abhaya (89-77 arasında hükümdarlık yapan) zamanında yazıya geçirilmiştir. Bu derleme, Theravada Budizminin temelini oluşturmaktadır. 5. ve 6. yüzyılda fazlaca yapılan yorumlardan bu yana, metnin, Seylan Adası'nda korunduğu söz konusudur.

Bugünkü Theravada geleneğinde hem Orta-Hint Pali dili kullanılmakta hem de yerel yazılar yazılmaktadır.

6. Budizm Konseyi'ne kadar (1954-56 Rangun) Kanon, Seylan Adası, Burma, Tayland, Kamboçya ve Laos'ta sadece elle yazılarak yayılıyordu. Kanonların, bugüne kadar alışılageldiği üzere, palmiye yapraklarının (bazen odunun) üzerine yazılmasında ısrar edilmiştir. Bazı Birmanya Kralları tarafından teşvik edilen ve yenilenen yazıların kopyalanması alışılmış bir durumdu. 6. ve 7. yüzyılda olduğu gibi diğer materyallerin altın yapraklar üzerine basılması çok sık rastlanan bir durum değildir.

Avrupalı araştırmacıların ilgisi sayesinde desteklenen bu Kanonlar ilk önce 19. yüzyılda basılmıştır. Bu Pali Kanonlarının hala yanlışlıkla asıl olduğunun vurgulanması, o zamanlar Hint dil ve kültürünü inceleyenlerin hatasından kaynaklanmaktadır. Pali Text Society'nin basılması ve Anton Gueth, Karl Eugen Neumann tarafından yapılan çekişmeli ve hatta şairane Almanca çeviriler, bugün onu filolojik anlamda Batı dilleri içerisinde faydalanılabilir duruma getirmiştir. Çin Mahayana'sındaki Agama Sutralar Batı dillerindeki Pali Kanonlarla içerik yönünden bağdaşmaktadır.

Koleksiyonlardan (nikaya), bölmelerden (vagga) ve bölümlerden oluşan Pali denemeleri, 3 gruba ayrılmıştır. Metinde geçen bilgiler için yapılan kısaltmalar parantez içinde verilmiştir.

1. (Vin) Vinayapitaka − Bir tarikat mensubunun uyması gereken kurallar

  • Maha Vibhanga − Keşişlerin koyduğu kurallar - Patimokkha
  • Bikkhuni Vibhanga − Rahibelerin koyduğu kurallar
  • (Mhv) Mahavagga − En büyük bölümleme
  • (Cv) Culla Vagga − En küçük bölümleme
  • Parivara − Bir araya toplama

2. Suttapitaka − Buda öğretileri

  • (D, DN) Digha − Nikaya − En uzun öğretiler
  • (M, MN) Majjhima − Nikaya − Orta uzunlukta öğretiler
  • (S, SN) Samyutta − Nikaya − Sınıflara ayrılmış öğretiler
  • (A) Anguttara − Nikaya − Eklenmiş öğretiler
  • Khuddaka − Nikaya − Kısa metinler
  • (Khp) Khuddaka-Patha
  • (Dhp) Dhammapada
  • (Ud) Udana
  • (It, Itv) Itivuttaka − Özdeyişler
  • (Sn, Snp) Sutta-Nipata − Bitmemiş eserler
  • Vimana-Vathu − Dini hikâyeler
  • Peta-Vathu − Hayalet hikâyeleri
  • (Thag) Theragatha − Keşişlerin özlü sözleri
  • (Thig) Therígatha − Rahibelerin özlü sözleri
  • Jataka − Yeniden doğuş hikâyeleri
  • (MNid) Maha-Nidesa − Yorumlar
  • (Pts) Pathisambhida-Magga − İlahi güç
  • Apadana − Kutsallığın açıklanması
  • Buddhavamsa − Buda Gautama'nın 24 efsanesi
  • Cariya Pitaka − Dönüşüm
  • Nettipakaran
  • Petakopadesa
  • (Mil) Milindapanha

3. (Abh) Abhidhammapitaka − Bilimsel yazılar, zirvedeki öğretiler

  • (Dhs) Dhammasangani
  • (Vibh) Vibhanga
  • Dhatukatha
  • (Pug) Puggalapannatti İnsanlık tarihi
  • Kathavatthu − Anlaşmazlık konusu
  • (Yam) Yamaka − Zıtlıklar
  • (Patth) Patthana − Belirlenen oluşumlar

Pali Yazınındaki Post-Kanon Eserler

Pali yazılarının kaleme alınmasından sonra Pali yazınında önemli olan ve genelde alıntı yapılan eserler oluşturulmuştur.

