İçeriğe atla

Giovanni Maria Lancisi

Giovanni Maria Lancisi
Doğum26 Ekim 1654
Roma, İtalya
Ölüm20 Ocak 1720
Kariyeri
DalıAnatomi
Epidemiyoloji
Çalıştığı kurumlarRoma Üniversitesi

Giovanni Maria Lancisi (26 Ekim 165420 Ocak 1720); İtalyan doktor, epidemi uzmanı ve anatomist. Sivrisinek popülasyonu artışı ve sıtma arasındaki ilişkiyi ortaya koymasıyla tanınır.

Çok yönlü bir bilim insanı olan Lancisi tıp dışında da dil ve yazılı belge çalışmaları ile yakından ilgilenmiştir. Yaşamı boyunca Papa’ların doktoru olarak da bilinen Lancisi üç ayrı Papaya bu açıdan hizmet etmiştir.

Kardiyoloji çalışmaları

Lancisi’nin kardiyoloji ve pnömoloji alanındaki çalışmalarına baktığımız zaman onun anjina pektoris olarak bilinen göğüs ağrısını tanımlayan kişi olduğunu görürüz. Bu kavram aslında 50 yıl sonra tam açıklanarak tartışılacaktır. Tariflemesine göre “ciğerlerin içinden gelen ağrılar nefes almayı zorlaştırır ve yukarı doğru çıkar ve bu da ani ölüme yol açar”. Yine 50 yaşında bir adamın av esnasında interkostal kaslarda ani ve ağrılı gerilimle başlayarak nefes darlığı gelişmesi neticesinde ölümünü de ayrıntılarıyla tarif etmiştir. Aslında bu tarifler ani ölüm semptomlarının bir düzenlemesi, toparlanması gibi gözükmekte ve çağın tıp anlayışı için önemli bir adım sunmaktadır; eforla gelen dispne, ciddi öksürük, düzensiz ritm, nabızda yavaşlama, palpitasyonlar, bilinç kaybı…

Anevrizma üzerindeki çalışmaları ise ölümünden 8 yıl sonra yayınlanmıştır. Bu çalışmasında kalpte anevrizma şeklinde bir genişlemeden bahsetmekte, gerçek ve yalancı anevrizma ayrımı yapmakta ve sifiliz ile anevrizmanın ayrıldığı noktaları açıklamaktadır.[1] Daha spesifik olarak vejetasyonları, valv duvarcıklarındaki kalınlaşmaları, “anevrizma gallicum” oluşumunu, valvüler stenoz ve kardiyak değişimler, kardiyak hipertrofi ve kardiak dilatasyon arasındaki farklılıkları ortaya koymuştur. Lancisi anevrizmaların sınıflandırmasından çok daha önce bunları etyolojik faktörlerine göre ayırmıştır; herediter, mekanik tıkanma, kalsifiye/oluşmamış kapakçıklar, büyük damar kalsifikasyonları, palpitasyon, sinirsel bozukluklar ve astım.

G.M. Lancisi, De motu cordis et aneurysmatib kitabından bir çizimi, Wellcome L0032294

Lancisi bir hastayı tarifinde ise kalp yetmezliğine aortik kapak bozukluğu ve mitral regürjitasyonun sebep olduğunu açıklamıştır. Önemli bir gözlemi de kalbin sağ tarafındaki genişlemenin juguler venlerin belirginleşmesi ile beraber olduğunu göstermesidir. Triküspid orifisde regürjitasyonun fiziksel özelliklerini tarifi günümüz kardiyolojisine ışık tutan örneklerdir.

Diğer çalışmaları

Lancisi'nin üroloji ve nöroloji anatomisine yönelik çalışmaları dışında veterinerlikte de önemli uğraşıları olmuştur.[2] Ayrıca halk sağlığında önemli yer tutan epidemiyolojik çalışmalar yapmıştır ve bunların en önemlisi malarya üzerine olan De noxiis paludum effluviis adlı eseridir. De subitaneis mortibus ilk otopsi yazımı olarak kabul edilir ve bu çalışmada 1706 yılında Roma'da gerçekleşen ani epidemik ölümlerdeki myokardiyal hastalığa yer vermektedir. De motu cordis et aneurysmatibus adlı kitabında ise anevrizmaların patoloji ve etyolojisini tarif etmekte iken[3] Tractatus de urinis'de ise üre oluşumunun fizyolojik mekanizmasını açıklamaktadır. Lanci'nin belki de en kayda değer çalışması ise Corpus Callosum'un medial longitudinal strialarını anatomik olarak tariflemesi olmuştur.[4][5]

