İçeriğe atla

Georg Simmel

Georg Simmel
Tam adıGeorg Simmel
Doğumu1 Mart 1858(1858-03-01)
Berlin, Prusya Krallığı
Ölümü28 Eylül 1918 (60 yaşında)
Strassburg, Alman İmparatorluğu
Çağı19. yüzyıl felsefesi
BölgesiBatı felsefesi
İlgi alanlarıFelsefe
Sosyoloji
Önemli fikirleriMikro sosyoloji, kent sosyolojisi, formel sosyoloji, toplumsallaşma
Etkiledikleri

Georg Simmel (Almanca telaffuz: [ˈzɪməl]; 1 Mart 1858 - 26 Eylül 1918), Ferdinand Tönnies ile birlikte Alman Sosyolojisi'nin kurucularından biri olan sosyolog, filozof ve eleştirmen.[1]

Simmel, Alman sosyologların ilklerinden biriydi. Neo-Kantçı yaklaşımı ile sosyolojik antipositivizmin temellerini attı ve sordu, Toplum nedir? — doğrudan Kant'ın, doğa nedir?'ine atıfta bulundu ve sosyal bireysellik ve parçalanma konusunda öncü analizler sundu.

Yaşamı

İlk yılları ve eğitimi

Simmel, 1858'de Berlin'de, Yahudi bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Başarılı bir iş insanı olan ve Roma Katolik Kilisesine geçen babası Eduard Simmel, gelecekte bir çikolata üreticisi tarafından satın alınacak olan "Felix & Sarotti" adında bir şekerleme dükkânı kurmuştu. Annesi, Yahudi bir ailede dünyaya geldi ancak Luteryanizm inancına sahipti.

Modern şehirleri coğrafi bir yerleşme mekanı ve yaşama alanı olmaktan çok, toplumsal sosyal ilişkiler ve bu ilişkiler doğrultusunda alışverişin yaşandığı sosyolojik bir olgu olarak ele alır. En çok "birey kent yaşamında kendisini nasıl üretmekte?" ve "kentsel yaşamın çelişkilerini aşmak için hangi tür stratejilere başvurmaktadır?" sorularına cevap aramıştır.[1]

Çalışmaları toplumsal form kavramının sosyoloji literatürüne kazandırılmasını sağlamıştır. Bu yüzden uluslararası litaratürde formların sosyoloğu olarak bilinir. Daha çok toplumsal etkileşimcilik kavramı üzerinde durmuştur. Türkçeye tercüme edilmiş eserleri arasında en bilineni Paranın Felsefesi'dir (Philosophie des Geldes). Simmel'in 20. yüzyıl boyunca, kent ve modernite sosyolojisi, kültürel kuram ve eleştirel düşünce üzerindeki etkisi, 21. yüzyılda da özellikle "kültürel çalışmalar" alanında ve Zygmunt Bauman'ınki gibi "postmodernite kuramları" aracılığıyla sürmektedir. Kendisi aynı zamanda mikro sosyoloji kavramını da litaratüre kazandırmıştır. Bireyin ve toplumun incelenmesi sırasında daha küçük olguların da incelenmesi gerektiğini savunmuştur. Modanın da sosyolojisini yapmıştır. Ona göre moda bireyi hem ayrıştıran hem de diğerlerine benzeten bir olgu olarak modern insana hitap etmektedir.

Başlıca eserleri

  • Toplumsal Farklılaşma Üzerine (1890)
  • Tarih Felsefesinin Problemleri (1892)
  • Sosyolojik Estetik (1896)
  • Para Felsefesi (1900)
  • Kadın Kültürü (1902)
  • Metropol ve Tinsel Hayat (1903)
  • Moda Felsefesi (1905)
  • Sosyoloji (1908)
  • Felsefi Kültür (1911)
  • Kültür Kavramı ve Trajedisi Üzerine (1911)
  • Goethe (1913)
  • L'art pour l'art (1914)
  • Kültürel Formların Değişimi (1916)
  • Rembrandt: Sanat Üzerine Felsefi Bir Deneme (1917)
  • Hayat Üzerine Görüşler (1918)
  • Modern Kültürde Çatışma (1918)

Ayrıca bakınız

  • Toplum bilimi

Kaynakça

  1. ^ a b Tüketim Sosyolojisi. Sosyolojik Araştırma. Anı Yayıncılık. s. 125. ISBN 978-605-170-203-2. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji</span> toplumun oluşum, işleyiş ve gelişim yasalarını inceleyen bilim dalı