Örneğin;

(Vis) Visuddhimagga- Buddhanghasa'nın YorumlarıDiğer önemli yorumlar ise Buddhadatta ve Dhammapala tarafından kaleme alınmıştır. Bazı kitaplarda Kanon derlemelerine yapılan eklemeler tartışma yaratmıştır. Pali Kanonları'nın Tayland versiyonunda, üç bölüm halinde olan Nettipakarana, Petakopedesa, Milindapanha yer almamaktadır.

Tathagata

Tathagata, gerçek yolunda aydınlanmış ve kusursuz bilgeliğe erişmiş demektir. Buda'nın on isminden biridir.

Tathagata, Mahayana Budizminde yer alan Buda'nın üç bedeni diye bilinen Trikaya öğretisinde anlatılmaktadır. Buda Dashabala'nın on gücüyle donatılmış kusursuz bir insandır. İki dünya arasında aracılık yapar. Prajna (en yüksek bilgelik) ve Shunyata (boşluk) ile eşit sayılmaktadır.

Bu terim, aynı zamanda Buda ailesinin (Buddhakula) yüce olan beş Buda'sını (Adibuddhas) ifade etmek için kullanılmaktadır. Vajrayana'da Tathagata, ikonografi ve sembolizm (Trikaya) için çok yönlü bir düzenleme ilkesidir. Tathagata, Elmas Sutra'da hem doğal göze hem de ilahi, bilgelik, yani Dharma ve Buda gözüne sahiptir.

Diğer dinlerde Buda

Hinduizm

Buda bazı Hindular tarafından önemli bir figür olarak kabul edilmektedir.[5][13][14] Buda'nın Hindu dinine girişi Budizmin düşüşü ve Hinduizmin yükselişine denk gelmektedir. Hindu din adamları Budistleri kendi dinlerine çekmek için Buda'yı bir avatar olarak tanımışlardı.[15][16] Birçok Hindu Buda'nın bir Hindu olduğunu iddia etmiş ve Buda'nın Vişnu'nun 9. avatarı olduğunu iddia etmişlerdir. Ancak bu görüş tüm Hindular arasında evrensel bir inanç değildir, çünkü bazı Hindu geleneklerine göre 9. avatar Balarama'dır.[17]

Budistlere göre ise Buda'nın öğretileri Hindu dini kitapları olan Vedaları açıkça inkâr etmekte ve Hindu dininde önemli yer tutan Brahman-Atman inanışlarına ters düşmektedir.[18][19][20] Buna cevap olarak Hindular Budistlerin nastika (fasık) bir Hindu mezhebi olduğunu öne sürmüşlerdir.[21][22][23]

İslam

Tarihsel görüşler

Müslümanlar ile Budistler arasındaki ilk etkileşim sonucu Budistlere Ehl-i kitap statüsü verilmiş, ancak sonradan Zimmi statüsünün daha doğru olacağına karar verilmiştir.[6]

Tarihte bazı İslam alimleri Buda'nın bir İslam peygamberi olma ihtimali öne sürmüştür.[6] İlk olarak 10. yüzyılda Buda'nın peygamberliği hakkında tartışmalar başlamıştır.[6][24] Bîrûnî konu hakkında tarafsız kalmıştır, İbnü'n-Nedîm'e göre ise Buda kesinlikle bir peygamberdir ve "şeytan'ı sürmek" için bir din öğretmiştir.[6] Beytü'l-Hikme'nin Moğollar tarafından yıkılışının ardından İslam bilginlerinin Budizm ile ilgili yazılarının çoğu yok edilmiştir ve bunun ardından 20. yüzyıla kadar Buda'nın peygamberliği hakkında bir tartışma olmamıştır.[6]

Modern görüşler

Modern dönemde Muhammed Hamidullah dahil olmak üzere İslam peygamberi Zülkifl'in Buda olduğunu iddia eden alimler olmuştur.[6][25] Bu iddiayı öne sürenler Zülkifl kelimesinin anlamı "Kifl'den olan" üzerinden yola çıkarak "Kifl" kelimesinin Buda'nın yaşadığı şehir olan Kapilavastu'nun kısa ismi Kapil'in Arapça yazılışı olduğunu iddia ederler, yani onlara göre Zülkifl, "Kapilavastu'dan olan" anlamına gelmektedir.[7][8][26][25]

