İçeriğe atla

Glukoz-6-fosfat

Glukoz-6-fosfat

Glukoz-6-fosfat, sıklıkla kısaltıldığı biçimiyle G6P, 6. karbon atomunda hidoksi grubu yerine fosfat ihtiva eden bir glukoz şekeridir. G6P, glikolizde glukozun hekzokinaz vasıtasıyla fosforile edilmesiyle üretilir ve aynı yolakta fruktoz 6-fosfata fosfoglukoz izomeraz yardımıyla izomerize edilir.[1] Pentoz fosfat yolunda G6P, 6-fosfoglukano-δ-lakton molekülüne dehidrojenize edilir ve NADPH üretimi gerçekleşir.[2] Glikojen sentezi esnasında G6P glukoz 1-fosfata fosfoglukomutaz enzimi ile dönüştürülerek glikojen üretiminin bir adımını oluşturur.

Kaynakça

  1. ^ Komoda, Tsugikazu; Matsunaga, Toshiyuki (1 Ocak 2015). "Chapter 4 - Metabolic Pathways in the Human Body". Biochemistry for Medical Professional (İngilizce). Academic Press. ss. 25-63. doi:10.1016/B978-0-12-801918-4.00004-9. ISBN 978-0-12-801918-4. 
  2. ^ Litwack, Gerald (1 Ocak 2018). "Chapter 6 - Insulin and Sugars". Human Biochemistry (İngilizce). Academic Press. ss. 131-160. doi:10.1016/b978-0-12-383864-3.00006-5. ISBN 978-0-12-383864-3. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Glikoliz</span> katabolik yolak

Glikoliz, glikozun enzimlerle pirüvik asite (pirüvat) kadar yıkılması olayıdır. Bütün canlılarda glikoliz reaksiyonları aynı şekilde gerçekleşir çünkü olaylar için tüm canlılarda aynı enzimler görevlidir. Başlangıçta glikozu aktifleştirmek için 2 ATP harcanır. Reaksiyonlar sırasında 4 ATP(Adenozin tri fosfat) oluşturulur. 2 NADH meydana gelir. Oluşan NADH'lar oksijenli solunumda elektron taşıma sistemine aktarılır ve her birinden üçer ATP elde edilir. Oksijensiz solunumda ise NADH'lar son ürün evresinde tekrar yükseltgenerek bir sonraki glikoliz olayında kullanılır. Kısacası glikolizde substrat düzeyinde fosforilasyonla 4 ATP üretilir. Ve 2ATP harcandığı için net kazanç 2 ATP 'dir. Ancak oluşan 2NADH iyonundan dolaylı olarak 6 ATP(Adenozin tri fosfat)ETS'den kazanılır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan</span> embriyodan yetişkine kadar Homo cinsinin mevcut benzersiz türü olan Homo sapiensin herhangi bir üyesi

İnsan ya da modern insan, primatların en yaygın türüdür. İki ayaklılığı ve yüksek zekâsıyla karakterize edilen büyük insansı maymun olan insan, çeşitli ortamlarda gelişip son derece karmaşık araçlar geliştirmiş, karmaşık toplumsal yapılar ve medeniyetler oluşturmuştur. İnsanlar son derece sosyaldir; tek bir insan, ailelerden ve yaşıt gruplarından şirketlere ve siyasi devletlere kadar iş birliği yapan, farklı ve hatta rekabet eden sosyal grupların çok katmanlı bir ağına ait olma eğilimindedir. Bu nedenle, insanlar arasındaki sosyal etkileşimler, her biri insan toplumunu destekleyen çok çeşitli değerleri, sosyal normları, dilleri ve gelenekleri oluşturmuştur. İnsanlar aynı zamanda son derece meraklıdır: Olguları anlama ve etkileme arzusu, insanlığın bilim, teknoloji, felsefe, mitoloji, din ve diğer bilgi çerçevelerindeki gelişimini motive etmiştir; insanlar aynı zamanda antropoloji, sosyal bilimler, tarih, psikoloji ve tıp gibi alanlar aracılığıyla da kendilerini incelerler.

<span class="mw-page-title-main">Fruktoz</span> altı karbonlu bir monosakkaritt

Fruktoz, birçok besin maddesinde bulunan altı karbonlu bir monosakkarittir. Beyaz katı bir görünüme sahip olan fruktoz, suda çok kolay çözünür. Bal, ağaç meyveleri, kavun ve karpuzun da dahil olduğu familyadaki meyveler, dutsu meyveler (berry) ve bazı kök sebzeleri, kayda değer miktarlarda fruktoz içeren sükroz içerir. Sükroz, glukoz ve fruktozun bir araya gelmesiyle meydana gelen bir disakkarittir. Dünya çapında her yıl doğal olarak 240.000 ton fruktozun ototrof canlılar aracılığıyla üretildiği tahmin edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Permiyen</span> Paleozoyik Zamannın altıncı ve son dönemi

