Deoksiriboz veya bilinen adlarıyla D-Deoksiriboz ve 2-deoksiriboz, beş karbon atomu içeren ve aldehit grubu barındıran aldopentozların bir üyesidir. Deoksiriboz, penton riboz şekerinin 2 pozisyonundaki hidroksil grubunun hidrojen ile yer değiştirmesiyle oluşur, yani bu bir oksijen atomunun kaybı ile sonuçlanır. Hidroksil grubunun değişmesi aynı zamanda, halka yapısını C3'-endo pozisyonundan C2'-endo olacak şekilde değiştirir. Bu molekül, 1929 yılında Phoebus Levene tarafından keşfedilmiştir ve DNA nükleik asidinin önemli bir yapıtaşıdır.
Basit bir şeker (monosakkarit) olan glukoz yaşam için en önemli karbonhidratlardan biridir. Hücreler onu bir enerji kaynağı ve metabolik reaksiyonlarda bir ara ürün olarak kullanırlar. Glukoz fotosentezin ana ürünlerinden biridir ve hücresel solunum onunla başlar.
pH, bir çözeltinin asitlik veya bazlık derecesini tarif eden ölçü birimidir. pH'in açılımının ne olduğu kesin olarak bilinmese de genellikle "potential of hydrogen" veya "power of hydrogen" olduğu varsayılır.
Steroller veya steroid alkoller steroidlerin bir alt grubu olup, A halkasının 3-pozisyonunda bir hidroksil grubuna sahiptirler. Asetil koenzim A'dan sentezlenen amfipatik lipitlerdir. Molekül olarak yassı bir şekilleri vardır. A halkasındaki hidroksil polardır, molekülün geri kalanı apolardır.
Sakkaroz veya diğer adlarıyla sükroz veya çay şekeri, C12H22O11 formülüyle gösterilen ve bir glukoz ve bir fruktoz molekülünün bir araya gelmesiyle meydana gelen disakkarittir. Sakkarozun sistematik adı β-D-fruktofuranozil-(2→1)-α-D-glukopiranosit şeklindedir. İnsan beslenmesinde çok önemli bir yere sahip olan sükroz, sadece bitkiler tarafından üretilir. Sakkarozun dünyadaki toplam yıllık üretim miktarı 150 milyon tonun üzerindedir.
Maydanoz, yeşil renkli, damarlı bir bitki türüdür. Yaprakları baharat olarak kullanılmaktadır.
Fenol, benzen halkasına hidroksil bağlanmasıyla oluşan kimyasal bileşiktir. Saf hâlde, renksiz veya beyazdan hafifçe pembeye çalan renkte kristal katı şeklindedir. Tatlımsı, buruk bir kokuya sahip fenollerin tespit limiti havada 40 ppb, suda ise 1-8 ppm'dir. Suya kıyasla çok yavaş buharlaşır, suda orta dereceli bir çözünürlüğe sahiptir ve oldukça yanıcıdır.
Şeker kimyasında bir anomer, özel bir epimer tipidir. Halkalı halde bir sakkaritin stereoizomeridir, yalnızca hemiasetal karbonunun biçimi farklıdır. Eğer anomerik karbonun hidroksil grubu grubuna göre trans konumundaysa, şeker bir alfa anomeridir. Eğer anomerik karbonun hidroksil grubu grubuna göre cis konumundaysa, şeker bir beta anomeridir.
Hidroksil molekülü, kovalent bağ ile bağlanmış hidrojen (H) ve oksijen (O) atomlarından oluşur. Gösterilişi OH- şeklindedir.
Hidroksit, kimya biliminde, oksijen ve hidrojen atomları içeren diatomik anyonun adıdır. Genellikle bir bazın parçalanması sonucu ortaya çıkar. Bilinen en basit diatomik iyonlardan biridir.
Furanoz, furan türevi, beş köşeli bir basit şekerdir.
Deoksi şekeri, hidroksil grubu yerine bir hidrojen atomu içeren şekerlerdir. Örnekleri aşağıdaki gibidir;
Robert Cooley Elderfield Amerikalı kimyager.
Saponinler çeşitli bitki türlerinde bulunan bir kimyasal bileşik sınıfıdır. Fenomenolojik olarak sulu çözeltilerle karıştırıldığında sabun benzeri kalıcı köpük bırakan amfifil glikozitler olarak gruplandırılırken yapısal olarak da lipofil triterpen türevleri birleşik bir ya da daha fazla hidrofil çekirdek glikozitler olarak sınıflandırılır. Soğukkanlı hayvanlarda zehirli etki gösterirler ayrıca antifungal ve antibiyotik etkiye sahiptirler. Yüksek oranda saponin içeren bitkiler acı bir tat verdiğinden hayvanlar ve insanlar tarafından tüketilmezler.
