İçeriğe atla

Goltz sendromu

Goltz sendromu (Goltz-Gorlin sendromu; fokal dermal hipoplazi), X kromozomu aracılığıyla dominant (XLD) olarak aktarılan kalıtsal bir sendromdur; erkek fetüslerin çok büyük bölümü intrauterin evrede (rahimde) öldüğü için hastaların çoğu kız bebeklerdir.[1][2][3][4]

Mukozaların bir bölümünü ve deriyi oluşturan skuamöz epitel ile ilgili bulgular ön plandadır. Deride yerel kıl ya da saç dökülmeleri (alopesi), deri oluşumunun tamamlanamadığı alanlar (konjenital aplazi ya da hipoplazi), deri pigmenti olan melaninin az ya da çok olduğu açık ya da koyu renkli alanlar (hipopigmentasyon/hiperpigmentasyon), damar genişlemelerine bağlı kırmızı renkli lekeler (telangiektazi) ve yağ dokusu kümeleri saptanır. Avuç içindeki keratin tabasası kalındır (hiperkeratoz). Tırnakların yapısı bozuktur (displazi).[1][5][6]

Genel bir gelişme geriliği vardır. Yüz asimetriktir. Gözler küçüktür (mikroftalmi) ya da gelişmemiştir (anoftalmi). İris yokluğu (agenezi), optik atrofi, kolobomalar gibi malformasyonların yanı sıra göz titremesi (nistagmus) vardır. İşitme sorunlarına neden olan kulaklar malformasyonları görülebilir.[1][4][6][7]

Dişlerde mine hipoplazisi

Ağıziçi incelemelerde, yarık dudak, yarık damak, dili ağız tabanına bağlayan bağı 2 adet olması frenulum (çift lingual frenulum), yaygın dişeti yangısı (gingivitis), dişeti büyümeleri (gingival hiperplazi), yenidoğanda diş olması (natal dişler), diş sürmelerinde aksamalar, diş sayılarının azlığı (hipodonti, oligodonti) ya da artı (süpernümerer) dişler, mine hipoplazisi içeren konik dişler ve çiğneme düzlemi malformasyonu (maloklüzyon) saptanır.[8][9][10][11]

İskelet sisteminde, kol ve bacak anomalileri (hipoplazi, sindaktili, az sayıda parmak bulunması (oligodaktili), kıvrık parmaklar (ektrodaktili), sağ köprücük kemiği (klavikula) yokluğu ya da hipoplazisi, kostalarda malformasyonlar, skolyoz, spina bifida, konjenital kalça çıkığı gibi patolojiler vardır. Ayrıca, bazı hastalarda dev hücreli kemik lezyonları bulunabilir.[1][5][6]

Bu bulgulara ek olarak, kalp ve böbrek anomalileri, artı (süpernümerer) ve asimetrik meme uçları, rektal prolapsus, zeka geriliği gibi bulgular saptanır.[1][5][6]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e Fete TJ, Fete M. International Research Symposium on Goltz syndrome. American Journal of Medical Genetics Part C: Seminars in Medical Genetics,172C: 3-6, 2016
  2. ^ Froyen G, Govaerts K, Van Esch H, et al. Novel PORCN mutations in focal dermal hypoplasia. Clinical Genetics, 76:535–543, 2009
  3. ^ Fernandes PH, Wen S, Sutton VR, et al. PORCN pathogenic variants and variants identified in patients with focal dermal hypoplasia through diagnostic gene sequencing. Genetic Testing & Molecular Biomarkers, 14:709–713, 2010
  4. ^ a b Happle R. Goltz syndrome and PORCN: A view from Europe. American Journal of Medical Genetics Part C: Seminars in Medical Genetics, 172C(1):21-23, 2016
  5. ^ a b c Bree AF, Grange DK, Hicks MJ, Goltz RW. Dermatologic findings of focal dermal hypoplasia (Goltz syndrome). American Journal of Medical Genetics Part C: Seminars in Medical Genetics, 172C(1):44-51, 2016
  6. ^ a b c d Murakami C, de Oliveira Lira Ortega A, Guimaraes AS, et al. Focal dermal hypoplasia: a case report and literature review. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral Radiology, & Endodontology, 112:e11–18, 2011
  7. ^ Gisseman JD, Herce HH. Ophthalmologic manifestations of focal dermal hypoplasia (Goltz syndrome): A case series of 18 patients. American Journal of Medical Genetics Part C: Seminars in Medical Genetics, 172C:59–63, 2016
  8. ^ Dias C, Basto J, Pinho O, et al. A nonsense porcn pathogenic variant in severe focal dermal hypoplasia with natal teeth. Fetal & Pediatric Pathology, 29:305–313, 2010
  9. ^ Ascherman JA, Knowles SL, Troutman KC. Extensive facial clefting in a patient with Goltz syndrome: multidisciplinary treatment of a previously unreported association. Cleft Palate-Craniofacial Journal, 39:469–473, 2002
  10. ^ Balmer R, Cameron AC, Adès L, Aldred MJ. Enamel defects and lyonization in focal dermal hypoplasia. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral Radiology, & Endodontology, 98:686–691, 2004
  11. ^ Haritha A, Jayakumar A. Syndromes as they relate to periodontal disease. Periodontology 2000, 56:65–86, 2011

