
Rum, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış ve Roma yurttaşı haklarına sahip olmuş halk veya kişidir. Bu kimselerin çeşitli etnisiteye sahip bireylerden oluşan bir topluluk olmalarına karşın ilerleyen zamanda bu kimselerin konuştukları Latinceyi bırakarak Yunancayı benimsemeleri ve çoğunluğun Müslümanlardan oluştuğu yerlerde yaşamaları nedeniyle daha sonradan bu kelime, Yunanistan dışında Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimseleri ifade etmek için kullanılmıştır.

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

Of (Lazca: ოფუტე, Oput'e, Romeika: Όφη, Όfi), Trabzon ilinin doğusunda yer alan ve tarihi çok eskilere dayanan bir ilçedir. Arazisini, Of'tan Karadeniz'e dökülen Solaklı ve Baltacı derelerinin aşağı havzaları oluşturur. İlçenin güneyinde Hayrat ve Dernekpazarı ilçeleri, doğusunda Rize ili, batısında Sürmene ilçesi ve kuzeyinde Karadeniz bulunur. Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında daha büyük bir yüzölçümüne sahip olan ilçenin sınırları 1948 yılında Çaykara'nın, 1990 yılında da Dernekpazarı'nın ve Hayrat'ın ilçe olmasıyla daralmıştır.

Lübnan, resmî adıyla Lübnan Cumhuriyeti, Batı Asya'da Doğu Akdeniz kıyısında bir Arap ve Orta Doğu ülkesidir. Kuzey ve doğuda Suriye, güneyde İsrail batıda Akdeniz ile çevrili olan ülkenin ayrıca Kıbrıs ile deniz sınırı bulunmaktadır. Lübnan, Akdeniz Havzası ile Arap Dünyası'nın kesişiminde yer alması nedeniyle zengin bir tarihe sahiptir ve kendine özgü bir kültürel kimlik geliştirmiştir. Tarihteki Fenike uygarlığının vatanı Lübnan ve kıyılarıdır. Ülke pek çok dine ev sahipliği yapmaktadır. Yüz ölçümü 10.452 km² olan Lübnan en küçük ülkelerden biridir. Nüfusu yaklaşık 6 milyon, başkenti Beyrut, ulusal ve resmî dili Arapçadır. Fasih Arapça'nın yanı sıra günlük hayatta konuşma dili olarak Lübnan Arapçası kullanılmaktadır. Ayrıca Fransızca da resmî olarak tanınır.

Trabzon İmparatorluğu ya da Tzaniti (Lazistan) Krallığı, Orta Çağ'da Doğu Karadeniz'de kurulmuş yerel krallık. Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Bizans İmparatorluğu'nun yıkılmasından kısa bir süre önce bağımsızlığını ilan etmiş ve 257 yıl boyunca "Roma İmparatoru" olarak Karadeniz kıyılarına hükmetmişlerdir.

Abhazlar Abhazya’da yaşayan Kuzeybatı Kafkasya halkı. Abhazya dışında en büyük Abhaz nüfusu Türkiye’dedir. Türkiye’deki Abhazların ataları 19. yüzyılda diğer Kafkas halklarıyla birlikte Ruslar tarafından sürgün edilmiştir. Ayrıca Rusya, Kazakistan ve Ukrayna’da da Abhaz nüfusu vardır. Kuzey Kafkasya’da yaşayan Abazalar ile Abhazların aynı kökenli olduğu kabul edilir.

Hristiyanlar, İsa Mesih'in yaşamına ve öğretilerine dayanan tek tanrılı bir İbrahimi din olan Hristiyanlığı takip eden veya ona bağlı kalan insanlardır. Hristiyan sözcüğü, Kutsal Kitap'taki İbranice terim māšîaḥ'ın (מָשִׁיחַ) çevirisi olan Koine Grekçesindeki Kıristós'tan (Χριστός) türetilmiştir.

Akarsu, Trabzon ilinin Maçka ilçesine bağlı bir mahalledir.

