İçeriğe atla

Glikon

Glykon
2. yüzyılın sonlarından kalma bir Glykon heykeli. Museum of National History and Archeology, Romanya.
Yaşadığı yerAbonuteikhos

Glykon, (Antik Yunanca: Γλύκων Glýkōn GrekçeΓλύκωνος), 2. yüzyılda[a][1][2][3][4][5][6][7] Roma İmparatorluğu içinde büyük ve etkili bir külte sahip olmuş, Aleksandros isimli bir hekim tarafından[b][8][9][10] Abonuteikhos'ta oluşturulmuş antik bir yılan tanrısıydı. Kültün çağdaşı hicivci Lukianos, tanrıya birincil edebi referansı sağlar. Öte yandan Glykon kelimesi, daha önce Horatius tarafından da kullanılmıştır.

Lukianos, MS 180'li yıllarda kaleme aldığı “Aleksandros ya da düzmece yalvaç” adlı eserinde,[c][11][12] Glykon'un 2. yüzyılın ortalarında Yunan peygamber Abonuteikhoslu Aleksandros'un çocukluğundan başlayarak kültün kuruluşu, gelişimi, içeriği ve Aleksandros'ın ölümü ile sonrasında yaşanan olaylara ilişkin detaylı bilgiler vermektedir.[11][13][14][15]

Henüz ilk satırlarda eserini dostu Celsus'un[d][16][17][18][19] isteği üzerine yazdığını belirtmesine rağmen, bunun esas nedeni olarak Aleksandros ile yaşadığı kişisel husumet gösterilmektedir. Bu durum bazı modern araştırmacıların Lukianos'un verdiği bilgilere kuşkuyla bakmalarına neden olsa da, Glykon kültüne ilişkin az sayıdaki arkeolojik, epigrafik ve nümismatik kaynaklar Lukianos'u destekler niteliktedir.[20][21][22][23][24][25][26][27] Lukianos, kültün kötü niyetli olduğunu düşünmekteydi; Aleksandros'un sahte peygamber olduğunu söylemiş, tüm bu kültü ise bir aldatmaca olmakla suçlamıştı: Glykon'un kendisi sözde bir el kuklasıydı.

Aleksandros, oluşturduğu kültü Pisagor’un ruh göçü öğretisinden esinlenerek Yeni Asklepios (Nέος Ἀσκληπιός) ilan etmiştir.[e][28][29][30][31] Bunun ötesinde kendisinin bizzat Pisagor’un ruhunu taşıdığını, anne tarafından Perseus soyundan geldiğini ve babasının Asklepios’un oğlu Podaleiros olduğunu duyurmuştur.

Kültürel kökeni

Glikon

Kültün kökeni, muhtemelen, benzer yılan kültlerinin yüzyıllardır var olduğu Makedonya'ya dayanıyordu. Makedonlar, yılanların doğurganlıkla ilgili büyülü güçlere sahip olduğuna, bu konuda zengin bir mitolojik öge olduğuna inanıyorlardı; buna örnek olarak Olympias'ın Zeus tarafından yılan kılığına girdikten sonra hamile bırakması gösterilebilir. Aleksandros'un daha sonra kullanacağı yılanlar da, arkadaşı Cocconas ile gittiği Makedonya'dan alınmıştı.

Etimolojik kökeni

Yunanca bir kelime olan Glykon, şeker, tatlı anlamlarını taşırken aynı zamanda hastalıklı, zararlı anlamlarında da kullanılmıştır. Bazı kaynaklarda ise dost anlamına geldiğinden bahsedilmektedir. Erkek ismi olarak da kullanılmıştır. Glykon kelimesine ilk defa Aristoteles'in "Eudemos'ta Etik" adlı eserinde rastlanırken, M.Ö 20 yılında Romalı şair Horatius, Glykon kelimesine "...yenilmez Glykon'un kaslarının karşısında ümitsizliğe kapılıyorsunuz...") şeklinde referans yapar.[32][33]

