Anadolu ve Trakya'da yaklaşık MÖ 3000-2000 yılları arasına tarihlendirilen Erken Tunç Çağı, genel karakteri ile üzerinde tapınak ve idari binaların da bulunduğu organize, tahkimli, bağımsız şehir devletlerinden oluşan bir dönemi kapsar. Sosyal, dinsel ve teknolojik değişime tanıklık eder.
Bakır Taş Çağı, MÖ 5000-3000 yılları arasını kapsayan tarih öncesi dönemdir. Bakır Çağı'nın bir diğer adı Maden Taş Çağı'dır. Taş aletler yanında bakırın da kullanılmaya başlamasından dolayı Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan bu dönem, Geç Neolitik Çağ'ın devamıdır. Bu çağda da, Neolitik Çağ'da olduğu gibi, bölgesel farklılıklar bulunmaktadır.

Alacahöyük, Çorum'un Alaca ilçesinin 15 km kuzeybatısındaki Alacahüyük köyündeki bir höyüktür. Bu höyükte dört ayrı kültür evresinden kalma 15 yerleşim ya da yapı katı saptanmıştır.

Gordion Müzesi, Ankara'nın Polatlı ilçesinin Yassıhüyük köyündedir. Müzede Kral Midas'ın tümülüsü bulunmakla birlikte Kral Midas'ın kafatası sonradan Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne götürülmüştür. İskeletinin ise sonradan kaybolduğu iddia edilmektedir.

Şarhöyük (Dorlion), Eskişehir ilinin kuzeybatısında, şehir merkezinin kuzeydoğusunda kalan antik yerleşimdir.

Tieion Anadolu'nun Karadeniz Bölgesi'nde, antik çağda Paflagonya denen bölgede bulunan antik Tieion kenttir. Antik kayıtlarda adı "Tius, Tium, Tieium, Tios, Tion", olarak da geçer.

Halaf Kültürü, Kuzey Mezopotamya'nın Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ında, Tell Halaf'da kesintisiz olarak gelişen bir tarihöncesi kültürdür. Tell Halaf yerleşimi, MÖ 6.000 civarı ile MÖ 5.400 arasında Halaf Dönemi olarak adlandırılan bir dönem boyunca gelişmiştir. Halaf Kültürü'nü yine aynı bölgede Obeyd Kültürü izlemiştir. Halaf Kültürü adını, günümüzde Türkiye – Suriye sınırının hemen güneyinde yer alan ve Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen Tell Halaf yerleşiminden almaktadır. Halaf Kültürü'nün Samarra ve Hassuna kültürlerinden kaynaklanmadığı ama onlardan etkilendiği görüşü hakimdir.

Coba Höyük, Gaziantep il merkezinin yaklaşık 45 km. batı kuzeybatısında, eski adı Keferdiz olan Sakçagözü bucağına 3 km. mesafede yer alan bir höyüktür. Orta boy bir höyük olan Coba Höyük, 140 x 90 metre boyutlarında ve 9 metre yüksekliğinde bir tepedir. Bazı arkeolojik metinlerde Sakçegözü ya da Sakçagözü olarak de geçen höyük bu adı, İslahiye Ovası'nın devamı olan Sakçagözü Ovası'ndan almıştır. Ova, Amanos Dağları ve Sof Dağı'ndan kaynaklanan ve güneyde Asi Nehri'ne dökülen küçük derelerin yer aldığı verimli bir ovadır.
Tepecik / Makaraz Tepe Höyüğü, Elazığ İl merkezinin yaklaşık olarak 31 km. doğusunda, günümüzde Keban Baraj Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür. Höyüğün asıl ismi Makaraz Tepe'dir. Fakat arkeolojik yazında daha çok Tepecik olarak geçmektedir. Tepe, 200 metre çapında olup 16-17 metre yüksekliktedir.

