İçeriğe atla

Genetiği değiştirilmiş mısır

Genetiği değiştirilmiş mısır, genetik olarak değişikliğe uğratılmış bir ekindir. Özel mısır soyları, haşere ve herbisit direnci gibi tarımsal olarak arzulanan özellikleri göstermeleri için genetik mühendisliği çalışmalarında kullanılmıştır. Günümüzde bu özelliklere sahip mısır soyları birçok ülkede kullanılmaktadır. GD mısır aynı zamanda gen akışı yoluyla olası sağlık etkileri, hedef olmayan böceklere etkileri ve diğer bitkiler üzerine etkileri nedeniyle tartışma konusu olmaktadır. Starlink olarak adlandırılan bir mısır soyu, ABD'de yalnızca hayvan besini olarak kullanılmasının ardından bu soya yiyeceklerde rastlanmış ve bu durum 2000 yılında başlayan dönüşlere neden olmuştur.

Pazara Sunulan Ürünler

Herbisit Dirençli Mısır

''Roundup Ready Corn'' olarak bilinen, glifosat herbisitlerine dirençli mısır çeşitleri ilk olarak Monsanto tarafından 1996 yılında ticarete sunulmuştur.[1] Bayer CropScience, glufosinat dirençli olan ''Liberty Link Corn'' isimli çeşidi geliştirmiştir.[2] Pioneer Hi-Bred şirketi ise ''Clearfield'' markası adı altında imidazolin herbisitlerine dirençli hibrit mısırları geliştirmiş ve satışa sunmuştur. Ancak bu hibritlerde herbisit direnç davranışı; genetik mühendisliği çalışmaları yerine kimyasal bir mutajen olan etil metansülfat ve doku kültürü elemesi ile sağlanmıştır.[3] Sonuç olarak, transgenik mısırları onaylayan düzenleyici çevre yönetimi sistemi Clearfield üzerine uygulanmamıştır.[3]

2011 yılı itibarıyla, herbisit dirençli GD mısırlar 14 ülkede yetiştirilmektedir.[4] 2016 yılına kadar, herbisit dirençli 26 adet GD mısır türü Avrupa bölgesine ithal edilmekte izinli olmasına rağmen[5] bu ithalatlardan bazıları tartışmalı olarak kalmıştır.[6] Bunun yanında, Avrupa'da herbisit dirençli mısır yetiştirilmesi tarımsal alanda birçok önemli yarar sağlamıştır.[7]

Böcek İlacı Üreten Mısır

Bt mısırı, Bacillus thrungiensis bakterisinin bir veya daha fazla proteinini üretmek üzere değiştirilmiş bir mısır türüdür.[8] Bu proteinin haşere üzerinde keskin bir zehir etkisi vardır ve organik bahçecilikte sıklıkla kullanılır.[9] Avrupalı mısır kurdu, ostrinia nubilalis, mısırlara her yıl yaklaşık bir milyon dolarlık zarar verir.[10]

Son yıllarda, mısır yiyen solucanlar ve kök solucanlarına yeni türler eklenmiştir ve bu türler de yaklaşık bir milyon dolarlık zarara neden olmaktadır.[11][12]

Bt proteini, bitki tarafından eksprese edilir. Dirençsiz bir böcek Bt içeren bitkiyi yediğinde, protein böceğin alkalin yapıdaki bağırsaklarında aktive olur. Alkalin ortamda protein kısmen açılır ve diğer proteinler tarafından kesilir. Bu kesilme sonucunda böceğin sindirim sistemini durduran ve bağırsak duvarlarında deliklere neden olan bir toksin oluşur. Böcek birkaç saat içerisinde yemeyi bırakır ve açlıktan ölür.[13]

1996 yılında, Avrupalı mısır solucanı ve benzer türleri öldüren Bt Cry proteinini üreten ilk GD mısır onaylanmıştır.[14]

Mısır ve pamuk bitkilerinde onaylanan Bt genleri şunlardır: Cry1A.105, CryIAb, CryIF, Cry2Ab, Cry3Bb1, Cry34Ab1, Cry35Ab1, mCry3A ve Vip3A.[15][16] VIP üretmek üzere genetiği değiştirilmiş mısır ilk olarak 2010 yılında ABD'de onaylanmıştır.[17]

Kuraklık Direnci

2013 yılında Monsanto, DroughtGard adı verilen ilk kuraklığa karşı dayanıklı transgenik mısır hibritlerini üretmiştir.[18] MON 87460 türü, toprak mikrobu Bacillus subtilis'ten üretilen cspB geninin eklenmesiyle oluşturulmuş; 2011 yılında ABD[19] ve 2013 yılında Çin[20] tarafından onaylanmıştır.