Ortaya çıkışı

Aleksandros, Makedonya'dan Kalkedon'a gidip burada bulunan Apollon Tapınağının altına oluşturacakları kültten ve tanrının Abonuteikhos'ta ortaya çıkacağından bahseden tunç tabletler gömdü, daha sonra bu tabletlerin bulunmasını ve ününün başta Abonuteikhos olmak üzere tüm Roma'ya yayılmasını sağladı. Olayları haber alan Abonuteikhos halkı şehirde bir Apollon Tapınağı inşa etmeye başladılar. Abonuteikhos'a gelen Aleksandros, bu tapınağın altına içinde bir yılan olan kaz yumurtası gömmüş, aynı gün ise sokakta Fenikece ve İbranice bir şeyler söyleyip bağırarak koşmaya başlamış, en sonunda birazdan yeni tanrıyı göreceklerini söyleyerek halka seslenmişti.[34] İnsanlar öğle vakti Abonuteikhos'un pazar yerinde toplandıklarında, Aleksandros daha önce gömdüğü yerden kaz yumurtasını çıkardı ve onu açıp içindeki tanrıyı açığa çıkardı. Bu olaya şahit olan halk, yeni tanrıya dua etmeye başladılar.

Aleksandros bu olaydan sonra evine kapanıp haberin yayılmasını beklemiş, bu süre içerisinde saçını sakalını uzatıp imajını değiştirmişti.[f][35] İnsanlar yaşananlardan sonra Abonuteikhos'a akın etmiş, Aleksandros'u evinde ziyaret etmeye başlamışlardı. Aleksandros oturduğu yerde daha önce aldığı büyük yılanı etrafına dolamış, insan suratına benzettiği bir yılan başı kuklasını da sakalının altına koymuştu. Ziyaretler esnasında yeni tanrı adının Glykon olduğunu söyleyerek bu adı almıştı.[36]

Yayılması

Kült, ilk başlarda daha düşük sosyal tabakalarda yaygın bir popülariteye sahipti,[37] ancak 160'a gelindiğinde, Glykon kültü Ege'ye kadar yayılmıştı. İkinci Sofistik Dönem olarak adlandırılan, entelektüel tartışmaların en yüksek seviyede yapıldığı, kehânet merkezlerinin en etkin şekilde işlerlik kazandığı, Hristiyanlığın ise artık her yerde hissedildiği MS 2. yüzyılda, Aleksandros'un söz konusu başarısı göz ardı edilemeyecek kadar önemliydi,[g][38] zira Glykon kültünün tek bir merkezi ve peygamberi bulunmasına karşın yaklaşık çeyrek asır gibi kısa bir sürede ünü önce çevre kentlere, sonra Bithynia, Galatia ve Trakya bölgelerine, en nihayetinde ise imparatorluğun başkenti Roma’ya kadar ulaşmıştır. Bunun sonucunda uzak bölgelerden ziyaretçi çekebilme hususunda Klaros gibi köklü kehânet merkezleriyle yarışır duruma gelmişti.[38][39]

1 Nisan 1974'te Köstence'de keşfedilen Glykon heykeli, Roma İmparatorluğu'nun topraklarında bugüne kadar bulunan tek kült heykelidir.[40]

O tarihte Antakya'dan bulunan bir yazıt, Lukianos'un anlattıklarıyla paralellik sağlayan "Glykon bizi veba bulutundan koru" şeklinde bir dua içeriyordu; ayrıca Aleksandros'un gün geçtikçe artan ünü sayesinde döneminin ünlü kişileri de ona başvurmaktaydı. O yıl Asya valisi Publius Mummius Sisenna Rutilianus, kendisini Glykon'un kehanetinin koruyucusu ilan etti ve daha sonra Aleksandros'un kızıyla evlendi. 161 yılında, III. Volagoeses'in saldırılarına karşı Kapadokya Roma valisi Sedatius Severianus Glykon'dan savaşı kazanacağına dair kehanet almış ancak yaptığı kuşatmadan 3 gün sonra öldürülmüş ve ordusu dağıtılmıştı. Üstelik bu tek bir kere olmamıştı: Marcus Aurelius, Aleksandros ve yılan tanrısından kehanetlerde bulunmuş, ancak o da hüsrana uğramıştı.[41][42]