Kapuköy, Trabzon ilinin Maçka ilçesine bağlı bir mahalledir.

Yeşilyurt, Trabzon ilinin Maçka ilçesine bağlı bir mahalledir.
İslam, Hristiyanlıktan sonra dünyanın en çok inanılan ikinci dinidir. İslam nüfusu dünya nüfusunun 2 milyar inananı ile %25'ini oluşturmaktadır.

Edessa, Yukarı Mezopotamya'da, Seleukos İmparatorluğu'nun kurucusu Kral Selevkos I Nicator tarafından Helenistik dönemde kurulan antik bir şehir (polis) idi. Daha sonra Osroene Krallığı'nın başkenti oldu ve Roma eyaleti Osroene'nin başkenti olarak devam etti. Geç Antik Çağ'da, Hristiyan öğreniminin önde gelen merkezi ve Edessa Katekistik Okulu'nun merkezi oldu. Haçlı Seferleri sırasında, Edessa Kontluğu'nun başkentiydi.

Kripto-Yahudilik veya Gizli Yahudilik, gizlice Yahudiliği uygulamak fakat topluma karşı farklı bir dini uyguluyormuş gibi görünmektir; bu dinin takipçilerine, "gizli" anlamına gelen Yunanca κρυπτός (kriptos) sözcükten gelir "kripto Yahudiler" denir. Kripto Yahudi terimi atalarının bazı Yahudi geleneklerini takip eden fakat genelde Katoliklik gibi farklı bir dinden gözükenlere de denir. Bu fenomen Orta Çağ'da Yahudilerin 1492'de İspanya'dan kovulmasıyla başladı.

Osmanlı Rumları Osmanlı Devletinde yaşayan Rumlara verilen isimdir. Kuruluşundan itibaren pek çok Rum topluluğu Osmanlı sınırları içindeki İç Anadolu (Kapadokya), Ege ve Karadeniz bölgelerinde yaşamıştır ve devletin son dönemlerine kadar önemli rol oynamışlardır. Bugün büyük çoğunluğu Rum Kırımı ve Mübadele'den dolayı Yunanistan'da yaşamaktadır.

İrlanda'da baskın din, Hristiyanlıktır ve en büyük kilise Roma Katolik Kilisesi'dir. İrlanda Anayasası, devletin herhangi bir dini desteklemeyeceğini ve din özgürlüğünü garanti ediyor. 2022 nüfus sayımında nüfusun %68'i kendisini Katolik olarak tanımlıyor. Katoliklerden sonra ikinci en büyük grup %14 ile Dinsizlerdir. İkinci en büyük Hristiyan mezhebi olan İrlanda Kilisesi (Anglikan), yirminci yüzyılın büyük bir kısmında üyelikte düşüş yaşadı, ancak 2016 ve 2022 nüfus sayımı arasında büyük ölçüde sabit kaldı. Diğer önemli Protestan mezhepleri İrlanda'daki Presbiteryen Kilisesi ve ardından İrlanda'daki Metodist Kilisesi'dir. Ülkenin Ortodoks Hristiyan, Hindu ve Müslüman nüfusu son yıllarda özellikle göç nedeniyle önemli bir büyüme yaşadı ve Ortodoks Hristiyanlık İrlanda'da en hızlı büyüyen din oldu.
2022 yılı itibarıyla Hristiyan Ermeniler en eski Hristiyan kiliselerinden biri olan, Ermenistan'ın ulusal kilisesi olan Ermeni Apostolik Kilisesi'ne bağlıdır. MS 1. yüzyılda kurulmuştur ve MS 301'de devlet dini haline gelen ilk Hristiyan mezhebi olmuştur. Ülkenin etnik homojenliği nedeniyle, Yezîdîzm ve İslam gibi Hristiyanlık dışı dinlerin çok az sayıda inananı var.