Gelişim Aşamasındaki Ürünler

2007 yılında, Güney Afrikalı araştırmacılar mısır damar virüsüne (MSV) karşı dirençli transgenik mısırı üretmelerine rağmen ürün piyasaya sunulmamıştır.[21]

Sığınaklar

ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) düzenlemeleri, Bt mısırı yetiştiren çiftçilerin, bu mısırın ekim yerinin yakınına Bt olmayan mısırların ekimini gerekli kılar.[22] Böylece dirençsiz haşerelerin yaşayabileceği bir bölge oluşturulur ve bu bölge sığınak olarak adlandırılır. Çiftçinin ekim alanının %20'lik kısmı sığınak olmalıdır ve bu alan kelebek haşereleri için Bt mısırı bölgesinden 800 metre uzaklıkta olması gerekirken; mısır kök solucanı için Bt mısırı alanına bitişik olmalıdır.[23]

Bu sığınakların amacı, böcek zehrine karşı direnç gelişimini yavaşlatmaktır. EPA düzenlemeleri aynı zamanda çiftçileri sığınakların hazırlanışı, sığınaklardan bilgi toplanışı ve bu bilgilerin EPA'ya sağlanışı hakkında bilgilendirmeyi gerektirir.[22] Çalışmalar sonucunda oluşturulan raporlara göre 2003-2005 yılları arasında çiftçilerin bu uygulamaya uyma oranları %90 oranındayken, 2008 yılına kadar olan sürede uygulamaya uymayan Bt mısırı yetiştiricisi çiftçilerin oranı %25 olarak görülmüş ve bu durum böceklerin ilaca karşı direnç geliştireceği endişesinin artmasına neden olmuştur.[22]

1996-2007 yıllarında ABD'de genetiği değiştirilmemiş mısırlar, haşere popülasyonundaki azalma gibi Bt mısırının getirdiği ekonomik avantajların çoğundan yararlanmıştır. Bu azalmanın nedeni, dişi haşerelerin yumurtalarını Bt mısırlarına olduğu kadar Bt olmayan mısırların üzerine de bırakmış olmasıdır.[24]

ABD'de yine EPA tarafından hem Bt mısırı hem de sığınak mısırı tohumu üreten torbalar üretilmiştir. Bu tohum karışımı ''Çantadaki Sığınak'' (Refuge in a Bag) adı ile satışa sunularak sığınak uygulamasına uyan çiftçi sayısını arttırılması ve çiftçileri hem Bt hem normal mısırların ekimi için iki ayrı tohum alma zahmetinden kurtarılması amaçlanmıştır. EPA, bu torbalarda sığınak için gerekli tohum yüzdesini azaltarak %5-10 aralığında sağlamıştır. Bu stratejinin, Bt dirençli mısır kök solucanı oluşması ihtimalini düşürürken; kelebek ve Avrupalı mısır kurdu gibi türlerin direnç kazanabileceği ihtimalini arttırabileceği düşünülmüştür. Bu konu ile ilgili artan bir diğer endişe ise tohum karışımındaki yarı dirençli larvaların, duyarlı bir bitki üzerine taşınabileceği ve burada hayatta kalabileceği ya da Bt ile Bt-olmayan tohumlar arasında çapraz tozlaşmaya neden olabileceği ve bazı böceklerde Bt ekspresyonunu azaltabileceğidir.[25][26]

Kuzey Amerika'da yapılan 15 yıllık bir araştırmada yüksek doz/sığınak direnci yönetimi stratejisi çalışılmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Yapılan bu çalışmada Avrupalı mısır kurdu, güneybatı mısır solucanı, tütün tomurcuk solucanı ve pembe tohum solucanı olarak dört ana tür hedef alınmıştır. Bu türler 15 yıl boyunca yoğun Bt mısırı ve Bt pamuğu kullanımına maruz bırakılmıştır. Yüksek doz/sığınak tekniği ile bu dört ana türün ilaca karşı duyarlılığının sürdürülmesi başarılı olmuş ve teknik ''Böcek ilacı direnci yönetimi (IRM)'' olarak adlandırılmıştır. Bu tekniğe göre;