İlgili Araştırma Makaleleri

Rothmund-Thompson sendromu, ektodermal displazi bulguları da içeren, otosomal dominant geçen, 2 evreli, kalıtsal bir sendromdur.

Gorlin-Chaudhry-Moss sendromu (Fontaine progeroid sendrom), ektodermal displazi bulguları da içeren, otosomal dominant geçen kalıtsal bir sendromdur.

Ağız-Yüz-Parmak sendromu , günümüze dek 16 fenotipi belirlenmiş olan bir sendromlar kümesidir. Bilinen fenotiplere yenileri eklenebilir. Ağız-Yüz-Parmak sendromunun OFD arasında en sık ratlanılanı OFP tip I temel bulguları içerir; sıkça rastlanan öteki fenotiplerde, tip I'e eklenen ya da çıkarılan yan bulgular vardır.

Ağız-Yüz-Parmak sendromu tip 1 , ektodermal displazi bulguları da içeren, X-kromozomu aracılığıyla dominant (XLD) geçen kalıtsal bir sendromdur. Simpson-Golabi-Behmel sendromu tip 2 ile alelik bağı olduğu belirlenmiştir. Kız çocuklarında görece sıktır. Erkek fetüsler, kalp ve beyin anomalilerinin neden olduğu intauterin ölümler nedeniyle kaybedilirler. Belirgin bir genel gelişme geriliği saptanır.

Ağız-Yüz-Parmak sendromu tip 4 , ektodermal displazi bulguları da içeren, otosomal resesif geçen, ender görülen kalıtsal bir sendromdur. Belirgin bir genel gelişme geriliği saptanır.

Heimler Sendromu, ektodermal displazi bulguları da içeren, otosomal resesif yolla geçen kalıtsal bir sendromdur; 2 fenotipi vardır:

Treacher Collins sendromu, yüz bulgularının ön planda olduğu kalıtsal bir sendromlardan biridir. Otosomal dominant yolla aktarılan 3 fenotipi vardır; bunlardan fenotip 2’nin otosomal resesif yolla da aktarılabildiği bilinmektedir. Fenotip 2, Treacher Collins-Franceschetti sendromu olarak da bilinir. Mandibulofacial dysostosis sendromu tiplerinden biri olarak niteleyen uzman görüşü vardır.

Beckwith-Wiedemann sendromu, otosomal dominant yolla aktarılan kalıtsal bir aşırı büyüme sendromudur. 4 fenotipi vardır; Konjenital hemihipertrofi (hemihiperplazi) en önemlisidir. Russell-Silver sendromu'nun temel nedenin 11p15 (ICR1) distal kromozomunun yetersiz metilasyonu (hipometilasyon) ise olduğu gösterilmiş; aynı kromozomun hipermetilasyonunun ise Beckwith-Wiedemann sendromuna yol açabileceği ileri sürülmüştür.

Setleis sendromu, otosomal resesif yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur; 4 fenotipi vardır Özellikle yüz derisi bulguları öne çıkar; yüz derisi gevşektir. Kaba bir yüz yapısı vardır. Şakaklarda ve kulak önü saçlı deride defektler saptanır. Her iki şakak bölgesi derisinde forseps izini çağrıştıran çökmeler görülür. Saçlar seyrek ve incedir. Kaşlar yanlara çekilmiştir. Kirpikler yoktur ya da alt kapaktaki kirpikler çok sıralıdır. Göz kapaklarındaki Meibomian bezleri oluşmamıştır. Burun sırtı basıktır. Yanak yarığı olabilir. Tüm deri soluktur (hipopigmentasyon) ya da koyu renklidir (hiperpigmentasyon).