Adli tıp

Aynı zamanda öğrenme, dil ve eski yazılı belgelere ilişkin de kayda değer çalışmaları vardır. Kleopatra ve iki hizmetkarının iki zehirli yılan tarafından ölümü üzerine araştırmalar yapmış ve bu ölümü sadece iki yılan zehrinin gerçekleştiremeyeceğinden, Kleopatranın aynı zamanda narkotik katkılı bir zehiri içerek ölümünü indüklemesi gerektiği konusunda görüşlerini yazmıştır.

Giovanni Maria Lancisi 17 ve 18. Yüzyılın en ilham alınan İtalyan hekimlerinden biriydi. Sapienza Üniversitesinde tıp kütüphanesini açmış ve anatomi kürsüsünü 13 yıl boyunca yönetmiştir.

Roma'da 65 yaşındayken 1720 yılında ölmüştür.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 17 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ağustos 2021. 
  2. ^ Firkin, Barry G.; Whitworth, Judith A. (1996). Dictionary of Medical Eponyms (2nd ed.). Parthenon. p. 225. ISBN 1-85070-477-5.
  3. ^ Paleari, Andrea; Beretta, Egidio Paolo; Riva, Michele Augusto (2021-03-01).
  4. ^ Andrew P. Wickens, A History of the Brain: from Stone Age Surgery to Modern Neuroscience (2014)
  5. ^ Marco Catani, Stefano Sandrone, Brain Renaissance: From Vesalius to Modern Neuroscience (2015) p. 85.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ateroskleroz</span>

Ateroskleroz, atardamarları (arterleri) etkileyen bir hastalıktır. Yaygın olarak "damar sertleşmesi" olarak adlandırılan arteriosklerozun bir türüdür. Orta boy ve büyük arterlerde görülen "aterom" veya "plak" olarak adlandırılan yapısal bozukluklardan (lezyonlardan) oluşur. Aterom, hangi safhada olduğuna bağlı olarak çeşitli yapılar barındırabilir:

<span class="mw-page-title-main">Kardiyoloji</span> Kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalı

Kardiyoloji, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır. Bu alan, konjenital kalp kusurları, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kalp kapak hastalığı ve elektrofizyoloji'nin tıbbi teşhis ve tedavisini içerir. Tıbbın bu alanında uzmanlaşmış doktorlara dahiliye'nin bir uzmanlık alanı olan kardiyolog denir.

<span class="mw-page-title-main">Anevrizma</span> kan damarlarının duvarında oluşan baloncuk şeklindeki patolojik genişlemeler

Anevrizma, kan damarlarının duvarında oluşan baloncuk şeklindeki patolojik genişlemeleri tarif eden genel tıbbi tanımlamadır. Beyin atardamarları ve aort, anevrizmaların en sık yerleştiği bölgelerdir. Anevrizmalar biçimlerine, bulundukları bölgelere, duvar yapılarına veya boyutlarına göre sınıflandırılabilirler. Anevrizmalar, toplardamarlara kıyasla atardamarlarda çok daha sık görülür.

<span class="mw-page-title-main">Epilepsi</span> beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluk

Epilepsi ya da sara, beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluktur. Beynin normal faaliyetlerini sürdürmesini sağlayan elektriğin, aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur. Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce korku hissi gibi olağan dışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişinin ağzı köpürebilir veya kişi yere düşebilir. Bu da kemik kırılması dâhil bazı fiziksel yaralanmalara sebep olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Aterom</span>

Aterom, atardamarların duvarlarında oluşan anormal yangısal (enflamatuvar) makrofaj akyuvar birikmesidir. Bu anatomik bozukluklar (lezyonlar) çocukluğun geç döneminde, yaklaşık 10 yaşından önce gelişmeye başlar ve zamanla iyice gelişir. Cerrahi müdahale ile, örneğin baypas ameliyatıyla atardamar yerine yerleştirilmiş toplardamarlar hariç, toplardamarlarda aterom gelişmez.