Bu kadar hüsrana rağmen üst sınıflar tarafından gelen bir kabullendirme, iyileştirici güçlere sahip oldukları için önceden var olan yılan batıl inançları ile birleştiğinde, Glykon kültü, Roma dünyasının yeni alanlarında muhtemelen din değiştirenler ve taraftarlar açısından hiçbir sıkıntı çekmedi.

Bu arada kültün kurulmasından önce küçük bir balıkçı köyü olan Abonuteikhos, önemli bir yer haline geldi, Aleksandros'un isteğinden sonra adı "İonopolis" olarak değiştirildi. Glykon'un popülaritesinin şehrin yükselişinde çok önemli bir rolü vardı.[43]

Aleksandros'dan sonraki dönem

Aleksandros, 171 yılında kendisine bir halef seçmeden öldü ve kült içinden kişiler arasında bir çatışma başladı. Bu çatışmalar sonucunda Aleksandros'un damadı Rutilianus hakem seçildi; ancak Rutilianus peygamberliğin Aleksandros öldükten sonra bile onda olduğunu söyleyerek kimseyi seçmedi. Kült, peygamberin ölümünden sonra bir süre daha yayılmaya devam etmiş ve Mısır, Romanya, Atina gibi yerlerde kült ile alakalı pek çok heykel bulunmuştur.[44]

Kültün özellikleri

Aleksandros, mesleği sayesinde edindiği hekimlik bilgilerini teoloji ve felsefi birikimiyle harmanlamış, Asklepios, Apollon, Sabazios gibi tanrıların kültlerine ait birçok pratiği de Glykon kültüne uyarlamayı başarmış, felsefi olarak da Pisagorculuk'tan etkilenmiştir.

Aleksandros'un oluşturduğu kültün ana motiflerinden en önemlileri şunlardı; hastalıklar kesin tedaviyi sağlığı bahşeden bir tanrı, insanların korkularından beslenen geleceğe dair kehanetler, kült rahibinin tanrılar ile bağının oluşu ve bunun aracılığıyla ölümden sonraki özgürlüğün betimlenmesi.[45]

Kült törenleri

Aleksandros'un en büyük düşmanları, Epikürosçular ve Hristiyanlardı. Kült törenleri yılda bir kere ve üç gün sürecek şekilde yapılırdı. Törenin ilk gününde Ateistler, Hristiyanlar ve Epikürosçuların kovulduğu çağrısı yapılır, ardından Apollon'un doğumu, Apollon'un Koronis ile evliliği ve çocukları Asklepios'un doğumu canlandırılır; ikinci gün Glykon'un doğumu canlandırılır; üçüncü gün Asklepios'un oğlu Podaleiros'un, Aleksandros'un annesi ile evliliği, ardından Aleksandros'un Selene ile evliliği, son olarak da kızlarının doğumu canlandırılıyordu.[46][47]

Doğurganlık

Önceki Makedon yılan kültlerinde olduğu gibi, tapınaktaki ibadetin odak noktası doğurganlıktı. Kısır kadınlar hamile kalma umuduyla Glykon'a gelirlerdi. Aleksandros veya Glykon'dan çocuk sahibi olmak, gurur duyulacak bir şeydi.[48]

Koro

Aleksandros, "öpülenler" adını verdiği erkek çocuklardan oluşmuş bir koro kurmuştu. Bu çocukların soylu ve önemli ailelerden geliyor oluşu, kültün kurumsallaşması ve güç kazanması için oldukça önemli bir durumdu. Aleksandros korodaki çocukları öpüyor, daha büyük insanlara ise elini öptürüyordu, buna karşın çocuklarla ve erkeklerle ilişki kült içinde yasaklanmıştı.[49][50]

Günümüzde

Ortada Glykon'un tasvir edilmiş olduğu, 1994 tarihli 10.000 lei'lik Rumen banknotu.