Kur'an'ın 95. suresinde peygamberlerin vahiy aldığı yerler sıralanırken incir ağacından bahsedilmektedir. Bazı modern alimlere göre bu tanıma en çok uyan figür Buda'dır ve bu Buda'nın peygamberliğine bir argüman olabilir.[7][8][9][10]

Ahmedilik

Azınlık Ahmedi hareketine göre Buda'nın peygamberliği inkâr edilemez.[27]

Hristiyanlık

Orta Çağ'da Batı Hristiyanlığında Budizm ile ilişki kurulmamıştır[28] ancak Doğu Hristiyanlığının Nestûrî mezhebinde Buda bazen bir peygamber kabul edilmiştir.[29] Aziz Josaphat'ın hikâyesi Buda'nın hikâyesi ile uyuşmaktadır.[30] "Josaphat" ismi Buda olmak için uğraşanlara verilen lakap olan "Bodhisattva" kelimesinden türemiştir.[31]

Diğer dinler

Bahâîlik inancında Buda Tanrı'nın bir yansımasıdır.[32]

Geçmişte bazı Taoistler Buda'nın Laozi'nin reenkarnasyonu olduğuna inanmıştır.[33]

Maniheizm'e göre Buda Mani'nin dinini savunmuştur.[34]

Sihist din adamları Buda'dan avatar olarak bahsetmişlerdir.[35]

