İçeriğe atla

Gomphotherium


Gomphotherium
Gomphotherium productum iskeleti
Korunma durumu
Biyolojik sınıflandırma
Âlem: Animalia
Şube: Chordata
Alt şube: Vertebrata
İnfa şube: Gnathostomata
Sınıf: Mammalia
Takım: Proboscidea
(Hortumlular)
Familya: Gomphotheriidae
Cins: Gomphotherium
Burmeister, 1837
Türler


  • G. anguirvalis
  • G. angustidens
  • G. annectens
  • G. brewsterensis
  • G. calvertense
  • G. connexus
  • G. nebrascensis
  • G. obscurum
  • G. osborni
  • G. productum
  • G. rugosidens
  • G. simplicidens
  • G. willistoni
  • G. wimani
Sinonimler


  • Trilophodon
  • Tetrabelodon
  • Serridentinus

Gomphotherium Miyosen devrinin başlarında Kuzey Amerika'da evrimleşmiş ve 13,6 ila 3,6 milyon yıl önce yaşamış olan hortumlular takımından Gomphotheriidae familyasında sınıflandırılan soyu tükenmiş bir hayvan cinsidir.

Deniz seviyesinde yaşanan bir düşme sonucunda Asya, Avrupa ve Afrika'ya da yayılmıştır.[1] Pliyosen devrine kadar yaşamış ve kalıntıları Şili'de,[2] Fransa'da, Almanya'da, Avusturya'da, Kansas'ta, Tennessee'de, Pakistan'da, Kenya'da ve Bosna-Hersek'te[3] bulunmuştur.

Fiziksel özellikleri

Gomphotherium cinsinin yaklaşık 3 m boyunda olduğu, 4 ila 5 ton ağırlığında olduğu ve günümüzün fillerine benzediği tahmin edilmektedir.[4] Ancak ikisi üst, ikisi de uzamış alt çenede olmak üzere dört adet fildişi bulunmaktaydı. Alttaki fildişleri paralel ve kürek şeklindeydi ve muhtemelen çamurdan kazarak yiyecek çıkarmak için kullanılıyordu. Günümüz fillerinin aksine üst dişler bir mine tabakasıyla kaplıydı. Fillere kıyasla daha uzun ve alçak bir kafatasına sahip olan bu hayvanların kısa tapir benzeri hortumları olduğu düşünülmektedir. Muhtemelen bataklıklarda ve göl kenarlarında yaşayan bu hayvanlar kürek şeklindeki dişlerini kullanarak çamurdan sucul bitkileri çıkararak besleniyorlardı.

Notlar

  1. ^ Alberdi, M. T.; Prado, J. L.; Ortiz-Jaureguizar, E.; Posadas, P.; Donato, M. (2007). Historical Biogeography of Trilophoont Gomphotheres (Mammalia, Proboscidea) Reconstructed Applying Dispersion-Vicariance Analysis Díaz-Martínez E., Rábano I. (Ed.). "Proceedings of the 4th European Meeting on the Palaeontology and Stratigraphy of Latin America, Zaragoza Spain 17–19 September 2007" (PDF). Madrid: Instituto Geológico y Minero de España. ss. 9-14. ISBN 978-84-7840-707-1. 16 Şubat 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2013. 
  2. ^ Presentaron Libro sobre Sitio Paleontológico Pilauco Bajo 3 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Noticias UACh
  3. ^ U Tomislavgradu otkriven kostur pretka slona 21 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Večernji list, 2011-08-18. Retrieved 2011-08-26 (Hırvatça)
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 5 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2013. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fil</span> hortumlu bir memeli hayvan

