İçeriğe atla

Glifosat

Glifosat

Glifosat (IUPAC adı: N-(fosfonometil)glisin), geniş spektrumlu bir sistemik herbisit ve desikanttır. Bir organofosfor bileşiği olan madde, özellikle bitksel bir enzim olan 5-enolpiruvilshikimat-3-fosfat sentazı inhibe ederek etki eden bir fosfonattır. Yabancı otları, özellikle de mahsullerle rekabet eden tek yıllık geniş yapraklı yabani otları öldürmek için kullanılır.

Tarihçe

1970 yılında Monsanto kimyageri John E. Franz tarafından maddenin herbisit özellikleri keşfedilmiş, şirket 1974'te Roundup ticari adı altında tarımsal kullanım için pazara sunmuştur. Monsanto'nun glifosat üzerinde sahip olduğu ABD ticari patenti 2000 yılında sona ermiştir.

Çiftçiler, özellikle Monsanto glifosata dayanıklı Roundup Ready ekinlerini piyasaya sürdükten sonra, ekinleri öldürmeden yabancı otları öldürmelerini sağlayan glifosatı hızla yabani ot kontrolü için kullanmaya başlamıştır. 2007 yılında glifosat, ABD'nin tarım sektöründe en çok, ev ve bahçede, sanayide ve ticari uygulamalarda ise 2,4-D sonrasında ikinci en çok kullanılan herbisit olmuştur.[1] 1970'lerin sonlarından 2016'ya kadar, dünya genelinde glifosat bazlı herbisitlerin (GBH'ler) uygulama sıklığı ve hacminde 100 kat artış meydana gelmiş olup, gelecekte de daha fazla artış beklenmektedir.

Etki mekanizması

ABD'de 1992-2013 yılları arasında glifosat kullanımı

Glifosat bitkinin yeşil kısımlarından ve minimal olarak da köklerden emilir ve büyüme noktalarına taşınır. Üç aromatik amino asidin (tirosin, triptofan ve fenilalanin) sentezinde yer alan bir bitki enzimini inhibe eder ve bu nedenle glifosat, sadece aktif olarak büyüyen bitkiler üzerinde etkilidir. Çiftçilerin, ürünleri tarlada büyürken yabani otlara karşı herbisit olarak glifosat kullanımına olanak sağladığından ötürü artan sayıda ürün, glifosata toleranslı olacak şekilde genetik olarak modifiye edilmektedir (örneğin; Roundup Ready soya fasulyesi, Monsanto tarafından da üretilen ilk Roundup Ready ürünü).

Tıbbi etkiler

Glifosat ve Roundup gibi formülasyonlar dünya çapında otoriteler tarafından onaylanmış olmasına rağmen, glifosatın küresel kullanımının artması ile maddenin insanlar ve çevre üzerindeki etkileriyle ilgili endişeler devam etmektedir.[2] Memeliler için glifosat, "düşük ila çok düşük toksisite" kategorisi altında sınıflandırılır. Glifosatın LD50 değerleri sıçanlar için 5.000 mg/kg, farelerde 10.000 mg/kg ve keçilerde 3,530 mg/kg'dır.[3]

