
Charles Robert Darwin evrimsel biyolojiye yaptığı katkılarla tanınan İngiliz doğa bilimci, jeolog ve biyologdur. Tüm yaşam türlerinin ortak bir atadan türediği yönündeki önermesi günümüzde genel kabul görmekte ve bilimde temel bir kavram olarak kabul edilmektedir. Alfred Russel Wallace ile ortak bir yayında, evrimin bu dallanma modelinin, var olma mücadelesinin seçici üremede yer alan yapay seçilime benzer bir etkiye sahip olduğu doğal seçilim adını verdiği bir süreçten kaynaklandığına dair bilimsel teorisini ortaya koymuştur. Darwin insanlık tarihinin en etkili isimlerinden biri olarak tanımlanmış ve Westminster Abbey'e gömülerek onurlandırılmıştır.

Entomoloji böceklerin bilimsel çalışmasıdır ve zoolojinin bir dalıdır. Geçmişte böcek terimi daha az spesifikti ve tarihsel olarak entomolojinin tanımı, örümceğimsiler, çok bacaklılar ve kabuklular gibi diğer eklembacaklı gruplarındaki hayvanların incelenmesini de içerirdi. Bu daha geniş anlam, gayriresmi kullanımda hala karşılaşılabilir.

Reginald Innes Pocock FRS, Britanyalı zoolog.

John Edward Gray, Britanyalı zoolog. George Robert Gray'in ağabeyidir. Farmakolog ve botanikçi Samuel Frederick Gray'in oğludur.

Londra Hayvanat Bahçesi, dünyanın en eski hayvanat bahçesidir. 27 Nisan 1828 tarihinde Birleşik Krallık'ın başkenti Londra'da açılmıştır. İlk açıldığında buraya getiren türlerin bilimsel amaçta kullanılması öngörüldü. Ancak 1847'de halka açılmıştır. Günümüzde 755 tür, 16802 hayvanıyla tüm Birleşik Krallık'taki en büyük hayvanat bahçesidir. Londra Hayvanat Bahçesi 1980'lerde giderleri karşılamakta zorluk çekmeye başlamıştır. Bu durum hayvanların fiziksel koşulları etkilemeye başlaması ile 1991 yılında Londra Hayvanat Bahçesinin kapatılacağı haberleri yayınlanmıştır. Ancak Londra Hayvanat Bahçesi wombat, Tazmanya Canavarı gibi pek çok türün bölgede tek görülebildiği merkezdi. Bu yüzden halkın verdiği destekle ziyaretçi akışında artış yaşanarak kurum kapanma tehlikesini atlatmıştır. Hayvanat Bahçesinde goriller, kuşlar, Afrika kuşları, kelebekler, balıklar için özel bölümler hazırlanmıştır. 1826 yılında kurulan Londra Zooloji Kurumu tarafından yönetilir ve Regent Parkı'nın kuzey ucunda konumlanır.

George Gaylord Simpson, Amerikalı bir taşılbilimci (paleontolog).

Doğa tarihi, hayvanlar, mantarlar ve bitkiler de dahil olmak üzere organizmaları doğal ortamlarında inceleyen, deneysel çalışma yöntemlerinden çok gözlemsel yöntemlere yönelen bir araştırma alanıdır. Doğa tarihi çalışan bir kişiye doğa bilimci veya doğa tarihçisi denir.

Darwin ispinozları veya Galapagos ispinozları (Geospizinae), 14 veya 15 türden oluşan bir ötücü kuşlar grubu. Darwin ispinozlarının hangi kuş ailesine ait oldukları tam olarak açıklık kazanmamış olsa da gerçek İspinozgiller (Fringillidae) ile akraba olmadıkları bilinmektedir. Örnekleri ilk olarak Charles Darwin tarafından, onun HMS Beagle gemisi ile yaptığı ikinci yolculuğu sırasında Galapagos adalarında toplanmıştır. Darwin ispinozları türlerinden on üçü Galapagos adalarında bulunurken bir tanesi de Cocos Adası'nda bulunur.

Michael Rogers Oldfield Thomas,, İngiliz zoolog.

Londra Doğal Tarih Müzesi, Londra'da bulunan bu müze doğal tarihinin çeşitli kesimlerinden gelen örneklerden geniş bir yelpazede sergiler.
Louis Fraser (1810-1866), İngiliz zoolog ve koleksiyoncu. Fraser, ilk yıllarında Londra Zooloji Derneği Müzesi'nin küratörüydü.

Elizabeth Janet Browne, İngiliz bilim tarihçisidir. Özellikle 19. yüzyıl biyoloji tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. Harvard'da çalışmaya başlamadan önce önce Londra'daki University College London'da Wellcome Trust Tıp Tarihi Merkezi'nde dersler verdi. Günümüzde Harvard Üniversitesi'nde Aramont Bilim Tarihi Profesörüdür.

Thomas Horsfield TD, yoğunluklu olarak Endonezya'da çalışan ve bölgedeki birçok bitki ve hayvan türünü tanımlayan Amerikalı doktor ve doğa bilimcidir. Daha sonra Londra'daki East India Company Müzesi'nin müdürlüğünü yaptı.

The Zoology of the Voyage of H.M.S. Beagle Under the Command of Captain Fitzroy, R.N., during the Years 1832 to 1836, Şubat 1838 ile Ekim 1843 arasında, hazır olduklarında on dokuz sayı halinde ciltsiz olarak yayınlanan 5 bölümlük bir kitaptır. Çeşitli yazarlar tarafından yazılmış, Charles Darwin tarafından düzenlenmiş ve denetlenmiş, Beagle yolculuğu sırasında yaptığı koleksiyonların uzman açıklamalarını yayınlamıştır.