Popüler kültürde

İngiliz çizgi roman yazarı ve okültist Alan Moore, 1993 yılında bir sihirbaz olarak "ortaya çıkmasının" ardından, kendisinin Glykon'un müridi olduğunu ilan etti ve sahte bir tanrıya olan inancı tercih etti; "muhtemelen o, evreni ya da ona benzer tehlikeli şeyleri yaratacak bir eldiven kuklasının inanmaya başlamayacaktı".[51]

Romanya'nın Köstence kentindeki eski Pallas tren istasyonunun altında yapılan kazıda Glykon'un mermer bir heykeli bulundu. Heykel 66 santimetre uzunluğunda, yılani ise 4.76 metre uzunluğundaydı.[52] Romenler, bu eşsiz heykeli 1974'te bir posta pulu üzerinde ve 1994'te 10.000 lei'lik bir banknotta andılar.

İnancın yansımaları

Kastamonu ve Çankırı civarında yaşayan halk inanışları arasında bulunan sakallı yılan, yeleli yılan, boynuzlu yılan gibi figürler Glykon kültünün bölgede bırakmış olduğu izlerden biri olarak sayılabilir. Yine Kastamonu'nun kırsal bölgelerinde, ayrıca Balkanlar ve kültün etkisini en çok gösterdiği yerlerden biri olan antik Moesia bölgesinde, her evin koruyucu bir yılanı olduğuna dair inanış, Glykon kültünün etkisi olmalıdır.[53]

Notlar

  1. ^ Aleksandros’un kehânet merkezini kurduğu tarih hakkında genel görüş MS 140-145 yılları arasıdır.
  2. ^ Aleksandros, Glykon kültünün kuruluşundan önce de hekimlik mesleğini icra etmiştir.
  3. ^ Lukianos’un söz konusu eserinde İmparator Marcus Aurelius’un MS 180 yılındaki ölümüne değinmesi, eserin imparatorun ölümünden sonra yazıldığını göstermektedir.
  4. ^ Lukianos’un anlatısında sıkça değindiği Celsus adlı dostunun, Epikurosçu ve büyücülere karşı kitapları bulunan eğitimli bir yazar olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu kişiye atfedilen ve günümüze kalan herhangi bir eserin bulunmaması nedeniyle, kimliği noktasında belirsizlikler vardır. Ancak yine de kilise yazarlarından Origenes MS 3. yüzyılda Contra Celsum adlı eseriyle, Celsus adlı bir kişinin MS 170-180 yılları arasında yazdığı Hristiyanlık karşıtı Logos Alethes eserine bir reddiyede bulunmuştur. Origenes’in söz ettiği Celsus adlı kişi ile Lukianos’un bahsettiği kişi aynı dönemlerde yaşamış, muhtemelen eserlerini aynı dönemde yazmış ve büyücülerle şarlatanların karşısında yer almıştır. Ayrıca bu iki yazarın söz ettikleri haricinde aynı dönemde yaşayan Celsus adlı başka bir yazarın bilinmemesi, adı geçen Celsus’ların aynı ve tek bir kişi olduğunu akla getirse de, Origenes’in bahsettiği Celsus’un Platoncu, Lukianos’unkinin ise Epikurosçu olması bu yorumu geçersiz kılmaktadır.
  5. ^ Söz konusu epitheton’un oldukça az kullanılmasına karşın, hemen hemen aynı dönemde İmparator Hadrianus’un da Neos Asklepios olarak anılması, epitheton’un bu dönemdeki kullanımı açısından dikkat çekicidir.
  6. ^ Aleksandros, imajını değiştirdikten sonra eline de bir kuş almıştı. Bu kuş, Perseus'un elinde taşıdığı yelkovan kuşuna bir atıftı ve Aleksandros da soyunu Perseus'a dayandırmaktaydı.
  7. ^ Söz konusu dönem, Antikçağ’da ilk kez Philostratos tarafından İkinci Sofistik Dönem şeklinde adlandırılmıştır.