Fil, hortumlular takımının filgiller (Elephantidae) familyasını oluşturan memeli bir hayvandır. Geleneksel olarak Asya fili ve Afrika fili olmak üzere iki türü tanınır; ancak bazı kanıtlara dayanarak Afrika savan fili ile Afrika orman filinin de iki ayrı tür olduğu öne sürülür. Filler, Sahra altı Afrika ile Güney ve Güneydoğu Asya'da bulunur. İçinde mamutlar ve mastodonlar gibi soyu tükenmiş türleri de barındıran hortumlular takımından günümüzde soyunu sürdüren bir tek filler kalmıştır. Karada yaşayan en büyük hayvan olan Afrika filinin erkeği 4 m boya ve 7.000 kg ağırlığa ulaşabilir. Fillerin dikkat çekici ve ayırt edici özellikleri arasında, nesneleri yakalamak gibi çeşitli amaçlar için kullanılan uzun hortumları başta gelir. Uzun ve sivri olan kesici dişlerini nesneleri taşımak, yeri kazmak için kullanırlar. Fildişinin kaynağı olan bu kesici dişler aynı zamanda dövüşürken silah olarak da kullanılır. Filin büyük ve geniş kulakları vücut ısısını kontrol etmeye yarar. Afrika fillerinin kulakları daha büyük olur ve sırtları içbükeydir. Asya fillerinin ise kulakları daha küçük olur ve sırtları dışbükey ya da düzdür.

<i>Su aygırı</i> su hayvanı

Su aygırı veya Hipopotam, çift toynaklılar (Artiodacyla) takımının su aygırıgiller (Hippopotamidae) familyasından, geviş getirmeyen, iri gövdeli otçul bir memeli. Bu familyanın diğer mevcut türü ormanda yaşayan cüce suaygırıdır.

<span class="mw-page-title-main">Zürafa</span> karada yaşayan en uzun memeli

Zürafa (Giraffa), soyu tükenmemiş canlılar arasında karada yaşayan en uzun ve gevişgetirenler arasında da en büyük; Afrika’da yaşayan çift toynaklı memelidir. Bilimsel tür adı deveye benzer şekline ve leoparda benzeyen beneklerine ithafen verilmiştir. Ana ayırt edici özellikleri oldukça uzun boynu ve bacakları, tüylü deriyle kaplı boynuzları ve beyaz-krem bir ten üstünde siyah ve kahverengi arasında değişen benekleridir. En yakın yaşayan akrabası okapi ile birlikte zürafagiller (Giraffidae) familyasında sınıflandırılır ve derileri ile beneklerinin renk ve şekillerinden ayırt edilen dokuz alt türü vardır.

<i>Mamut</i> soyu tükenmiş memeli cinsi

Mamut (Mammuthus), filgiller (Elephantidae) familyasının nesli tükenmiş bir cinsi. Son buzul çağında (Pleyistosen) Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Afrika'da birçok farklı türleri ile yayılım göstermiştir. 4,5 m boy ve 8 ton ağırlığa kadar varan bu cinsin son üyeleri yaklaşık 4000 yıl önce yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hortumlular</span>

Hortumlular, en çok dikkati çeken özellikleri olan hortumları ile adlandırılmış bir memeli takımı. Günümüzde tek yaşayan temsilcileri fillerdir.

<span class="mw-page-title-main">Köpek dişi</span> Memeli ağız anatomisinde bulunan uzun sivri diş

Köpek dişi, memeli oral anatomisinde incelenen uzun ve sivri diş. Fakat daha düz bir şekilde ortaya çıkabilirler. Bunun sonucu öndeki kesici dişlere benzerler. Öncelikli olarak sert yiyeceği parçalamakla görevlidirler. İkincil kullanımları ise saldırıya yöneliktir. Çoğunlukla bütün memelilerde en büyük dişlerdir. Çoğu memelide ikisi alt çenede ve ikisi üst çenede olmak üzere dört adet köpek dişi bulunur. Aynı çenede bulunan köpek dişlerini birbirinden, kesici dişler ayırır. Örneklerini köpeklerde ve insanlarda görebiliyoruz.