Macrauchenia, Litopterna takımında büyük, uzun boyunlu ve uzun uzuvlu, üç parmaklı bir Güney Amerika toynaklısıydı. Cins, adını ailesine, Macraucheniidae veya "sağlam litopternlere" verir. Diğer litopternler gibi, litopternlerin yaklaşık 66 milyon yıl önce ayrıldığı tek toynaklılarla (Perissodactyla) en yakından ilişkilidir. Cinsin en eski fosilleri yaklaşık yedi milyon yıl önce Geç Miyosen'e aittir ve M. patachonica yaklaşık 20.000-10.000 yıl önce geç Pleistosen sırasında fosil kayıtlarından kaybolur. M. patachonica, ailenin son ve en iyi bilinen üyelerinden biridir ve esas olarak Arjantin'deki Luján Formasyonu'ndan bilinir, ancak güney Güney Amerika'daki yerleşim yerlerinden bilinir. Bir başka macraucheniid Xenorhinotherium cinsi, Geç Pleistosen sırasında kuzeydoğu Brezilya ve Venezuela'da mevcuttu. Tip örneği, Beagle'ın yolculuğu sırasında Charles Darwin tarafından keşfedildi. Hayatta, Macrauchenia, iki takson yakından ilişkili olmasa da, hörgüçsüz bir deveye benzemiş olabilir. Şu anda Güney Amerika'da bulunan çeşitli ortamlardaki bitkilerle beslendi. Tanımlanan türler arasında M. patachonica ve M. ullomensis geçerli kabul edilir; M. boliviensis bir nomen dubium olarak kabul edilir; ve M. antiqua Promacrauchenia cinsine taşınmıştır.

Kısaca Oxford Üniversite Müzesi (OUMNH) olarak bilinen Oxford Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi, Oxford, İngiltere'de Parks Road üzerinde bulunan, Oxford Üniversitesi'nin doğal tarih örneklerinin çoğunu sergileyen bir müzedir. Aynı zamanda üniversitenin kimya, zooloji ve matematik bölümleri tarafından kullanılan bir amfi içerir. Müze, bitişiğindeki Pitt Rivers Müzesi'ne halka açık tek giriş sağlar.

HMS Beagle'ın ikinci yolculuğu, Robert FitzRoy'un kaptanı olduğu HMS Beagle gemisinin 27 Aralık 1831'den 2 Ekim 1836'ya kadar süren ikinci araştırma gezisidir. FitzRoy, jeolojik araştırmalar yürütebilecek birinin gemide olmasının fayda getireceğini düşünmüş ve ayrıca fazladan bir doğa bilimcinin yanlarında olmasını istemişti. Yeni mezun olmuş 22 yaşındaki Charles Darwin bir papaz olmadan önce tropikleri görmeyi umut ediyordu ve bu fırsatı değerlendirdi. Yolculuğu sırasında okuduğu Charles Lyell'ın Principles of Geology kitabından çok etkilenmişti. Araştırma gezisinin sonunda Darwin, adını jeolog ve fosil koleksiyoneri olarak duyurmuş ve günlüğünü yayınlayarak yazarlığıyla da büyük bir ün kazanmıştır.
Geological Observations on South America, İngiliz doğa bilimci Charles Darwin tarafından yazılmış bir kitap. 1846 yılında yayımlanan kitap, Darwin'in, Robert FitzRoy'un kaptanlığını yaptığı HMS Beagle'ın ikinci yolculuğu sırasındaki gezilerini anlatıyor. HMS Beagle, Kraliyet Donanması için bölgedeki kıyı şeritlerinin ve adaların haritasını çıkartmak üzere Güney Amerika'ya geldi. Yolculuk esnasında Darwin, fosil ve bitki topladı ve kıtanın jeolojik özelliklerini kaydetti.
Geological Observations on the Volcanic Islands, visited during the Voyage of H.M.S. Beagle, İngiliz doğa bilimci Charles Darwin tarafından yazılmış bir kitap. 1844 yılında yayımlanan kitap, Darwin'in, Robert FitzRoy'un kaptanlığını yaptığı HMS Beagle'ın ikinci yolculuğu sırasındaki gezilerini anlatıyor. Darwin tarafından yazılmış jeoloji kitapları serisinin ikinci kitabıdır. İlk kitap The Structure and Distribution of Coral Reefs 1842 yılında; üçüncü kitap Geological Observations on South America ise 1846 yılında yayımlandı.

Edward Forbes FRS, FGS bir Man'lı doğa bilimcisiydi. 1846 yılında, dağ bitkileri ve hayvanlarının dağılımlarının, son buzul çağında aşağıya doğru sıkışarak daha alçak rakımlara indiğini ve bazı okyanus adalarının ana karaya bağlı olduğunu önerdi. Bu mekanizma, artık izole olmuş adalar ve dağ zirvelerindeki aynı türlerin dağılımlarını açıklayan ilk doğal açıklamaydı ve bu fikir Charles Darwin tarafından bağımsız olarak keşfedildi. Darwin, bu fikri Forbes'a atfetti. Forbes ayrıca, deniz altındaki yaşamın belirli bir derinlikten sonra tamamen yok olacağını öne süren "azoik hipotezi" adı verilen hatalı bir teori geliştirdi.