Kaynakça

Özel

  1. ^ Yılmaz 2015, s. 157.
  2. ^ Fox, R. L. (1986). a.g.e, syf. 241.
  3. ^ Hollstein, W.; Jarman, F. (1995). a.g.m, syf. 29.
  4. ^ Miron, A. V. B. (1996). a.g.m, syf. 161.
  5. ^ Jones, C. P. (1998). a.g.m, syf. 108.
  6. ^ Chaniotis, A. (2002). a.g.m, syf. 68.
  7. ^ Ogden, D. (2008). a.g.m, syf. 282.
  8. ^ Jones, C. P. (1986). a.g.e, syf. 135.
  9. ^ Victor, U. (1997). a.g.m, syf. 4-5.
  10. ^ Chaniotis, A. (2002). a.g.m, syf. 69.
  11. ^ a b Yılmaz 2015, s. 159.
  12. ^ Fox, R. L. (1986). a.g.e, syf. 243.
  13. ^ Branham, B. R. (1984). a.g.m, syf. 143-163.
  14. ^ Gunderson, E. (2007). a.g.e, syf. 479-510.
  15. ^ Diomidis, A. (2010). a.g.e, syf. 45-66.
  16. ^ Harmon, A. M. (1961). a.g.e, syf. 174-175.
  17. ^ Branham, B. R. (1984). a.g.m, syf. 150.
  18. ^ Jones, C. P. (1986). a.g.e, syf. 133-134.
  19. ^ Clay, D. (1992). a.g.m, syf. 3440-3441.
  20. ^ Yılmaz 2015, s. 160.
  21. ^ Fox, R. L. (1986). a.g.e, syf. 241-249.
  22. ^ Jones, C. P. (1986). a.g.e, syf. 134.
  23. ^ Diomidis, A. (2010). a.g.e, syf. 13.
  24. ^ Drexler, W. (1890). a.g.m, syf. 1692-1693.
  25. ^ Cook, A. B. (1925). a.g.e, syf. 1082-1085.
  26. ^ Robert, L. (1981) a.g.m, syf. 513-535.
  27. ^ Karasalihoğlu, M. (2013). a.g.m, syf. 349-366.
  28. ^ Robert, L. (1980). a.g.e, syf. 400.
  29. ^ Victor, U. (1997). a.g.m, syf. 38.
  30. ^ Chaniotis, A. (2002). a.g.m, syf. 80.
  31. ^ Diomidis, A. (2010). a.g.e, syf. 20; syf. 214-216.
  32. ^ Karasalihoğlu, M. (2017). a.g.e, syf. 16.
  33. ^ Kline, A. S. (2005). a.g.e, syf. 101.
  34. ^ Karasalihoğlu, M. (2017). a.g.e, syf. 21.
  35. ^ Karasalihoğlu, M. (2017). a.g.e, syf. 20.
  36. ^ Yılmaz, F. (2015). a.g.m, syf. 170.
  37. ^ Hitova, M. (1983). a.g.m, syf. 276.
  38. ^ a b Yılmaz 2015, s. 158.
  39. ^ Fox, R. L. (1986). a.g.e, syf. 242.
  40. ^ USA, RCI (4 Ekim 2021). "Glykon - The Fantastic Snake / The History of Romania in One Object" (İngilizce). Kuzey Amerika'daki Romanya Kültür Enstitüsü. 5 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2022. 
  41. ^ Karasalihoğlu, M. (2017). a.g.e, syf. 25.
  42. ^ Yılmaz 2015, s. 183.
  43. ^ Yılmaz 2015, s. 193.
  44. ^ Yılmaz 2015, ss. 185-193.
  45. ^ Karasalihoğlu, M. (2017). a.g.e, syf. 65.
  46. ^ Karasalihoğlu, M. (2017). a.g.e, syf. 54-56.
  47. ^ Yılmaz 2015, ss. 179-181.
  48. ^ Yılmaz 2015, s. 180.
  49. ^ Yılmaz 2015, s. 182.
  50. ^ Karasalihoğlu, M. (2017). a.g.e, syf. 56-58.
  51. ^ Wolk, Douglas (2003). "Sidebar: How Alan Moore transformed American comics" (İngilizce). Slate. 25 Kasım 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2020. 
  52. ^ "Povestea sarpelui Glycon" (Rumence). Portalul Medfam. 2013. 23 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2020. 
  53. ^ Karasalihoğlu, M. (2017). a.g.e, syf. 128-131.