Permiyen, jeolojik zaman cetvelinde, yaklaşık 298,9 milyon yıl öncesinden 251,9 milyon yıl öncesine kadar süren ve kayda değer çevresel değişikliklere sahne olan bir jeolojik dönemdir. Bu dönemde kara yaşamında bir dönüşüm görülmesine ek olarak hayvanlar ve bitkilerin evrimsel tarihinde dikkate değer olaylara sahne oldu. Permiyen Dönemi'nin adı, Rusya'da Ural Dağları çevresindeki çalışmalar sırasında, İngiliz jeolog Roderick Impey Murchison tarafından 1841 yılında tarihe kazandırıldı. Permiyen Dönemi, Karbonifer Dönemi ile Triyas Dönemi arasında yer alır ve bu dönemde gerçekleşen çeşitli birçok olaydan dolayı karada yaşayan canlı türlerinin evriminde ve çeşitliliğinde bir dönüm noktası olarak görülür.

<span class="mw-page-title-main">Alkaloid</span>

Alkaloidler, yapılarında en az bir azot atomu içeren, doğal olarak meydana gelen ve bazik özellikteki bir organik kimyasal bileşikler sınıfıdır. Ancak bu sınıf içerisinde nötr ve hatta zayıf asidik özellikler gösteren bileşikler de yer almaktadır. Benzer yapıdaki bazı sentetik bileşikler de alkaloid olarak adlandırılabilir. Karbon, hidrojen ve azota ek olarak alkaloidler oksijen ve kükürt de ihtiva edebilirler. Daha nadir olmakla birlikte yapısında fosfor, klor ve brom taşıyanlarına da rastlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ateş (tıp)</span> vücut sıcaklığının yükselmesi ile karakterize olan yaygın tıbbi belirti

Ateş veya pireksi insanlarda, organizmanın enfeksiyona karşı savunma mekanizmasının bir belirtisidir ve vücut sıcaklığının hipotalamustaki sıcaklık set noktasının artması nedeniyle normal aralığı aşmasıyla ortaya çıkar. Normal sıcaklık için üzerinde mutabık kalınmış tek bir üst sınır yoktur: Kaynaklar insanlarda 37,2 ve 38,3 °C aralığında değerler kullanmaktadır. Set noktasındaki artış, artan kas kasılmalarını tetikler ve soğuk veya üşüme hissine neden olur. Bu durum, daha fazla ısı üretimine ve ısıyı koruma çabalarına yol açar. Set noktası sıcaklığı normale döndüğünde, kişi sıcak hisseder, kızarır ve terleme başlayabilir. Nadir olarak, ateş ateşli nöbeti tetikleyebilir, bu durum özellikle küçük çocuklarda daha yaygındır. Ateşler genellikle 41 ila 42 °C aralığını geçmez.

<span class="mw-page-title-main">Vortikoz venler</span>

Vortikoz venler, aynı zamanda Vorteks venleri olarak da bilinirler ve gözün koroid tabakasında venöz drenaj sağlarlar. İnsanda ortalama sayısı 4-8 adet arasında değişir. İnsanların % 65'inde 4 veya 5 tane bulunur. Hemen hemen her kadrana bir tane vorteks veni düşer. Fundoskopik muayenede venin koroidi delip çıktığı nokta izlenebilir. Bu sayede gözün ekvatoru belirlenebilir. Venler koroidden çıktıktan sonra sklera içerisinde arkaya doğru uzanırlar ve göz küresini arka taraftan terke ederler.

İnsanlarda, subklavyen arterler, köprücük kemiğinin altında yer alan üst toraksın ana arterleridir. Aort arkından kan alırlar. Sol subklavyen arter, sol kola kan sağlar ve sağ subklavyen arter, baş ve toraksı besleyen bazı dallar vererek sağ kola kan sağlar. Vücudun sol tarafında, subklavyen arter doğrudan aort kemerinden çıkarken, sağ tarafta subklavyen arter,sağ common karotid arter ile beraber brakiyosefalik arterden çatallanır.

İnvertaz, sükrozun, fruktoz ve glukoza hidrolizini (parçalanmasını) katalizleyen bir enzimdir. İnvertaz enziminin sistematik ismi: beta fruktofuranosidaz, EC Numarası: EC 3.2.1.26 ve alternatif isimleri: sakraz, glukosukraz, beta-h-fruktosidaz, beta-fruktosidaz, invertin, sukraz, maxinvert L 1000, fruktosilinvertaz, alkalin invertaz, asit invertaz'dır. Katalizlediği reaksiyon sonucu elde edilen fruktoz ve glukoz karışımına invert şeker şurubu denir. İnvertazlarla sükrazların işlevi ortaktır, yani sukrozu hidrolize ederek aynı glukoz ve fruktoz karışımının oluşmasını sağlarlar. İnvertazlar O-C (fruktoz) bağını keserlerken, sükrazlar O-C (glikoz) bağını keserler.

