İçeriğe atla

Gertrud Bäumer

Gertrud Bäumer (12 Kasım 1873, Hagen – 25 Mart 1954, Bethel), Alman kadın hakları savunucusu ve politikacısı.

Hayatı

Çocukluk dönemi ve eğitimi

Gertrud Bäumer o dönemdeki birçok kadın gibi öğretmenlik mesleğini yapmıştır ve kadınların eğitim hakkı için savaşmıştır. Rahip bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiştir. Büyük babası Wilhelm Bäumer, Dortmund-Bodelschwingh'de rahiplik yapmış ve aynı zamanda kilise reformcuları arasında yer almıştır. Friedrich Schleiermacher (1768-1834) ile aynı fikirde olan Wilhelm Bäumer, kilise ve politika erken meşrutiyet rejiminin önderlerinden olmuştur.

Babası Emil Bäumer (1845-1883) erken yaşta ölmüş ve annesi üç çocuğa akrabalarının yardımı ile bakmak zorunda kalmıştır. Annesinin hayatındaki boşluk ve diğerlerine olan bağlılığı Gertrud Bäumer için üzüntü verici; ama hayatında oldukça öğretici bir tecrübe olmuştur. Büyük annesinin evindeki bu yalnızlık ona ağır gelmiş ve “Kendi eksenindeki bu döngü, kadın hayatı bu mu?” diyerek sorgulamaya başlamıştır. “Ekonomik nedenlerden dolayı öğretmen olmak istiyorum, öğretmen olmak zorundayım” diyerek meslek edimindeki kararını çok erken yaşlarda almıştır.

1892 yılında Alman Kadın Öğretmenler Birliği'ne (ADLV) katılmış ve 1901'den itibaren bu birliğin başkanı olmuştur. Orada kendisine sunulan fırsatların yeterli olmadığını düşündüğü için eğitimini üniversite ile derinleştirmek istemiştir. 1898'de Berlin'e gitmiş ve iki yıl sonra, öğrenimin kabulü için ön koşul olan başöğretmenlik sınavını geçmiştir. Kadınlar için okuma isteği, alışılmamış bir durumdu. En sonunda 1908'de Prusya'da kadınların üniversiteye kayıt yaptırmalarına izin verilmiştir.

Gertrud Bäumer, üniversitede teoloji, Alman dili ve edebiyatı, filoloji ve iktisat eğitimi almış ve 1904'te Goethe'nin bir eseri üzerine yaptığı çalışmasıyla doktora unvanını almıştır.

Helene Lange ve kadın hakları çalışmaları

Berlin'de kadın öğretmenler hareketinin tartışmasız önderi olan Helene Lange ile sıkı bir iletişim kurmuştur. Helene Lange'nin gözündeki rahatsızlık giderek çalışmalarını engellemiş ve Gertrud Bäumer ona çalışmalarında yardım etmiştir. Birlikte yayımlanmak üzere yoğun çalışmalar hazırlamışlardır. Aralarında sıkı bir dostluk başlamıştır. Gertrud Bäumer için Helene Lange ile karşılaşmak “hayatının kararı” olmuştur. Kadınların eşit haklara sahip olması hayatının amacı ve özü olmuştur. 1910'da Gertrud Bäumer, genç yaşına rağmen Alman Kadınlar Birliği'nin (BDF) başkanlığını Marie Stritt'den devralmıştır. Görev süresi savaş dolayısıyla 1919'a kadar sürmüştür. Bu süre zarfında gıda maddelerinin koordinasyonunu sağlayan, sanayi ve ekonomi alanında çalışan kadınların gönüllü savaş hizmeti bağlamında sosyal yardım kuruluşlarından biri olan, Ulusal Kadınlar Birliği'nde etkin bir şekilde çalışmıştır. Yönetim kurulu başkanlığını bıraktıktan sonra da destekleriyle önemli katkıları devam etmiştir. Ardından gelen takipçilerine öğütlerle ve girişimlerle yardımcı olmuştur.

Kadın hareketleri ile ilgili temel çalışmaları Alman Kadınlar Birliği (BDF) ile kadın hareketlerinin sesi olan Die Frau adlı aylık yayımlanan bir dergi olmuştur. Bunların yanı sıra 1916'dan 1920'ye kadar Marie Baum ile Hamburg Üniversitesi Sosyal Pedagoji Fakültesi'nin kuruluşu ve yönetimini üstlenmiştir.

