İçeriğe atla

Glia hücresi

Merkezi sinir sisteminde bulunan 4 glia hücresi tasviri: ependim hücreleri (açık pembe), astrositler (yeşil), mikrogliya (bordo) ve oligodendrositler (açık mavi).

Nörogliya, gliyal hücreler, yalnızca gliya ya da tutkal,[1] merkezi ve çevresel sinir sisteminde yer alan hücrelerin çoğunluğunu oluşturan ve sinir hücresi olmayan hücreler.[2][3] Miyelin üretimi ile beyin ve sinir sisteminin, otonom sinir sistemi gibi diğer bölümlerindeki sinir hücreleri için destek, koruma ve homeostaz sağlarlar.[4]

Glia hücreleri çoğunlukla sinir sisteminin tutkalı olarak bilinirler. Fakat bu kesin değildir. Günümüzde nörobilim glia hücreleri için dört ana işlev tanımlamıştır: sinir hücrelerini sarmak ve onları bir arada tutmak, sinir hücreleri için besin ve oksijen sağlamak, bir sinir hücresini diğerlerinden ayırmak, patojenleri imha etmek ve ölü sinir hücrelerini kaldırmak. Yüzyıldan daha uzun bir süreden beri sinir iletiminde hiçbir rolünün olmadığı düşünülüyordu. Her ne kadar iyi olarak anlaşılabilir olmasa bile, nöroglialar sinir iletimini ayarlar.[5][6][7] Böylece sinir iletiminde rollerinin olmadığı düşüncesi geçerliliğini kaybetti.[5]

Mikrogliya

Mikrogliya, merkezi sinir sisteminin (MSS) sinir hücrelerini koruyan makrofajların fagositoz yapabilen hücreleridir.[8] Germ tabaka dokusu yerine hematopoietik öncüllerden türetilirler. Genellikle sinir hücrelerindeki rollerine göre kategorize edilirler. Bu hücreler, merkezi sinir sistemi hücrelerinin yaklaşık olarak %15'ini oluştururlar. Beyin ve omuriliğin tüm bölgelerinde bulunurlar. Mikrogliya hücreleri, makrogliya hücrelerine göre daha küçüktür, şekilleri değişebilir ve dikdörtgen çekirdeklidirler. Beynin içinde dolaşırlar ve beyin hasar gördüğünde çoğalırlar. Sağlıklı merkezi sinir sistemindeki mikrogliya, sinir hücreleri, makrogliya ve kan damarları gibi ortamlarda bulunurlar. Buralarda tüm yönlere doğru sürekli dolaşarak gerektiğinde hasar tamir işlemi yaparlar.

Makrogliya

Merkezi sinir sistemi

Astrosit

Astrositler, beyin ve omurilikte bulunan yıldız şeklindeki glia hücreleridir. Beynin farklı bölgelerinde değişmekle birlikte, genel olarak astrositlerin toplam glial hücrelerinin %20'si ile %40'ını oluşturduğu tespit edilmiştir. İşlevleri arasında endotel hücrelere biyokimyasal olarak destek olup kan-beyin bariyerinin oluşturulmasına katkıda bulunması, sinir dokusuna besin sağlanması ve hücre dışı iyonik dengenin korunması yer alır. Travmatik yaralanmalar sonrası beyin ve omurilik dokusu tamiri sırasında, işlevi tartışmalı olan bir glial skar dokusunun oluşturulmasını sağlar.

Oligodendrosit

Oligodendrositler, MSS'de yer alan aksonları, özelleşmiş hücre zarları ile bir miyelin kılıfı için sararak aksonun yalıtılmasını ve elektrik sinyalinin daha verimli iletilmesine olanak tanırlar.[9]

Ependim hücresi

Ependim hücreleri, beyinde yer alan ventriküler sistem ile omurilikte bulunan canalis centralisi çevreleyen ince bir nöroepitel astardır. Ependim hücrelerinin beyin-omurilik sıvısı üretiminde rol aldığı ve nörorejenerasyon için bir rezarvuar niteliği taşıdığı kaydedilmiştir.