Genel

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bergama</span> İzmirin ilçesi

Bergama, Türkiye'nin İzmir ilinin bir ilçesidir. Yüz ölçümü olarak İzmir'in en büyük ilçesidir. İlçenin güneyinde Aliağa, doğusunda Kınık ve Manisa ilinin Yunusemre ve Soma ilçeleri, kuzeyinde Balıkesir ilinin İvrindi, Burhaniye ve Ayvalık ilçeleri, batısında Dikili, güneybatısında ise Ege Denizi bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Candaroğulları Beyliği</span> 1291–1461 yıllarında Karadeniz bölgesinde hüküm sürmüş Beylik

Candaroğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılışından sonra Kastamonu ve çevresinde kurulan bir Türkmen beyliğidir.

<span class="mw-page-title-main">New Age</span> Kült akımlar

New Age, ruhsal konulara ilişkin bireysel eklektik yaklaşımla nitelendirilen çağdaş Batı Kültüründe yirminci yüzyıl sonlarında ortaya çıkan ve sınırları ve alt gruplarıyla geniş bir uygulama ve inanç alanına işaret eden ve alternatif ruhsal hareketlerin üst başlığı ve türsel (generic) bir terimdir. Herhangi bir değişmez, mutlak kutsal metin, dinî kurum ve din adamları hiyerarşisinden uzak olduğundan din sosyolojisinde New Age'in geleneksel din ile arasındaki farkı ortaya koymak için akademik literatürde New Age'e, yarı dinî veya dinleyici/izleyici kültü ve kült çevresi/ortamı şeklinde tanımlar getirilmiştir. Hareket daha çok uzman yayınevleri, müzik dükkânları ve fuarlarda ve İnternet gibi ağlarda görünürlük kazanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ophiuchus (takımyıldız)</span> 13 zodyak takımyıldızından birisi

Yılancı takımyıldızı, gök ekvatoru boyunca uzanan büyük bir takımyıldızdır. Adı, "yılan taşıyan" anlamına gelen Antik Yunanca ὀφιοῦχος (ophioûkhos) kelimesinden gelir ve genellikle elinde yılan tutan bir adam olarak tasvir edilir. Yılan, Serpens takımyıldızı ile temsil edilir. Yılancı, 2. yüzyıl astronomu Batlamyus tarafından listelenen 48 takımyıldızdan biriydi ve günümüzdeki 88 modern takımyıldızdan biri olarak kalmıştır. Takımyıldızın eski bir alternatif adı ise Serpentarius'tur. 13 zodyak takımyıldızından biri olmasına rağmen, zodyak takımyıldızları aralarında bir simgeye sahip olmayan tek takım yıldızdır.

