Din, nadiren de olsa ilmet, genellikle doğaüstü, transandantal ve cansal unsurlarla ilişkilendirilmiş, çeşitli ayinler ve uygulamaları içeren, ahlak, dünya görüşleri, kutsal metinler ve yerler, kehanetler, etik kuruluşlarından oluşan bir sosyo-kültürel sistemdir.
1901 (MCMI), 20. yüzyılın ilk yılıdır.

Hindistan, resmî adıyla Hindistan Cumhuriyeti, Güney Asya'da bulunan bir ülkedir. Dünyanın en büyük yedinci coğrafi alanı ve en büyük nüfusuna sahip olan ülkenin ulusal marşı Jana Gana Mana'dır. Ülkede resmî dilleri İngilizce ve Hintçe oluşturur, ancak 22 adet tanınmış bölgesel dil de bulunur. Hindistan'da baskın din Hinduizm olup, ülke Endonezya ve Pakistan'dan sonra sayıca en kalabalık Müslüman nüfusa sahiptir. Hindistan nominal fiyatlarla dünyanın en büyük on ikinci ekonomisine ve satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük dördüncü ekonomisine sahiptir.

Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.

Babilik, 19. yüzyılda İran'da doğan dini hareket. Bab, İranlı Seyyid Ali Muhammed'in lakabıdır. Seyyid Ali Muhammed 1844'te, yeni bir çağı müjdelediğini ve beklenen kişi olduğunu ilan etti. Bu tarihten sonra İran'da ona inanan büyük bir Babi kitlesi meydana geldi. Dönemin İran'ı gibi güçlü bir din adamı sınıfının bulunduğu bir ülkede yeni ve farklı bir dini inanışa sahip Babiler, bu tarihten ve özellikle Bab'ın 9 Temmuz 1850'de Tebriz'de kurşuna dizilmesinden sonra İran yönetimince büyük bir baskıya maruz kaldılar.

Zerdüşt, Zerdüştlük olarak bilinen dinin kurucusu kabul edilen Antik İranlı düşünürdür. Bilgelik tanrısı Ahura Mazda'nın kendisine göründüğünü ve ondan doğruluğu yaymak görevini aldığını iddia eden Zerdüşt, Ahura Mazda'nın en büyük tanrı olduğunu, öteki birçok tanrı arasında, yalnız ona tapmak gerektiğini savundu. Antik İran'ın doğusunda doğduğuna dair genel bir düşünce hakimdir. Zerdüşt'ün Avesta'da toplanan ve Zerdüştlük ile ilgili günümüze ulaşan tek belge olan kutsal Gatalar ve Yasna Haptanghaiti ilahilerinin yazarı olduğuna inanılır. Günümüzde Hindistan'daki yandaşlarına, Parsi adı verilir.
Çoktanrıcılık ya da Politeizm, politeizm sözlük anlamıyla birden çok tanrıya inanmak, tapınmak manalarına gelmektedir. Sözcük, etimolojik açıdan, Yunanca πολύς poly (çok) ve θεοί theoiz (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.
İslâm dîni fıkhî mezhepleri; İslam coğrafyasında dînî bölünmeleri ifade etmekle birlikte bu bölünmelerin başlangıcı dînî değil, siyâsî ve sosyal bölünmelerden oluşmaktadır.

Rabindranath Tagore, Hint yazar.
İçrekçilik, batınilik ya da ezoterizm, bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstat tarafından sadece ehil olanlara inisiyasyon yoluyla öğretilmesidir. Ezoterizm bir din veya bir inanç sistemi değildir. Çoğunlukla ezoterik (içrek) yani ezoterizm ile ilgili veya ezoterizme dair şeklinde kullanılır.
Spiritüalizm, öte âlemcilik ya da tinselcilik terimi Latince “ruh” anlamına gelen “spiritus” sözcüğünün sıfatı “spiritualis” sözcüğünden türetilmiş olup ruhçuluk anlamında kullanılmaktadır. Türkçede tinselcilik olarak da adlandırılmaktadır. Günümüzde dinsel, mistik ve felsefi alanlarda pek çok akım, ekol ve gruplar kendilerine spiritüalist adını vermekteyse de aralarında ilke, görüş ve kavram bakımından önemli farklar bulunmaktadır. Aralarındaki temel ortak nokta, ruh denilen manevi bir unsurun varlığını kabul etmeleridir. Fakat bunlardan bir kısmı, ruhun orijinal ve kendine özgü olduğunu kabul etmez, bir kısmı ruhun sürekli gelişim içinde olduğuna karşıdır, bir kısmı ise ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğini kabul eder. Bu yüzden kimi ansiklopedilerde spiritüalizm denen ruhçuluk iki kısımda ele alınır:
- Felsefi spiritüalizm: Antik çağdan beri pek çok filozof ruh denilen bir cevherin varlığını savunmakla birlikte, bunlardan bazıları ruhların kendilerine özgü orijinal cevherler olduklarını kabul etmemişlerdir.
- Deneysel spiritüalizm: Platon ve Pisagor gibi filozofların döneminden 19. yüzyıla dek sistemsiz bir şekilde dalgalanan, reenkarnasyonu kabul eden ruhçuluğun, Fransa’da Allan Kardec tarafından kurulan ilk sistemli biçimidir. Fransa gibi kimi Avrupa ülkelerinde Spiritizm adıyla da bilinir. Latin Amerika ülkelerinde ise kurucusuna ithafen, Kardesizm adını almıştır.