Ayrıca bakınız

Wikimedia Commons'ta Gotama Buda ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Gethin (1998), ss. 5, 9, 10, 14.
  2. ^ Strong (2001), s. 1.
  3. ^ Warder (2000), s. 45.
  4. ^ Gethin (1998), s. 8.
  5. ^ a b Nagendra, Kumar Singh (1997). "Buddha as depicted in the Purāṇas". Encyclopaedia of Hinduism. 7. Anmol Publications. ss. 260-275. ISBN 978-81-7488-168-7. Erişim tarihi: 16 Nisan 2012. 
  6. ^ a b c d e f g "Muslim scholar's discourse on Buddhism: a literature on Buddha's position" (PDF) (İngilizce). Faizuddin et al.,. 2018. 24 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Mart 2023. 
  7. ^ a b c Berzin, Alexander (1995). "Islamic-Buddhist Dialogue". 25 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2023. 
  8. ^ a b c Imtiyaz Yusuf. (2013). Islam and Buddhism. In C. Cornille (Ed.), The Wiley-Blackwell Companion to Inter-Religious Dialogue. John Wiley & Sons, Ltd.
  9. ^ a b Hamza Yusuf (2010). Buddha in the Quran? (İngilizce). Fons Vitae. Erişim tarihi: 25 Mart 2023. 
  10. ^ a b Kazemi, Reza Shah (2010). Common Ground Between Islam and Buddhism (PDF) (İngilizce). Fons Vitae. 25 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Mart 2023. 
  11. ^ "The Dating of the Historical Buddha: A Review Article". 26 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Aralık 2008. 
  12. ^ Hans Wolfgang Schumann (2003). The Historical Buddha: The Times, Life, and Teachings of the Founder of Buddhism, p. xv. Motilal Banarsidass Publ. ISBN 81-208-1817-2.
  13. ^ Gopal (1990), s. 73.
  14. ^ Doniger (1993), s. 243.
  15. ^ Muesse, Mark W. (2016), "Crossing Boundaries:When Founders of Faith Appear in Other Traditions", Gray, Patrick (Ed.), Varieties of Religious Invention: Founders and Their Functions in History, New York: Oxford University Press, s. 184, ISBN 978-0-19-935971-4, Although orthodox Hinduism regards Buddhism as a nastika darshana, a heterodox (sometimes translated as "atheistic") philosophy, many modern Hindus nevertheless wish to include Gotama as part of the Hindu traditions. Gandhi, for example, insisted that the Buddha was a Hindu, a claim that many Hindus today affirm. The traditional belief that the Buddha was the ninth avatar of the god Vishnu, one of the cosmic deities of Hinduism, is often cied in support of this view. Many Hindus who claim the Buddha as one of their own, however, fail to recognize the ambivalence of this tradition. ... The adoption of Buddha as an incarnation of Vishnu seems to have commenced at roughly the same time Hinduism gained in ascendancy in India and Buddhism began to decline. Thus, the Hindu inclusion of the Buddha in this traditional list of Vishnu's ten avatars may in fact represent a part of Hindu efforts to eviscerate Buddhist power and appeal. 
  16. ^ Doniger, Wendy (30 Eylül 2010). The Hindus: An Alternative History. OUP Oxford. ss. 481-484. ISBN 978-0-19-959334-7. 11 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2022. 
  17. ^ Britannica, Eds Encycl (19 Şubat 2015), "Balaram", Encyclopedia Britannica, 26 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 17 Nisan 2022, Balarama, in Hindu mythology, the elder half brother of Krishna, with whom he shared many adventures. Sometimes Balarama is considered one of the 10 avatars (incarnations) of the god Vishnu, particularly among those members of Vaishnava sects who elevate Krishna to the rank of a principal god. 
  18. ^ "Buddha". Stanford Encyclopedia of Philosophy. 3 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2015. 
  19. ^ Sushil Mittal & Gene Thursby (2004), The Hindu World, Routledge, 978-0-415-77227-3, pp. 729–730
  20. ^ C. Sharma (2013), A Critical Survey of Indian Philosophy, Motilal Banarsidass, 978-81-208-0365-7, p. 66
  21. ^ Ambedkar, B.R. "Book One, Part V – The Buddha and His Predecessors". The Buddha and his Dharma. 2 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  22. ^ Williams, Paul; Tribe, Anthony (2000). Buddhist thought a complete introduction to the Indian tradition. Londra: Taylor & Francis e-Library. ss. 1-10. ISBN 0-203-18593-5. 11 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2016. 
  23. ^ Flood (1996), ss. 231–232.
  24. ^ al-Maqdisi, Mutahhir bin Tahir. Kitāb al-Bad’ wa al-Tārīkh (Arapça). 
  25. ^ a b Yusuf (2009), ss. 376.
  26. ^ Obuse, K. (2010). The Muslim doctrine of prophethood in the context of Buddhist-Muslim relations in Japan: Is the Buddha a prophet? Muslim World 100(2–3): 215–232.
  27. ^ Valentine, Simon Ross (2008), Islam and the Ahmadiyya Jamaʻat: History, Belief, Practice, s. 26, ISBN 978-0-231-70094-8, erişim tarihi: 15 Kasım 2013 
  28. ^ Indian Buddhism: A Survey with Bibliographical Notes by Hajime Nakamura (Apr 11, 2007) 8120802721 page 95
  29. ^ In the 13th century, international travelers, such as Giovanni de Piano Carpini and William of Ruysbroeck, sent back reports of Buddhism to the West and noted the similarities with Nestorian Christian communities.Macmillan Encyclopedia of Buddhism, 2004, page 160
  30. ^ Mershman (1913).
  31. ^ Macdonnel (1900).
  32. ^ Smith, Peter (2000). "Manifestations of God". A Concise Encyclopedia of the Baháʼí Faith. Oxford: Oneworld Publications. s. 231. ISBN 1-85168-184-1. 
  33. ^ Twitchett (1986).
  34. ^ Barnstone W & Meyer M (2009). The Gnostic Bible: Gnostic texts of mystical wisdom from the ancient and medieval worlds. Shambhala Publications: Boston & London.
  35. ^ "Chaubis Avtar". www.info-sikh.com. Archived from the original on 1 Haziran 2003. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Buda</span> mükemmel aydınlanmaya erişen varlık

Buddha, Sanskrit dilinde “uyanmak, idrak etmek, bilinçlenmek” anlamına gelen “budh” fiilinin geçmiş zaman kipidir. "Uyanmış, idrak etmiş, bilinçlenmiş” anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Bodhisattva</span>

Bodhisattva, Budist düşüncede kendini tüm duyarlı canlıların Budalığa ulaşmasına yardımcı olmaya adamış kişidir. Sanskrit Bodhisattva kelimesi "aydınlanma ('bodhi') ve gerçek ('sattva')" kelimelerinden oluşmuştur.

Siddhartha, Hermann Hesse'nin, Siddhartha Gautama'nı hayatını konu aldığı, Budizm felsefesinin içrek (ezoterik) yönlerini işleyen, yazarın en ünlü eserleridir. Berlin’deki S. Fischer Verlag isimli yayınevi tarafından 1922 yılında ilk defa yayımlanmıştır.