  1. Bt mısır çeşitleri yüksek doza maruz bırakılır
  2. Çok az sayıda dirençli alel canlı kalır
  3. Sığınak alan hazırlanır

Böylece yüksek doz Bt mısır alanından sağ kalan nadir sayıdaki dirençli böceklerin sığınak alanında da yaşayabilmeleri nedeniyle yalnızca birbirleri ile eşleşmeleri ve dirençli popülasyonun nüfusunun artması önlenmiştir.[27]

Direnç

Sığınak yönetimindeki kusurlar ve eksikliklere bağlı olarak, Avrupalı mısır kurdunun dirençli türleri gelişmiştir.[24][28]

2009 Kasım ayında Monsanto bilim adamları, Gujarat-Hindistan bölgesinde Bt pamuğuna direnç geliştirmiş pembe tohum solucanına rastlamışlardır. Bu, dünya çapında Monsanto tarafından onaylanan ilk Bt geni direnci olayıdır.[29][30] Bt dirençli tohum solucanı örneklerine daha sonra Avustralya, Çin, İspanya ve ABD'de rastlanmıştır.[31] 2012'de Dupond-Dow tarafından geliştirilen böcek dirençli GD mısırına dirençli ordu solucanları tanımlanmış ve bu direnç ilk olarak Puerto Rico'da keşfedilmiştir. Bu olayın ardından Dow ve DuPont kendi rızaları ile adada ürün satışını durdurmuşlardır.[32]

Tartışma

Genetiği değiştirilmiş mısırların normal mısırlara göre insan sağlığı için daha riskli olmadığı, ancak olay bazında test edilmesi gerektiği konusunda genel bir bilimsel fikir ortaklığı vardır.

GD mısırların birçok ekolojik yararının olmasının yanında aşırı kullanımına bağlı olarak Bt direnci geliştiren canlı sayısının artmasına yönelik endişeler doğmaktadır.

Bt geninin zararsız olduğunu, toksik etkilerinin olmadığını kanıtlayan kısa süreli (90 gün) deneyler olmakla beraber uzun süreli beslenme sonucunda olumsuz etkiler oluştuğunu gösteren tartışmalı çalışmalar da yapılmıştır.

GD mısırları hakkındaki tartışmalar ekolojik, ekonomik ve sağlık alanlarında yoğunlaşmıştır.

Hedef Olmayan Böceklere Etkileri

Eleştirmenler, Bt proteinlerinin hedef böceklerin yanı sıra hedef olmayan yararlı ya da zararlı diğer haşereleri de öldürdüğünü iddia etmektedirler. Bu proteinler Fransa'da böcek kontrolünde organik spreyler olarak 1958 yılından beri kullanılmaktadır ve 1958'den bu yana ABD tarafından hazırlanan çevresel raporlarda herhangi bir hastalık etkisine rastlanmamıştır.[8] Cyt proteinleri bazı böcek türleri için tamamen tehlike oluştururken, bazı türlere karşı seçici olarak tehlikelidir. Toksik mekanizması olarak, cry proteinleri bağırsak epitelindeki özel reseptörlere bağlanır ve bu reseptörleri tahrip eder. Bu reseptörü taşımayan organizmalar cry proteininden ve dolayısıyla Bt'den etkilenmezler.[33][34] Düzenleyici şirketler, transgenik bitkiyi satışa sunmadan önce hedef olmayan organizma potansiyelini belirlerler.

1999'da yapılan bir araştırmada, laboratuvar ortamında sütlü özsuyu olan bir bitki üzerine dökülen Bt mısırı poleninin bir kelebek türüne zarar verebileceği görülmüştür.[35][36] Ardından bu deneyi tekrarlayan birçok laboratuvar grubu olmuş ve risk raporu oluşturulmuştur.

Gen Akışı

Gen akışı, genlerin ya da alellerin bir türden diğerine transferidir. Meksika'da yapılan araştırmalar, Gd ve diğer mısır türleri arasındaki etkileşim ve sığınaklara gen akışı üzerine odaklanmıştır.