Ganj Nehri, Hindistan'ın kuzey topraklarından ve Bangladeş'ten geçen 2.704 km uzunluğundaki akarsu. Doğu yönünde, Bengal Körfezi'ne doğru akar ve Brahmaputra Nehri ile birlikte 4/5'i Bangladeş'e ait olan, 45.000 km²'lik bir delta yaparak körfeze dökülür.
Ermeni dini ve mitolojisi, Ermenilerin Hıristiyanlığı kabulünden önceki ve Hristiyanlığı kabul ettikleri erken dönemlerdeki, Hristiyanlık dışı inanış, gelenek ve mitoloji bütününü ifade etmektedir. İlk dönemlerde kendine özgü karakterlerini korumakla birlikte Asyalı diğer kavimlerin ve çeşitli Anadolu uygarlıklarının inanç ve mitolojilerinden etkilenen Ermeni dini ve mitolojisi zamanla özellikle Perslerin etkisinde kalmış ve özellikle Zerdüştlüğü kendi farklı inanç, gelenek ve mitolojik yapısına adapte ederek benimsemiştir.
Bhagavad Gita, kısaca Gita, kutsal bir Hindu metni, ve edebiyat tarihindeki ve felsefedeki en önemli metinlerden biri kabul edilir. Kabaca Bhagavat Gita'da 700 vecize vardır ve Mahabharata destanının bir parçasıdır. Bhagavat Gita'daki öğretmen, Hindularca Tanrı'nın tezahürü olarak görülen ve Bhagavan, ilahi olan, olarak hitap edilen Krişnadır.
Hinduizm mezheplerinin başlıca akımları Şaivizm, Şaktizm, Vişnuizm ve Smartizm'dir.

Hurûfî-Bektâşî inancı Hurûfîlik akımı İranlı bir Şiî mutasavvıf olan “Fadl’Allah Ester-Âbâdî” tarafından kuruldu. Halep sınırlarından, Batı Anadolu’ya doğru hareket eden “Hurûfîler” Seyyid Nesîmî’nin H. 820 / M. 1417 yılında Halep’te idamından sonra Irak’tan Azerbaycan’a ve oradan da Doğu Anadolu’ya kadar olan bölgelerde Hurûfîliği yaydılar. Nesîmî’nin Divânı ve hayat hikayesi birçok mutasavvıf için iyi bir kaynak ve sermaye oldu. Nesîmî, daha Fadl’Allah Yezdânî’nin “Hurûfîlik” mezhebinin ortaya çıkmasından beş asır önce yaşayan Hulûl ve ilhada yönelik söylemleri nedeniyle de aynı sonucu paylaşmış olan Hallâc-ı Mansûr’un yolunda olarak kabul edildi. Aslen İbâh’îyyûn olan “Hurûfîler”, aynı zamanda Mücessime’den olduklarından dolayı, Cenâb-ı Hakk’ın cisim olarak, Bâtınîliğin esas prensibi olan hulûle olan inançları nedeniyle de “Fadl’Allah Hurûfî” şeklinde belirdiğine inanırlar.
Hindistan'da çeşitli dinî inanç ve uygulamalar ile bulunur. Hindistan'da laiklik, bütün dinlerin devlet tarafından eşit bir şekilde muamele görmesi demektir. Hindistan, 1976'da anayasa değişikliği ile laik devlet olmuştur. Hint altkıtası, Hristiyanlık ve İslam haricindeki dünyanın dört büyük dininin doğduğu yerdir, bunlar; Hinduizm, Budizm, Jainizm ve Sihizm. Hindistan tarihi boyunca din, ülkenin kültürünün önemli bir parçası olmuştur. Dinsel çeşitlilik ve dini hoşgörü, hem yasayla hem de gelenekle ülkede kurulmuştur; Hindistan anayasası, din özgürlüğünün temel bir hak olduğunu ilan etmiştir.

Pakistan'da devlet dini olan İslam, Pakistan halkının yaklaşık %96'sının inancıdır. Din özgürlüğü, Pakistan Anayasası tarafından garanti altına alınmıştır. Pakistan anayasası, tüm Pakistan vatandaşlarının dinlerden bağımsız olarak eşit haklara sahip olduklarını temel bir hak olarak ifade eder. İslam'dan başka Hinduizm, Hristiyanlık, Sihizm ve diğer dinler vardır. Müslümanların çoğunluğu Sünni, %5-20'si Şii'dir. Neredeyse tüm Pakistanlı Sünni Müslümanlar Hanefilik mezhebine bağlıdır. Pakistanlı Şii Müslümanların azınlığı, Nizarîlik, Mustalilik, Davudî İsmailîlik, Süleymanilik ve diğerlerinden oluşan İsmaililik mezhebine tabi iken çoğunluğun tabi olduğu fıkıh mezhebi İsnâaşeriyye'dir.

Raja Ram Mohan Roy veya Rammohan Roy, Hinduizmin önemli bir reformcusu ve Brahmo Samaj'ın kurucusudur. Aynı zamanda gazeteci ve sosyal yanlış anlaşılmalara karşı mücadeleci kişiliğiyle tanınan Bengalli bir yazardır.

Hinduizm Hindistan'daki en büyük dindir. 2011 Hindistan Nüfus Sayımına göre, 966,3 milyon kişi kendini Hindu olarak tanımlıyor ve ülke nüfusunun %79,8'ini temsil ediyor. Hindistan, dünyanın en büyük Hindu nüfusu olan küresel Hindu nüfusunun %94'ünü barındırıyor. İslam 'ı, nüfusun %14,2'si takip eder, kalan %6 diğer dinlere veya dinsiz. Hindistan'daki Hinduların büyük çoğunluğu Shaivite ve Vaishnavite mezheplerine mensuptur. Hindistan, Hinduizmin baskın din olduğu dünyadaki üç ülkeden biri.