İçeriğe atla

Goichi Kojima

Goichi Kojima (Japonca: 小島剛一; d. 1946) Japon dilbilimcidir. Fransa'da yaşamaktadır.[1]

Hayatı

Yurihonjō'da doğan Kojima'nın çocukluğu Akita ve Tokyo'da geçti. Temmuz 1968'de üniversite eğitimi için Fransa'ya gitti. Strasbourg Üniversitesi'nde Türk dili üzerine lisans eğitimi aldığı dönemde Fransa'yı sevdi ve orada yaşamaya karar verdi. 1973 ve 1978 yılları arasında Fransızlara Japonca öğretmenliği yaptı. 1978'de Strasbourg Üniversitesi'nde Türkiye'deki azınlık dilleri üzerine doktorasını tamamladı.[2]

Daha sonra Türkiye'deki azınlık dilleri üzerine çalışmaya devam etti. O dönemde Türkiye'de "Türkiye'deki herkes Türktür, Türklerin tek dili Türkçedir ve Türkiye'de Türkçeden başka bir dil konuşulmamalıdır." politikası uygulanmaktaydı. Bu yüzden Kojima çalışmalarını yaparken zorluklar yaşadı. 1986'da Lazca üzerine saha çalışması için Türk devletinden izin aldı. Saha çalışması yaptığı dönemde davet edildiği bir Laz düğününde Lazca şarkı söylediği için Pazar ilçesinde polisler tarafından darp edilerek göz altına alındı. Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Kojima'yı Japonya'ya sınır dışı etti.[3]

1990'da "Türkiye'nin Diğer Yüzü" kitabını yayımladı. 26 Haziran ve 25 Temmuz 1986 tarihleri arasında Tunceli, Ovacık ve Pülümür'de yaptığı saha çalışmalarını derlediği kitapta Zazaların Kürt olmadığın ve Zazacanın Kürtçenin lehçesi olmadığını, başlı başına bir dil olduğunu yazdı.[4] Ayrıca bölgede İslamdan farklı olduğunu iddia ettiği Alevilik inancının yaygın olduğunu belirtti.[5] Türkiye'de yaşayan Japon bir öğrenci kitabın "Türkiye alehtarı" olduğunu iddia etmiştir.[6]

Kojima, sonraki dönemde etnik azınlıkların dilleriyle ilgili çalışmalar yapmak için Türkiye'ye geri geldi. Ağustos 2002'de Türk hükûmeti, azınlıklarla ilgili yasayı revize etti ve Kürtçe, Zazaca gibi azınlık dillerinin okunmasına, yazılmasına ve öğretilmesine izin verdi. Buna karşın Kojima, 2003'te Laz Şarkıları ve Lazca Gramer kitaplarını yayınladıktan birkaç gün sonra yeniden sınır dışı edildi.[7]

Kişisel hayatı

Strasbourg'da 30 yıl boyunca koro şefliği yaptı. Japon halk şarkıları (en:Min'yō) söyleyen koro, her sene 2 veya 3 kez konser verdi.[8]

2011'deki Tōhoku depremi ve tsunamisinden sonra nükleer enerji santrallerine dikkat edilmesine gerektiğini, Çernobil Faciası'nın 1300 kilometredeki Türkiye'de kanser vakalarına neden olduğunu söyledi.[9]

Kojima, geleneksel Japon sandaleti zōrilerle Himalaya Dağları'nda 6000 metre yüksekliğe tırmandı.[1]

Eserleri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 6 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2020. 
  2. ^ Kışlalı, Ahmet Taner (1993). Atatürk'e saldırmanın dayanılmaz hafifliği. İmge Kitabevi. s. 237. ISBN 9789755330501. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2020. 
  3. ^ "「ラズ語の文法について」 - ひつじ書房" (PDF). 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 30 Ağustos 2020. 
  4. ^ Çay, M. Abdulhalûk (2001). The Kurdish File: With All Aspects. Tamga Yayıncılık. s. 122. ISBN 9758386131. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2020. 
  5. ^ Dura, Cihan (2005). Düşmanı çağırdılar, satıldık, uyanın!. İleri Yayınları. s. 256. ISBN 9756288574. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2020. 
  6. ^ İsmail Avcı Bucaklişi (23 Mayıs 2017). "Japon İşi Laz Alfabesi". jinepsgazetesi.com. 25 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2020. 
  7. ^ "Zana著の『第五号刑務所』". 28 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2020. 
  8. ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2020. 
  9. ^ 、政府の圧力に屈せずに真実告発 7 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 東京新聞、2011年8月28日
  10. ^ Nazlı Avdan (2011). "Cultural Identity as a Discursive Product: Multiple Voices Towards Discursive Construction of Lazi Identity" (PDF). diva-portal.org. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 30 Ağustos 2020. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk alfabesi</span> Türkçenin yazımında kullanılan alfabe

Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

Dilbilgisi ya da gramer, bir dilin ses, biçim ve cümle yapısını inceleyip, kurallarını saptayan bilim dalı. Bir dili seslerinden cümlelere kadar, içerdiği bütün dil birliklerini, geniş bir şekilde anlam ve görevlerini kapsayacak şekilde inceler ve sözcüklerden anlam üretmeyi sağlar. Dilbilgisi kuralları, bir grup tarafından hazırlanmayıp, o dili kullanan insanların zaman içinde gerekli kuralları yaratmaları veya var olan kuralları dilin gelişimine göre değiştirmeleri sonucu oluşur. Bir dili veya bir dilin değişkesini akıcı olarak konuşanlar bu kuralları içselleştirmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Lazca</span> Laz halkı tarafından kullanılan dil

Lazca Türkiye'nin Doğu Karadeniz kıyı şeridinde Rize ilinin Pazar ilçesinde bulunan Melyat Deresi'nden itibaren ve Gürcistan'ın Türkiye ile paylaştığı Sarp köyüne uzanan bölgede yaşayan Laz halkı tarafından konuşulan ve eski Kolhis dilinin devamı olduğu düşünülen Zanik bir Güney Kafkas dilidir.

Eski Türkçe, Türk yazı dilinin ilk dönemidir. Dönem Orhun Türkçesi ve Eski Uygur Türkçesi olmak üzere iki altdönemde incelenir. Orhun Türkçesinin kesin tarihlere dayandırılabilir ilk belgesi olan ve VIII. yüzyılın ortalarına tarihlenen Orhun Yazıtlarından Uygur Türkçesinin tarihe karıştığı XIII. yüzyıla değin sürer. Doğu Asya'dan Doğu Avrupa'ya dek önemli bir coğrafyada konuşulduğu anlaşılmaktadır. İlk dönemlerinde yabancı etkilerden epey uzak ve dönemin diğer dillerine göre oldukça yalın olduğu, Uygur çağında git gide zenginleştiği ve yabancı dillerden etkilendiği anlaşılmaktadır. Dil XIII. yüzyılda ölse de türlü Türk toplulukları tarafından yazı dili olarak kullanıldığı XVII. yüzyıla tarihlenen Altun Yaruk nüshasından anlaşılmaktadır.

Türkçe dil bilgisi, Türkçeyi meydana getiren ses, sözcük yapılışı, sözcük hazinesi, anlam değişmeleri, tümce kuruluşu ve yapısı gibi ögeleri inceleyip kurallara bağlayan dil bilgisi bütünüdür.

<span class="mw-page-title-main">Lazlar</span> Etnik grup

Lazlar (Lazca: Lazepe, Lazi Güney Kafkas dillerinden Lazca konuşan ve Türkiye ve Gürcistan'ın Karadeniz kıyısındaki bölgelerinde yaşayan bir etnik gruptur.

<span class="mw-page-title-main">Güney Kafkas dilleri</span> Kafkas Dağlarının güneyinde konuşulan Gürcüce, Megrelce, Lazca ve Svanca dilleri

Güney Kafkas dilleri, Kafkas dillerine bağlı ve Kafkas Dağları'nın güneyinde konuşulan Gürcüce, Megrelce, Lazca ve Svancadan oluşan dil ailesidir. Dünya çapında yaklaşık 5.2 milyon konuşanı vardır. Diğer hiçbir dil ailesi ile ilişkisi tespit edilemeyen Güney Kafkas dilleri, dünyanın birincil dil ailelerinden biridir. Güney Kafkas dillerinde yazılmış en eski edebi kaynak, Asomtavruli harfleriyle yazılmış Eski Gürcüce Bir el Qutt yazıtlarıdır. MS 430 yılına tarihlenen yazıt, Beytüllahim yakınlarındaki bir Gürcü manastırında bulunmuştur. Gürcücenin yanı sıra, yazı dili gelişmemiş olan diğer Güney Kafkas dilleri de Gürcü alfabesiyle yazılır. Bunun yanında Türkiye ve Avrupa'daki Lazlar için Latin alfabesinden geliştirilmiş Laz alfabesi kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Tahsin Banguoğlu</span> Türk siyasetçi

Hasan Tahsin Banguoğlu, Türk akademisyen, dilbilimci ve siyasetçi.