<span class="mw-page-title-main">İvan Pavlov</span> Rus fizyolog

İvan Petroviç Pavlov , klasik koşullanma üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen Rus fizyologdur.

<span class="mw-page-title-main">İbnü'n-Nefîs</span> Arap bilim insanı ve polimat (1213–1288)

İbnü'n-Nefîs ya da tam künyesi ile Ebü'l-Hasen Alâüddîn Alî bin Ebi'l-Hazm İbnü'n-Nefîs el-Kareşî ed-Dımaşkî Arap İslam bilgini, bilim insanı. Birçok farklı dallarda çalışmaları bulunan İbn Nefis, hekim, anatomi uzmanı, fizyolog, cerrah, oftalmolog, psikolog, astronom, kozmolog ve jeolog idi. Bunların yanı sıra sosyal ve beşeri bilimlerde de birçok çalışmaları olan İbn Nefis, hafız, muhaddis, Şafii (mezhebi) hukukçusu, teolog, İslam filozofu, sosyolog, romancı, bilimkurgu yazarı, gramerci, dilbilimci ve tarihçi'dir. İbn Nefis Şam'da doğmuş, Kahire'de çalışmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Amigdala</span> Beyin lobu

Amigdala beynin medial temporal lobunun derinlerinde yerleşen nöronların oluşturduğu badem şeklindeki beyin bölümü. Amigdala terimi ilk olarak 1822'de Karl Friedrich Burdach tarafından kullanılmıştır. Amigdala adı, yapının badem benzeri şekli nedeniyle "badem" anlamına gelen Yunanca amigdale kelimesinden türemiştir. Duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasındaki birincil role sahip bölge. Limbik sistemin bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nörobilim</span> sinir sistemini inceleyen bilim dalı

Nörobilim, sinir sistemini inceleyen disiplinlerarası bir bilim dalıdır. Nöronların ve nöral devrelerin temel özelliklerini anlamayı hedefleyen bu bilim dalı, bu amaçla fizyoloji, anatomi, moleküler biyoloji, gelişim biyolojisi, sitoloji, matematiksel modelleme ve psikolojiyi birleştirir. Öğrenme, bellek, davranış, algı ve bilincin biyolojik temelinin anlaşılması Eric Kandel tarafından biyolojik bilimlerin "nihai zorluğu" olarak tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Refleksoloji</span>

Refleksoloji, insan vücudundaki organların, el ve ayaklarda sonlanan sinir uçlarına bası uygulanarak, çeşitli rahatsızlıklara yönelik destek tedavi sağlanan tamamlayıcı tıp metodu. Refleksoloji ile, belirli baskı noktalarına çeşitli masajlar yaparak organlardaki bozukluklar iyileştirilmeye çalışılır. Ayaklara uygulanan özel masaj hareketleri ile bedenin belli alanlarında toplanan enerjiyi dağıtarak vücudun kendi kendini tedavi etme yeteneğini harekete geçirme yöntemi olarak tanımlanabilir. 2009'da yapılan randomize kontrollü çalışmanın gözlemlerinden ulaşılan sonuçlara göre

"Bu zamana kadar ulaşılan en iyi sonuçlara göre, Refleksoloji herhangi bir tıbbi durum için etkili (%100) bir tedavi ortaya koyamamıştır."

<span class="mw-page-title-main">Berlin Alman Kalp Merkezi</span>

Berlin Alman Kalp Merkezi, Berlin'de kâr amacı gütmeyen bir kamu vakfı olarak kurulmuş olan, bir tıp ve araştırma merkezidir. Merkez kardiyovasküler hastalıkların tedavisinin yanı sıra, kalp ve akciğer transplantasyonu alanında da uzmanlaşmıştır.

Abdominal aort anevrizması, abdominal aort damarının çapının 3 santimetreden büyük veya normal çapından en az %50 daha büyük olacak şekilde genişlemesi. Genelde patladığı durumlar dışında herhangi bir belirtiye yol açmaz. Zaman zaman karında, sırtta veya bacakta ağrı hissedilir. Büyük anevrizmalar bazen karnı bastırarak hissedilebilir. Patlaması karın ve sırtta ağrıya yol açabilir, tansiyonu düşürür, bayılmaya neden olabilir, sıkça ölümcüldür.