Kanser

Ulusal ve uluslararası pestisit düzenleyici kurumlar ve bilimsel kuruluşlar arasındaki bilimsel fikir birliği, glifosatın etiketine uygun bir şekilde kullanımının insanlarda kanserojen etki göstermediği yönündedir.[4] Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi, Kasım 2015'te “maddenin genotoksik olma ihtimalinin (DNA'ya zarar verme olasılığı) veya insanlarda kanserojen bir etki oluşturmasının muhtemel olmadığı” sonucuna varmıştır.[5][6] Dünya Sağlık Örgütü ve FAO'nun ortaklaşa kurdukları böcek ilacı kalıntıları komitesi, 2016 yılında, glifosat formülasyonlarının kullanılmasının bir sağlık riski teşkil etmediğini belirten ve kronik toksisite için kabul edilebilir günlük maksimum alım limitlerini içeren bir rapor yayınladı.[7] Avrupa Kimyasal Ajansı (ECHA) glifosatı ciddi göz hasarına neden olan ve sudaki yaşam için toksik olarak sınıflandırmıştır, ancak kanserojen, mutajen, üreme için toksik veya spesifik organlara toksik etki gösteren bir madde olduğuna dair kanıtlar bulamamıştır. Buna karşılık uluslararası fikir birliğinin aksine bir kuruluş, Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), Mart 2015'te glifosatı epidemiyolojik çalışmalara, hayvan çalışmalarına ve in vitro çalışmalara dayanarak "insanlarda muhtemelen kanserojen " (kategori 2A) şeklinde sınıflandırmıştır,[8] ancak bu sınıflandırma çeşitli kişi ve kuruşlar tarafından eleştirilmişir..[9][10]

Tazminat davaları

Bayer firması tarafından üretilen, dünyanın pek çok ülkesinin yanı sıra Türkiye'de de yabani otları kurtumak için kullanılanan ve glifosat içeren, Roundup isimli tarım ilacının. lenf kanserine yol açtığı yolunda, ABD'e Bayer aleyhine açılan 125 bin dava sonrası, firma, davacılara 10,9 milyar USD ödemeyi kabul etti.[11]

Kaynakça

  1. ^ United States EPA 2007 Pesticide Market Estimates Agriculture 12 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Home and Garden 16 Şubat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Myers JP, Antoniou MN, Blumberg B, Carroll L, Colborn T, Everett LG, Hansen M, Landrigan PJ, Lanphear BP, Mesnage R, Vandenberg LN, vom Saal FS, Welshons WV, Benbroo CM (17 Şubat 2016). "Concerns over use of glyphosate-based herbicides and risks associated with exposures: a consensus statement". Environmental Health. 15 (19). s. 13. doi:10.1186/s12940-016-0117-0. PMC 4756530 $2. PMID 26883814. 
  3. ^ "Glyphosate technical fact sheet (revised June 2015)". National Pesticide Information Center. 2010. 28 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Eylül 2015. 
  4. ^ Tarazona, Jose V.; Court-Marques, Daniele; Tiramani, Manuela; Reich, Hermine; Pfeil, Rudolf; Istace, Frederique; Crivellente, Federica (3 Nisan 2017). "Glyphosate toxicity and carcinogenicity: a review of the scientific basis of the European Union assessment and its differences with IARC". Archives of Toxicology. 91 (8). ss. 2723-2743. doi:10.1007/s00204-017-1962-5. PMC 5515989 $2. PMID 28374158. 
  5. ^ "European Food Safety Authority – Glyphosate report" (PDF). EFSA. 17 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 23 Mayıs 2016. 
  6. ^ "Glyphosate: EFSA updates toxicological profile | European Food Safety Authority". Efsa.europa.eu. 7 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2016. 
  7. ^ "Report of the Joint Committee on Pesticide Residues, WHO/FAO, Geneva, 16-May, 2016" (PDF). 30 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Aralık 2019. 
  8. ^ "Glyphosate" (PDF). IARC Monographs on the Evaluation of Carcinogenic Risks to Humans. Cilt 112. International Agency for Research on Cancer. 11 Ağustos 2016. 30 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 31 Temmuz 2019. 
  9. ^ "Pourquoi les fausses sciences gouvernent le monde (et pourquoi il faut mettre un terme à ce règne)". Slate.fr (Fransızca). 23 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Kasım 2016. 
  10. ^ Ed Yong (26 Ekim 2015). "Why is the World Health Organization so bad at communicating cancer risk?". The Atlantic. 12 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2015. 
  11. ^ BBC Türkçe (25 Haziran 2020). "Bayer, Türkiye'de de satılan yabani ot ilacı Roundup için davacılara 10,9 milyar dolar ödeyecek". BBC. Erişim tarihi: 10 Ekim 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kafein</span>

Kafein, matein veya guaranin olarak da bilinen bir alkaloiddir. Kahvede, çayda, yerba mate'de, guarana'da ve, az miktarda, kakao içinde bulunur. Kafeinin karakteristik, yoğun bir acı tadı vardır. Kola gibi bazı gazlı içeceklere tat vermesi için eklenmektedir.