Periferal (çevresel) sinir sistemi

Schwann hücresi

Schwann hücreleri, çevresel sinir sistemi (ÇSS) için miyelin oluşturur. İki tür Schwann hücresi vardır; miyelinli ve miyelinsiz. Miyelinli hücreler, etrafı Schwann hücreleri tarafından sarılan aksonları tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

Satellit hücresi

Satellit veya uydu hücreleri, duyusal, sempatik veya parasempatik gangliyaların etrafını saran küçük hücrelerdir.[10] Dış ortamın kimyasal yapısını regüle eden hücreler, astrositler gibi gap junctionlar aracılığıyla birbirlerine bağlı bulunmaktadır. Uydu hücreleri ATP'ye hücre içi kalsiyum iyon konsantrasyonunu yükselterek tepki verirler.

Enterik glia hücresi

Enterik glia sindirim sistemi içerisinde yer alan gangliyalarda bulunmaktadır. Enterik glianın homeostaz ile kaslara bağlı sindirimde rolleri olduğu düşünülmektedir.[11]

Kaynakça

  1. ^ Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü. 29 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  2. ^ "The Root of Thought: What Do Glial Cells Do?". Scientific American (İngilizce). 1 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2020. 
  3. ^ Fields, R. Douglas; Araque, Alfonso; Johansen-Berg, Heidi; Lim, Soo-Siang; Lynch, Gary; Nave, Klaus-Armin; Nedergaard, Maiken; Perez, Ray; Sejnowski, Terrence; Wake, Hiroaki (Ekim 2014). "Glial Biology in Learning and Cognition". The Neuroscientist. 20 (5). ss. 426-431. doi:10.1177/1073858413504465. ISSN 1073-8584. PMC 4161624 $2. PMID 24122821. 
  4. ^ Jessen, Kristjan R. & Mirsky, Rhona  Glial cells in the enteric nervous system contain glial fibrillary acidic protein Nature 286, 736 - 737 (14 Ağustos 1980); DOI:10.1038/286736a0
  5. ^ a b Swaminathan, Nikhil (Jan-Feb 2011). "Glia—the other brain cells". Discover. 8 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2013. 
  6. ^ Gourine AV; Kasymov V; Marina N; Tang, F.; Figueiredo, M. F.; Lane, S.; Teschemacher, A. G.; Spyer, K. M.; Deisseroth, K. (15 Temmuz 2010). "Astrocytes control breathing through pH-dependent release of ATP". Science. 329 (5991). ss. 571-575. doi:10.1126/science.1190721. PMC 3160742 $2. PMID 20647426. 13 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  7. ^ Wolosker H, Dumin E, Balan L, Foltyn VN (28 Haziran 2008). "Amino acids in the brain: d-serine in neurotransmission and neurodegeneration". FEBS Journal. 275 (14). ss. 3514-3526. doi:10.1111/j.1742-4658.2008.06515.x. PMID 18564180. 15 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ Brodal, 2010: sayfa 19 18 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. ^ Baumann N, Pham-Dinh D (Nisan 2001). "Biology of oligodendrocyte and myelin in the mammalian central nervous system". Physiological Reviews. 81 (2). ss. 871-927. doi:10.1152/physrev.2001.81.2.871. PMID 11274346. 
  10. ^ Hanani, M. Satellite glial cells in sensory ganglia: from form to function. Brain Res. Rev. 48:457–476, 2005
  11. ^ Bassotti G, Villanacci V, Antonelli E, Morelli A, Salerni B (Temmuz 2007). "Enteric glial cells: new players in gastrointestinal motility?". Laboratory Investigation. 87 (7). ss. 628-32. doi:10.1038/labinvest.3700564. PMID 17483847. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Omurilik</span> Merkezî sinir sisteminin bir parçası

Omurilik, omurga denilen kemik bir yapının içinde boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan ve ortasında yine boydan boya bir kanal içeren merkezî sinir sisteminin bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sinir sistemi</span> dış çevre ile eylemleri koordine etmekten ve vücudun farklı bölümleri arasında hızlı iletişimden sorumlu canlı biyolojik sistemi

