Astronomi, gök bilimi ya da gökbilim gök cisimlerinin kökenlerini, evrimlerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini açıklamaya çalışan doğa bilimi dalıdır. Astronominin sınırlı ve özel bir alanı olan gök mekaniği ile karıştırılmaması gerekir. Astronomi daha açık bir deyişle, yörüngesel cisimleri ve Dünya atmosferinin dışında gerçekleşen, yıldızlar, gezegenler, kuyrukluyıldızlar, kutup ışıkları, gökadalar ve kozmik mikrodalga arkaalan ışınımı gibi gözlemlenebilir tüm olay ve olguları inceleyen bilim dalıdır.
Astral seyahat terimi okültizmde ve teozofide kullanılan bir terim olup kişinin uyku gibi hâllerde parapsikolojiye inanan kişilerce esîrî beden ya da astral beden ya da süptil maddelerden oluştuğu söylenen "bedeniyle" fiziksel bedeni dışında, yine bu kişiler tarafından iddia edildiğine göre bilinci yerinde olarak başka mekânlarda dolaşmak üzere yaptığı yolculuğa ve bu bedeniyle geçirdiklerini söyledikleri deneyimlere denir.
Reenkarnasyon veya ruh göçü, ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır. Reenkarnasyon kavramı Asya dinlerindeki tenasüh kavramından biraz farklı olmakla birlikte, benzerlik arz eder. Günümüzde ruh göçüne inanan insanların sayısı bir milyarı aşmaktadır. Ayrıca Dürzîlik ve Nusayrîlik gibi Orta Doğu'da yayılmış bazı dinlerde de bu inanış mevcuttur.
Kozmoloji, bir bütün olarak evreni konu alan bilim dalıdır.
Kuiper Kuşağı, Güneş Sistemi'nin kenarında bulunan bir halkadır. Esas olarak uzay kayaları ve cüce gezegenlerden oluşur. Neptün'ün yörüngesinin ötesine oturur. Gezegensel hareket düzeyinde ve Güneş'ten yaklaşık olarak 30 ila 50 astronomik birimden uzak bir disktir. Edgeworth-Kuiper Kuşağı adıyla da anılmaktadır. Hawaii'deki astronomlar 1992 yılında bu bölgede sayıları 1.000'i bulan buzlu cisimlerin ilkini keşfetmişlerdir. Bu cisimlerin bir bölümü çok yığışık olup çapları da yüzlerce kilometreyi bulabilmektedir. Kuiper Kuşağı ile Oort Bulutu'nun da üst üste bindiği bugünkü varsayımlar arasında yer almaktadır. Kuiper Kuşağı'nda bulunan gök cisimlerinin birer gezegen olup olmadığı yönünde de büyük tartışmalar bulunmaktadır. Kuiper Kuşağı'nda şimdiye kadar 400 gezegenimsi gök taşı bulunmuştur. Bu kuşakta çapı 100 km'den büyük en az 70.000 gök cismi olduğu varsayılmaktadır. Bu bölgeye Kuiper Uçurumu da denmektedir. Bu ismin verilmesindeki sebep ise kaya yoğunluğunun bu bölgede birdenbire azalmasıdır. NASA'nın Kuiper Kuşağı ve Plüton'a doğru yol alacak olan New Horizons uzay aracı da 2006 yılının Ocak ayında fırlatılmış, bir sene sonra 2007'de Jüpiter gezegeninin yanından geçmiştir. 14 Temmuz 2015'te Plüton'a en yakın noktadan geçerek gezegenin yapısı ve atmosferini incelemiştir. 2015 Nisan ayı itibarıyla New Horizons uydusu Plüton ile ilgili düşük çözünürlüklü görüntüleri göndermiş ve bilgilerimizi tazelemiştir.
Ruh, can ya da tin; din ve felsefede, insan varlığının fiziksel olmayan yönü ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır. Teolojide ruh kişinin tanrısallığa ortak olan kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır.
Annan Planı, Türk ve Rum kesimleri halinde bölünmüş Kıbrıs Adası'nın bağımsız bir devlet olarak birleştirilmesini öneren Birleşmiş Milletler planıdır. Adını, planı ortaya atan BM eski genel sekreteri Kofi Annan'dan alır.
Teozofi, "tanrı" ve "bilgi" sözcükleri birleştirilerek türetilmiştir. Günümüzde teozofi denildiğinde, öncelikle, kaynağını esas olarak Hint mistisizminin insan ile evren ve Tanrı arasındaki ilişkileri açıklayan felsefî denebilecek Hint teozofisinden almış olmakla birlikte Batı teozofisi akla gelir. Batı teozofisi bir yandan okült gelenek, diğer yandan Doğu gelenekleri üzerine kurulmuş, ezoterik bilgilerden yararlanan felsefî bir sistemdir.