2009 yılında Meksika hükûmeti genetiği değiştirilmiş mısır için düzenleyici bir sistem oluşturmuş[37] ve Meksika mısır çeşitliliğinin merkezi olduğundan gen akışı dünyadaki mısır soylarının geniş bir kısmını karşılayabilmiştir.[38]

2005 yılında yapılan geniş çaplı araştırmalarda Oaxaca'da herhangi bir kontaminasyonun izine rastlanamasa da doğal mısır ve transgenik mısır arasında çapraz üreme izine rastlayan araştırmacılar olmuştur.[39]

2004 yılında yapılan bir araştırmada sığınak mısırının çekirdeğinde Bt proteinine rastlanılmıştır.[40]

Gıda

2011 yılında Kanada'da yapılan bir araştırmada; hamile olmayan kadınlar, hamile kadınlar ve cenin kanında CryAb1 proteinin varlığı araştırılmıştır. hamile kadınların %93'ünde ve ceninlerin %80'inde olmak üzere her grupta saptanabilir seviyede protein varlığına rastlanmıştır.[41] Makalede güvenlik etkilerinden bahsedilmemiş veya herhangi bir sağlık problemi bulunmamıştır. Bu nedenle makale birçok yazar ve organizasyon tarafından ikna edici bulunmamıştır.[42][43][44] Bir domuz modelinde yapılan çalışmada ise, Bt mısırı ile beslenen dişi domuzlarda ve yavrularında Cry1Ab genine özel herhangi bir antikora ve olumsuz etkiye rastlanılmamıştır.[45]