Sinir sistemi veya sinir ağı, canlıların içsel ve dışsal çevresini algılamasına yol açan, bilgi elde eden ve elde edilen bilgiyi işleyen, vücut içerisinde hücreler ağı sayesinde sinyallerin farklı bölgelere iletimini sağlayan, organların, kasların aktivitelerini düzenleyen bir organ sistemidir. Sinir sistemi iki bölümden oluşur: Merkezî sinir sistemi (MSS) ve çevresel sinir sistemi (ÇSS). MSS, beyin ve omurilikten oluşur. ÇSS, MSS'yi vücudun diğer tüm kısımları ile bağlayan uzun fiberlerden oluşur. ÇSS, motor nöronları, dolaylı istemli hareket, otonom sinir sistemi, sempatik sinir sistemi, parasempatik sinir sistemi, düzenli istemsiz işlevler ve enterik sinir sisteminden oluşur.

Boz madde, merkezî sinir sisteminin başlıca bileşenlerinden biridir. Büyük çoğunluğu sinir hücresi gövdelerinden, dendritlerden ve glia hücrelerinden meydana gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Optik sinir</span>

Nervus opticus, nervi craniales (encephalici) olarak bilinen 12 kafa çiftinin ikincisidir ve retinadan beyne görme bilgisini taşır. Diensefalonda yer alan bir divertikül olan embriyonik retinal gangliyon hücrelerinden köken aldığı için kesildikten sonra rejenere olamaz.

<span class="mw-page-title-main">Miyelin</span>

Miyelin, tabaka biçiminde yalıtkan bir malzemedir. Miyelinli, etrafı Schwann hücreleri tarafından sarılmış olan aksonları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Miyelin kılıf genellikle bir sinir hücresinin (nöronun) aksonunu çevreler. Sinir sisteminin düzgün çalışması için olmazsa olmazlardandır. Nöroglianın bir çıkıntısıdır. Miyelin kılıfın oluşması miyelinizasyon veya miyelinleşme olarak adlandırılır. İnsanda miyelinin oluşması her ne kadar fetus (cenin) gelişiminin 14. haftasında başlasa bile, doğum esnasında beyinde küçük miyelinler vardır. Bebeklik döneminde, miyelinleşme hızlı olur ve ergenlik dönemine kadar devam eder. Schwann hücreleri, çevresel sinir hücreleri için miyelin sağlar. Miyelin, çevresel sinir sisteminde Schwann hücreleri tarafından oluşturulurken, merkezi sinir sisteminde oligodentroglialar tarafından oluşturulur.

<span class="mw-page-title-main">İnsan beyni</span> insan sinir sisteminin ana organı

İnsan beyni, insan sinir sisteminin merkezi organıdır ve omurilikle birlikte merkezi sinir sistemini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Glutamat</span>

Glutamat, glutamik asidin anyonudur ve sinirbilimde nörotransmitter olarak görev alır; bir sinir hücresinin başka hücrelere sinyal olarak gönderdiği kimyasallardan biridir. Omurgalı sinir sistemi içerisinde geniş farkla en fazla bulunan nörotransmitterdir. Omurgalı beyninde tüm uyarıcı fonksiyonlarda kullanılır, bu insan beynindeki sinaptik bağlantıların %90'ından fazlasına denk gelir. Bazı beyin bölgelerinde birincil nörotransmitterdir.

Somatik sinir sistemi (SSS), çevresel sinir sisteminin bir bölümüdür. Vücut hareketinin çizgili kas vasıtasıyla istemli kontrolünü sağlar. SSS, kas kasılmasını uyarmak için motor sinir lifinden oluşur. Bunlara iskelet kaslarına ve deriye bağlanan, duyusal olmayan sinir hücreleri de dahildir.

