İçeriğe atla

George Emil Palade

George E. Palade
Doğum19 Kasım 1912
Iaşi, Romanya
Ölüm8 Ekim 2008 (95 yaşında)
Del Mar, Kaliforniya
MilliyetRomanya
VatandaşlıkABD ve Romanya
Mezun olduğu okul(lar)Carol Davila Tıp ve Farmakoloji Üniversitesi
Ödüller1974 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü
Kariyeri
DalıHücre biyolojisi

George Emil Palade (d. 19 Kasım 1912 - ö. 8 Ekim 2008), Romanya doğumlu hücre biyoloğu. Şimdiye kadarki "en etkili hücre biyoloğu" olarak tanımlanır.[1] 1974 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü Albert Claude ve Christian de Duve ile birlikte kazanmıştır. Ödül kendisine elektron mikroskobu çalışmalarındaki yenilikleri ve hücre yapısıyla ilgili yaptığı çalışmalar sayesinde hücre biyolojisine getirdiği yenilikler nedeniyle verilmiştir.[1] En önemli keşifleri ilk kez 1955 yılında tanımladığı ribozomlar ve endoplazmik retikulum ile ilgili olanlardır.

Kaynakça

  1. ^ a b "Prof. George Palade: Nobel prize-winner whose work laid the foundations for modern molecular cell biology". The Independent. 22 Ekim 2008. 19 Ekim 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Şubat 2011. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • Editor (2007). "Tribute to Professor George E. Palade". J. Cell. Mol. Med. 11 (1). Romanya. ss. 2-3. doi:10.1111/j.1582-4934.2007.00018.x. ISSN 1582-1838. PMID 17367496. 
  • Singer, Manfred V (2003). "Legacy of a distinguished scientist: George E. Palade". Pancreatology. 3 (6). Switzerland. ss. 518-9. doi:10.1159/000076328. ISSN 1424-3903. PMID 14730177. 
  • Haulică, I (2002). "[Professor doctor George Emil Palade at 90 years of age]". Revista medico-chirurgicală a Societăţii de Medici şi Naturalişti din Iaşi. 107 (2). Romanya. ss. 223-5. ISSN 0300-8738. PMID 12638263. 
  • Tartakoff, Alan M (Kasım 2002). "George Emil Palade: charismatic virtuoso of cell biology". Nat. Rev. Mol. Cell Biol. 3 (11). İngiltere. ss. 871-6. doi:10.1038/nrm953. ISSN 1471-0072. PMID 12415304. 
  • Motta, P M (2001). "George Emil Palade and Don Wayne Fawcett and the development of modern anatomy, histology and contemporary cell biology". Italian journal of anatomy and embryology [Archivio italiano di anatomia ed embriologia]. 106 (2 Suppl 1). Italy. ss. XXI-XXXVIII. ISSN 1122-6714. PMID 11730003. 
  • Farquhar, M G (Aralık 1999). "Glomerular permeability I. Ferritin transfer across the normal glomerular capillary wall. 1961". J. Am. Soc. Nephrol. 10 (12). ABD. ss. 2645-62. ISSN 1046-6673. PMID 10589706. 
  • Raju, T N (Ekim 1999). "The Nobel chronicles. 1974: Albert Claude (1899-1983), George Emil Palade (b 1912), and Christian Réne de Duve (b 1917)". Lancet. 354 (9185). İngiltere. s. 1219. doi:10.1016/S0140-6736(05)75433-7. ISSN 0140-6736. PMID 10513750. 
  • Sabatini, D D (Ekim 1999). "George E. Palade: charting the secretory pathway". Trends Cell Biol. 9 (10). İngiltere. ss. 413-7. doi:10.1016/S0962-8924(99)01633-5. ISSN 0962-8924. PMID 10481180. 
  • Motta, P M (1998). "George Emil Palade and Don Wayne Fawcett and the development of modern anatomy, histology and contemporary cell biology". Italian journal of anatomy and embryology [Archivio italiano di anatomia ed embriologia]. 103 (2). Italy. ss. 65-81. ISSN 1122-6714. PMID 9719773. 
  • Porter, K R (Temmuz 1983). "An informal tribute to George E. Palade". J. Cell Biol. 97 (1). ABD. ss. D3-7. ISSN 0021-9525. PMID 6345553. 
  • Tashiro, Y (Ocak 1975). "[Accomplishment of Drs. Albert Calude and George E. Palade and the birth of cell biology]". Tanpakushitsu Kakusan Koso. 20 (1). Japan. ss. 74-6. ISSN 0039-9450. PMID 1094498. 
  • Magner, J W (Ocak 1975). "Current medical literature". Journal of the Indian Medical Association. 64 (1). India. ss. 20-2. ISSN 0019-5847. PMID 1094070. 
  • "George E. Palade". Triangle; the Sandoz journal of medical science. 9 (6). Switzerland. 1970. ss. 229-30. ISSN 0041-2597. PMID 4927031. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">DNA</span> Canlıların genetik bilgilerini barındıran molekül