Politik Hayatı

Gertrud Bäumer, 1920'de İçişleri Bakanlığı'na gençlik sosyal yardımlaşma ve eğitim bölümünden sorumlu genel müdür olarak atanmıştır. Aynı zamanda 1926'dan 1933'e kadar Cenevre Milletler Cemiyeti’nde Alman Hükümeti delegesi olmuştur. Bitmek tükenmek bilmez bir şekilde kadın hareketleri çerçevesinde yayınlanmak üzere bir sürü eser ve çalışma hazırlamıştır. Etrafındaki birçok kadın Gertrud Bäumer’in, bu sürekli ve hiçbir zaman yorgunluktan etkilenmeyen çalışmalarının gücünü nereden aldığını, hükümet görevlerinin, parlamentodaki sorumluluklarının ve özel hayatındaki isteklerin yanında bu kadar çok makale ve kitap yazmaya nasıl zaman ayırdığını sormuşlardır. Gertud Bäumer, bu yeteneğin ve mükemmel sağlığın gençken yapılmış zor özdisiplin alıştırmaları olduğunu söylemiştir. (...)

Yazar Hayatı

1993 yılı Gertrud Bäumer için tamamen bir kesişme noktası olmuştur. Meslek konusunda sıkışık bir dönem olmuş, bütün resmi işler de kaldırılmıştır. Bäumer bir taraftan Nazi döneminin kurbanı olmuş, bir taraftan da bu dönemin kendisine sunmuş olduğu zamandan yararlanmış, tarih bilimsel araştırmalar, geziler, yazarlıkla ilgili çalışmalar yapmış ve özel hayatına geri dönmüştür.

1933 ilkyazında açık bir şekilde Nazi dönemine karşı fikirlerini anlattığı “Lebensweg durch eine Zeitwende” (Bir zaman dönüşümünde yaşam yolu) adlı otobiyografisini yazmıştır. Bu eser, açık bir itirafla, Hitler ve Mussoli'nin bir önder olarak adlandırılmasının kendisi, yani yazar için ne anlama geldiği ile bitmektedir.

1934 yılının başında arkadaşı Gertrud von Sanden (1881–1940) ile birlikte Berlin’den Silezya’ya taşınmıştır. Emmy Beckmann’a yazmış olduğu bir mektupta hayatlarında bu “parçalanmaya” dair şunları yazmıştır:

“Her ne kadar günümüzde “özgürlük” oldukça çok net olmayan bir konu olsa da, diğer “özgür” yazarların amaçsızca yaşam tarzına ayak uydurabileceğimi biliyorum. Belki de bizim birdenbire yapmamız gereken, kişiliğimiz üzerine çok fazla şey kaçırmamızdı. Şimdi insanın basit bir şekilde dini sorumlulukla ve kişisel bir bağlılıkla çalışmak zorunda olduğu ve daha fazla bir şey yapamayacağı bir zaman gelmiştir.” (Bäumer 1956, 49; 13 Nisan 1933)

Amcası Werner Schede’ye yazmış olduğu bir mektupta, nasyonal sosyalizm döneminde çalışmalarına devam edebilmenin kendisi için ne anlama geldiğine ve bütün olanların etkisine daha da kuvvetli bir şekilde değinmiştir:

“Ayrıca emeklilik maaşımda ve öğretmenlik yaptığım zamanlardaki kayıtlardan çıkartıldım. Kişisel olarak bu benim için ne temiz bir çözümdü. Eğer çalışmaya devam etseydim şu an örneğin okullarda Yahudi çocukları hakkındaki yönergeler doğrultusunda ya da tarih dersleri için hazırlanmış olan yönetmelikler doğrultusunda ders anlatıyor olacaktım. Bu benim için gerçekten imkânsız olurdu.” (28 Nisan 1933)

1939'da hakkında çıkan konuşma yasağına rağmen Protestan çevrelerde konuşma yapmaya devam etmiştir. “Yurdunuz arkadaşlar için buluşma yeri ve takip edilenler için bir sığınak olmuştur.”