<span class="mw-page-title-main">Akson</span> Nöronun elektriksel uyarıları ileten uzun kısmı

Akson, bir sinir lifi olarak da bilinir, bir sinir hücresinin (nöronun) ince, uzun bir çıkıntısıdır. Sinir hücresinin gövdesindeki elektriksel uyarıları uzağa iletir. Aksonun işlevi bilgiyi farklı sinir hücrelerine, kaslara, bezlere iletmektir. Dokunmak ve sıcaklık algılama işlemlerini gerçekleştiren Pseudounipolar nöronlar gibi bazı duyu nöronlarında, elektriksel uyarılar, aksonun çeperinden hücrenin gövdesine doğru, oradan da aynı aksonun başka dalları vasıtasıyla omuriliğe gönderilir. Akson uyumsuzluğu, kalıtsal ve edinsel nörolojik hastalıklara neden olabilir. Bu hastalıklar hem merkezi hem de çevresel sinir sistemlerindeki nöronları etkileyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sinir dokusu</span>

Sinir dokusu, sinir sisteminin ana bileşenidir - beyin, omurilik ve sinirler - vücut işlevlerinin ayarlar ve kontrol eder. Uyartıları (impuls) ileten sinir hücrelerinden (nöron) ve sinir uyartılarının yayılmasına yardımcı olan ve nöronlara besin taşıyan nöroglialardan oluşmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Schwann hücresi</span>

Schwann hücreleri, çevresel sinir sistemi (ÇSS) için miyelin oluşturur. İki tür Schwann hücresi vardır: miyelinli ve miyelinsiz. Miyelinli, etrafı Schwann hücreleri tarafından sarılan aksonları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Nöroglia, sinir sisteminde, ÇSS'deki sinir hücreleri için destek ve koruma sağlar.

Nörorejenerasyon, sinir dokusu ve sinir hücresinin yeniden oluşması veya onarılmasını ifade eder. Çoğu mekanizmalar buna, yeni nörogliaların, aksonların, miyelinlerin veya sinapsların oluşmasını da ekler. Nörorejenerasyonda, çevresel sinir sistemi (ÇSS) ile merkezi sinir sistemi (MSS) arasında, işlevsel mekanizmalar ve bilhassa büyüklük ve hız farklılıkları vardır. Bir akson hasar gördüğünde, Wallerian dejenerasyonuna maruz kalan distal (uç) bölge, miyelin kılıfını kaybeder. Proksimal (yakınsal) bölge ya apoptozis ya da onarılabilir kromatolize maruz kalır. MSS'de, nöroglia ölü sinapsları istila ederek sinaptik ayrılmaya sebep olur.

Çevresel sinir hasarı, çevresel sinir sisteminde (ÇSS) hem sinirde hem de bağ dokusu etrafındaki hasarın büyüklüğüne göre Seddon sınıflandırması baz alınarak kategorize edilir. Sinir sistemi glia ile desteklenen sinir hücrelerine (nöron) bağlı olarak karakterize edilir. Merkezi sinir sisteminin aksine ÇSS'de nörorejenerasyonu mümkündür. Çevresel rejenerasyonda ortaya çıkan süreçler şu büyük olaylara ayrılır: Wallerian dejenerasyonu, akson rejenerasyonu/büyümesi ve sinir reinnervasyonu. Çerveresel rejenerasyondaki olaylar sinir hasarının ekseninde olması beklenir. Proksimal (yakınsal) eziklik, hasarlı sinir hücrelerinde bulunan ve rejenerasyonun bir parçası olan hücre gövdesinin uçlarında oluşur. Distal (uç) eziklik ise, hasarlı sinir hücrelerinde bulunan ve dejenerasyonun bir parçası olan akson ucunda oluşur. Bu uçsal ezik bölüm rejenerasyonlu aksonun büyüme yönündedir. Çevresel sinir hasarı araştırmaları, Amerikan İç Savaşı zamanında başladı ve şu ana kadarki gelişme, sadece süreçlerin genişleyerek karakterize edilmesi ve sinir rejenerasyonunu ile reinnervasyonuna katkı sağlayan faktörleri kapsamakla kalmadı, aynı zamanda sinir rejenerasyonunu arttıran biyolojik yöntemler ve büyümeyi geliştiren moleküler uygulamalar gibi tedavileri de saptadı.