Maitreya, Budizm'de dünyanın sonu ve öbür dünya hakkındaki görüşlere göre bu dünyanın gelecek Buddhasıdır. Kimi zaman Geleceğin Budası olarak da adlandırılır.

Üç Hazine, değişik kaynaklarda Üç değerli taş ya da Üç sığınak olarak da adlandırılır. Budistlerin bir tören ile rehberliğine sığındığı üç şeyi ifade eder. Bunlar:

Theravada ; kelime anlamı olarak, "Yaşlıların öğretisi" ya da "Eski öğreti") günümüze ulaşan en eski Budist okuldur. Kökeni, Buda’nın ilk mensubu olan keşişler (rahipler) topluluğuna dayanmaktadır. Mahayana (büyük taşıt) geleneğinden gelen Budistler tarafından küçük taşıt olarak da adlandırılır. Göreceli olarak daha tutucu ve genel olarak erken dönem Budizmine en yakınıdır. Yüzyıllardan beri Sri Lanka ve güneydoğu Asya'nın en yaygın dinidir. Aynı zamanda güneybatı Çin, Vietnam, Bangladeş, Malezya, Filipinler ve Endonezya'da kimi etnik gruplar tarafından izlenmektedir; Singapur ve Avustralya'da da gittikçe popülerlik kazanmaktadır. Günümüzde dünya çapında Theravada Budistlerin sayısı 100 milyonun üzerindedir. Ayrıca son yıllarda Theravada, Batı'da ve Hindistan'da da kök salmaya başlamıştır.

Dharma terimi Budizmde başlıca iki anlamda kullanılmaktadır:

Budizm genelde bir din olarak kabul edilir; ancak kimi zaman Budizm için “ruhani felsefe” tanımı da yapılmaktadır. Bunun nedeni Budizm'de mutlak bir yaratıcı tanrı fikri bulunmamasıdır. Buda'nın yaşadığı dönemlerden itibaren, bir yaratıcı kavramının bulunmayışı Budist düşüncenin ayırt edici özelliklerinden biri olagelmiştir. Budizmin yaklaşımı klinik ve sistematiktir; Dört Yüce Gerçek’te Buda ızdırap sorununu analiz etmiş, kökenindeki nedeni teşhis etmiş ve ızdırabı ortadan kaldıracak reçeteyi yazmıştır. Buda’nın öğretilerine göre, sekiz katlı asil yolu izleyen tüm duyarlı varlıklar, “bensizlik” (anatta) kavramının kavranması yoluyla cehaleti, dolayısıyla acıyı ortadan kaldırabilir. Bu nedenle, Budizm bir yaratıcı tanrı kavramına değil, ahlak, meditasyon ve bilgelik kavramlarına dayanmıştır. Bu açıdan Budizm, nihai bir "benlik" tanımlayan Hindu düşüncesiyle çelişir.

Vipassanā (Pāli) ya da vipaśyanā kelime anlamıyla içgörü demektir; Budizm'de gerçekliğin doğasının içgörü yöntemiyle sezilmesi anlamına gelir. Düzenli olarak Vipassana uygulayan kişiye Vipassi (vipasya) adı verilir.

Budizm tarihi. Buda’nın ölümünden 3 ay sonra, öğrencileri Rajagarha’da bir araya gelerek Birinci Budist Konsey'ini düzenlemişlerdir. Buradaki amaç; Buda’nın öğretilerini (Dhamma) ve belirlediği keşiş kurallarını karşılıklı konuşup bir karara bağlamaktır. Sonraki görüşmeler ise yazılı bir kaynağa aktarılmamıştır. İkinci Konsey, Vesali’de yaklaşık 100 yıl sonra yapılmıştır. Günümüzde hala; Ruhani grubun koyduğu kurallar tartışılmaktadır. Bunun nedeni ise, Buda öğretilerinin farklı yorumlanarak değişikliğe uğratılmasıdır. İkinci Konsey esnasında ve devamında gelen toplantılarda Buda’nın asıl öğretilerinden farklı öğretiler benimsemiş 18 okul ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra, Mahasanghika olarak bilinen ve Mahayana mezhebinin benimsediği Buda öğretilerine uyarlanmış farklı bir anlayış da görülmüştür.

