
Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

Augustinus ya da Aurelius Augustinus, Aziz Augustinus ya da Hippo'lu Augustinus olarak da bilinen Hristiyan filozof ve tanrıbilimci.
Cin, İbrahimi dinler de dahil olmak üzere modern veya antik birçok din ve inanışta bulunan bir tür ruhani mitolojik yaratıktır. Farklı inanışlarda farklı karakteristiklere ve özelliklere sahiptir.
Deizm veya yaradancılık, din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl, gözlem, sezgi gibi yollarla Tanrı'nın varlığına inanmasına dayalı bir felsefi görüştür.
Çoktanrıcılık ya da Politeizm, politeizm sözlük anlamıyla birden çok tanrıya inanmak, tapınmak manalarına gelmektedir. Sözcük, etimolojik açıdan, Yunanca πολύς poly (çok) ve θεοί theoiz (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.

Carl Gustav Jung, İsviçreli psikiyatr. Analitik psikolojinin kurucusudur. Derinlik psikolojisinin Sigmund Freud ve Alfred Adler ile beraber üç büyük kurucusundan birisidir.

Teslis, Kutsal Üçleme ya da Üçlü Birlik, tek olan Tanrı'nın Kutsal Kitap'ta kendisini bildirdiği her biri eşit yücelikte, özünde tek, ezeli ve ebedi olan üç benliğini konu edinen ve Hristiyan kiliselerinin çoğunluğu tarafından inanılan ana akım Hristiyan dininin merkezindeki inanç esasıdır. Baba Tanrı, Oğul Tanrı ve Kutsal Ruh üç farklı benlik (hipostaz) olarak aynı özü paylaşmaktadırlar (Homoousia). Tek öz Tanrı'nın birliğini üç benlik ise Tanrı'nın kimliğini anlatmaktadır ve benliklerin hem birbirinden farklılıklarını hem de özde çözülmez birliklerini ifade eder. Böylece tüm yaratım ve lütuf süreci Tanrı'nın üç ilahi benliğinin ortak eylemi olarak görülür. Her benlik, Üçlü Birlik'te kendilerine özgü nitelikleri tezahür ettirir ve böylece her şeyin "Baba'dan çıkıp gelmiş" "Oğul aracılığıyla" ve "Kutsal Ruh'un gücüyle" gerçekleştiğini kanıtlar.

Türbe, devlet görevlilerinin veya din âlimlerinin mezarlarının bulunduğu oda şeklindeki yapıya verilen isimdir. İçerisinde çoğunlukla saygın kişilerin gömülü olduğu anıtsal tarihi mezarlar için de türbe kelimesi kullanılır.
İblis, Tanrı'ya isyan ettiğine inanılan ruhani bir yaratıktır. İbrahimî dinlere göre, o birincil kötü varlıktır. İslam mitolojisinde, kötü cinler İblisten önce de var olmuştur, ancak İblis ilk şeytandır. Böylece kötülüğün sembolü haline gelmiştir. Bu sebeple genellikle ya şeytanların lideri ya da dinlerdeki şeytanların ilki olarak tasvir edilir.

Juno veya Iuno, Roma mitolojisinde baş tanrı Jüpiter'in kız kardeşi ve eşi, aile ve doğum başta olmak üzere birçok alanda tezahürü ve ilgisi bulunan, eski ve güçlü bir tanrıçaydı. Yunan mitolojisindeki Hera'nın Roma mitolojisindeki dengi olarak da tanımlanabilir; aynı Hera gibi onun da kutsal ve sembolik hayvanı tavus kuşudur ve yine Hera gibi başında taç ile tasvir edilirdi. Etrüsk mitolojisindeki tanrıça Uni'nin ismini Latince bu tanrıçanın ismi olan Iunodan alır. Tanrıların kralı Jüpiter'in karısı ve tanrıların kraliçesidir. Aynı Jüpiter gibi şimşek gönderebilir. En önemli Roma tanrılarından Mars'ın da annesidir. Roma tarihi boyunca çeşitli dönemlerdeki olaylar Juno'ya atfeledilir veya çeşitli olaylarda yer aldığı iddia edilirdi.