Perispri, klasik ruhçuluk anlayışına göre, ruh ve beden bağlantısını sağlayan yarı maddî, akışkan bir bağdır; ruhun normal koşullarda göremediğimiz esîrî bedenidir. Madde-dışı bir varlık olan ruh madde evreninde icraatte bulunabilmek için doğal olarak bir araca gereksinim duyar ki, bu araca perispri adı verilir. Bu, ruhun bir bakıma mantosu, örtüsü ve dışa ait, maddi uygulama aracıdır. Fiziksel beden, perispri kalıbı üzerine kuruludur; insan bedeninin ruhtan beslenmesini sağlayan ve insan bedenini ayakta tutan perispridir. Ölümden sonra yok olmaz, ruha bağlı kalmaya devam eder. Perispriyi teozoflar astral, mantal, kozal bedenler şeklinde kısımlara ayırırlar.
Yaşam planı, ruhçu terminolojide kullanılan bir terimdir. Spatyum'daki varlığın; reenkarne olmadan önce, geçmiş yaşamlarındaki iradi hareketlerine ve gelişim gereksinmelerine uygun olarak yeni yaşamı için hazırladığı veya hazırlanan; doğacağı zaman ve ortam, genel yaşam süresi, sosyal koşullar, yürüyeceği manevi yollar, karşılaşacağı manevi sınavlar vs. ile ilgili planını belirtmek üzere kullanılır. Teozoflar aynı anlamda “karmik plan” terimini kullanırlar.
Ka, Antik Mısır inanışına göre insanın görünmeyen bedenidir. Antik Mısır ölüm tasvirlerinde ölüm, çoğu zaman, Ka’nın, fiziksel bedeni kuş kılığında terk etmesiyle temsil edilir.
Esîr, eski stoacıların ve günümüzde teozofların "aether" dedikleri, maddenin insanın beş duyusu ile algılayamadığı; katı, sıvı ve gaz hâllerine oranla yoğunluğu daha az, vibrasyonel hızı daha yüksek, daha süptil ve daha akışkan hâline verdikleri addır.
Yükseliş yayı Teozofi’de gezegensel zincir adı verilen süptil ya da esîrî planlardaki (kademelerindeki) bir hareketi ve akıntıyı ifade eden bir teozofi terimidir.
Gök katları, kavramı pek çok gelenekte bulunan, beş duyu ile algılanamayan âlemdeki farklı ortamları derecelendirmek üzere kullanılmış bir kavram olup çeşitli din ve mitolojilerde farklı sayılarla ifade edilmiştir.
Akaşa kayıtları, evrende meydana gelen hiçbir olayın, hiçbir hareketin yok olmadığını, hepsinin izlerini bıraktığını ve kaydolduğunu ileri süren teozoflarca kullanılan bir terimdir. Terim Hint teozofisindeki “evrendeki tüm uzayı kapsayan temel esîrî cevher” olarak tanımlanan “akaşa” sözcüğünden Batılı teozoflar tarafından türetilmiştir. Bu görüşe göre, nasıl evrende hiçbir madde dönüşümler geçirmekle birlikte yok olmazsa, hiçbir hareket ve olay da yok olmayıp akaşa denilen, algılanması zor, cevhere kaydolur.
Yedi kök soy veya Kök ırklar, teozofist Helena Petrovna Blavatsky'nin Gizli Öğreti (1888) adlı kitabında anlattığı ezoterik kozmolojide insan evrimindeki aşamalardır.
Yıldız Saat Kulesi Yıldız Sarayı kompleksine ait olan bir saat kulesi. İstanbul'un Beşiktaş ilçesi Yıldız semtinde bulunur. Yıldız Camii avlusunun güneybatı köşesinde yer almaktadır.
Gökbilimde yüzey parlaklığı, gökadalar ve bulutsular gibi geniş cisimlerin veya gece gökyüzü arka planının, birim başına görünür büyüklüğü veya akı yoğunluğu miktarıdır. Bir nesnenin yüzey parlaklığı, yüzey parlaklığı yoğunluğuna, yani birim yüzey alanı başına yayılan aydınlatma gücüne bağlıdır. Görünür ve kızıl ötesi gökbilimde yüzey parlaklığı, belirli bir filtre bandında veya fotometrik sistemde, genellikle yay-saniye kare başına büyüklük olarak verilir.
Altıncı Beş Yıllık Plan veya tam adıyla SSCB Ulusal Ekonomisinin Geliştirilmesi için Altıncı Beş Yıllık Plan, Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteri Nikita Kruşçev tarafından 1956 yılındaki Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresi'nde açıklanan Sovyetler Birliği ekonomisini geliştirmek için başlatılan sanayi geliştirme planı. Genel olarak kamulaştırma, 1956-1962 ücret reformu ile beraber ücret sisteminin standartlaştırılması ve Sovyet halkının yaşam standartları üzerine değişikleri içerir.