İçeriğe atla

Gerilla pazarlama

São Paulo, Brezilya'da, bir eğlence parkının reklamı.

Gerilla pazarlama, alışılmışın dışında taktiklerle ve beklenmeyen yerlerde, beklenmeyen zamanlarda yürütülen pazarlama kampanyalarına verilen isimdir.[1] Aynı zamanda Jay Conrad Levinson tarafından 1984 yılında yazılan bir pazarlama kitabının adıdır. Bu kavram, zamanla kitapta da anlatılan, geleneksel olmayan pazarlama ve promosyon kampanyaları için kullanılan genel bir isim olmuştur.

1980'lerde ortaya çıkan bu kavramın ortaya çıkış öyküsünü Levinson şöyle anlatıyor:

“1980'lerin ortasında kısıtlı bütçesi olan insanlar için bir pazarlama kitabı yoktu. Üniversitede ders verirken öğrencilerim bana bu konuda soru sordular ve ben onlara konuyla ilgili kaynak bulacağıma söz verdim. Kütüphaneye gittim yoktu, başka kütüphanelere baktım yoktu. Diğer üniversitelere ve kütüphanelere baktım yine yoktu. Araştırmalarım sonunda bu konuda hiçbir kaynak bulamadım. Ama bir kere söz vermiştim. Sonra oturdum öğrencilerim için bir liste yaptım az parası olan işletmeler neler yapabilir diye ve 527 maddelik bir liste çıkarttım. Böylece gerilla pazarlamanın temeli atılmış oldu.”[2]

Esasında gerillanın ve geleneksel pazarlama anlayışının hedefleri konusunda bir farklılık bulunmuyor. Daha fazla satmak ve daha çok kar elde etmek gibi geleneksel hedeflere odaklansa da gerilla, kullandığı yöntemlerle geleneksel pazarlamadan ayrılıyor. Yani esas fark amaçta değil araçlarda ortaya çıkıyor.

Gerilla pazarlama, mümkün olan en küçük bütçeyle, geleneksel araçların yaratacağı etkinin üstüne çıkan bir etki yaratacak pazarlama yöntemlerini bulmak ve uygulamak şeklinde tanımlanabilir. Ancak Levinson bunun bir kerelik bir aktivite değil bir "süreç" olduğuna da dikkat çekiyor.

Paradan çok zaman, enerji ve düş gücü gerektiren gerilla pazarlama, kulaktan kulağa pazarlama, tele pazarlama, tshirtler, mektuplar, broşürler gibi birçok pazarlama yöntem ve kaynaklarının kombinasyonlarını kullanır. Böylece rakiplere küçük küçük saldırılar yaparak onları zayıf noktalarından yıpratmayı hedefler.[3]

Kaynakça

Türkçe kaynaklar

Dipnotlar

  1. ^ Kaya, İsmail (2010). Pazarlama Bi'Tanedir. İstanbul: Babıali Kültür Yayıncılığı. Sf:157.
  2. ^ Görgülü, Güventürk - Görgülü Nesteren Şencan; Pazarlama 3.0 Yeni Çağın Pazarlama Yaklaşımı 2010 s. 55
  3. ^ Tek, Ö.B., Özgül, E. Modern Pazarlama İlkeleri,sf: 48, 2008, İzmir

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Eğitim</span>

Eğitim; okullar, kurslar ve üniversiteler vasıtasıyla bireylere hayatta gerekli olan bilgi ve kabiliyetlerin sistematik bir şekilde verilmesi. Öğretmen, eğitmen, mentor, pedagoglar gerekli bilgileri öğrencilere verirler.

Pazarlama firmaların veya şirketlerin, herhangi ürün veya hizmet'lerin müşterilerinin ilgisini çekeceğini tayin etmeleri ve satış, hizmet, ticaret, reklam, iletişim ve işletme idaresi geliştirmeleri için stratejileri belirlemeleri sürecidir. Pazarlama süreci, bir bütünleştirilmiş süreç olup bunun vasıtasıyla firmalar müşterileri için değer yaratmakta ve bunun karşılığında müşterilerden deger kapabilmek için güçlü müşteri ilişkileri kurmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Reklam</span> pazarlama için kullanılan iletişim biçimi

Reklam, "insanları gönüllü olarak belli bir davranışta bulunmaya ikna etmek, belirli bir düşünceye yöneltmek, dikkatlerini bir ürüne, hizmete, fikir ve kuruluşa çekmeye çalışmak, onunla ilgili bilgi vermek, ona ilişkin görüş ve tutumlarını değiştirmelerini veya belirli bir görüşü ya da tutumu benimsemelerini sağlamak amacıyla oluşturulan; iletişim araçlarından yer ya da süre satın almak yoluyla sergilenen ya da başka biçimlerde çoğaltılıp dağıtılan ve bir ücret karşılığı oluşturulduğu belli olan "duyuru"dur.