Bilişsel nörobilim, odak noktası mental süreçlerde görev alan beyindeki sinirsel bağlantılar olmak üzere, genel anlamda bilişin altında yatan biyolojik süreçleri inceleyen bilim alanıdır. Bilişsel aktivitelerin beyindeki sinirsel devreler tarafından nasıl etkiilendiği veya kontrol edildiği sorularını ele alır. Bilişsel nörobilim, hem nörobilim hem de psikolojinin bir dalıdır ve davranışsal nörobilim, bilişsel psikoloji, fizyolojik psikoloji ve duyuşsal nörobilim gibi disiplinlerle örtüşür. Bilişsel nörobilim, bilişsel bilimdeki teorilere, nörobiyoloji ve hesaplama modellemesine dayanan kanıtlara dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Subaraknoid kanama</span> Subaraknoid aralığa kanama

Subaraknoid kanama, araknoid membran ile beyni çevreleyen pia mater arasındaki alan olan subaraknoid boşlukta meydana gelen kanamalardır.

<span class="mw-page-title-main">Göğüs ağrısı</span> semptom

Göğüs ağrısı, göğüste, tipik olarak göğsün ön tarafında ağrı veya rahatsızlıktır. Keskin, künt, baskı, ağırlık veya sıkma olarak tanımlanabilir. İlişkili semptomlar, mide bulantısı, terleme veya nefes darlığı ile birlikte omuz, kol, üst karın veya çenede ağrı olabilir. Kalple ilgili ve kalple ilgili olmayan ağrı olarak ikiye ayrılabilir. Kalbe yetersiz kan akışı nedeniyle oluşan ağrı, anjina pektoris olarak da adlandırılır. Diyabet hastaları veya yaşlılar daha az belirgin semptomlara sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Richard Lower</span> Richard Lower (1631-1691) bir İngiliz bilim adamı ve doktordur. Modern kan naklinin öncülerinden biri olarak bilinir. Hayvanlar ve insanlar arasında kan naklini gerçekleştiren ilk kişilerden biridir ve fizyoloji alanında önemli katkılar yapmı

İngiliz bilim adamı Richard Lower kardiyorespiratuar fizyolojinin öncülerinden sayılmaktadır. Çalışmaları ile akciğer fizyolojisinin aydınlatılmasında önemli bir yere sahip olmuştur. Yine tıp tarihinin önemli isimlerinden ve beyinde yer alan Willis poligonunun tarifleyicisi Thomas Willis’in öğrencisidir.

<span class="mw-page-title-main">İntrakraniyal anevrizma</span> serebrovsküler hastalık

Beyin anevrizması veya Serebral anevrizma olarak da bilinen intrakraniyal anevrizma, çoğunlukla bir serebral arter duvarındaki zayıflık sonucu damarda lokal bir genişleme veya balonlaşmanın gerçekleştiği serebrovasküler hastalıktır.

Matteo Realdo Colombo ; İtalyan anatomist ve cerrah. Padova Üniversitesinde 1544 ve 1559 yılları arasında çalışmıştır. 1510-1515 yılları arasında pulmoner dolaşımın ilk ayrıntılı tariflemesini yapan bilim insanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Patricia Goldman-Rakic</span>

Patricia Goldman-Rakic Yale Üniversitesi Tıp Fakütesinde nörobilim, nöroloji, psikiyatri ve psikoloji profesörü. Prefrontal korteks ve çalışma belleğiyle ilgili çokdisiplinli araştırmalara öncülük etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kardiyak tamponad</span> Kalbin etrafında sıvı birikmesi

Kardiyak tamponad veya perikardiyal tamponad, perikardiyumda sıvı birikmesi sonucu kalbin sıkışmasıdır. Başlangıcı ani veya kademeli olabilir. Bulgu olarak genellikle obstrüktif şokta görülen nefes darlığı, halsizlik, sersemlik ve öksürük görülür. Göğüs ağrısı görülebilir. Diğer görülen bulgular altta yatan sebebe bağlı olabilir.