Esrar ya da marihuana, kenevir bitkisinin çiçeklerinden ve tohum yataklarından elde edilen, kullanıldığı takdirde psikoaktif etkilere sahip olan maddedir.

<span class="mw-page-title-main">Patates</span> patlıcangiller familyasından yumruları yenen otsu bitki türü

Patates, patlıcangiller (Solanaceae) familyasından yumruları yenen otsu bitki türüdür. Patates sözcüğü Amerika yerlilerinin dilinden İspanyolca aracılığıyla çeşitli Avrupa dillerine geçmiş, Türkçeye İtalyanca ve Yunancadan girmiştir. Türkçe eş anlamlısı olarak çisil sözcüğü bulunmaktadır. Kıbrıs ağzında patatese badadez denilmektedir. Boyu 70–80 cm'ye varan, beyazımsı-pembemsi çiçekler açan, yumruları hariç zehirli köklü bir bitkidir. Patatesi diğer sebzelerden ayıran en büyük özelliği tohum ile üreme yerine Vejetatif üreme yapmasıdır. Yani patates ile geri dönüşüm kullanılarak elde edilmesidir. Örneğin: bir patates parçasını toprağın altına koyduğunuzda bu önce kendiliğinden patates bitkisi olur sonra patatesler toprağın altında çoğalırlar.

<span class="mw-page-title-main">Sarılık</span> İnsan hastalığı

Sarılık (ikter; icterus), bir hastalık değil, çoğu karaciğerle ilgili olan bazı hastalıkların belirtisidir. İkter tablosunda gözakı (sklera), deri, mukozalar ve organlar sarıya boyanır. En önemli nedeni kandaki bilirubin düzeyinin artmasıdır. Normalde periferik kanın 100 ml’sinde 1 mg kadar bilirubin bulunur. Kandaki bilirubin düzeyinin 2.5 mg’ın üzerine çıkmasına “hiperbilirubinemi”, bunun neden olduğu klinik tabloya "sarılık; ikter (icterus)” adı verilir.

Herbisit, Latince bitki (Herb-) kelimesinden türetilmiş ve bitki öldürücü anlamında kullanılmaktadır, istenmeyen bitkileri kontrol etmek için kullanılan maddelerdir. Bakınız; pestisit.

<span class="mw-page-title-main">Pestisit</span> Haşereleri yok etmek için kullanılan madde

Pestisit, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlardır. Pestisit, kimyasal bir madde, virüs ya da bakteri gibi biyolojik bir ajan, antimikrobik, dezenfektan ya da herhangi bir araç olabilir. Zararlı organizmalar, insanların besin kaynaklarına, mal varlıklarına zarar veren, hastalık yayan böcekler, bitki patojenleri, yabani otlar, yumuşakçalar, kuşlar, memeliler, balıklar, solucanlar ve mikroplar olabilir. Her ne kadar pestisitlerin kullanılmasının bazı yararları olsa da insanlar ve diğer hayvanlar için potansiyel toksisiteleri nedeniyle bazı sorunlar da yaratabilir. Çoğu pestisit, pestleri öldürerek iş görür. Sistemik bir pestisit, bitki tarafından emildikten sonra iletim demetleriyle taşınır.

<span class="mw-page-title-main">Mera</span> hayvanların otlatılması için kullanılan kısa boylu buğdaygil ve baklagil bitkileriyle kaplı arazi

Mera, otlak, meyilli, engebeli ve taban suyunun derinde olduğu yem bitkilerinin bulunduğu alanlara ve hayvancılık amacı ile kullanılan alanlara verilen addır. Çayırlara göre daha kısa boylu, seyrek otların bulunduğu meralar kaba yem alanlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çevre kirliliği</span> Doğa sorunu

Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle doğallığının bozulmasıdır. Bu ekosistemi bozma eylemleri; kirlenme şeklinde tabir edilmektedir.