Hacınebi Höyüğü, Şanlıurfa İl merkezinin kuzeybatısında, Birecik İlçesi'nin 5 km kuzeyinde, Uğurcuk Köyü'nün (Hacınebi) yanında yer alan bir höyüktür. Fırat'ın bölgede doğuya doğru kıvrım yaptığı kesimde bulunan höyük, nehir vadisi üzerinden, Mezopotamya'dan İç Anadolu'ya uzanan ticaret yollarının ve üzerinde ve kavşağındadır. Tepe, 240 x 140 metre boyutlarında ve 7-2 metre yüksekliktedir. Bu boyutlarıyla 33 dönümlük bir alanı kaplamaktadır.
Müslümantepe Höyüğü, Diyarbakır İli, Bismil İlçesi'ne bağlı Şahintepe Köyü'nün kuzeybatı kenarında, Dicle Nehri'nin güney kıyısında yer alan bir höyüktür. Güneyden Dicle'ye doğru genişleyen, tarıma uygun bir vadide, yine güneyden vadi tabanı içine giren, yarımada şeklinde doğal bir kayalık üzerinde kurulmuştur. Bismil İlçesi'ne 22 km. mesafededir. Bu kayalık, yerleşmenin savunulması açısından elverişli bir durum yaratmaktadır.
Hirbemerdon Tepe, Diyarbakır İli Bismil İlçesi'nin kabaca 40 km. doğusunda, Yukarı Dicle Vadisi ile Raman Dağı arasında, Batman Çayı ile Dicle Nehri'nin birleştiği bölgede, Dicle'nin batı kıyısında yer alan bir höyüktür. Yerleşme, 4 hektarlık yüksek bir höyük, kuzeybatı tarafta 3,5 hektarlık bir alana yayılmış bir dış şehir ve 3 hektara yayılmış bir aşağı şehirden oluşmaktadır.
Tiladir Tepe, Şanlıurfa il merkezinin güneybatısında, Birecik İlçesi'nin güneyinde, Ziyaret Köyü'nün 700 metre kadar kuzey-kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Türkiye – Suriye sınırına oldukça yakın, Karkamış'ın 3,5–4 km. kuzey-kuzeydoğusundadır. Tepe, 600 x 200 metre boyutlarında olup 12,2 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Fırat'ın doğu yakasında, nehrin hemen kıyısındaki bir kaya üzerinde bulunan höyük büyüklük bakımından bölgenin önemli höyüklerinden biridir.
Girharrin Höyüğü, Mardin il merkezinin 11 km. güney-güneydoğusunda, Mardin - Nusaybin karayolunun hemen batısında, eski adı Girharrin olan Ortaköy Köyü'nün ortasında yer alan bir höyüktür. Bazı kaynaklarda Gülharrin olarak geçmektedir. Tepe, teraslarıyla birlikte 400 x 300 metre boyutlarında ve 40 metre yüksekliktedir. Navala Kutte Vadisi'nde yer alan ve Riji Deresi'nin batı tarafında olan höyük, bu vadinin kuzeydoğu yönünde doğal bir geçit sağlamaktadır. Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda Kültepe Karum'a uzanan ve Kral Yolu olarak bilinen ana ticaret hattının yerleşimden geçtiği bilinmektedir. Tepenin ve köyün eski adı olan Girharrin'in, gir (tepe) ve harrin (yol) sözcüklerine dayandığı ileri sürülmektedir. Diğer yandan Asur belgelerinde adı Huzirina olarak geçen kentin burası olduğu düşünülmektedir.
Altın Tepe Höyüğü, İzmir İl merkezinin güneyinde, Torbalı'nın güneybatısında, Cumaovası'nın kuş uçuşu 3 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Höyük'ün doğusundan geçen Tahtalı Deresi'nin oluşturduğu dar vadide, alçak bir sırt üzerindedir. On hektardan geniş bir alana yayıldığı ileri sürülen Höyük üzerinde günümüzde bağcılık yapılmaktadır.
Sızma Höyük, Konya ili'nin Selçuklu İlçesi'nin kuzeyinde, Sızma Köyü'nün hemen kuzeyinde, Konya kent merkezinin 30 km. kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Höyüğün kuzeybatısında Roma Dönemi'nden kalma Kurşunlu Kalesi, kuzeyinde ise yine aynı döneme ait Nevine Kalesi yer alır. Höyük, 150 x 150 boyutlarında olup 25 metre yüksekliktedir.

Leyla Tepe Kültürü Bakır Çağı'na ait antik Albanya kültürü. Adını Ağdam Rayonu yakınlarındaki Leyla Tepe'deki arkeolojik alandan almaktadır. Bu kültüre ait yerleşimler, M.Ö. 4350-4000 tarihleri arasında, Orta Kafkasya bölgesinin güney yamaçları boyunca yayılmıştır. Leyla Tepe'deki anıtlar, 1980'lerde ilk olarak Sovyet arkeolog I. G Narimanov tarafından belirlenmiştir. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Güney Kafkasya Boru Hattı inşaat çalışmalarının zarar verme olasılığı, dikkatleri bu arkeolojik alana yöneltmiştir.

Namazgah-Tepe veya Namazga-depe, Türkmenistan'ın Aşkabat iline yaklaşık 100 km mesafede, İran sınırına yakın bir konumda yer alan ve Tunç Çağı'na (BMAB) tarihlenen bir arkeolojik sit alanıdır. 1950'lerden itibaren Vadim Mikhailovich Masson, Viktor Sarianidi ve I. N. Khlopin tarafından kazılan site, Türkmenistan'daki Tunç Çağı siteleri için kronoloji oluşturması açısından önemlidir.

Amratian kültürü, ayrıca Naqada I olarak da adlandırılır, MÖ 4000-3500 yılları arasına tarihlenen tarih öncesi Yukarı Mısır kültürüdür. Amratian kültürü adını, el-Badari'nin yaklaşık 120 km güneyindeki arkeolojik kazı alanı el-Amrah'dan almaktadır.

Uruk dönemi Mezopotamya tarihinde protohistorik Kalkolitik dönemden Erken Tunç Çağı dönemine kadar, Obeyd döneminden sonra ve Cemdet Nasr döneminden önce var oldu. Adını Sümer kenti Uruk'tan alan bu dönem, Mezopotamya'da kentsel yaşamın ve Sümer uygarlığının ortaya çıkışına tanıklık etti. Geç Uruk dönemi çivi yazısının kademeli olarak ortaya çıkışına tanıklık etti ve Erken Tunç Çağı'na karşılık gelir; "Protoliter dönem" olarak da tanımlanmıştır.