Deoksiriboz nükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmaların ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilgiyi uzun süre saklamasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Bazı DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır, diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.

<span class="mw-page-title-main">Bakteri</span> mikroorganizma üst âlemi

Bakteri (İngilizce telaffuz: [bækˈtɪəriə] ( dinle); tekil isim: bacterium), tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu, kimi virgül şeklinde olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadaki biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Peroksizom</span> Bir organel türü

Peroksizom, hemen hemen tüm ökaryotik hücrelerde bulunan bir organeldir. Çok uzun zincirli yağ asitlerinin, dallı zincirli yağ asitlerinin, D amino asitlerinin, poliaminlerin katabolizmasında ve memelilerin beyin ve akciğerlerinin normal fonksiyonu için önem taşıyan bir eterfosfolipid olan plazmalojenlerin biyosentezi için gereklidir. Ayrıca enerji metabolizması için önemli olan pentoz fosfat yolundaki iki enzimin toplam aktivitesinin yaklaşık olarak %10'unu içerir. Peroksizomların, hayvanlardaki izoprenoid veya kolesterol senteziyle ilişkili olup olmadığı tartışılmaktadır. Filizlenen tohumlardaki glioksilat döngüsü ("glioksizom"), yapraklardaki fotosolunum, tripanazomatidlerdeki glikoliz ("glikozom") ve bazı mayalardaki metanol veya amin oksidasyonu ile asimilasyonu bilinen diğer peroksizomal işlevlerdir.

Biyolojide sinyal transdüksiyonu bir hücrenin bir cins sinyal veya uyarıyı başka birine dönüştürme sürecidir. Çoğu zaman bu, hücre içinde enzimlerin yürüttüğü biyokimyasal reaksiyonlarla gerçekleşir, bunlar birbirine ikincil habercilerle bağlanıp bir "ikincil haberci yolu" oluştururlar. Bu süreçler genelde hızlı olur, iyon akıları durumunda milisaniyeler mertebesinde, protein ve lipit aracılıklı kinaz çağlayanı (cascade) durumunda dakikalar mertebesinde sürer. Çoğu sinyal transdüksiyonu işleminde sinyal ilk uyarandan ileri doğru yayıldıkça bu olaylara katılan protein ve diğer moleküllerin sayısı da artar ve böylece küçük bir sinyal büyük bir tepki doğurabilir; buna "sinyal kaskadı" denir. Bakteri ve diğer tek hücreli organizmalarda, hücrenin sahip olduğu sinyal trasndüksiyon süreçleri onun çevresine nasıl tepki vereceğini belirler. Çok hücreli organizmalarda organizmanın bir bütün olarak çalışmasını sağlamak için bireysel hücrelerin davranışlarını koordine eden pek çok sinyal transdüksiyon süreci gerekmektedir. Tahmin edileceği üzere, bir organizma ne kadar karmaşıksa organizmanın sahip olduğu sinyal transdüksiyon süreçlerinin repertuvarı da o derece karmaşık olmak durumundadır. Dolasıyla hücresel seviyede hem iç hem de dış çevrenin duyumu sinyal transdüksiyonuna dayalıdır. Çoğu hastalık, örneğin diyabet, ateroskleroz, özbağışıklık (otoimmünite), kanser, sinyal transdüksiyon yollarındaki bozukluklardan kaynaklanır. Bu durum, sinyal transdüksiyonunun biyoloji kadar tıpta da olan önemini ortaya koyar.