Metil bromür, diğer adıyla bromometan, CH3Br formülüne sahip bir organobrom bileşiktir. Bu renksiz, kokusuz, yanıcı olmayan gaz hem endüstriyel hem de biyolojik olarak üretilmektedir. Dört yüzlü bir şekle sahiptir ve tanınmış bir ozon tabakasına zarar veren kimyasaldır. 2000'li yılların başında çoğu ülke tarafından aşamalı olarak kullanımdan kaldırılana kadar yaygın olarak bir pestisit olarak kullanılmıştır.

Genetiği değiştirilmiş mısır, genetik olarak değişikliğe uğratılmış bir ekindir. Özel mısır soyları, haşere ve herbisit direnci gibi tarımsal olarak arzulanan özellikleri göstermeleri için genetik mühendisliği çalışmalarında kullanılmıştır. Günümüzde bu özelliklere sahip mısır soyları birçok ülkede kullanılmaktadır. GD mısır aynı zamanda gen akışı yoluyla olası sağlık etkileri, hedef olmayan böceklere etkileri ve diğer bitkiler üzerine etkileri nedeniyle tartışma konusu olmaktadır. Starlink olarak adlandırılan bir mısır soyu, ABD'de yalnızca hayvan besini olarak kullanılmasının ardından bu soya yiyeceklerde rastlanmış ve bu durum 2000 yılında başlayan dönüşlere neden olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Arsenik pentoksit</span> İnorganik bileşik

Arsenik pentoksit As2O5 formüllü inorganik bileşik. Camsı, beyaz ve nispeten dengesiz özüm veren katı madde. Arsenik bileşenlerinin tamamı toksiktir ve uygulama alanı çok kısıtlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kalsiyum arsenat</span>

Kalsiyum arsenat, Ca3(AsO4)2 formülüne sahip inorganik bileşiktir. Renksiz bir katı, başlangıçta bir pestisit ve mikrop öldürücü madde olarak kullanılmıştır.Kurşun arsenat ile karşılaştırıldığında, suda oldukça çözünür, bu da daha toksik hale getirir. Mineraller Rauenthalit Ca3(AsO4)2·10H2O ve Phaunouxite Ca3(AsO4)2·11H2O, kalsiyum arsenat hidratlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Malathion</span> kimyasal bileşik

Malathion(malatyon), bir asetilkolinesteraz inhibitörü olarak işlev gören bir organofosfat insektisitidir. SSCB'de karbofil olarak, Yeni Zelanda'da ve Avustralya'da maldison olarak ve Güney Afrika'da merkaptothion olarak biliniyordu.

<span class="mw-page-title-main">Organofosfat</span> fosforik asit esterlerinin genel ismi

Organofosfatlar (fosfat esterleri olarak da bilinir) genel yapısı O=P(OR)3 olan bir organofosforlu bileşik sınıfıdır. Fosforik asit esterleri olarak kabul edilebilirler. Birçok fonksiyonel grupta olduğu gibi, organofosfatlar da, DNA, RNA ve ATP gibi önemli biyomoleküller ve birçok insektisit, herbisit ve sinir ajanları gibi önemli örneklerle birlikte çok çeşitli formlarda ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Ekim nöbeti</span>

Ekim nöbeti (münavebe), bir tarlaya aynı ürünleri arka arkaya ekilmemesi, farklı bitkilerin bir düzen içinde birbirinin peşi sıra ekilmesini ifade eden tarım yöntemidir.

