İçeriğe atla

Giffen paradoksu

Bir Giffen malı için kayıtsızlık eğrisi

Giffen paradoksu, ilk kez 19. yüzyılda, iktisatçı Sir Robert Giffen tarafından öne sürülmüştür.[1] Giffen paradoksuna göre, Giffen mallarının fiyatı yükseldiğinde talep artar, fiyatı düştüğünde talep azalır.[2] Bu duruma, talep kanununa ters olduğundan dolayı Giffen paradoksu denilmiştir.[3]

Giffen, 19. yüzyılda İrlanda'da ortaya çıkan patates kıtlığının patates fiyatlarını arttırdığını, fiyatı artan patatesin ise talebinin arttığını görmüş ve bu ters durumun nedenini incelemiştir. İnceleme sonucunda, düşük gelirli İrlandalı işçilerin beslenmelerini patates ile giderdiklerini, gelirlerinin az bir kısmını et gibi yüksek bütçeli yiyeceklere ayırdıklarını gözlemlemiştir. Bu durum patates kıtlığını oluşturarak patates fiyatlarını arttırmıştır. Giffen, artan patates fiyatı nedeniyle işçilerin et gibi kaliteli yiyeceklere paraları yetmediğini, bütün paralarıyla patates talep ettiklerini görmüştür. Talep kanunun tam tersini oluşturan bu tür mallara Giffen malı, bu durum ise Giffen paradoksu olarak adlandırılıyor.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b "Mahfi Eğilmez - Patates Fiyatları Artarken Giffen Paradoksunu Hatırlamak". 6 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2021. 
  2. ^ "Investopedia - Giffen Good". 6 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2021. 
  3. ^ "Giffen malı nedir ? - Giffen paradoksu nedir ?". 29 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Adam Smith</span> İskoç filozof ve ekonomist (1723–1790)

Adam Smith FRSA, "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.

<span class="mw-page-title-main">Para</span> devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit

Para, mal ve hizmetlerin değiş-tokuşu için kullanılan araçlardan en yaygın olanı. Para sözcüğü ile genellikle madenî para ve banknotlar kastedilmekle birlikte; ekonomide, vadesiz mevduatlar ve kredi kartları da parayı meydana getiren unsurlardan sayılır. Vadeli mevduat, devlet tahvili gibi değişim araçları ise para benzeri olarak değerlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Enflasyon</span> mal ve hizmetlerin zaman içinde değerinin artması, hayat pahalılığı

Enflasyon veya parasal şişkinlik, ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artıştır. Bu genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak ölçülür. Genel fiyat seviyesi yükseldiğinde, her bir para birimi daha az mal ve hizmet satın alır; sonuç olarak, enflasyon paranın satın alma gücünde bir azalmaya karşılık gelir. TÜFE enflasyonunun tersi, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinde bir düşüş olan deflasyondur. Enflasyonun yaygın ölçüsü, genel bir fiyat endeksindekinin yıllık olarak yüzde değişimi olan enflasyon oranıdır. Hanelerin karşılaştığı fiyatların hepsi aynı oranda artmadığından, bu amaçla genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Döviz kuru</span> bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir

Döviz yabancı ülkeler tarafından kullanılan para birimidir. Döviz kuru ise bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir. Bu kavram iki taraflı bir ilişkiyi içerir, bu yüzden iki taraflı (nominal) döviz kuru olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Sanayi Devrimi</span> 1760–1840 yılları arasındaki hızlı teknolojik değişim dönemi

Sanayi Devrimi ya da Endüstri Devrimi, bazen Birinci Sanayi Devrimi ve İkinci Sanayi Devrimi olarak ayrılan ve insan ekonomisinin Tarım Devrimi'ni takip eden daha yaygın, verimli ve istikrarlı üretim süreçlerine doğru küresel bir geçiş dönemidir. Büyük Britanya'da başlayan Sanayi Devrimi, yaklaşık 1760'tan yaklaşık 1820-1840 yılları arasındaki dönemde Kıta Avrupasına ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yayıldı. Bu geçiş, elle üretim yöntemlerinden makinelere geçişi; yeni kimyasal üretim ve demir üretim süreçlerini; su gücü ve buhar gücünün artan kullanımını; takım tezgâhlarının geliştirilmesini ve makineleşmiş fabrika sisteminin yükselişini içeriyordu. Üretim büyük ölçüde arttı ve bunun sonucunda nüfusta ve nüfus artış hızında benzeri görülmemiş bir artış yaşandı. Tekstil endüstrisi modern üretim yöntemlerini ilk kullanan sektör oldu ve tekstil istihdam, çıktı değeri ve yatırılan sermaye açısından baskın sektör haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Devalüasyon</span> makroekonomide ve modern para politikasında bir terim

Devalüasyon ya da değer düşürümü, sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satın alma gücünün, hükûmetçe alınan bir kararla düşürülmesidir. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir.

<span class="mw-page-title-main">David Ricardo</span> politik ekonomist ve klasik finansçı

David Ricardo, Yahudi kökenli Britanyalı politik ekonomist ve klasik finansçı. Finans ve ekonomi dünyasının en önemli isimlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Arz ve talep</span>

Mikroekonomi teorisinde, arz ve talep arasındaki karşılıklı dengeye dayanan ekonomi modeli, rekabet içindeki piyasalardaki ürünlerin fiyatlarını ve satışlarını tanımlamak, açıklamak ve tahmin etmek için, Alfred Marshall ve Leon Walras tarafından geliştirilmiştir. Bu model sadece önemli görülen stilize edilmiş gerçekleri inceleyip teorinin gelişmesine yardım etmeyen gerçekleri bir kenara iterek bilimsel hipotezlerin nasıl ortaya çıkarıldığına güzel bir örnektir. Bu nedenle belirsiz bir pazarı tanımlamak için kullanılan yaklaşımdır.