Kült veya tarikat, popüler kültür ve akademide çok çeşitli tanımları olan, tartışmalı bir terim olup birçok disiplinden bilim insanı arasında devam eden bir tartışma konusudur. Dini hareketlerin sosyolojik sınıflandırılmasına göre kült, sosyal olarak sapkın, yeni inanç ve uygulamalara sahip dini veya sosyal bir grup olarak tanımlanmaktadır. Ancak bir grubun inanç ve uygulamalarının yeteri derecede sapkın ya da yeni olup olmadığı genelde net olmayan bir konudur. “Kült” kelimesi her zaman tartışmalı olmuştur. Zira net ve herkesçe kabul gören bir tanımı olmadığı için bu tabir, farklı doktrin ve uygulamalara sahip gruplara karşı şahsi saldırılarda kullanılan öznel bir adlandırma görevi görebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Niccolò Paganini</span> İtalyan besteci

Niccolò Paganini, İtalyan besteci, keman virtüözü, gitarist ve kompozitör. Müzik tarihinin en ünlü keman virtüözlerinden biridir. Keman tekniğine önemli katkılarda bulunmuş; keman, gitar ve oda müziği alanında birçok eser vermiştir. Bestelerinin birçoğu dünyaca ünlüdür ve Liszt, Chopin, Schumann gibi bestecilere enstrümantal virtüözlüğün müziğin ana ögelerinden biri olması konusunda ilham kaynağı olmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Arius</span>

Arius, İskenderiye'de Baucalis Kilisesi'nde görev yapmış Libya kökenli çileci Hristiyan bir din adamıdır. Tanrı'nın doğası hakkındaki öğretisi, Baba'nın Oğul üzerindeki kutsallığının altını çizmesi ve teslis inancına muhalefeti, 325 yılında Roma İmparatoru Konstantin tarafından toplanan Birinci İznik Konsili'nde onu ana konu hâline getirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gideros, Cide</span> Cidede koy, ayrıca antik kent

Gideros, Karadeniz Bölgesi'nde, Cide ilçesi sınırları içerisinde yer almakta ve Cide ilçesi ile Bartın iline bağlı olan Kurucaşile ilçesi arasındaki karayolu üzerinde bulunan doğal sit alanıdır. Koyun denize açıldığı ağız ancak büyükçe iki tekne genişliğindedir. Eskiden korsanların saklanma yeri olduğu söylenir.

<span class="mw-page-title-main">Çobanoğulları Beyliği</span> 13. ve 14. yüzyıl arasında Kastamonu çevresinde hüküm sürmüş beylik

Çobanoğulları Beyliği, 1211(?)-1309 yılları arasında Kastamonu ve çevresinde hüküm sürmüş Anadolu Beylikleri'nden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Nehuştan</span>

Nehuştan, Eski Ahit'te bir asa üzerine dolanmış pirinçten yapılmış yılanın betimlendiği kutsal bir nesnedir. Kral Hezekiya'nın ikonoklastik reformları sonucu Nehuştan isimli tunç yılan parçalandı; Musa metinlerinde bu isim kullanılmasa bile, "Hezekiya buna Nehuştan dedi". Tevrat'taki Ruhbani kaynak, Musa'nın İsrailoğulları'ndaki yılan ısırıklarını 'ateşli yılan' ile tedavi ettiğini belirtir. Buna Nehuştan ismi verilişi Hezekiya döneminden öncesine rastlamaz.

<span class="mw-page-title-main">I. Ioannes Paulus</span> 263. Katolik Kilisesi papası (1912-1978; pd. 1978)

Papa I. Ioannes Paulus, asıl adı Albino Luciani. 26 Ağustos 1978 ile 28 Eylül 1978 arasında 33 gün papalık yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kişi kültü</span> Bir liderin veya kişinin idealize edilmiş, kahramanca ve tapınılacak bir imajını yaratmak için kitle iletişim araçları, propaganda, sanat, vatanseverlik ve hükümet tarafından düzenlenen gösteri tekniklerinin kullanılması