<span class="mw-page-title-main">Çevre kimyası</span>

Çevre kimyası, doğal yerlerde meydana gelen kimyasal ve biyokimyasal olayların bilimsel bir araştırmasıdır. Potansiyel kirliliği kaynağında azaltmaya çalışan yeşil kimya ile karıştırılmamalıdır. Hava, toprak ve su ortamlarındaki kimyasal türlerin kaynakları, reaksiyonları, taşınması, etkileri ve kaderlerinin incelenmesi; ve insan aktivitesinin ve biyolojik aktivitenin bunlara etkisi olarak tanımlanabilir. Çevre kimyası, atmosfer, su ve toprak kimyasını içeren, aynı zamanda analitik kimyaya büyük ölçüde güvenen, çevre bilimi ve diğer bilim alanlarıyla ilgili olan disiplinlerarası bir bilimdir.

<span class="mw-page-title-main">Nitrobenzen</span> Kimyasal Bileşik

Nitrobenzen kimyasal formülü C6H5NO2 olan bir organik bileşiktir. Acıbadem benzeri bir kokuya sahip, suda çözünmeyen soluk sarı renkli bir yağdır. Donduğunda yeşilimsi sarı renkli kristallere dönüşür. Anilinin öncül maddesi olarak benzenden büyük ölçüde üretilir. Laboratuvarda, özellikle elektrofil reaktifler için, bazen bir çözücü olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Kumarin</span> organik kimyasal bileşik

Kumarin ya da 2H-kromen-2-on, formülü C
9
H
6
O
2
olan, bir aromatik organik kimyasal bileşiktir. Molekül, iki bitişik hidrojen atomunun lakton benzeri bir zincirle [−(CH)=(CH)−(C=O)−O−] değiştirildiği bir benzen molekülü olarak tanımlanabilir, benzen halkası ile iki karbonu paylaşan ikinci bir altı üyeli heterohalka oluşturur. Benzopiron kimyasal sınıfına yerleştirilebilir ve bir lakton olarak kabul edilebilir.

Metal zehirlenmesi veya metal toksisitesi; belirli metallerin belirli biçim ve dozlarda yaşam üzerindeki zehirleyici etkisidir. Birtakım metaller, zehirli çözünür bileşikler oluşturduklarında zehirlidir. Birtakım metallerin biyolojik bir rolü yoktur, başka bir deyişle yaşam için zorunlu (esansiyel) minerallerden değildir veya belirli bir türevdeyken zehirlidir. Söz konusu metalin kurşun olması durumunda, kurşunun ölçülebilir herhangi bir miktarının sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Metal zehirlenmesinin genellikle ağır metaller ile anlamdaş olduğu düşünülür, ancak berilyum ve lityum gibi daha hafif metaller de belirli durumlarda zehirli olabilir. Bütün ağır metaller özellikle zehirli değildir ve demir gibi bazı metaller canlıda çok önemli bir yer tutar. Metal zehirlenmesinin tanımı, anormal derecede yüksek dozlarda zehirli etki gösteren eser elementleri de kapsayabilir. Metal zehirlenmesinin tedavisi için şelasyon tedavisi bir seçenek olabilir; bu yöntem, metalleri vücuttan uzaklaştırmak için şelasyon ajanlarının uygulanmasını içine alan bir tekniktir.

<span class="mw-page-title-main">İyodometan</span>

Metil iyodür olarak da adlandırılan ve genellikle "MeI" olarak kısaltılan iyodometan, CH
3
I
formülüne sahip kimyasal bileşiktir. Yoğun, renksiz, uçucu bir sıvıdır. Kimyasal yapı açısından, metan molekülündeki bir hidrojen atomunun bir iyot atomu ile değiştirilmiş hâli olarak görülebilir. Pirinç tarlaları tarafından küçük miktarlarda doğal olarak salınır. Ayrıca, dünyanın ılıman okyanuslarında algler ve yosunlar tarafından yılda 214.000 tondan fazla olduğu tahmin edilen büyük miktarlarda ve karasal mantarlar ve bakteriler tarafından karada daha az miktarlarda üretilir. Organik sentezlerde metil gruplarının kaynağı olarak kullanılır.