Sosyoloji veya toplum bilimi, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Toplumsal (sosyolojik) araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki ilişkilerden küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hukuk sosyolojisi</span>

Hukuk sosyolojisi, sosyoloji boyutuyla hukuk eksenli araştırmalar yapan bir bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Émile Durkheim</span> Fransız toplum bilimci (1858 – 1917)

Émile Durkheim, Fransız sosyolog, sosyolojinin kurucularından sayılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Max Weber</span> Alman sosyolog

Max Weber, Alman düşünür, sosyolog ve ekonomi politik uzmanı. Modern antipozitivistik toplumbilimi incelemesinin öncüsü olduğu düşünülür. Sosyolojiyi yöntem bilimsel olgunluğa eriştirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Eğitim sosyolojisi</span> EĞİTİM

Eğitimsel toplum bilimi, eğitim kurumlarını ve okullaşma ile modern endüstri toplumlarında okullaşma sistemlerini, ‘okul ile toplumsal yapı arasındaki ilişkileri konu alan, eğitim kurumunun toplumun diğer büyük kurumsal düzenleriyle, yani iktisat, politika, din vb. ile olan ilişkilerini sosyolojinin yöntemleri ve bakış açısıyla araştıran sosyoloji dalı.

Toplumsal grup, üyeleri arasında etkileşim olan, ortak amaç ve çıkarlara sahip, belirlenen değer ve normları paylaşan insanların birlikteliğini ifade etmektedir. Toplumsal grup, hem sosyal psikolojinin hem de sosyolojinin çalışma konularından biridir. Bununla birlikte, psikologların ve sosyologların toplumsal grubu ele alış biçimleri farklılık göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sanat sosyolojisi</span>

Sanat sosyolojisi, sosyolojinin alt dallarından biridir ve sanatı toplumsal bir süreç olarak, diğer toplumsal fenomenlerle bağlantı içinde ele alır ve analiz eder. Modern sanatın gelişimi, sosyolojik bir araştırma sürecini gerektirdiğinde ve sosyoloji de kendi içinde alt dallara doğru ayrılırken, Avrupa'da ve ABD'de bazı sosyal bilimcilerin katkısıyla sanat sosyolojisi giderek özerkleşen bir alan olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle 20. yy.'ın ortalarında Frankfurt Okulu düşünürlerinin katkıları bugün sanat sosyolojisi literatürü içinde önemli bir yer tutmaktadır. Frankfurt Okulu, "sanat sosyolojisi" ve "sanat felsefesi" arasındaki dinamik etkileşim için de iyi bir örnektir.

Sosyolojik Yöntemin Kuralları, Emile Durkheim'in ilk kez 1895 yılında yayımlanan kitabı. Kitap, Durkheim'in Pozitivist yöntemlere bağlı kalarak toplumu inceleyip, yorumlayacak bir sosyoloji kurma düşüncesini yansıtır.

<span class="mw-page-title-main">İletişim sosyolojisi</span>

İletişim sosyolojisi, iletişimin sosyolojik açıdan incelenmesidir. Bu bağlamda iletişimin toplumsal anlamı, topluma etkileri, toplum-iletişim ilişkisi, toplumsal iletişimin tarihsel süreç içindeki gelişimi gibi konular iletişim sosyolojisinin inceleme alanları içerisinde yer alır.

Kadir Cangızbay, Türk sosyolog ve anarko-sosyalist. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi

<span class="mw-page-title-main">Akademik disiplinler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Akademik disiplinlere genel bir bakış ve güncel bir rehber olarak aşağıda ana hatlar verilmiştir:

Doxa kavramının kaynağı, Sokrates öncesi ilk felsefe metinleridir. Yunanca "kanaat" anlamına gelen doxa, Parmenides'in felsefesinde gerçekliğin bir bölümüne veya genel olarak varlığa dair çarpık ve yanlış kanaat demektir. Bu anlamda yine Yunanca "bilgi" anlamına gelen episteme kavramıyla zıt bir diyalektik içinde düşünülür. Gerçekliğe dair yanlış tanıma, yanlış tasavvur ve tahayyül anlamlarını kendinde toplar. Kişilere, topluma veya bütünüyle varlığa dair basmakalıp düşünceler, yaygın stereotipler ve klişeler doxa'ya dahildir.