<span class="mw-page-title-main">Christian de Duve</span> Belçikalı sitolog ve biyokimyacı

Christian René de Duve, sitolog ve biyokimyacıdır. De Duve Thames-Ditton, İrlanda'da, Belçikalı göçmen bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. 1920'de Belçika'ya döndüler. De Duve, kendisinin daha sonra 1947'de profesör olacağı Leuven Katolik Üniversitesi'nde okumaya başlamadan önce Anvers'te Onze-Lieve-Vrouwecollege okulunda Cizvitler tarafından eğitildi. Hücre biyokimyasında ve hücre biyolojisinde uzmanlaştı ve hücre organelleri olan peroksizomları ve lizozomları keşfetti.

<span class="mw-page-title-main">Hücre iskeleti</span> Hücrelerin iç iskeletini oluşturan ipliksi protein ağı

Hücre iskeleti, bakteriler haricinde tüm hücrelerin sitoplazmasında bulunan, hücre çekirdeğinden hücre zarına uzanan ve protein filamentlerinin birbirine bağlayan kompleks ve dinamik bir ağıdır. Farklı organizmaların hücre iskeleti sistemleri benzer proteinlerden oluşur. Ökaryotlarda hücre iskeleti matrisi, hücrenin gereksinimlerine bağlı olarak hızlı büyüme veya küçülme yeteneğine sahip üç ana proteinden oluşan dinamik bir yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">RAD51</span>

RAD51, bir insan genidir, bu genin ürünü olan ve aynı isme sahip olan protein DNA çift iplikçikli kesiklerini tamir eder. Bu protein RAD51 protein ailesinin üyelerinden biridir. RAD51 protein ailesi üyeleri bakteriyel RecA ve maya Rad51 ile homologdur. Protein, mayadan insana kadar çoğu ökaryotta korunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Carl Ferdinand Cori</span> Nobel ödüllü Çek biyokimyager ve farmakolog

Carl Ferdinand Cori, Çek biyokimyager ve farmakolog. Eşi Gerty Cori ve Arjantinli fizyolog Bernardo Houssay ile birlikte, glikojenin yıkımı ve vücutta tekrar sentezi yoluyla enerji deposu ve kaynağı olarak kullanılması ile ilgili keşiflerinden dolayı 1947 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü kazandı.

<span class="mw-page-title-main">Peter Medawar</span> İngiliz-Brezilyalı biyolog (1915 – 1987)

Sir Peter Brian Medawar, Brezilyalı/İngiliz biyolog. Graft reddi ve kazanılmış immün tolerans ile ilgili keşifleri organ nakli uygulamalarında önemli bir yer edinmiştir. 1960 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'ne Sir Frank Macfarlane Burnet ile birlikte layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">François Jacob</span> Fransız biyokimyager (1920-2013)

François Jacob, Fransız biyolog. 1965 yılında Jacques Monod ve André Lwoff ile birlikte Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">George Wald</span> araştırmacı

George Wald, Yahudi kökenli Amerikalı bilim insanı. Retina pigmentleri üzerine yaptığı çalışmalarıyla bilinir. 1967 yılında Haldan Keffer Hartline ve Ragnar Granit ile birlikte Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Eric F. Wieschaus</span>

Eric F. Wieschaus, Amerikalı gelişimsel biyolog. 1995 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü Edward B. Lewis ve Christiane Nüsslein-Volhard ile birlikte "embriyonik gelişimin genetik kontrolü ile ilgili keşiflerinden dolayı" kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Werner Arber</span>

