İçeriğe atla

Gence Kuşatması (1734)

Gence Kuşatması
1735-1736 Osmanlı-İran Savaşı
Tarih3 Kasım 1734 - 9 Temmuz 1735[1]
Bölge
Gence (günümüzde Azerbaycan)
Sonuç Safevi galibiyeti
Coğrafi
Değişiklikler
Gence Safevilerin eline geçti
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğuSafevîler
Komutanlar ve liderler
BilinmiyorNadir Şah
Güçler
Bilinmiyor

Gence Kuşatması 1735-1736 Osmanlı-İran Savaşı'nın son aşamasındaki kuşatma. Şehrin Osmanlı garnizonunun cesur bir savunmasının Arpaçay Muharebesi'nde yardıma yürüyen ana Türk ordusunun yok edilmesiyle boşa çıkmasından sonra, şehrin teslim edilmesiyle sonuçlanmıştır.

Kuşatma

Kaynakça

Özel
  1. ^ Axworthy, Michael (2009). The Sword of Persia: Nader Shah, from tribal warrior to conquering tyrant,p. 196. I. B. Tauris
Genel
  • Moghtader, Gholam-Hussein(2008). The Great Battles of Nader Shah, Donyaye Ketab
  • Axworthy, Michael (2009). The Sword of Persia: Nader Shah, from tribal warrior to conquering tyrant, I. B. Tauris
  • Ghafouri, Ali(2008). History of Iran's wars: from the Medes to now, Etela'at Publishing

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">III. Abbas</span> son etkin Safevi Türkmen hükümdarı

Şah III. Abbas, Safevi Devleti'nin son şahı ve Şah II. Tahmasb'ın oğlu.

Safevi şahı unvanı, 1501 sonbaharında I. İsmail'in Çabani ve Şerur savaşlarını kazandıktan sonra Tebriz'i ele geçirmesi ve kendisini Şah ilan etmesiyle kabul edilmiş ve 1736 yılında Nadir Şah olduktan sonra bu hanedandan alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Karnal Muharebesi</span> Afşar - Babür Savaşları

Karnal Muharebesi 13 Şubat 1739 İran Şahı Afşar hanedanı hükümdarı Nadir Şah'ın ordusu, Muhammed Şah'ın Babür ordusu ile Delhi'nin 110 km kuzeyinde Karnal'da karşı karşıya geldi. Babür ordusu Afşarlardan sayıca 6 kat fazla olmasına ve 2000 fil ile desteklenmesine rağmen, Nadir Şah'ın taktiksel ustalığı ile üç saat içinde Babürlüler bozguna uğradı. Afşarlar Babür İmparatorluğunun başkenti Delhi'yi işgal ve yağma etti. Bu savaştan sonra Babür İmparatorluğu iyice zayıfladı ve kısa süre sonra yıkıldı.

<span class="mw-page-title-main">1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında 1730-32 yılları arasında yapılmış savaş

1730-1732 Osmanlı-İran Savaşı, 18. yüzyılda Osmanlı Devleti ile İran'daki Safevi Hanedanı arasında yapılmış olan bir savaştır.

<span class="mw-page-title-main">Melayer Muharebesi</span>

Melayer Muharebesi, 1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Leylan Muharebesi</span>

Leylan Muharebesi ya da Kerkük Muharebesi, 1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Arpaçay Muharebesi (1735)</span>

Arpaçay Muharebesi, 1735-1736 Osmanlı-İran Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">İsfahan'ın Kurtuluşu</span>

İsfahan'ın kurtuluşu, Nadir Han'ın liderliğindeki Safevi ordusunun, Murche-Khort Savaşı'nda Eşref Khan'ın liderliğindeki Afgan ordusunu yenmesinin sonucuydu.

<span class="mw-page-title-main">Damğan Savaşı</span>

Damğan veya Mehmandust Savaşı - Damgan şehri yakınlarında 29 Eylül'den 5 Ekim 1729'a kadar süren bir savaş. Savaş Safevi devleti ile Afganlar arasında gerçekleşmiştir. Savaş, Nadir Han ve Safevi yönetimi için önemli bir zaferle sonuçlandı, ancak Eşref Han'ın İran'daki yönetimi henüz tamamen sona ermedi. Bu muharebeyi, II. Tahmasb'ı tahta çıkarmak için başarılı seferler izledi. Damğan Savaşı'ndan sonra Murchekhort Savaşı gerçekleşti. Murchekhort, İsfahan yakınlarındaki bir köydü ve savaş Safevilerin zaferiyle sonuçlandı. Bu iki muharebe sonucunda Afgan Gilzay hanedanının imparatorluk tahtındaki kısa süreli saltanatı sona erdi. Hotakiler, günümüz Afganistan'ının güney kısmını kapsayan kendi topraklarına sürüldüler.

<span class="mw-page-title-main">Afşar İmparatorluğu'nun askeri sistemi</span>

Afşar imparatorluğunun askeri sistemi — Afşarların askeri sistemlerinin kökleri, Safevi devletinin çöküşünün arifesinde Horasan'daki kanlı çatışmalar dönemine dayanmaktadır. Yerli bir general ve Türkmen Afşar aşiretinin bir üyesi olan Nadir Gulu Han Afşar'ın komutasındaki savaşçıların sayısı sadece birkaç yüzdü ve onlar günümüz İran'ının kuzeydoğusunda faaliyet gösteriyorlardı. Nadirgulu kendini Şah ilan ettikten sonra komutasındaki toplam savaşçı sayısı 375 bine ulaştı. Tarihçi Mihael Axvorthy'ye göre bu ordu, zamanının en güçlüsü iken, en büyük avantajı, en yetenekli ve başarılı general Nadir tarafından komuta edilmesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Kars Muharebesi (1745)</span>