Kaynakça

  1. ^ ''Roundup Ready System 12 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 12 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.'' Monsanto.
  2. ^ "Bayer LibertyLink official website" 29 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Bayer Crop Science. Erişim tarihi 1 Haziran 2016.
  3. ^ a b Tan, S.; Evans, R. R.; Dahmer, M. L.; Singh, B. K.; Shaner, D. L. (2005). "Imidazolinone-tolerant crops: History, current status and future". Pest Management Science 61 (3): 246–257. doi: 10.1002/ps.993 1 Temmuz 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ James, C (2011). "ISAAA Brief 43, Global Status of Commercialized Biotech/GM Crops: 2011" 10 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. ISAAA Briefs. Ithaca, New York: International Service for the Acquisition of Agri-biotech Applications (ISAAA). Erişim tarihi: 1 Haziran 2016
  5. ^ Staff EU register of genetically modified food and feed 16 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. European Commission, Health and Consumers, EU register of authorised GMOs. Erişim tarihi: 1 Haziran 2016
  6. ^ Hogan, Michael (5 April 2012)BASF to undertake GMO potato trials in Europe 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Reuters Edition US, Erişim tarihi: 1 Haziran 2016
  7. ^ Wesseler, J., S. Scatasta, E. Nillesen (2007): The Maximum Incremental Social Tolerable Irreversible Costs (MISTICs) and other Benefits and Costs of Introducing Transgenic Maize in the EU-15. Pedobiologia 51(3):261-269
  8. ^ a b "History of Bt" 5 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. University of California. Erişim tarihi: 1 Haziran 2016
  9. ^ "Bt Crop Spraying" 9 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..ucsd.edu.
  10. ^ Ostlie KR et al. University of Minnesota Extension Office. Last Reviewed 2008. Bt Corn & European Corn Borer: Long-Term Success Through Resistance Management 28 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  11. ^ Marra, M.C., Piggott, N.E., & Goodwin, B.K. (2012). The impact of corn rootworm protected biotechnology traits in the United States 6 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. 
  12. ^ Erin W. Hodgson, Utah State University Extension and Utah Plant Pest Diagnostic Laboratory. Western corn rootworm 5 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  13. ^ W.S. Cranshaw, Colorado State University Extension Office. Last updated March 26, 2013. Bacillus thuringiensis Fact Sheet 6 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  14. ^ Hellmich, R. L. & Hellmich, K. A. (2012) Use and Impact of Bt Maize 8 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Nature Education Knowledge 3(10):4
  15. ^ Ric Bessin, Extension Entomologist, University of Kentucky College of Agriculture. May 1996, last updated November 2010. Bt-Corn for Corn Borer Control 12 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  16. ^ Castagnola AS, Jurat-Fuentes, JL. Bt Crops: Past and Future. Chapter 15 in [Bacillus Thuringiensis Biotechnology], Ed. Estibaliz Sansinenea. Springer, Mar 2, 2012
  17. ^ Erin Hodgson and Aaron Gassmann, Iowa State Extension, Department of Entomology. May 2010. New Corn Trait Deregulated in U.S. 11 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  18. ^ OECD BioTrack Database.MON87460 15 Mart 2014 tarihinde Archive.is sitesinde arşivlendi
  19. ^ Federal Register 13 Mayıs 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Vol. 76, No. 248
  20. ^ Michael Eisenstein Plant breeding: Discovery in a dry spell 13 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Nature 501, S7–S9 (26 September 2013) Published online 25 September 2013
  21. ^ Shepherd DN, Mangwende T, Martin DP, et al. (November 2007). "Maize streak virus-resistant transgenic maize: a first for Africa". Plant Biotechnol. J. 5 (6): 759–67.doi:10.1111/j.1467-7652.2007.00279.x.PMID 17924935.
  22. ^ a b c J.F. Witkowski; J.L. Wedberg, K.L. Steffey, P.E.; et al. (2002). Bt Corn & European Corn Borer: Long-Term Success Through Resistance Management 28 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Report). University of Minnesota.
  23. ^ E. Cullen; R. Proost, D. Volenberg (2008). Insect resistance management and refuge requirements for Bt corn 13 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (PDF)
  24. ^ a b Tabashnik, B. E. (2010). "Communal Benefits of Transgenic Corn". Science 330(6001): 189–190.doi:10.1126/science.1196864.PMID 20929767 23 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  25. ^ Siegfried, B.D.; et al. (2012)."Understanding successful resistance management" 5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. GM Crops & Food 3 (3): 184–193.doi:10.4161/gmcr.20715.
  26. ^ Devos, Y.; et al. (2013)."Resistance evolution to the first generation of genetically modified Diabrotica-active Bt-maize events by western corn rootworm: management and monitoring considerations" 21 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..Transgenic Research 22: 269–299. doi:10.1007/s11248-012-9657-4. PMID 23011587 21 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  27. ^ ''Success of the high-dose/refuge resistance management strategy after 15 years of Bt crop use in North America'', Huang F., Andow D.A., Buschman L.L., 20 May 2011 doi: 10.1111/j.1570-7458.2011.01138.x 10 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2016
  28. ^ Staff, University of Minnesota Extension. Section: Can European corn borer develop resistance to Bt corn? in the Bt Corn & European Corn Borer 28 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  29. ^ "Cotton in India" 21 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Monsanto. 1 Haziran 2016
  30. ^ Bagla P (March 2010). "India. Hardy cotton-munching pests are latest blow to GM crops".Science 327 (5972): 1439.Bibcode:2010Sci...327.1439B 22 Eylül 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..doi:10.1126/science.327.5972.1439. PMID 20299559 26 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  31. ^ Tabashnik BE, Gassmann AJ, Crowder DW, Carriére Y (February 2008). "Insect resistance to Bt crops: evidence versus theory". Nat. Biotechnol.26 (2): 199–202.doi:10.1038/nbt1382.PMID 18259177 10 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  32. ^ Jack Kaskey for Bloomberg News Nov 16, 2012 DuPont-Dow Corn Defeated by Armyworms in Florida: Study 1 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  33. ^ Hall, H. "Bt corn: is it worth the risk?" 3 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. The Science Creative Quarterly.
  34. ^ Dorsch, J.A. et al. Cry1a Toxins of Bacillus Thuringiensis Bind Specifically to a Region Adjacent to the Membrane-Proximal Extracellular Domain of Bt-R-1 in Manduca Sexta: Involvement of a Cadherin in the Entomopathogenicity of Bacillus Thuringiensis. Insect Biochemistry and Molecular Biology 32, 1025-1036 (2002)
  35. ^ Losey JE et al. (1999)Transgenic pollen harms monarch larvae. 29 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Nature 399: 214
  36. ^ "Engineered corn kills monarch butterflies" 30 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Cornell News. May 19, 1999.
  37. ^ GMO Compass. Mexico: controlled cultivation of genetically modified maize 5 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2016
  38. ^ Katie Mantell for Science and Development Network, 30 November 2001 GM maize found ‘contaminating’ wild strains - SciDev.Net 14 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  39. ^ Piñeyro-Nelson A, Van Heerwaarden J, Perales HR, Serratos-Hernández JA, Rangel A, Hufford MB, Gepts P, Garay-Arroyo A, Rivera-Bustamante R, Alvarez-Buylla ER (February 2009). "Transgenes in Mexican maize: molecular evidence and methodological considerations for GMO detection in landrace populations" 25 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Mol. Ecol. 18(4): 750–61. doi:10.1111/j.1365-294X.2008.03993.x.PMC 3001031 25 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..PMID 19143938 11 Temmuz 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  40. ^ Chilcutt, Charles; Tabashnik, BE. (18 May 2004)."Contamination of refuges by Bacillus thuringiensis toxin genes from transgenic maize." 18 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America101 (20): 7526–7529.Bibcode:2004PNAS..101.7526C 22 Eylül 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..doi:10.1073/pnas.0400546101PMC 419639 8 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..PMID 15136739 22 Haziran 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  41. ^ Aris A, Leblanc S (May 2011). "Maternal and fetal exposure to pesticides associated to genetically modified foods in Eastern Townships of Quebec, Canada". Reprod. Toxicol. 31(4): 528–33.doi:10.1016/j.reprotox.2011.02.004. PMID 21338670 22 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  42. ^ "Alain de Weck: Une protéine pesticide OGM (Cry1ab) dans le sang de femmes gravides et de leur fœtus? Un travail bâclé et un scénario catastrophe très probablement inexistant" (PDF). 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Haziran 2016. 
  43. ^ "Many Women, no Cry - OGM : environnement, santé et politique"[] (in English and French). Marcel-kuntz-ogm.over-blog.fr. 2012-01-16. Erişim tarihi: 1 Haziran 2016
  44. ^ "FSANZ response to study linking Cry1Ab protein in blood to GM foods - Food Standards Australia New Zealand" 3 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. foodstandards.gov.au. 2011-05-27. Erişim tarihi: 1 Haziran 2016
  45. ^ Buzoianu, S. G.; Walsh, M. C.; Rea, M. C.; O'Donovan, O.; Gelencsér, E.; Ujhelyi, G.; Szabó, E.; Nagy, A.; Ross, R. P.; Gardiner, G. E.; Lawlor, P. G. (2012). Bravo, Alejandra, ed."Effects of Feeding Bt Maize to Sows during Gestation and Lactation on Maternal and Offspring Immunity and Fate of Transgenic Material"PLoS ONE 7 (10): e47851.Bibcode:2012PLoSO...747851B.doi:10.1371/journal.pone.0047851PMC 3473024.PMID 23091650 21 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genetiği değiştirilmiş organizmalar</span>