<span class="mw-page-title-main">Kraniyofrontonazal sendromu</span>

Kraniyofrontonazal sendrom (Craniofrontonasal dysplasia), X-kromozomu dominant (XLD) yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Bulgular, kız çocuklarında daha belirgindir; Özellikle kız çocuklarındaki bulgular çok çeşitli ve belirgindir; kızlarda kafa-yüz asimetrisi, kraniyosinostoz, tırnak ve saç malformasyonlar ile toraks anomalileri görülürken,erkeklerdeki en somut bulgu genel gelişme geriliği ve hipertelorizm'dir.

C sendromu, otosomal dominant yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Bohring-Opitz sendromu, C sendromu'nun fenotipi olarak benimsenir.

Marshall-Smith sendromu, otosomal dominant yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Sotos sendromunun fenotipi sayılan Malan sendromuna genetik temelde kardeş (allelik) bir sendrom olarak nitelendiren uzmanlar vardır.

Pallister-Hall sendromu, otosomal dominant yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Hipotalamus'ta hamartoblastoma olarak nitelendirilen oluşumun yanı sıra çok sayıda endokrin sistem anomalileri, açılmamış anüs ve polidaktili bulguları ön plandadır. Hipofiz agenezi/hipoplazisi kökenli hipopituitarizm, adrenal gland hipoplazisi bulguları, hipotiroidizm, endokrin sistem anomalilerinin başlıcalarıdır.

Delleman sendromu, spontan gen mutasyonu sonucu ortaya çıkan izole olgulardır.

<span class="mw-page-title-main">Genitopatellar sendrom</span>

Genitopatellar sendrom, otosomal dominant yolla aktarılan, kalıtsal bir sendromdur. Mikrosefali ve mikrognati vardır. Saçlar seyrektir. Çekik ve iri gözler, iri bir burun içeren kaba yüz yapısı saptanır. İşitme sorunlarının yanı sıra yarık damak ve dişlerin sürmesinde aksamaları olduğu görülür.

<span class="mw-page-title-main">Meckel-Gruber sendromu</span>

Meckel-Gruber sendromu, çok sayıda genin etkilenmesinden kaynaklanan, bu nedenle 15 fenotipi olan, otosomal resesif yolla aktarılan, siliyopatiler grubundan, kalıtsal bir sendromdur. Kistik böbrekler, beyin anomalileri ve ensefalosel, polidaktili ve karaciğer anomalileri başlıca bulgulardır. En sık görülen fenotip Meckel sendromu 1, öteki fenotiplerdeki bulguların çok büyük bir bölümünü içerir. Bazı fenotipleri Joubert sendromuyla çakışan nitelikleri içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tetra-amelia sendromu</span>

Tetra-amelia sendromu, kol ve bacakların oluşamadığı, skapula ve klavikula malformasyonlarının saptandığı, otosomal resesif olarak (XLR) aktarılan bir sendromdur. Doğumdan sonraki ilk haftalarda ölüm riski çok yüksektir.

Elsahy-Waters sendromu (brachioskeletogenital sendrom), otosomal resesif yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Kafa ve yüz bulguları, dişlerle ilgili patolojiler, vertebraların kaynaşması ile zeka geriliği temel bulguları arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Simpson-Golabi-Behmel sendromu</span>

Simpson-Golabi-Behmel sendromu, X-kromozomu aracılığıyla resesif olarak (XLR) aktarılan kalıtsal bir sendromdur; 2 fenotipi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Meckel sendromu</span>

Meckel sendromu, birden fazla etkisi olan bir genle ilgili (pleiotropic), otosomal resesif yolla aktarılan, 15 kadar fenotipi bulunan kalıtsal bir sendromdur. Çok sayıda ve karmaşık bulguların varlığı tanıda güçlükler oluşturur. Bazı uzmanlar, Meckel sendromunun 3 temel bulgusu olduğunu savunurlar: (i) Santral sinir sistemi malformasyonları ; (ii) Kistik böbrekler; (iii) Karaciğer patolojileri. Bebeklerin yaşama yetisi çok kısıtlıdır; canlı doğabilenlerin çoğu birkaç hafta içimde yitirilir.