<span class="mw-page-title-main">Seylan fili</span>

Seylan fili Asya filinin kabul edilmiş üç alt türünden biridir ve Sri Lanka'ya özgüdür. 1986 yılından beri Elephas maximus Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından son üç kuşaktır popülasyonu en az %50 azaldığı için soyunun tükenme riski çok yüksek olan tehlikedeki türler arasında listelenir. Türün karşısındaki en önemli tehditler yaşam alanı yokolması ve yaşam alanı parçalanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sumatra fili</span>

Sumatra fili Asya filinin kabul edilmiş üç alt türünden biridir ve Endonezya'nın Sumatra adasına özgüdür. 2011 yılından beri Sumatra fili Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından son üç kuşaktır popülasyonu en az %80 azaldığı için soyunun tükenme riski had safhada olan kritik tehlikedeki türler arasında listelenir. Türün karşısındaki en önemli tehditler yaşam alanı yokolması ve yaşam alanı parçalanmasıdır ve Sumatra filinin doğal yaşam alanının %69'u son 25 yılda yok olmuştur. Geriye kalan orman örtüsü 250 km²'den küçük bloklar hâlindedir ve sağlıklı bir fil popülasyonunu devam ettirebilmek için yeterli değildir.

<span class="mw-page-title-main">Suriye fili</span> Asya filinin (Elephas maximus) en batıda yaşamış olan ve antik zamanlarda soyu tükenmiş olan popülasyonu

Suriye fili Asya filinin en batıda yaşamış olan ve antik zamanlarda soyu tükenmiş olan popülasyonu için önerilen isimdir. Yaklaşık MÖ 3 milyon yıl ile MÖ 100 yılları arasında tarihlendirilen E. m. asurus filine ait kemik kalıntılarına Orta Doğu'da rastlanmıştır.

<i>Barytherium</i>

Barytherium Kuzey Afrika'da Eosen'in sonları ve Oligosen'in başlarında yaşamış olan hortumlular takımından Barytheriidae familyasını oluşturan soyu tükenmiş cinstir.

<i>Phiomia</i>

Phiomia Kuzey Afrika'da günümüzden 36-35 milyon yıl önce Eosen'in sonu ile Oligosen'in başı arasında yaşamış hortumlular takımından soyu tükenmiş hayvan cinsidir.

<i>Palaeomastodon</i>

Palaeomastodon Afrika'da 36-35 milyon yıl önce yaşamış hortumlular takımından soyu tükenmiş bir hayvan cinsi. Fillerin ve mastodonların ataları olduğuna inanılır. Bu cins Moeritherium ile akrabadır.

<span class="mw-page-title-main">Gomphotheriidae</span>

Gomphotheriidae Miyosen ile Pliyosen devirlerinde günümüzden 12 ila 1,6 milyon yıl önce yaşamış olan hortumlular takımında fil benzeri hayvanların oluşturduğu soyu tükenmiş bir familyadır. Kuzey Amerika'da yaygın olarak bulunmaktaydılar. Bazı cinsleri Avrasya, Beringia ve Güney Amerika'da da yaşamıştır. Yaklaşık 5 milyon yıl önceden başlayarak yerlerini günümüzün filleri almıştır. Ancak Cuvieronius cinsinde yer alan ve Güney Amerika'da yaşayan iki türü MÖ 9100 yıllarına kadar yaşamıştır. Stegomastodon cinsinin MÖ 6060 yılından kalma kalıntılarına Kolombiya'da rastlanmıştır. Ayrıca Meksika ve Orta Amerika'da da Pleistosen'in sonlarına kadar yaşamışlardır.