Transkripsiyon, çevriyazı ya da çeviri yazı konuşmadaki sesleri, onları sonradan tekrar üretebilmek için özel yazılı sembollerle kaydetmektir. Dil bilimciler fonetik transkripsiyon için Uluslararası Fonetik Alfabe'yi kullanırlar. Bunun ASCII karşılığı SAMPA'dır. Örneğin bazı Anadolu ağızlarında "değil", "Gelecek misin?", "Gelemem." sözlerinin söylenişlerine göre "da´l", "del"; "gelcemin?", "gelecaññi?" şekillerinde yazılması gibi.

Mjora, Ocak 2000 ve Nisan 2000'de iki sayı olarak çıkan, Lazları ve Lazcayı konu alan Lazca ve Türkçe dergidir. Çiviyazıları yayınevi tarafından yayımlanan dergi "dergi künyesine sahip olmadığı" gerekçesiyle 2. sayıdan sonra toplatılmıştır. Lazcada "güneş" anlamına gelen mjora, 1993'te yayın hayatına başlayıp 6. sayıdan sonra kapanan Ogni dergisinin devamı niteliğindedir ve hemen hemen aynı kadro tarafından yayımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de konuşulan diller</span>

Türkiye'de konuşulan diller, Türkiye Cumhuriyeti'nde devletin anayasanın üçüncü maddesi uyarınca tek resmî eğitim ve konuşma dili Türkçedir. Ülkede azınlık (bölgesel) ve ülkeye göçler sonrası göçmenler tarafından konuşulan diller de bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Zan dili</span>

Zan dili, Güney Kafkas dilleri içinde yer alan Lazca ile Megrelcenin kaynaklandığı kabul edilen bir dildir. Dilbilimciler, eskiden antik Kolhis dili olarak da bilinen Zan dilinin zaman içinde ikiye ayrıldığını düşünmektedir. Gürcüce ve Svanca, Güney Kafkas dillerine dahil olan diğer dillerdir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlıca</span> Osmanlı İmparatorluğunda kullanılan dil

Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk anayasası olan 1876 tarihli Kânûn-ı Esâsî'de geçtiği hâliyle Türkçe, 13 ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu'da ve Osmanlı Devleti'nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan, Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalan Türk dili. Alfabe olarak çoğunlukla Arap alfabesinin Farsça ve Türkçe için uyarlanmış bir biçimi kullanılmıştır. Halk arasında bazen bu dil dönemi için "Eski Türkçe" de kullanılmaktadır.

Wolfgang Feurstein, Fahri Lazoğlu ile birlikte, günümüzde de kullanılmakta olan Laz alfabesini geliştiren Alman etnograf ve kafkasolog. Lazlar başta olmak üzere Hemşinliler, Megreller ve Svanlar üzerine araştırmalar yapmıştır. Feurstein'e göre, Türkiye'nin asimilasyon politikaları sonucu kültürleri tehlike altında olan Lazlar, Türk ve Gürcülerden ayrı bir etnik kökenden gelmektedir ve Doğu Karadeniz'in otoktan halkıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Tevfik Yücesoy</span>

Ahmet Tevfik Yücesoy Osmanlı Lazı yazar. Türkiye'deki ilk satranç derneği olan İstanbul Satranç Derneği'nin ve Laz Tekamül-i Milli Cemiyeti'nin kurucu başkanı olarak bilinmektedir.

M. Recai Özgün, Türk yazar. Lazlar kitabı başta olmak üzere Lazlar üzerine yazdığı kitaplarla tanınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Laz kültür hareketi</span>

Laz kültür hareketi, Lazlarda etnisite olma bilincinin kültürel eyleme yönlendirilmesini ifade eden süreçtir. Günümüzde Lazların çoğunluğu kendilerini önce Türk, sonra Laz olarak kabul etmekte ve Laz kültür hareketine katkı sunmayıp Türk milliyetçiliğine yönelmektedirler.

Mehmedali Barış Beşli, Zuğaşi Berepe ve Ogni'nin kurucusu, politik aktivist ve Laz Kültür Derneği'nin kurucu başkanı.

Kvaneyi veya Kvane, taneli fasulye ile yapılan bir Laz yemeğidir.