Dezomorfin, dihydrodesoxymorphine, permonid ya da krokodil, sedasyon ve analjezi gibi güçlü ve hızlı opioid etkileri ile bilinen morfin türevidir. İlk dezomorfin markası Permonid adı altında İsviçre'de kullanıldı ve nispeten daha az mide bulantısı ya da solunum depresyonuna yol açtı. 1932 yılında sentezlendi ve 1934'te patenti alındı. Morfinden sekiz ila on kat daha güçlü bir maddedir.
Triterpenoid saponinler, saponin bileşikleri grubuna ait olan triterpenlerdir. Triterpen glikozitler, doğada en yaygın saponinlerdir. Triterpenlerin bir türü olan terpen 30 karbon atomu ihtiva etmektedir. Triterpenler, otuz karbonlu bir bileşik yapmak için beş karbonlu bir izopren biriminden sitosolik mevalonat yolundan birleştirir. Bazı triterpenler doğada steroidaldir. Kolesterol, fitosteroller ve fitoekdisteroidler triterpenlerdir. Triterpenler, belirli yapılarına bağlı olarak yaklaşık 20 gruba ayrılır. Bazı triterpenoid bileşikleri, çeşitli şeker moleküllerinin triterpen birimine bağlanmasını ifade eden saponin glikozitler olarak bulunur. Bu şekerler bağırsakta bakteriler tarafından parçalanabilir ve bazen aglikonun (triterpen) kan dolaşımına veya hücre zarlarına girmesine izin verir.
İdoz, bir heksoz, yani altı karbonlu bir monosakkarittir. Bir aldehit grubuna sahiptir ve bir aldozdur. Doğada bulunmaz ancak içerdiği üronik asit ve iduronik asit önemlidir. Glikozaminoglikanlar olan dermatan sülfat ve heparan sülfatın bir bileşenidir. Birinci ve üçüncü hidroksil grupları, ikinci ve dördüncü konum hidroksillerine zıt bir konumda düzenlenir. İdoz, D- ve L- 'nin aldol kondenzasyonu ile elde edilebilir. L-idoz, D - glukozun bir epimeridir.
Alloz, bir aldoheksoz şekeridir. Afrika çalısı Protea rubropilosa'nın yapraklarında 6-O-sinnamil glikozit olarak oluşan nadir bir monosakkarittir. Tatlı su yosunu Ochromas malhamensis'ten elde edilen ekstraktlar bu şekeri içerir ancak kesin konfigürasyonu bilinmemektedir. Suda çözünür ancak metanolde pratik olarak çözünmez.
Nonoz, dokuz karbon atomundan oluşan bir monosakkarittir.
Şaraptaki şekerler şarap yapımını mümkün kılan doğa olayının merkezindedir. Fermantasyon işleminde, şarap üzümlerinden gelen şekerler parçalanır ve maya tarafından alkole (etanol) ve karbon dioksite dönüştürülür. Üzümler, yapraklardan fotosentez ile üretilen sakaroz moleküllerinin yer değiştirmesi yoluyla asmada büyürken şeker biriktirir. Olgunlaşmada sakaroz molekülleri invertaz enzimi tarafından hidrolize (ayrılır) edilip glukoz ve fruktoz'a dönüşür. Hasat zamanına kadar, üzümün %15 ila %25'i basit şekerlerden oluşur. Hem glikoz hem de fruktoz, altı-karbonlu şekerdir ancak üzümde üç, dört, beş ve yedi karbonlu şekerler de bulunur. Beş karbonlu arabinoz, ramnoz ve ksiloz gibi şekerler fermantasyondan sonra hala şarapta mevcut olduğundan, tüm şekerler mayalanabilir değildir. Çok yüksek şeker içeriği, belirli bir (yüksek) alkol içeriğine ulaşıldığında mayayı öldürür. Bu nedenle hiçbir şarap tamamen "sek" tamamen mayalanmaz. Şarabın alkol içeriğini belirlemede şekerin rolü, şarap yapımında yalnızca alkol içeriğini artırmak için şaptalizasyon olarak bilinen süreçte bazen şarap üreticilerini şeker eklemeye teşvik eder.