Gjallar Köprüsü
Gjallar Körpüsü İskandinav mitolojisinde Heimdall'ın boynuzu, tanrıların geçip yerle cennet arasında geçip tökezledikleri gökkuşağı köprüsüdür. Köprüye bir yabancı yaklaştığında Gjallar adlı boynuz(korna) üflenirdi.
Gjallar Körpüsü İskandinav mitolojisinde Heimdall'ın boynuzu, tanrıların geçip yerle cennet arasında geçip tökezledikleri gökkuşağı köprüsüdür. Köprüye bir yabancı yaklaştığında Gjallar adlı boynuz(korna) üflenirdi.
Omurilik, omurga denilen kemik bir yapının içinde boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan ve ortasında yine boydan boya bir kanal içeren merkezî sinir sisteminin bir parçasıdır.
Boynuz, çeşitli hayvanların dengelerini bulmasını sağlayan ve hayatlarını önemli ölçüde kolaylaştıran ve iskeletlerine bağlı olarak derilerinin dışına çıkmış dayanıklı uzantı.
Kadın üreme organları, kadınlardaki cinsel organlardır. İç genital organlar kadın iskeletinde bacakların hemen üzerinde yer alan leğen kemikleri ve bel kemiği tarafından oluşturulan kemik çatının (pelvis) içinde koruma altına alınmışlardır.
Abruzzo İtalya Anayasası'nın getirdiği idari yapılanma doğrultusunda kurulan bölgesel yönetimlerinden biri.
Şofar (İbranice:
Boynuzlugiller (Bovidae), gevişgetiren bir çift toynaklı familyası.
Koyun (Ovis), keçiler ile birlikte Caprinae alt familyası içerisinde yer alan bir memeli cinsi. Cinsin coğrafi olarak ve nüfusça en yaygın türü Evcil koyun olmaktadır, ancak pek çok yabani tür de Ovis cinsine aittir.
Korno, salyangoz kabuğu gibi kıvrımlı, bakır borudan yapılan, üflemeli bir çalgıdır. İtalyancada "boynuz" anlamına gelen "corno" sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Antik Mısır'da, Antik Roma'da ve Mezopotamya'da boynuzdan yapılan ilk örnekleri, işaret vermek ve avcılara yol göstermek için kullanılırdı. Günümüzde bazı ülkelerde çobanlar ve sürek avlarında avcılar hala bu amaçla boynuz kullanırlar.
Kara yosunları (Bryophyta), ciğer otları, boynuz otları ve yapraklı kara yosunlarını kapsayan bitkiler bölümü.
Haliç, İstanbul'un Avrupa yakasını kaplayan Çatalca Yarımadası'nın güneydoğu ucunda, Boğaziçi girişinde, İstanbul ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi. Denizin kendisine ulaşan akarsu yatağının bir bölümünü istila etmesiyle meydana gelen yapının jeomorfolojik adı olan Arapça haliç sözcüğü, İstanbul halicinin kent açısından taşıdığı önemden dolayı Osmanlılar döneminden bu yana bir özel isim haline gelmiş, birçok semti kapsayan bir kent bölgesi adı olmuştur.
Geyik, geyikgiller familyasında geviş getiren otobur memeli hayvanların ortak adıdır. Çift toynaklılar takımında bulunan akraba familyalardaki benzer hayvanlar da genel olarak geyik diye adlandırılmaktadır.
Sığır, memeliler (Mammalia) sınıfının, çift toynaklılar (Artiodactyla) takımının, boynuzlugiller (Bovidae) familyasının sığırlar (Bovinae) alt familyasından evcil büyükbaş hayvan. Çoğunlukla evcil olan, kaba ve hantal yapılı, kuyrukları püsküllü, boynuzlu büyükbaş hayvanlardır. Mideleri dört gözlüdür ve geviş getirirler. Üst çenelerinde kesici dişleri bulunmaz. Otları alt çenelerinin dişleriyle keserler. Boynuzları daimidir. Kırıldığında bir daha yeniden çıkmaz.
Afro-Asyatik, Afrasya veya eski adıyla Hami-Sami dil ailesi, yaklaşık olarak 300 dilden oluşan bir dil ailesi. Afroasya dilleri coğrafi açıdan Kuzey Afrika, Afrika Boynuzu, Sahel ve Güneybatı Asya'ya yayılmış olup 500 milyondan fazla insan tarafından anadil olarak konuşulmaktadır. Ailedeki en büyük ve baskın dil grubu, 313 milyon anadil konuşuruyla Sami diller kolunda yer alan Arapça değişkeleridir.
Dil kemiği ya da hiyoid kemik, alt çenenin alt arkasında bununan oldukça küçük bir kemiktir. Kafatasında oynar ekleme sahip iki kemikten biridir. Os hyoideum, yassı ya da yuvarlak fibrokartilaginöz ve kemiksel parçalardan meydana gelmiştir. Hyoid kemiğinin görevi dilin kafatası içinde sabitlenmesidir. Bu kemik şakak kemiğinin processus styloideus'una bağlanır. Evcil memeli hayvanlardan etçillerde bu kemik temporal kemiğin processus mastoideus'una bağlanır.
Eşeysel dimorfizm bir türün erkek ve dişi eşeyleri arasında vücut boyutu ve şekli, renk veya desen bakımından farklılıklar görülmesidir. Örneğin vücut boyutu, bazı organların olmayışı, süsleyici tüyler, yele, boynuzlar ve fildişi sayılabilir. Bunun nedeni dişilerin seçici olmasına bağlanır.
Somalice, Somali ve çevre ülkelerde konuşulan bir Afrika dili. Genelde Afrika Boynuzu diye tanımlanan bölgede konuşulmakla birlikte bazı ülkelerdeki göçmen topluluklarda ve Arap Yarımadası'ndaki Yemen'de de konuşulur.
Afrika Boynuzu Afrika'nın kuzeydoğusunda bir yarımada. Afrika'nın doğusunun en uç noktasında yer alan Afrika Boynuzu, yaklaşık 2 milyon km²'lik bir alanı ifade etmektedir. Eritre, Cibuti, Somali ve Etiyopya'nın yer aldığı bu alanda yaklaşık 115 milyon insan yaşamaktadır.
God of War II Sony Computer Entertainment'e bağlı Santa Monica tarafından geliştirilen ve PlayStation 2 konsolu için Şubat 2007'de satışa sunulan bir video oyunu. Oyun yunan mitolojisinde geçen bir hikâye esas alınarak, God of War'ın ardından serinin 2. oyunu olarak geliştirildi.
Hyoglossus, ince ve dört kenarlı bir kastır. Dil kemiği'nin büyük boynuzlarının yanlarından köken alır ve neredeyse dikey ilerleyerek, styloglossus ve dilin alt uzunlamasına kasının arasından geçip dilin yanlarına tutunur. Submandibular üçgen'in tabanının bir kısmını oluşturur.
Volta bağı, bir ucu gemide o maksatla bulunan koç boynuzlarına bağlı halat, karadaki kazık ve iskele babası gibi bir nesneye dolanıp gelen çımasını koç boynuzlarına tutturmak için kullanılan bir düğümdür. Çok iyi tutması, gerginliği alarak, yük var iken bile bağlanıp çözülebilmesi işe yarar özellikleridir.