<span class="mw-page-title-main">Karl Mannheim</span>

Karl Mannheim, 20. yüzyılın ilk yarısında çalışmalarını yürütmüş Macar-Alman sosyolog ve düşünür. Bilgi sosyolojisinin kurucularından biri olduğu kadar klasik sosyolojide de kilit bir figürdür. Mannheim en çok, kısmî ve toplam ideolojileri birbirinden ayırdığı, belirli sosyal gruplara özgü kapsamlı dünya görüşlerini ve ayrıca mevcut sosyal düzenlemeler için modası geçmiş destek sağlayan ideolojileri temsil ettiği Ideology and Utopia (1929-1936) adlı kitabıyla tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Tarihsel sosyoloji</span>

Sosyoloji ve tarih arasında yer alan bir araştırma disiplinidir. Bu iki kavram arasında sıkı bir ilişki bulunur. En yüzeysel anlamıyla tarihi, geçmişteki olaylara ait bilgilerin keşfedilip, toplanması ve bir araya getirilip sunan bilim olarak tanımlarsak sosyolojiyi de tarih boyunca yaşayan insanların, toplumların çeşitli yönlerini inceleyen bilim olarak kabul etmeliyiz. Bir tarihi olay örneği ile sosyoloji tarih ilişkisini anlayabiliriz. Her tarihi olay bir sosyo-kültürel olaydır. Sosyoloji de bu sosyo-kültürel olayları, sosyal ilişkileri araştırır. Böylece tarih ile sosyoloji birbirleriyle örtüşür.

<span class="mw-page-title-main">Georges Gurvitch</span> Fransız toplum bilimci (1894 – 1965)

Georges Gurvitch, Rus asıllı Fransız sosyolog. Hukuk ve bilgi sosyolojisi alanında çalışmalar yapmıştır.

Sınıfsız toplum, toplumu oluşturan bireylerin statü,mülkiyet veya destekledikleri siyasi birlik gibi özelliklerle eşit olmayan konumlara dağılmadıkları toplum düzeni.

<span class="mw-page-title-main">Sosyolojinin dalları</span>

Aşağıdakiler, sosyoloji disiplinine genel bakış ve güncel bir rehber olarak sunulmaktadır:

<span class="mw-page-title-main">Mimarlık sosyolojisi</span>

Mimarlık sosyolojisi, yapılmış çevrenin sosyolojik çalışması ve modern toplumlarda mimarların rolü ve kapsamıdır. Mimarlık temel olarak estetik, mühendislik ve sosyal kavramlardan meydana gelir. Yapılmış çevre, insanların aktivitelerinden oluşan tasarlanmış alanlardır. Bu alanlar birbiriyle ilişkili ve birbirinden ayrılamaz bir bütündür. Birbirinden farklı birçok sosyal kurum bulunmaktadır. Bu sosyal kurumlar, bazen binayı kullanan insanların hem binada yaşayanların amacından hem de çeşitli yapı ve organize iletişim akışından tüm yönlerden faydalanmalarını sağlamak için işlevsel alanlara ihtiyaç duyar. Binaların bu sosyal kurumların ihtiyaçlarını, toplumsal gereksinimleri, karşılamak üzere tasarlanma biçiminin, mimaride sosyal yönlerin uyumu olduğu söylenebilir.

Sosyoloji, insan ve toplumların ilişkilerini ele alan bir bilim dalıdır. Konu bakımından, birçok konuyu ele alabilir. Din, siyaset, kültür, ırk ve sosyal sınıf gibi birçok konu sosyoloji biliminin araştırması kapsamındadır.

<span class="mw-page-title-main">Duygu sosyolojisi</span>

Duygu sosyolojisi, insani duyguların incelenmesini ele alarak, sosyolojik teoriler ve tekniklerden yararlanır. Sosyoloji modernleşmenin getirdiği olumsuz faktörler incelemek için ortaya çıktığından, birçok alt dalı da duygularla ilgilenmektedir. Duygularla ilgilenen birçok araştırma bulunmaktadır, örnek olarak Georg Simmel, kentselleşmenin bireyler üzerindeki etkisini araştırırken, Karl Marx ise kapitalizmin insan varlığına zarar verdiğini belirtti.