Genetiği değiştirilmiş organizma (GDO), genetik mühendisliğinin çeşitli teknikler kullanarak yaptığı müdahalelerle kalıtımsal değişikliğe uğrattığı bir organizma. Bu teknikler rekombinant DNA ya da "rekombinant DNA teknolojisi" olarak da bilinirler. Rekombinant DNA teknolojisi sayesinde DNA molekülleri tüpte, yani canlı organizmanın ya da hücrenin dışında, yeni bir tür yaratmak üzere bir molekül içinde bir araya getirilebilmektedir. Bu DNA da bir organizmaya aktarıldığında değiştirilmiş özellikleri ya da kendine özgü özellikleri olan bir canlının ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Biyolojik mücadele (tarım)</span> zararlıların popülasyonlarını düşürmek için kimyasal maddeler yerine popülasyonlarını düşürecek diğer canlıların kullanılması

Biyolojik mücadele, zararlıların popülasyonlarını düşürmek için kimyasal maddeler yerine popülasyonlarını düşürecek diğer canlıların kullanılması. Kültür bitkilerinde zararlılar ve yabancı otlar aleyhine yaşayan organizmaları kullanmak suretiyle zararlı popülasyonu ekonomik zarar eşiği altında tutmak amacıyla yapılan çalışmalardır.

<span class="mw-page-title-main">Basil</span> çomak ya da çubuk biçimli bakteri türleri

Basil, çomak ya da çubuk biçimli bakteri türlerinin genel adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Glisin</span> kimyasal birleşik

Glisin (kısaltılmışı Gly ya da G) formülü NH2CH2COOH olan apolar bir aminoasittir. Glisin kodonları GGU, GGC, GGA, GGG cf. genetik koddur. Yapısal olarak proteinlerde bulunan 20 aminoasit arasında en basit olanıdır. Yan zinciri sadece bir hidrojen atomundan ibarettir. Glisindeki α-karbon atomu da bir hidrojene bağlı olduğu için, glisin optik olarak aktif değildir, diğer bir deyişle optik izomeri bulunmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Biyolojik silah</span>