Pontus Rumları veya Karadeniz Rumları, geleneksel olarak Pontus bölgesinde, Karadeniz'in kıyısında Pontus Alpleri'nde yaşayan etnik Rum grubudur. Daha sonraları 1461'de Osmanlı İmparatorluğu'nun Trabzon İmparatorluğu'nu fethetmesi ve 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonucu pek çok Pontuslu Rum Güney Kafkasya'daki Gürcistan'a ve Rus İmparatorluğu'nun Kars Oblastı'na göç etti. Güney Rusya, Ukrayna ve Kırım'dakiler Kuzey Pontus Rumu olarak adlandırılır. Gürcistan, kuzeydoğu Anadolu ve eski Rus bölgesi Güney Kafkasya'dakiler, çağdaş Yunan akademik çevrelerinde sıklıkla Doğu Pontus Rumu ya da Kafkasyalı Rumlar olarak anılır, ama aynı zamanda bu tabirler Rum asıllı olup Türkçe konuşan Urumları da içerir. Pontus Rumları, Çağdaş Yunancadan farklı bir evrim geçirmiş Pontus Rumcasını konuşurlar. Pontus Rumları, Pontus, Gürcistan ve Doğu Anadolu bölgelerinde en az MÖ 700'den 1922'ye kadar sürekli bir mevcudiyete sahiptiler. 1915'ten 1922'ye kadar Pontus Rumlarının bir kısmı Rum Kırımı'nda öldürülmüşlerdir, geri kalanların da büyük bir kısmı ise 1923'te, Yunanistan ile Türkiye arasında Lozan Antlaşması tarafından tanımlanan nüfus değişimi kapsamında Türkiye'den Yunanistan'a gönderilmişlerdir. Daha sonra Pontus Rumları, Yunanistan'da Nea Trapezounda gibi kasabalar kurmuşlardır. Günümüzde Trabzon'un doğusunda Pontus Rumcasını konuşmaya devam eden Müslüman Rumlar bulunmaktadır.

Samsun'da din, Türkiye'nin bir ili olan Samsun'da ilk yerleşim döneminden itibaren uygulanan dinî pratik ve inanışların bütünü. Yerleşim geçmişi Taş Çağı'na dek uzanan Samsun'un yerleşik kültürü ile Grek kolonicilerin getirdiği inançların birleşimi kenti dinî açıdan Karadeniz'in en önemli yerleşimlerinden biri hâline getirmiştir. Amisos yerleşim alanı ve nekropolünü içerisinde barındıran Çakalca-Karadoğan Höyüğü'nde yapılan kazılarda Milet kolonisi dönemine tarihlenen ve farklı betimlemelere sahip Kibele heykelcikleri bulunmuştur. Kibele'nin yanı sıra aynı döneme tarihlenen Kore heykelcikleri de kurtarılmıştır. Heykelcikler hâricinde Kibele ile Kore adına hazırlanan ve üzerinde adak adamaya dair Grekçe işlemelerin bulunduğu çanak-çömlekler keşfedilmiştir. MÖ 6. yüzyılın ortalarına tarihlenen buluntular şehirde güçlü bir tanrıça kültünün bulunduğunu göstermekle birlikte törensel amaçlarla kullanılan dinî alanların bulunduğunu da kanıtlamaktadır. Heykelciklerin bulunduğu muntazam pozisyonları ve kırılarak çömleklere koyuldukları dikkate alındığında bir ritüelin parçası olarak toprağa gömüldükleri anlaşılmakta olup sonraki yüzyıllara ait buluntu sayısının oldukça az olması şehirlilerin zaman içerisinde dinî adetlerini değiştirdiklerini göstermektedir.
Hemşin Prensliği veya Hamamşen Prensliği, 790 yılında, Arapların Ermenistan'ı işgalinden ve bu işgalden sonra Müslüman Araplar tarafından kurulan Arminiya devletinden kaçan Ermeniler tarafından Doğu Karadeniz bölgesinde kurulan bir prensliktir. 1486 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından son verilmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu'nun millet sistemi altında Hristiyanlar ve Yahudiler, devlete sadakat göstermesi ve cizye vergisini ödemesi karşılığında Osmanlı hukukuna göre zimmi olarak kabul edilirdi.