Friedrich Neumann’ın Etkileri

Gertrud Bäumer “kadın prensipleri”nin amaçlarını üstlenen ve hayatın hümanizmleşmesine katkıları bulunan feminizmin temsilcileri arasında yer almıştır. Politik bağlamda, 1906 yılından itibaren birlikte sıkı bir şekilde çalışmış olduğu Friedrich Neumann’ın sosyal sıkıntılarla belirlenmiş olan liberalizmi benimsemiştir. Bäumer, 1912’den itibaren Neumann’ın 1894'te kurmuş olduğu Die Hilfe (Yardım) adlı derginin redaksiyon görevini üstlenmiştir. Neumann’ın ölümünden sonra geçici bir süreliğine yayımcısı olmuştur. Friedrich Neumann ile hem iş çevresi ile bağlantılar kurmuş, aynı zamanda da sıkı dostluklar edinmiştir.

Friedrich Neumann (1860-1919) bir papaz olarak yoksul halk tabakasıyla iletişimde bulunmuştur. Halkın problemlerini çözememiş; fakat “ulusal” ve “sosyal” bağlamdaki ilişkide çözüm önerileri aramıştır. Neumann, sadece dışarıdaki güç politikasının içerideki sosyal reformları güçlendirebileceği kanısındaydı. 1896 yılında demokratik ve toplumsal bir reform programını ulusal güç arayışıyla birleştiren “Ulusal Toplumsal Birlik”i kurmuştur.

Neumann, Sosyal Demokratların işçi sınıfına uygulamaya çalıştığı çekim gücüne endişe ile bakmıştır. İşçi sınıfını devlet, ulus ve ‘sosyal imparatorluk’ için kazanmak istemiştir. Birlik, parlamento seçimi düştükten sonra, 1903'te dağılmıştır. Neumann, birlik dağıldıktan sonra aynı görüşü paylaşan Liberal Birlik'e geçmiştir.

1908'de Prusya Birlik haklarının kaldırılmasından sonra (kadınların politik partilere katılımı o zamana kadar yasaktı) Gertrud Bäumer ve Helene Lange 1910'da İlerici Halk Partisi'yle (FVP) birleşen Liberal Birlik'e katılmışlardır. 1919 yılında Gertrud Bäumer, Friedrich Neumann ve diğer birkaç arkadaşıyla Alman Demokrat Partisi'ni (DDP) kurmuştur. Theodor Heuss bu partinin ilk üyelerinden olmuştur. Gertrud Bäumer partide bulunduğu süre içerisinde 1930 yılına kadar üçüncü başkanlık görevini yapmıştır. Ayrıca 1919'da Ulusal Parlamento'nun ve 1932 yılına kadar da Almanya Parlamentosu'nun sürekli üyesi olmuştur.

1933 Öncesi Nasyonal Sosyalizm Dönemi’nde Gertrud Bäumer’in konumu

1933 yılına kadar günlük politik makalelerini, özellikle Yardım (Die Hilfe) adlı dergide yayımlamıştır. Alman Demokratik Partisi (DDP) ile yakın bağı ile ve nasyonal sosyalist çevrelerdeki tartışmalarla anılan bu dergi, yaklaşan nasyonal sosyalizm dönemine dikkat çekmiştir.

1923 yılında Bavyera'da artan “Berlin’i ele geçirme” söylentileri, Hitler ve imparatorluk donanması arasındaki komplo planları duyulmuş; ayrıca Gertrud Bäumer Bavyera'daki bu ilerleyişi acımasız güç savaşı olarak nitelendirmiştir. 9 Kasım 1923'te Hitler Birahane Darbesi'ni gerçekleştirmiştir ve Gertrud Bäumer artık yılmış bir şekilde bu durumu şöyle ifade etmiştir:

“Bu trajikomik hokkabazlık oyunundan daha da kötü olan gerçeklik ise bu sınıf mücadelesi ve cumhuriyetçi partilere bunun kabul ettirilmesidir. Cumhuriyeti savunmadaki güçleri gitmiş ya da mahvolmuştur. Almanya’daki ekonomik güç sahipleri olsa olsa akıl cumhuriyetçileridir.” (1 Aralık 1923)

Hareketin artan bu başarısıyla politik zaferdeki sevinç dalgasının (...) Almanların çöküşü olacağı konusunda uyarmıştır. Bu havanın kendisinden daha da tehlikeli olan gerçek, bu kötü durumu görmemeleri olmuştur. Bäumer, nasyonal sosyalizmi yapıcı olmaktan çok yıkıcı olduğunu ve önderinin sorumsuz bir biçimde faaliyette bulunduğunu söylemiştir.