Biyolojik bir etken, biyoterörizm veya biyolojik savaş için silah olarak kullanılabilen bir bakteri, virüs, protozoon, parazit, mantar veya toksindir. savaş (BW). Bu yaşayan veya çoğalan patojenlere ek olarak, toksinler ve biyotoksinler de biyo-ajanlar arasında yer almaktadır. Bugüne kadar 1.200'den fazla farklı türde potansiyel olarak silah haline getirilebilir biyo-ajan tanımlanmış ve incelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Antibiyotik direnci</span> Bir mikrobun ilaç etkilerine direnme yeteneği

Antibiyotik direnci bir mikroorganizmanın antibiyotiklerin etkilerine karşı durabilme yeteneğidir. İlaç direncinin özel bir çeşididir. Antibiyotik direnci doğal seçilim yoluyla rastgele mutasyon üzerinde evrimleşir ancak bir topluluk içinde evrimsel stress uygulamasıyla da gerçekleştirilebilir. Böyle bir gen bir kez oluştuktan sonra bakteri plazmid değişimi ile bireyler arasında yatay bir eksende bu genetik bilgiyi aktarabilir. Eğer bir bakteri çeşitli dirençli genler taşıyorsa buna "çoklu dirençli" veya resmi olmayan bir ifade ile " süper böcek" denilmektedir. Antimikrobiyal direnç terimi bazen açıkça bakteri dışındaki organizmaları da içine alacak şekilde kullanılmaktadır.

Endotoksinler bakteri gibi patojenlerin içinde bulunan, potansiyel olarak toksik olabilecek bileşiklerdir. Endotoksinler bakteri tarafından salgılanmazlar, ama bakterinin parçalanırsa ortama salınan, onun yapısal bir bileşenidirler. Endotoksinler ile enterotoksinler karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum klorat</span>

Sodyum klorat NaClO3 kimyasal formülüne sahip bir inorganik bileşiktir. Suda kolayca çözünür, beyaz kristal bir tozdur. Higroskopiktir. Sodyum klorat 300 °C’nin üzerinde ayrışarak oksijen ve sodyum klorür ortaya çıkar. Özellikle, çok parlak kâğıt imal etmek için ağartma hamurundaki uygulamalara yönelik olarak yılda birkaç yüz milyon ton üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Michael Smith (kimyager)</span>

Michael Smith, CC, OBC Britanya asıllı Kanadalı biyokimyacı. Kary B. Mullis ile birlikte, 1993 yılında "DNA-bazlı kimya dahilindeki metotların gelişimine yaptıkları katkılar için" Nobel Kimya Ödülü'ne nail görülmüştür. Smith; "oligonükleotid-bazlı, bölgesel yönlendirilmiş mutagenezin tespiti ve bunun protein araştırmaları için geliştirilmesi için yaptığı önemli katkıları için" bu ödülü kazanırken, Smith ile beraber aynı yıl ödül alan Kary Mullis ise "polimeraz zincir tepkimesi (PCR) metodunu icat ettiği için" ödüle nail görülmüştür. Smith ödül gerekçesindeki konudaki ilk makalesini 1978 tarihinde yayımlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mısır şurubu</span> Yiyecek Şurubu

Mısır şurubu yiyecek şurubu'dur. Mısır nişastasından elde edilir ve temelde glükozdan müteşekkildir. Yiyeceklerde dokuyu yumuşatmak, hacim kazandırmak, şekerin kristalleşmesini önlemek ve aromayı artırmak için kullanılır. Yüksek fruktoz mısır şurubundan farklıdır. Yüksek fruktoz mısır şurubu, daha yüksek düzeyde fruktoz içeren bir tatlandırıcı olmasıyla ayrılır. Aynı zamanda genel bir terim olarak glükoz şurubu adı da kullanılır çünkü glükoz şurubu çoğunlukla mısır nişastasından elde edilir. Teknik olarak glükoz şurubu buğday, pirinç ve patates gibi kaynaklardan da elde edilebilen tüm sıvı nişastalara verilen addır.