Mahasanghika, eski bir Budizm okulunun adıdır. Siddhartha Gautama’nın ölümünden 140 yıl sonra Pataliputra tarafından üçüncü konseyde oluşturulmuştur. Bu konseyde Mâhadeva adlı keşiş diğer birçok keşişin de gözleminden kaçmayan bir gerçeği dile getirmiştir, bu gözleme göre bazı Arhat’lar ruhani bağlamda diğerlerine göre daha üstündü. Bu düşünceye keşişlerin çoğu katılmış; ama azınlık kabul etmemiş. Bu yüzden bu grup konseyden ayrılmış ve kendilerine Sthaviravadin adını vermişlerdir. Keşişlerin geri kalan kısmı ise; Büyük Sangha’nın bir teorisini öğrettikleri için Mahasanghika adını almışlardır.

Arhat; ağırbaşlı, layık kişi anlamına gelen Sanskritçe bir kelime. Budizm'de kin, nefret, cahillik gibi duygulardan arınmış kusursuz kişiler için kullanılan bir unvandır. Kişi nedensellik çemberinin on zincirini aşmıştır. Samsar'a geçmeden Nirvana'ya ulaşmayı hedefler.

<span class="mw-page-title-main">Lumbini</span>

Lumbinī Nepal'de Hindistan sınırı yakınlarındaki Rupandehi bölgesinde bir Budist hac merkezidir. Kraliçe Mayadevi'nin sonradan Buda olarak anılacak olan Siddhartha Gautama'yı burada doğurmuştur. Lumbini, Kushinagar, Bodh Gaya ve Sarnath ile birlikte Buda'nın hayatında önemli yer tutan dört yerden biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Kuşinagar</span>

Kuşinagar (कुशीनगर), Kusinagar veya Kusinara Hindistan'ın Nepal sınırı yakınlarındaki Uttar Pradeş eyaletine bağlı bir kasabadır. Gautama Buddha burada nirvana ulaştığı için, Budistler için önemli bir hac merkezi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Bodh Gaya</span>

Bodh Gaya veya Bodhgaya (बोधगया) Hindistan'ın Bihar eyaletinde Gaya bölgesinde yer alan Budist hac merkezidir. Gautama Buddha burada aydınlanmaya ulaşmıştır. Mahabodhi manastırı, bölgede en önemli tapınaktır; 2002 yılında UNESCO Dünya Mirası listesi listesine dahil edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sarnath</span>

Sarnath (सारनाथ) veya Sārnātha Gautama Buddha'nın Dharma'yı ilk defa öğretmeye başladığı ve Budist Sangha'nın ortaya çıktığı geyik korusudur. Sarnath Hindistan'nın Uttar Pradeş eyaletindeki Varanasi'nin 13 km kuzeydoğusunda yer alır. Lumbini, Bodh Gaya ve Kuşinagar ile birlikte Budistler için önemli dört hac merkezinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Budist felsefe</span>

Budist felsefe, Gotama Buda'nın ölümünden sonra Hindistan'daki çeşitli Budist okulları arasında gelişen ve daha sonra Asya'nın büyük kısmına yayılan felsefi araştırmalar ve araştırma sistemlerini ifade eder. Budist öğretilerinin yaşam, varoluş, bilgi, akıl, madde ve insan ahlakı değerlerine bakışı veya uygulanması, Budist felsefenin temel konusunu oluşturur. Buda’nın yaşamı boyunca kişisel olarak öğretilerini yazılı olarak kayıt etmemesinden dolayı, Budist felsefesi büyük oranda Budist okullarında geliştirilen Budist öğretilerinin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Budist felsefe’nin çalışma konusu, "Dukkha" kavramı ile başlar. Dukkha, Pali dilinde genellikle sefalet, mutsuzluk, keder, talihsizlik ve umutsuzluk anlamına gelir. Felsefe'nin amacına göre, Dukkha'dan Nirvana'ya ulaşmanın yolu dört asil hakikatte özetlenmiştir. Budizm’de Nirvana’ya ulaşmanın yolu hem felsefi akıl yürütme, hem de meditasyonu birleştirmekten geçer.

<span class="mw-page-title-main">Katyayana (budist)</span> Erken Budist metinlerinde adı geçen figür; Gautama Buddhanın önde gelen öğrencisi

Kātyāyana veya Mahākātyāyana Gotama Buda'nın bir öğrencisiydi. On ana öğrenciden biri olarak listelenmiştir ve Buda'nın kısa açıklamalarını genişletmek ve açıklamak konusunda en önde gelen kişidir.