Gertrud Bäumer, tartışmalı partilerin ortak bir ‘orta yol’ profilini gerçekleştiremeyeceği konusundaki gerçekliği öğrendiğinde orta yolun yenilenmesini umut etmiştir. Fakat temel ilke, her zaman anayasanın ruhunda bulunan vatandaşların özgürlüğünün korunması olmalıydı. Ayrıca nasyonal sosyalizmin bütün düşünce ve amaçlarına karşı gelmemiştir. Nasyonal sosyalistlerin sadece “kitle çalışması tekniği” ile başarılı olmadığını görmüştür. Nazi ideolojisinin, birçok farklı fikri tek potada eritip karma haline getirmesi, oldukça fazla çıkara hitap etmiştir. Hiçbir tartışma insan onurunu hiçe sayan Yahudi düşmanlığını ve bu partinin iç politik tiksinti verici politikasını, bir “hareket” olarak göstermek istemez. Tartışmasız sadece Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP), parti politikasındaki açıklığı doldurabilmiş ve bunu da vaatlerle yapmıştır. Bäumer nasyonal sosyalistlerin ortaya çıkardığı bu ruhsal krizi ciddiye almıştır. Ona göre önemli olan parlamentarizmin iyileştirilmesi olmuştur.

“Nasyonal-sosyal” kavramının anlamsal yakınlığını, Yardım dergisi çevresinin tanımlamış olduğu gibi Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin (NSDAP) nasyonal-sosyal ilerlemesi bu partiye karşı farklı bir dikkat çekmiştir. Gertrud Bäumer temel farkı Naumann'daki “demokrasi ile nasyonal sosyalizm” birleşmesi ve bu bağlamda devam edebilmesinde görmüştür. Bäumer'e göre “taklitçi Hitler” “isterik palavracı” olarak nitelendirilmiştir.

13 Ekim 1930'da Alman Parlamentosu'nun açılışında toplanan paramiliter askeri örgütünün (SA) gürültüsünü gördüğünde şunları yazmıştır: “Şiddetli bir protesto, güç isteğine karşı durmaktadır.” Gertrud Bäumer nasyonal sosyalistlerle herhangi bir ihtilafı ya da bir işbirliğini reddetmiştir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sol Parti (Türkiye)</span> Türkiyede bir siyasi parti

Sol Parti, Türkiye'de faaliyet gösteren sosyalist siyasi parti. Parti tüzüğüne göre resmî kısaltması "SOL Parti" şeklindedir. Özgürlük ve Dayanışma Partisinin (ÖDP) 22 Aralık 2019 tarihinde Ankara'da düzenlenen 8. Olağanüstü Kongresi'nde partinin isminin Sol Parti olarak değiştirilmesine dair alınan tüzük değişikliği kararıyla kurulmuştur. Genel başkanı Önder İşleyen'dir.

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm</span> Alman filozof Marxın düşüncelerine dayanan devrimci sosyalist akım

Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.

Sosyalizm, sosyal ve ekonomik olarak toplumsal refahın, katılımcı bir demokrasiyle gerçekleşeceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin topluma ait olduğunu savunan, işçi sınıfının yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teoridir. Siyasi yelpazede ve dünyanın çoğu ülkesinde sosyalizm, standart sol ideoloji olarak kabul edilir. Sosyalizm türleri, kaynak tahsisinde piyasaların ve planlamanın rolüne ve kuruluşlardaki yönetim yapısına göre değişir.

Nasyonal sosyalizm ya da Nazizm, kökten Yahudi aleyhtarı, ırkçı, aşırı milliyetçi, völkisch, sosyal Darwinist, anti-komünist, anti-liberal ve anti-demokratik bir ideolojidir. İtalya'da Benito Mussolini önderliğinde kurulan faşizm akımından etkilenerek ortaya çıkmıştır. Meydana gelişi Almanya'da gerçekleşen ve temel ilkeleri Adolf Hitler tarafından ortaya konan nasyonal sosyalizm, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin 30 Ocak 1933'ten Almanya'nın II. Dünya Savaşı'nda teslim olduğu 8 Mayıs 1945 tarihine kadar, 12 yıl 3 ay iktidarda olduğu dönem boyunca Almanya'nın resmî ideolojisi olarak uygulanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi</span> Almanyada 1920 ila 1945 arasında var olmuş aşırı sağ siyasi parti

Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi veya yaygın kısa adıyla Nazi Partisi, Weimar Cumhuriyeti döneminde kurulmuş ve Weimar Cumhuriyeti'ni Nazi Almanyası'na dönüştürüp 1933-1945 yılları arasında yönetmiş olan bir Alman siyasi partisidir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında Alman siyasetinde önemli bir yere sahip olmuş partinin programı ve ideolojisi olan nasyonal sosyalizm, radikal antisemitizm ile birlikte etnik milliyetçiliğe dayanan antiliberal ve antikomünist bir görüşteydi. 1921 senesinden itibaren parti başkanlığını sürdürmüş Adolf Hitler'in 1933 senesinde şansölye olmasının ardından 1945 senesine kadar nasyonal sosyalizm döneminde Almanya'nın tek yasal partisi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Faşizm</span> Aşırı sağcı, otoriter, aşırı milliyetçiliği savunan ideoloji

Faşizm, ilk olarak İtalya'da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojidir. İlkeleri ve öğretileri, La dottrina del fascismo adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. Benito Mussolini'nin kurucusu olduğu Ulusal Faşist Parti'nin İtalya'da iktidara gelmesinin ardından, faşizm birçok milliyetçi ideolojiye örnek olmuştur. Hitler'in nasyonal sosyalizmi ve Franco'nun falanjizmi, faşizmden çok etkilenmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Reichstag Yangını</span> Berlindeki Reichstag binasına 27 Şubat 1933 tarihinde düzenlenen kundaklama saldırısı

Reichstag Yangını, Hitler'in sebep gösterip ülkede düzeni sağlamak adına 24 Mart 1933'te Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg'un imzasıyla elde ettiği diktatöryal güce kavuşmasından önce Alman parlamentosunun toplandığı Reichstag binasında 27 Şubat 1933 akşamı çıkmış olan yangındır. Yangınla ilgili ilk rapor, saat 21:00'den kısa bir süre sonra, bir Berlin itfaiye istasyonuna bir alarm çağrısı geldiğinde geldi. Polis ve itfaiye ekipleri geldiğinde, Temsilciler Meclisi alevler içinde kaldı. Polis binanın içinde kapsamlı bir arama yaptı ve orada tutuklanan Van der Lubbe'yi buldu.

<span class="mw-page-title-main">Sturmabteilung</span> Nazi Partisinin orijinal paramiliter kanadı

Sturmabteilung, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin, Weimar Cumhuriyeti zamanında nasyonal sosyalistlerin yükselişinde önemli rol oynamış yarı askerî örgütü. Mensupları kahverengi gömlekler giydiği için Kahverengi Gömlekliler adıyla da anılır oldu. Ernst Röhm en bilinen Sturmabteilung lideri olarak "Stabschef" ünvanına sahipti ve Ocak 1931'den, Temmuz 1934'e kadar SA operasyonlarını yöneten kişiydi.

<span class="mw-page-title-main">Nazi Almanyası</span> 1933ten 1945e dek Nazi Partisi yönetimindeki Almanya

Nazi Almanyası, Almanya’nın 1933 ile 1945 yılları arasında, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) idaresi altında, tek parti rejimine dayalı yönetim sistemiyle “Führer” unvanlı hükûmet (1933-1945) ve devlet başkanı (1934-1945) Adolf Hitler’in liderliğinde egemenlik sürdüğü döneme verilen isim. Alman tarihi içerisinde “Reich”ların üçüncüsüdür; bundan dolayı Üçüncü Reich ismiyle de nitelendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Clara Zetkin</span> Alman politikacı (1857–1933)

Clara Zetkin, devrimci sosyalist ve Marksist-Leninist Alman politikacı ve kadın hakları savunucusu.