Çok ilaca dirençli tüberküloz, ilk basamak anti-TB ilaçların en güçlü iki üyesi olan İzoniazid (INH) ve Rifampisin (R) antibiyotiklerinin her ikisine birden direnç geliştirmiş tüberküloz basilleri için kullanılan terimdir. Bu iki ilaçtan sadece birisine direnç geliştirmiş basiller bu grupta yer almazlar. Bunun yanında birlikte başka bir ilaç direnci de olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Barbara McClintock</span> Amerikalı bilim insanı ve sitogenetikçi (1902-1992)

Barbara McClintock, 1983 yılı Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi Amerikalı bilim insanı. Dünyanın en önemli sitogenetikçilerinden kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Böcek ilacı</span>

İnsektisit veya böcek ilacı, böceklere karşı kullanılan bir çeşit pestisittir. Bunlar sırasıyla böceklerin yumurta ve larvalarına karşı kullanılan ovisid ve larvisidleri içerir. Böcek öldürücüler ziraat, tıp, endüstri ve ev içi kullanımında genel olarak kullanılmaktadır. 20. yüzyılda tarımsal verimlilik artışının arkasındaki en önemli faktörlerden biri olduğuna inanılır. İnsektisitlerin birçoğu insanlar için zehirlidir.

<i>Bacillus thuringiensis</i> genellikle biyolojik pestisit olarak kullanılan, Gram-pozitif, toprakta yaşayan bir bakteri

Bacillus thuringiensis (Bt) genellikle biyolojik pestisit olarak kullanılan, Gram-pozitif, toprakta yaşayan bir bakteridir. B. thuringiensis çeşitli güve ve kelebek türlerinin tırtıllarının bağırsaklarında, yaprak yüzeylerinda, sucul ortamlarda, hayvan dışkısında, böcek popülasyonunun yoğun olduğu ortamlarda, un değirmenleri ve tahıl depolama tesislerinde doğal olarak bulunmaktadır.

Monsanto, St. Louis, Missouri, ABD merkezli çokuluslu şirket.

<span class="mw-page-title-main">Mısır birası</span>

Mısır birası, mısır ile yapılan fermente içecekleri adlandırmada kullanılan bir terimdir. Karakter olarak diğer tahıl biralarından çavdar ve darı biralarına benzerler. Pek çok dünya mutfağında geleneksel olarak kullanılmaktadır.

Tarımsal kimya, tarımsal üretimde, ham ürünlerin yiyecek ve içeceklerde işlenmesinde ve çevresel izleme ve iyileştirmede önemli olan hem kimya hem de biyokimyanın dahil olarak incelenmesidir. Bu çalışmalar, bitkiler, hayvanlar, bakteri ve çevreleri arasındaki ilişkileri vurgular. Bitkisel ve hayvansal üretim, koruma ve kullanımda rol oynayan kimyasal kompozisyonlar ve değişimleri inceleyen bir bilim dalıdır. Temel bir bilim olarak, test tüpü kimyasına ek olarak, insanların kendileri için yiyecek ve lif elde ettikleri ve hayvanları için beslendikleri tüm yaşam süreçlerini kapsar. Uygulamalı bir bilim veya teknoloji olarak, verimi artırmak, kaliteyi artırmak ve maliyetleri azaltmak için bu işlemlerin kontrolüne yönlendirilir. Önemli bir dalı olan kemürji, temel olarak tarımsal ürünlerin kimyasal hammadde olarak kullanılmasıyla ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Glifosat</span>

Glifosat, geniş spektrumlu bir sistemik herbisit ve desikanttır. Bir organofosfor bileşiği olan madde, özellikle bitksel bir enzim olan 5-enolpiruvilshikimat-3-fosfat sentazı inhibe ederek etki eden bir fosfonattır. Yabancı otları, özellikle de mahsullerle rekabet eden tek yıllık geniş yapraklı yabani otları öldürmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Böcek ilacı direnci</span>

Böcek ilacı direnci, bir haşere popülasyonunun, daha önce haşere kontrolünde etkili olan bir Böcek ilacı'e karşı duyarlılığının azalmasını tanımlar. Zararlı türleri doğal seleksiyon yoluyla Böcek ilacı direnci geliştirir: en dirençli örnekler hayatta kalır ve edindikleri kalıtsal değişiklik özelliklerini yavrularına aktarır.

Biyoorganik kimya, organik kimya ve biyokimyayı birleştiren bilimsel bir disiplindir. Biyolojik süreçlerin kimyasal yöntemlerle incelenmesiyle ilgilenen kimya dalıdır. Protein ve enzim fonksiyonu bu süreçlerin örnekleridir.