Werner Arber İsviçreli mikrobiyolog ve genetikçi. Amerikalı araştırmacılar Hamilton Smith ve Daniel Nathans ile birlikte, Werner Arber 1978 yılı Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü restriksiyon endonükleaz enzimlerini keşfi nedeniyle kazanmıştır. Bu araştırmacıların çalışmaları rekombinant DNA teknolojisinin gelişimine öncülük etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Phillip Allen Sharp</span> Amerikalı biyolog

Phillip Allen Sharp, Amerikan genetikçi ve moleküler biyolog. RNA bağlanmasının kaşiflerinden biridir. Richard J. Roberts ile birlikte ökaryot hücrelerinin DNA dizelerindeki genlerin bitişik sırada olmadığını, aralarda intron denilen okunmayan ve protein sentezine katılmayan bölümlerin olduğunu keşfettiler. Bu sayede mRNA'lar aynı DNA dizesinden bu bölümleri farklı şekilde silmeleri ile farklı proteinleri kodlayabilmektedir. İkili bu keşifleri ile 1993 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü kazanmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Dendritik hücre</span>

Dendritik hücreler memelilerin bağışıklık sistemini oluşturan immün hücrelerden biridir. Bu hücrelerin ana işlevi antijenleri işlemek ve immün sistemin diğer hücrelerine yüzeyinden sunmaktır. Diğer bir deyişle dendritik hücreler antijen sunan hücre görevi görürler. Doğuştan bağışıklık sistemi ve adaptif immün sistem arasında haberci olarak hareket ederler.

<span class="mw-page-title-main">John Kendrew</span> araştırmacı

Sir John Cowdery Kendrew, İngiliz biyokimyager ve kristalografi araştırmacısı. Max Perutz ile birlikte Cavendish Laboratuvarındaki hem-içeren proteinlerle ilgili çalışmaları nedeniyle 1962 Nobel Kimya Ödülünü almaya layık görülmüştür.

Merkel hücreleri, aynı zamanda Merkel-Ranvier hücreleri ya da taktil epitel hücreleri omurgalıların derilerinde bulunan ve hafif temas hissi için gerekli, oval biçimli mekanoreseptörlerdir. İnsanların parmak uçları gibi oldukça hassas deride yoğun olarak bulunurlar ve somatosensoriyel getirici sinirlerle sinaptik bağlantı kurarlar. Yaygın olmasa da bu hücreler habis hâle dönüşerek agresif ve tedavisi zor bir deri kanseri türü olan Merkel hücre karsinoması oluşturabilirler.

Sementoblast, dişin kökü etrafındaki foliküler hücrelerden oluşan bir biyolojik hücredir. Sementoblastlar, sement üretimi anlamına gelen sementogenezden sorumludur. Sementoblastların farklılaşma mekanizmaları tartışmalı olsa da ikinci derece kanıtlar epitelyum ya da epitel bileşenleri dental kese hücrelerinin boylarında uzama ile birlikte sementoblastlara farklılaşmasına sebep olabileceğini öne sürmektedir. Diğer teoriler Hertwig Epitel Kök Kılıfının rol aldığını öne sürer.

<span class="mw-page-title-main">Unikonta</span>

Amorphea veya Unikonta, Amoebozoa ve Obazoa'yı içeren taksonomik bir grupdur. Bu sınıfın üyelerinin taksonomik yakınlıkları ilk olarak 2002 yılında Thomas Cavalier-Smith tarafından açıklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tasuku Honjo</span>

Tasuku Honjo Japon hekim-bilim insanı ve immünologdur. 2018 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nün kazananlarından birisidir. En çok programlanmış hücre ölüm proteini 1'i (PD-1) tanımlamasıyla tanınır. Aynı zamanda IL-4 ve IL-5 sitokinlerinin ve sınıf anahtarı rekombinasyonu ve somatik hipermutasyon için gerekli olan aktivasyonla indüklenen sitidin deaminazın (AID) moleküler keşfi ile de bilinir