<span class="mw-page-title-main">Almanya Komünist Partisi</span>

Almanya Komünist Partisi, 1918-1933 yılları arasında önde gelen Alman siyasi parti. KPD, 1918'in sonunda Spartakusbund'un daha küçük radikal sol gruplarla birleşmesinden ortaya çıktı. Bu birleşmenin amacı, Almanya'da komünizmin hakim rejim hâline getirilmesiydi. 30 Aralık 1918'den 1 Ocak 1919'a kadar aşırı solcuların hakim olduğu kurucu parti kongresi, partinin Alman Ulusal Meclisi seçimlerine katılmasını reddetti. 1919'daki ocak ayaklanmasının ardından rejim güçleri, önce KPD liderleri Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg'u, kısa bir süre sonra da kurucu üye Leo Jogiches'i öldürdü. Aralık 1920'de KPD, Almanya Bağımsız Sosyal Demokrat Partisi' nin sol çoğunluğuyla birleşti ve geçici olarak Birleşik KPD adını aldı. KPD, kuruluşundan itibaren SPD'nin devrimci alternatifi olarak görüldü. Weimar Cumhuriyeti döneminde sosyalist üretim koşulları ve Sovyetler Birliği'ni model alan bir proletarya diktatörlüğünü savundu. Parlamentarizm ve demokrasi hakkındaki görüşleri, “burjuva demokrasisini” parti liderliğinde bir sosyalist konsey cumhuriyeti ile değiştirmek istedikleri için bölünmüştü, ancak yine de seçimlere katıldılar. 1919'dan itibaren Lenin'in ve daha sonra Stalin'in egemen olduğu Komünist Enternasyonal'in bir üyesiydi. KPD, işçi hareketinde sosyal demokrasiye karşı mücadele etmek için, 1928'den itibaren SPD'yi sosyal faşist ve baş düşman ilan ederek Nasyonal Sosyalizm'e karşı ortak bir mücadeleyi engelledi. 1929'dan itibaren KPD, otoriterleşti. Parti, Stalin ve Ernst Thälmann etrafında giderek bir şahıs kültü hâline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Gertrud Scholtz-Klink</span>

Gertrud Scholtz-Klink, Nazi Almanyası'nda ateşli bir NSDAP üyesi ve NS-Frauenschaft lideriydi. Unvanı Reichsfrauenführerindir. Gertrud Scholtz-Klink 11 çocuk doğurup mükemmel Alman kadını imajını gururla taşımış, daha sonra hayatının bir bölümünü hapishanede geçirmiş, ölümüne kadar nasyonal sosyalizme olan hayranlığını ve nasyonal sosyalizme yakınlığını dile getirmişti.

Birleşik Sosyalist Parti (BSP), 1994'te kuruldu. Partinin kurucu genel başkanı Sadun Aren'dir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra güç kazanan özgürlükçü sosyalizm anlayışına yakın duruşuyla bilinen SBP öncülüğünde, Kurtuluş, Emek, Yeni Yol ve Sosyalist Politika gruplarının çabasıyla kurulmuştur. Gruplar arasında önemli bir mesele olarak değerlendirilen Kürt sorunuyla ilgili büyük ve yoğun tartışmalar yaşanmıştır. Önce Birleşik Sosyalist Hareket (BSH) adıyla kuruluş çalışmaları yürütülmüştür. 1996 yılında Geleceği Birlikte Kuralım Parti Girişimi ile birleşerek ismini Özgürlük ve Dayanışma Partisi olarak değiştirmiştir. BSP'nin kurucu genel başkanı Profesör Sadun Aren, Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin de onursal kurucu başkanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Helene Lange</span>

Helene Lange, Alman eğitimci ve kadın hakları savunucusu. Alman kadın hareketinin sembol kişiliklerinden biridir. 1919-1921 döneminde Hamburg Parlamentosu üyeliği yapmıştır.

Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.

<span class="mw-page-title-main">Alman İşçi Partisi</span>

Alman İşçi Partisi, I. Dünya Savaşı'ndan sonra Weimar Almanya'sında kurulan kısa ömürlü aşırı sağcı bir siyasi partiydi. Resmî olarak Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi olarak bilinen Nazi Partisi'nin öncüsüydü. DAP sadece 5 Ocak 1919'dan 24 Şubat 1920'ye kadar varlığını sürdürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Otto Strasser</span> Alman Nazi politikacı

Otto Johann Maximilian Strasser, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin bir Alman politikacısı ve üyesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Danimarka Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi</span> Siyasi parti

Danimarka Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi, nasyonal sosyalizm ilkelerine dayanarak oluşturulmuş bir partidir.

Nasyonal sosyalizm ideolojisinde sosyalizmin ne anlama geldiği veya neden bu ismin tercih edildiği, Naziler hakkında yapılan tartışmalara konu olmuştur. Sık görülen bir düşünceye göre; amaç sadece o dönem sosyalizm sözcüğünün popülerliğinden, işçi sınıfını olumlu biçimde etkilemesinden ve alt sınıfı partiye kazandırma isteğinden dolayı ideolojiye ve partinin ismine sosyalizmin entegre edildiğidir.