<i>Mammuthus columbi</i>

Mammuthus columbi, filgillerden Kuzey Amerika'da Kuaterner zamanda yaşamış olan soyu tükenmiş bir fil türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Hamerkop</span> Kuş türü

Hamerkop ya da çekiç başlı, çekiç başlı leylek, leyleğe benzeyen orta büyüklükte suda gezerek avlanan bir kuş türüdür. Uzun gagası ve kafasının arkasındaki sorguç şeklindeki tüyleri çekice benzediğinden dolayı bu adla anılır. Afrika'da Madagaskar'dan Arabistan'a kadar olan bölgede haliçler, göl ve akarsu kıyıları, kayalık sahiller gibi çeşitli su havzalarında yaşar. Göçmen olmayan ancak mevsimsel olarak yerel yer değişikliğinde bulunan hamerkop yöresel olarak Afrika ve Madagaskar'da yüksek popülasyona sahiptir ve korunma durumu asgari endişe altında türler arasındadır. Boyu ortalama 56 cm, ağırlığı ise ortalama 470 g'dır. Monotipik Scopidae familyasının monotipik Scopus cinsinde sınıflandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Omomyidae</span> bazal primat familyası

Omomyidae, Eosen döneminde yaklaşık 55 ila 34 milyon yıl önce yaşamış bir erken primat grubudur. Fosil omomyidler Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'da bulunur ve onu holarktik kıtaları kapsayan bir coğrafi dağılıma sahip iki Eosen primat grubundan biri yapar, diğeri ise adapidlerdir. Omomyidae ve Adapidae'nin ilk temsilcileri, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'da Eosen'in başında aniden ortaya çıkar ve bilinen en eski taç primatlarıdır.

<i>Phenacodus</i> tarih öncesi toynaklı cinsi

Phenacodus, yaklaşık 55 milyon yıl önce geç Paleosen'den orta Eosen'e kadar soyu tükenmiş bir memeli cinsidir. Phenacodontidae ailesini ve Perissodactyla takımını simgeleyen toynaklıların en eski ve en ilkellerinden biridir.

<i>Aegyptocetus</i> tarih öncesi balina cinsi

Aegyptocetus, Eosen döneminde Mısır'da yaşamış protocetid balina cinsi. Cinsin kalıntıları yalnızca 2011'de tanımlanan Aegyptocetus tarfa tip türüne atananlar ile sınırlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Basilosauridae</span> tarih öncesi balina familyası

Basilosauridae, soyu tükenmiş deniz memelilerinin parafiletik bir familyasıdır. Orta ila geç Eosen döneminde yaşadılar ve Antarktika dahil tüm kıtalardan biliniyorlar. Muhtemelen ilk tamamen suda yaşayan balinalardı.

<span class="mw-page-title-main">Solo insanı</span> bilinen en genç Homo erectus fosili

Solo insanı, Geç Pleistosen'de, yaklaşık 117 ila 108 bin yıl önce, Endonezya'nın Cava Adası'nda Solo Nehri boyunca yaşamış, H. erectus'un bir alt türüdür. Bu popülasyon, türün bilinen son popülasyonudur. Ngandong köyü yakınlarında kazılan 14 üst kafatası parçası, iki kaval kemiği ve bir pelvis parçasından ve sınıflandırmaya bağlı olarak muhtemelen Sambungmacan'dan üç kafatası ve Ngawi'den bir kafatasından bilinmektedir. Ngandong sahası ilk olarak 1931'den 1933'e Willem Frederik Florus Oppenoorth, Carel ter Haar ve Gustav Heinrich Ralph von Koenigswald başkanlığında kazıldı. Ancak daha fazla çalışma, Büyük Buhran, 2. Dünya Savaşı ve Endonezya Bağımsızlık Savaşı nedeniyle ertelendi. Tarihsel ırk kavramlarına uygun olarak, Endonezyalı Homo erectus alt türü başlangıçta Avustralyalı Aborijinlerin doğrudan ataları olarak sınıflandırılmıştı. Ancak Solo insanının artık yaşayan bir torunu olmadığı düşünülmüyor, çünkü kalıntılar, kabaca 50.000 ila 55.000 yıl önce başlayan bölgeye modern insan göçünden çok öncesine tarihlenir.