<span class="mw-page-title-main">Oxford Üniversitesi</span> İngilterede Oxfordda kurulu devlet üniversitesi

Oxford Üniversitesi, Birleşik Krallık'ta, İngiltere'nin Oxford kentinde bulunan bir üniversitedir. Kurulduğu tarih bilinmemesine rağmen, 1096 tarihinde bu kentte eğitim olduğuna dair belgeler üniversiteyi İngilizce konuşulan dünyanın en eski üniversitesi, kuruluşundan itibaren var olmaya devam eden en eski ikinci üniversite yapmaktadır. Üniversite 1167 yılında II. Henry'nin, İngiliz öğrencilerin Paris Üniversitesinde okumasını yasaklamasıyla hızla büyümüştür. 1209 yılında Oxford halkıyla yaşanan anlaşmazlıklar sonucu bazı akademisyenler kuzeydoğudaki Cambridge kasabasına gitmiş ve burada Cambridge Üniversitesi’ni kurmuşlardır. Bugün bu iki eski üniversite Oxbridge adıyla anılır.

Doğu Akdeniz Üniversitesi ya da kısaca DAÜ, 1979 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kurulan bir Yüksek Teknoloji Enstitüsü olarak faaliyete geçen bir devlet üniversitesidir.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu Üniversitesi</span> Eskişehirde kurulu devlet üniversitesi

Anadolu Üniversitesi ya da bilinen adıyla ANAÜ, Türkiye'nin Eskişehir şehrinde yer alan ve ikili modda eğitim veren bir devlet üniversitesidir. Üniversitenin temeli, 1958 yılında kurulan Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, Eskişehir Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi ve Eskişehir Eğitim Enstitüsü'ne dayanır. 1982 yılında YÖK Kanunu ile birlikte EİTİA ve EDMMA Anadolu Üniversitesine dönüşmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Kütüphane</span> kitaplar, el yazmaları, ses kayıtları veya filmler gibi edebi, müzikal, sanatsal veya referans materyallerinin koleksiyonuyla ilgilenen bir kurum

Kütüphane anlamına gelen ve genellikle Batı dünyasında yaygın olarak kullanılan ‘bibliothek’ kelimesinin aslı Eski Yunancadır ve biblion kitap, baskılı ürünlerin saklandığı yer demektir. Türkçedeki kütüphane ise, Farsça ve Arapça kökenli kütüb (kitaplar) ile Farsça hane (ev) sözcüklerinden türemiştir ve kitapların evi anlamına gelmektedir. Her iki dilde de kütüphane terimi, kitapların saklandığı yer anlamında kullanılmaktadır.“Kütüphaneler, elde edilen bilginin toplanması, depolanması ve dağıtılması fonksiyonlarını gören hizmet işletmeleridir” Toplumsal gereksinimleri karşılamak için kurulan kütüphaneler, her türlü kayıtlı bilgi kaynağını bilgi gereksinimi olan kullanıcıya etkin biçimde sunar böylece bağlantı işlevini sağlamaktadır.

<i>Böyle Buyurdu Zerdüşt</i> Friedrich Nietzschenin felsefi romanı

Böyle Buyurdu Zerdüşt: Herkes ve Hiçbiri için Bir Kitap, Friedrich Nietzsche tarafından kaleme alınmış bir kitaptır (1883–1885). Kitabı belirli bir kategori içerisinde tanımlamak genelde zor olmuştur: Bir edebiyat eseri ve aynı zamanda felsefi bir çalışmadır. Nietzsche kendisi kitabı "yazılmış en derin" eser olarak tanımlamıştır. Eser, birçok farklı konu ve tarz barındırmaktadır. Nietzsche'nin felsefi görüşleri açısından önemli bir yer tutan kitap, birçok eleştiriye maruz kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Philip Kotler</span>

Dr. Philip Kotler, Northwestern Üniversitesi, Kellogg School of Management'da öğretim görevlisidir.