Hristiyanlar, İsa Mesih'in yaşamına ve öğretilerine dayanan tek tanrılı bir İbrahimi din olan Hristiyanlığı takip eden veya ona bağlı kalan insanlardır. Hristiyan sözcüğü, Kutsal Kitap'taki İbranice terim māšîaḥ'ın (מָשִׁיחַ) çevirisi olan Koine Grekçesindeki Kıristós'tan (Χριστός) türetilmiştir.

Tertullianus, MS 160-225 yılları arasında yaşamış olan Kilise Babası.

Kalkedon Konsili veya Kadıköy Konsili, 451 yılında 8 Ekim'de başlayıp 1 Kasım'da sonlanmış ekümenik konsildir. Kalkedon bugün İstanbul şehri içerisinde kalan Kadıköy ilçesinin merkezidir.
Ölümden sonraki yaşam; din, felsefe ve mitolojide insanın dünyadaki fiziksel yaşamını tamamladıktan sonra ruh veya bilinç hâlinde sürdürdüğüne inanılan hayat. Öteki dünya ve İslam kökenli bir terim olan ahiret kavramları Türkçede, ölümden sonraki yaşamın sürdürüldüğüne inanılan mekanı tanımlamakta kullanılır.

Ekankar, 1965 yılında Paul Twitchell tarafından kurulan tek tanrılı bir dindir. Takipçileri genellikle kendilerine Ekist demektedir. Günümüzde dünya genelinde 500.000 ile 3.000.000 arasında takipçisi olduğu tahmin edilmektedir. Shariyat-Ki-Sugmad ki anlamı Ebedi Yol'dur, Ekankar inancının kutsal kitabıdır. Mahanta tarafından yazıldığı şekliyle manevi anlamı ve amacı anlatan iki kitap içerir.

Cornelius 6 ya da 13 Mart 251'den 253'teki ölümüne kadar papalık görevinde bulunmuştur.

Ölüm, insan kültüründe öne çıkan yeri nedeniyle, kişileştirilmiş bir güç olarak hayal edilir. Azrail olarak da bilinir. Bazı mitolojilerde, Azrail, kurbanlarını toplamak için gelirken onların ölümüne sebep olur. Bu nedenle, bazı hikâyelerdeki insanlar Ölüm'ün ziyaretinden kaçmayı, bazen de Ölüm'ü rüşvet ya da hile ile savuşturmayı deneyerek hayata tutunmaya çalışırlar. Diğer inançlarda ise, Ölüm Hayaleti sadece bir psikopomp'dur. Ne zaman ve nasıl olacağı konusunda kontrol sahibi değildir. Vücut ile ruh arasındaki son bağları koparıp ölenlere ahirette rehberlik ederek hizmet verir. Ölüm çoğu zaman erkek formunda kişileştirilir, ancak bazı kültürlerde Ölüm kadın olarak da algılanır.
Antik Roma din ve mitinde Luna, Ay'ın ilahi düzenlemesidir. Bir tanrı olarak tasavvur edilen Güneş'in tanrısı Sol'un dişi tamamlayıcısı olarak sunulur. Luna bazen Roma üçlü tanrıçasının Proserpina ve Hecate ile birlikte bir yönü olarak temsil edilir.

Antik Roma mitolojisi'nde, Salakiya veya Salaşiya, okyanusun derinliklerine başkanlık eden, tuzlu su tanrıçası olarak tapılan denizlerin kraliçesidir. Denizlerin kralı Neptün'ün eşi, onun yanında denizlerin kraliçesi olarak temsil edilir. Salakiya'nın Neptün'ün eşi olduğu ilk olarak Varro tarafından ima edilmiş, ardından da Seneca, Augustine ve Servius gibi yazarlar tarafından onaylanmıştır. İnterpretatio Graecia üzerinden Poseidon'un eşi Yunan tanrıçası Amfitriti ile özdeşleştirilmiştir.
Antik Roma dininde, Empanda veya Panda bir tanrıçadır ya da muhtemelen Juno'nun bir sıfatıdır.