<span class="mw-page-title-main">Wallerian dejenerasyonu</span>

Wallerian dejenerasyonu, bir sinir hücre gövdesinin dışında bulunan aksondaki sinir lifinin kesilmesi veya ezilmesi sonucu gelişen ve hasarın dejenerasyonunu ifade eden bir süreçtir. Bu süreçlerden biri de 'Wallerian-benzeri dejenerasyon' olarak bilinir ve özellikle aksoplazmik taşıma bozulduğunda nörodejenerasyonu meydana getirir. Hücre kültürü araştırmaları, NMNAT2 aksonal proteininin yeterli miktarda olması arızanın iletilmesinde kilit rol oynadığını göstermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kan-beyin bariyeri</span> kan ve beyni birbirinden ayıran yarı eriyebilir zar

Kan-beyin bariyeri (KBB), nöron'ların olduğu merkezi sinir sistemi'nin hücre dışı sıvısı'na dolaşımdaki kan'daki çözünen'lerin seçici olmayan geçişini önleyen endotelyal hücreler'in yüksek düzeyde seçici yarıgeçirgen sınırıdır. Kan beyin bariyeri, kılcal duvar, astrosit uç-ayaklarının kılcal damarı kaplayan endotel hücreleri ve kılcal taban zarı içine gömülü perisit'ler tarafından oluşturulur. Bu sistem, bazı küçük moleküllerin pasif difüzyon ile geçişine ve ayrıca çeşitli besinlerin, iyonların, organik anyonların ve glikoz ve amino asitler gibi makromoleküllerin seçici ve aktif taşınmasına izin verir. Sinirsel fonksiyon için çok önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">Sinir</span> periferik sinir sistemindeki kapalı, kablo benzeri akson demeti

Sinir, çevresel sinir sistemindeki kapalı, kablo benzeri sinir lifleri demetidir.

Getiren sinir lifleri, bir bölgeye gelen akson demetlerine denir. Sinir lifleri bölgeden çıkış yaptığında bu akson demetine götüren sinir demeti adı verilir. Bu terimler çevresel sinir sistemi (ÇSS) ve merkezi sinir sistemi (MSS) için kullanıldığında biraz farklı anlam taşırlar.

<span class="mw-page-title-main">Astrosit</span>

Astrosit, beyin ve omurilikte bulunan yıldız şeklindeki glial hücre türü. İsmini yıldız şeklinde olmasından alır; "astron" Yunanca yıldız, "kitos" Yunanca "hücre" demektir. Beyindeki glial hücrelerin yüzde kaçını oluşturdukları kesin olarak bilinmese de, yapılan çalışmalarda bunun beynin farklı bölgelerinde farklı olduğu ve genel olarak %20-%40 arası bir oran olduğu tespit edilmiştir. İşlevleri arasında endotel hücrelere biyokimyasal olarak destek olup kan-beyin bariyerinin oluşturulmasına katkıda bulunması, sinir dokusuna besin sağlanması ve hücre dışı iyonik dengenin korunması yer alır. Travmatik yaralanmalar sonrası beyin ve omurilik dokusu tamiri sırasında, işlevi tartışmalı olan bir glial skar dokusunun oluşturulmasını sağlar.

Beyin hücreleri,beynin işlevsel dokusunu oluşturur. Beyin dokusunun geri kalanı, kan damarlarını içeren, stroma adı verilen yapıdır. Beyindeki iki ana hücre tipi, sinir hücreleri olarak da bilinen nöronlar ve nöroglia olarak da bilinen glial hücrelerdir.

Gliom, beynin veya omurganın glial hücrelerinde başlayan bir tümör türüdür. Gliomlar, tüm beyin tümörlerinin ve merkezi sinir sistemi tümörlerinin yaklaşık yüzde 30'unu ve tüm habis beyin tümörlerinin yüzde 80'ini oluşturur.