Bağışıklık uyarıcılar bağışıklık sisteminin veya bileşenlerinin aktivasyonunu indükleyerek veya bileşenlerinden herhangi birinin aktivitesini arttırarak uyaran maddelerdir. Dikkate değer bir örneği, granülosit makrofaj koloni uyarıcı faktördür.

<span class="mw-page-title-main">Diz kapağı refleksi</span>

Diz kapağı refleksi veya patella refleksi, refleks yayı omuriliğin L2, L3 ve L4 segmentlerinden geçen monosinaptik bir derin tendon refleksidir.

<span class="mw-page-title-main">Krikotiroid kası</span>

Krikotiroid kası, larinkse fonasyonda yardımcı olan tek tensör (geren) kastır. Superior (üst) laringeal sinir tarafından innerve edilir. Tiroidi öne doğru eğerek ses tellerinin gerilmesini sağlar.

Biyosentez, substratların canlı organizmalarda daha karmaşık ürünlere dönüştürüldüğü çok aşamalı, enzim katalizli bir süreçtir. Biyosentezde basit bileşikler modifiye edilir, diğer bileşiklere dönüştürülür veya makromoleküller oluşturmak üzere birleştirilir. Bu süreç genellikle metabolik yollardan oluşur. Bu biyosentetik yollardan bazıları tek bir hücresel organel içinde yer alırken diğerleri birden fazla hücresel organel içinde yer alan enzimleri içerir. Bu biyosentetik yolların örnekleri arasında çift katlı lipit katmanının bileşenlerinin ve nükleotidlerin üretimi yer alır. Biyosentez genellikle anabolizma ile eş anlamlıdır ve bazı durumlarda birbirinin yerine kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Fruktan</span>

Fruktan, fruktoz moleküllerinin bir polimeridir. Kısa zincir uzunluğuna sahip fruktanlar, frukto-oligosakkaritler olarak bilinir. Fruktanlar agave, enginar, kuşkonmaz, pırasa, sarımsak, soğan, yacon, jícama, arpa ve buğday gibi hem monokot hem de dikot besinler başta olmak üzere anjiyospermlerin %12'sinden fazlasında bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">Fukuloz</span>

Fukuloz veya 6-deoksi-tagatoz, bir ketoheksoz deoksi şekerdir. Fukuloz, şeker metabolizması sürecinde yer alır. l -fukuloz, l-fukoz izomeraz ile l -fukozdan üretilebilir ve l - fuküloz kinaz ile L -fuküloz-1-fosfata dönüştürülebilir.

Genistein (C15H10O5), yapısal olarak izoflavonlar olarak bilinen bir bileşik sınıfına ait olan, doğal olarak oluşan bir bileşiktir. Bir anjiyogenez inhibitörü ve bir fitoöstrojen olarak tanımlanır.

Perikardiyektomi, perikardın bir kısmının veya çoğunun cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Bu operasyon en yaygın olarak konstriktif perikarditi rahatlatmak veya kalsifiye ve fibröz bir perikardı çıkarmak için kullanılır. Ayrıca şiddetli veya tekrarlayan perikardiyal efüzyon vakaları için de kullanılabilir. Ameliyat sonrası sonuçlar ve mortalite, tedavi etmek için kullanıldığı hastalıktan önemli ölçüde etkilenir.

<span class="mw-page-title-main">Sağ koroner arter</span> İnsan kalbini besleyen kan damarı

Kalbin kanlanmasını sağlayan sağ koroner arter (RCA), kalp’teki sağ aort sinüsünde, aort kapağının sağ çıkıntısının üstünden çıkan bir arter’dir. Sağ koroner sulkustan kalbin merkezine doğru ilerler. Sinoatriyal nodal arter, sağ marjinal arter, posterior interventriküler arter, konus arteri ve atriyoventriküler düğüm dalı dahil olmak üzere birçok dal verir. Kalbin sağ tarafına ve interventriküler septumun bazı kısımlarına katkıda bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Enzim aktivatörü</span>

Enzim aktivatörleri, enzimlere bağlanan ve onların aktivitelerini artıran moleküllerdir. Bu moleküller enzim inhibitörlerinin tam tersi olarak görev yapar ve çoğunlukla allosterik düzenlemeler yoluyla metabolizmanın kontrol edilmesini sağlarlar. Bu şekilde işlev gören bir enzim aktivatörü olan fruktoz 2,6-bisfosfat, fosfofruktokinaz 1'i aktive eder ve glukagon hormonuna yanıt olarak glikolizin artmasına neden olur. Bazı durumlarda, eğer bir substrat bir enzimin katalitik alt birimine bağlanırsa, enzimin diğer alt birimlerinde hem substrat afinitesinde hem de katalitik aktivitede artışa yol açarak bir aktivatör olarak işlev görebilir.

<span class="mw-page-title-main">7α-Hidroksiepiandrosteron</span> kimyasal bileşen

7α-Hidroksiepiandrosteron, epiandrosteron ve dehidroepiandrosteron (DHEA) gibi ürünlerin enzimlerle karaciğer ve beyin gibi dokularda üretilen endojen bir metabolittir.