Altın standardı, standart ekonomik hesap biriminin sabit miktarda altına dayandığı bir para sistemidir. Altın standardı, 1870'lerden 1920'lerin başlarına, 1920'lerin sonlarından 1932'ye ve ayrıca 1944'ten ABD'nin ABD dolarının altına konvertibilitesini tek taraflı olarak sonlandırıp Bretton Woods sistemine kesin olarak son verdiği 1971 yılına kadar uluslararası para sisteminin temelini oluşturdu.

Kıtlığın iktisat bilimindeki anlamı için lütfen bakınız : Kıtlık (ekonomi)

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ'da Avrupa mutfağı</span> 5. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Avrupa kültürlerinin besinleri, yeme alışkanlıkları ve yemek pişirme yöntemleri

Orta Çağ Avrupa mutfağı, 5. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Avrupa kültürlerinin besinlerine, yeme alışkanlıklarına ve yemek pişirme yöntemlerine verilen genel addır. Bu dönem boyunca beslenme düzeni ve pişirme yöntemleri Avrupa genelinde değişimlere uğramış ve tüm bu değişiklikler Avrupa'nın modern mutfak kültürünün temelini oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Polonya Halk Cumhuriyeti</span>

Polonya Halk Cumhuriyeti, Polonya'nın 1952-1989 yılları arasındaki resmî adı. II. Dünya Savaşı'nın sonunda, savaş öncesi Polonya topraklarının bir kısımına Sovyetlerin Almanlardan aldıkları toprakların da dahil edilmesiyle kuruldu. Polonya Halk Cumhuriyeti COMECON ve Varşova Paktına üyeydi.

<span class="mw-page-title-main">Şubat Devrimi</span>

Şubat Devrimi, I. Dünya Savaşı sırasında 1917'de ortaya çıkan devrimci harekettir. Devrim, 1917'de Rusya'da gerçekleşen iki devrimden ilkiydi.

İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.

<span class="mw-page-title-main">Ekonomik değer</span> bir mal veya hizmetin ekonomik bir temsilciye sağladığı faydanın ölçüsü

Ekonomide ekonomik değer, bir mal veya hizmetin ekonomik aktöre sağladığı faydanın bir ölçüsüdür ve paranın değeri, bu tür bir faydayı güvence altına almak için finansal veya diğer kaynakların etkili bir şekilde kullanılıp kullanılmadığının değerlendirmesini temsil eder. Ekonomik değer genellikle para birimleriyle ölçülür ve bu nedenle yorum şu şekildedir: "Bir kişinin bir mal veya hizmet için ödemeye razı olduğu ve ödeyebileceği maksimum para miktarı nedir?" Paranın karşılığı genellikle "daha iyi" veya "paranın karşılığının en iyi değeri" gibi karşılaştırmalı terimlerle ifade edilir, ancak aynı zamanda bir anlaşmanın paranın karşılığını verip vermediği gibi mutlak terimlerle de ifade edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de enflasyon</span> Türkiyenin kuruluşundan bugüne kadar olan enflasyon ve enflasyona etki eden olaylar

Türkiye'de enflasyon, Türkiye ekonomi tarihinde sürekli yapısal problemlerden birisidir. Yakın dönem Türkiye tarihinde yıllık enflasyonda 1971'den başlayarak 34 yıl süren çift haneli verilerin görüldüğü enflasyonist bir süreç yaşandı. 2000'li yıllarda tek haneli oranlara düşse de 2010'lu yılların sonunda döviz kuru ve pahalılık nedeniyle enflasyon yeniden ciddi problemlerden biri halinde geldi.

Gelir politikası; ekonomi çapında ücret ve fiyat kontrolleridir, en çok enflasyona bir yanıt olarak tesis edilir ve genellikle ücret ve fiyatları serbest piyasa seviyesinin altında belirlemeye çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Veblen etkisi</span>

Veblen etkisi, 19. yüzyıl sonlarında tüketim alanında incelemeler yapan Amerikalı ekonomist ve sosyolog Thorstein Veblen tarafından ileri sürülmüştür. Veblen malları, fiyat arttıkça talebi artan mallardır. Bu etkiye göre insanlar fiyatı artan malları, diğer mallara göre daha çok tercih etmektedir. Normal tüketimde fiyat azaldıkça talep artmaktayken, Veblen etkisine sahip mallarda bu durum tam tersidir. Bu etkinin temeline göre insanlar tüketim kalıplarını, herkesi etkileyerek elde edilen, statü sağlayan ürünler ve ihtiyaçlarını daha faydalı mallar arasından seçerek belirlemektedir.

Ekonomide talep şoku, mal veya hizmetlere olan talebi geçici olarak artıran veya azaltan ani bir olaydır.

Jevons paradoksu, teknolojik ilerlemenin bir kaynağın kullanım verimliliğini artırarak maliyetin düşmesine neden olması ancak bu düşüşün talepte o kadar büyük bir artışa yol açması sonucunda kaynak kullanımının arttığı, dolayısıyla azalacağı yerde arttığı bir durumu ifade eder. Hükûmetler genellikle verimlilik kazanımlarının kaynak tüketimini azaltacağını varsayarlar, ancak paradoksun ortaya çıkma olasılığını göz ardı ederler.