Halkla ilişkiler bir işletmenin, kurumun ya da örgütün bağlantı kurduğu ya da kurabileceği kimselerin anlayış, sempati ve desteğini elde etmek ve bunu devam ettirmek için yaptığı sürekli ve örgütlenmiş bir yönetim fonksiyonudur. Temelinde ikna, retorik, algı kavramları yatmaktadır. Kısa tanımıyla, kurumların kitlelerle iletişim kurmak amacıyla yürüttükleri, pro-aktif ve re-aktif olarak sürdürülebilen, kamu yararı esas alınarak devam ettirilen düzenli faaliyetlerdir. İngilizcedeki karşılığının "Public Relations" olması nedeniyle yaygın kullanımı "PR" olarak Türkçeye de yerleşmiştir. Public relations kısaltılarak PR şeklinde Türkçede kullanılmaya başlanınca bu PR'nin birleşik olarak ifadesi gerektiğinde de Piar ya da piyar şeklinde kullanılmaya başlanmıştır.

İzinli pazarlama, tüketicilerin anket, üyelik bilgileri yoluyla kendi izinleri doğrultusunda vermiş oldukları kişisel bilgilerinin kullanılarak ilgi alanları ve ihtiyaçlarına yönelik yapılan pazarlama çalışmalarının tümünü kapsamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kültür Devrimi</span> Çinde var olmuş ekin çalışması

Büyük Proleter Kültür Devrimi ya da kısaca Kültür Devrimi, Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Mao Zedong'un iktidardaki son 10 yılı içinde (1966-1976) Çin Devrimi'nin ruhunu yeniden canlandırmak için başlattığı hareket.

Alıcıya yönelik pazarlama bir mağazada gerçekleşir ve mağazada alışveriş yapmakta olan bir müşteriyi ürünün alıcısı haline getirmeyi hedefler. Diğer bir deyişle, alıcıya yönelik pazarlama, satın alma kararlarını mağazada, ürünün yanında oluşturmayı hedefler. Ürünün tüketicisi ile mağazada gezinmekte olan alıcı farklı kişiler olabilir. Örneğin, bir anne bir ailenin tüketim malları satın alımlarının %90'ından sorumlu olmakla beraber, tüketim dört aile üyesi arasında eşit olarak bölünüyor olabilir.

Dijitalleştirme, özellikle eski yazılı kaynakların OCR ve benzeri uygulamalarla dijital ortama aktarılma işlemidir. Dijitalleştirme görsel veya işitsel ögelerin bilgisayara tanımlanabilmesi, işlenebilmesi ve saklanabilmesi amacıyla sayısal kodlara dönüştürülmesidir. Bu işlemin amacı belgenin bütünlüğünü, içeriğini ve fiziksel özelliklerini koruyarak gelecek nesillere aktarmaktır.

İçerikle Pazarlama, Sosyal Medya sürecinin önemli bir parçası olup, yeni ekosistemde markaların pazarlama sürecinde önem kazanan yeni nesil dijital iletişim ve pazarlama süreci.

<span class="mw-page-title-main">Dijital pazarlama</span>

Dijital pazarlama, elektronik bir cihaz veya internet kullanan tüm pazarlama çabalarını kapsar. Ürün veya hizmetlerin elektronik ortamda çevrimiçi şekilde tanıtılmasını sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Satış</span>

Satış, belirli bir zaman diliminde satılan mal veya hizmet sayısı ile ilgili faaliyetlerdir.

Nöropazarlama, nörobilim ve pazarlama ana bilim dallarındaki yöntem ve uygulamaların disiplinlerarası bir yaklaşımla pazarlama alanında kullanılmasını ifade etmektedir. Nöropazarlama, literatürde pazarlamanın alt dallarından biri olarak geçmekle birlikte "Nörobilim" ve "Davranış Bilimleri " alt kategorisi olarak da bahsedilmektedir. Dolayısıyla hangi bilim dalına ait bir kategori olduğu konusunda net bir sınıflandırma yapmak henüz mümkün değildir.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi kampanya</span>

Bir siyasi kampanya belirli bir grup içindeki siyasi görüşü etkilemeyi amaçlayan organize bir çabadır. Modern siyasette, en yüksek profilli siyasi kampanyalar, genel seçimlere ve devlet başkanı veya hükûmet başkanı adaylarına, genellikle cumhurbaşkanı veya başbakana odaklanır.

Hedef kitle, iletişim alanında bir yayın veya programın hitap etmesi beklenen topluluğu ifade eden terimdir. Genellikle pazarlama ve reklamcılık sektörleri tarafından kullanılır. Kurumlar yayın faaliyetlerinde kendilerine ekstra para ve iş gücü kaybı getirerek bütün bir toplumu kapsamaktansa, kendileri için daha avantajlı olacak kitleler ile iletişime geçmeyi tercih eder. Hedef kitle kavramı aynı zamanda siyasal partilere politikalarını oluştururken ve oluşturdukları politikaları kamuoyuna açıklarken yardımcı olur.