Kişi kültü veya lider kültü, genellikle hükûmet tarafından liderin idealize edilmiş ve kahramanlaştırılmış bir imajının oluşturulması amacıyla yapılan bir çabadır. Tarihsel olarak, kitle iletişim araçlarının, propaganda, gösteri, sanat, vatanseverlik ve hükûmet tarafından organize edilen gösteri ve mitingler gibi teknikler aracılığıyla geliştirilmiştir. Kişilik kültü, apotheosis ile benzerdir, ancak modern toplumsal mühendislik teknikleriyle genellikle tek parti rejimlerinde veya baskın parti rejimlerinde devlet veya parti tarafından oluşturulur. Kişilik kültleri genellikle totaliter veya otoriter hükûmetlerin liderleriyle ilişkilendirilir. Aynı zamanda bazı monarşilerde, teokrasilerde, başarısız demokrasilerde ve hatta liberal demokrasilerde de görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kemâleddin İsmâil Bey</span>

Candaroğlu İsmâil Bey,, 1443-1461 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyi. Vakıf kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla Kemaleddin unvanını kullanmıştır.

Şücaeddin I. Süleyman Bey ya da yaygın kullanılan ismiyle I. Süleyman Paşa, tahmini olarak 1309-1340 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyi. Oğlu İbrahim'in tertip ettiği bir zaviyenin vakfiyesine göre Padişah unvanını kullandığı bilinmektedir.

Kötürüm Bayezid veya Celaleddin Bayezid, 1361-1385 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyidir.

<span class="mw-page-title-main">Abonuteihos</span>

Abonuteikhos, daha sonraları İonopolis, Küçük Asya'da, modern İnebolu'da antik bir şehir. Bölgede, antik bir Katolik episkopos makamı da bulunmaktadır.

Abonuteikhoslu Aleksandros ya da Paflagonyalı Aleksandros, yaklaşık 105 ve 170 yılları arasında yaşamış olan Yunan mistik ve kahin, ayrıca Roma dünyasında ünlenmesini sağlayan Glykon kültünün kurucusu. Çağdaşı olan yazar Lukianos, onun tam bir sahtekar olduğunu anlatırken, tanrı Glykon'un bir eldiven kuklasından inşa edildiği iddia eder. Lukianos'un Aleksandros hakkındaki anlatılarının muhtemelen hayali veya abartı olduğu düşünülse de, Lucius Verus ve Marcus Aurelius'un döneminde basılan paralardan ve Athenagoras'ın anlattığına göre Parium'da bulunan heykelinden varlığı teyit edilebilir. Başka yazıtlarda da kanıtlara ulaşmak mümkündür.

Reaktans, Psikolojik Tepkisellik Kuramı veya Karşıt Tepki Kuramı, davranışsal özgürlüklerin teklifler, kişiler, kurallar ya da düzenlemeler yoluyla tehdit edilmesi veya ortadan kaldırılması durumunda ortaya çıkan motivasyonel uyarılmadır. Reaktans, birilerinin veya bir şeyin seçeneklerini elinden aldığını veya alternatiflerin kapsamını sınırladığını hissettiğinde ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Gölpınar Hitit barajı</span>

Gölpınar Barajı, bir diğer adıyla Alacahöyük Barajı, Çorum ilindeki Alaca Höyük'te bulunan MÖ. 2. binyıldan kalma bir Hitit barajıdır.

<span class="mw-page-title-main">Asklepios'un Asası</span>

Asklepios'un Asası, Yunan Mitolojisinde şifa ve tıpla ilişkili bir tanrı olan Asklepios tarafından kullanılan yılanla dolanmış bir çubuktur. Sembolün Yunan kökeni ve etkileri hakkında çeşitli teoriler mevcuttur. Modern zamanlarda, acil sağlık hizmetleri için çokça kullanılan bir sembol olmakla birlikte benzerlikler nedeniyle yanlışlıkla Caduceus ile karıştırılır.