Kars Savaşı (1745), Osmanlı-Kızılbaş Savaşı'nın (1743-1746) son büyük muharebesidir. Savaş, Osmanlı ordusunun kesin yenilgisiyle sonuçlandı. 10 gün boyunca aralıklı olarak devam eden muharebe, Osmanlı ordusunun tam yenilgisiyle sona erdi. Şahbanu Razi Sultan Safevi, savaşta şehit düşen Kızılbaşların isimlerinin açıklığa kavuşturulması ve uygun şekilde defnedilmesi için kişisel bütçesinden özel fonlar ayırdı. Musul yenilgisinden sonra bu savaşta da Osmanlılar Nadir Şah'a yenildiler ve askeri zafer umutları azaldı. Osmanlı tarafı zaferden ümidini keserek müzakerelere yeniden başladı. Sonuç olarak, taraflar arasında Kerden Antlaşması imzalandı.

<span class="mw-page-title-main">Kafir Kale Savaşı</span>

Kafir Kale Savaşı, Herat seferinin sonucunu belirleyen bir dizi çarpışmaydı. Bazı özellikleriyle Sangan Savaşı'na benzeyen Kafir Kala Savaşı, Abdali Afganları ile Nadir Han liderliğindeki Safevi ordusu arasında gerçekleşmiş ve Safevi ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştır.

Tahmasb Han Calayir, Safevi İmparatorluğu'nun son dönemlerinin ve Nadir Şah Afşar'ın en ünlü ve en büyük generallerinden biridir. O Nadir'in Horasan'daki faaliyetlerinin ilk günlerinden itibaren onun yanındaydı ve Nadir'in seferleri sırasında en seçkin generali oldu.

<span class="mw-page-title-main">Kafkasya Seferi (1735)</span>

Kafkasya seferi - 1734-1735 yıllarını kapsayan bu sefer, Safevi-Osmanlı savaşının son büyük askeri seferiydi. Bu sefer sonucunda Safevi ordusu bir zafer kazanmış ve Kafkasya'da Safevi yönetimi yeniden kurulmuştur.

Şeyh Ahmed Medani isyanı, İran'ın Gamsırat bölgesinde Ocak 1730'da başlayan ve Mayıs 1734'e kadar süren bir isyandır. Safevi imparatorluğuna karşı isyan, Afganların imparatorluk topraklarından sürülmesiyle aynı zamanda başladı ve Şeyh Ahmed Medani'nin yakalanmasıyla sona erdi. Şeyh Ahmed Medani'nin yakalanmasından sonra isyan zayıflasa bile, ancak bir süre devam etti ve Haziran ortasında tamamen bastırıldı.

Safevi-Rus antlaşması, Temmuz 1717'de Rusya Çarlığı ile Safevi devleti arasında imzalanan bir antlaşmadır. Anlaşma, Safevi Devleti Baş veziri Feteli Han Dağıstani ile Rusya Büyükelçisi Artemi Volinsky arasında imzalandı. I. Petro, anlaşmayı Temmuz 1719'da onaylamıştır. Safevi hükümdarı Şah Sultan Hüseyin (1694-1722) 1720'de antlaşmayı onaylamıştır. Bu anlaşma, Safevi devleti ile Rusya arasında imzalanan ilk resmi ikili anlaşmadır.

<span class="mw-page-title-main">II. Tahmasb'ın yeniden Safevi tahtına çıkması</span>

II. Tahmasb'ın yeniden Safevi tahtına çıkması, 1729'da II. Tahmasb'ın generali Nadir Han ile Afgan Aşraf Hotaki arasında meydana gelen bir dizi savaş sonucunda mümkün oldu. II. Tahmasb sözde tahtta olmasına rağmen, asıl güç Nadir Han'ın elinde toplanmıştı. Afganlar ise Safevi imparatorluğunun topraklarının büyük bir kısmından kalıcı olarak kovuldu ve bir süre sonra Nadir onlara boyun eğdirdi.

<span class="mw-page-title-main">Krtzanisi Muharebesi</span>

Krtzanisi Muharebesi Kartli-Kaheti ve İran orduları arasında 1795 yılında Tiflis yakınlarında Krtzanisi bozkırında gerçekleşen savaşdır. Ağa Muhammed Han İran'da kendi hükûmetini güçlendirdikten sonra kral II. Erekle'nin Rusya ile birliği bozmasını ve İran'a bağlanmasını istiyordu. Georgiyevsk Antlaşması'na bağlı kalan II. Erekle Rusya'dan yardım gelmesini bekliyordu. Eylül ayının başında Ağa Muhammed Han 35 bin kişilik bir orduyla Gürcistan'a doğru harekete geçti ve 8 Eylül'de Kura Nehri kıyısında kamp kurdu. Gürcistan Ağa Muhammed Han'ın bu saldırısını bekliyordu ancak II. Erekle Rusya'dan gelecek yardıma güvendiği için zamanında gerekli önlemlerin alınması başarılamadı ve hazırlıksız bir şekilde düşmanla karşılaştı. Gürcü komutanları araziyi kullanmaya ve düşmanı, fazla kuvvetleri konuşlandıramayacağı ve savaşa giremeyeceği koşullarda savaşmaya zorlamaya karar verdi.

<span class="mw-page-title-main">Rzagulu Mirza Afşar</span>

Rzagulu Mirza Afşar, Afşar İmparatorluğu'nun kurucusu Nadir Şah Afşar'ın en büyük oğluydu. 1736 yılında babasının şah ilan edildiği zaman Rzagulu 17 yaşındaydı. Nadir Şah olduktan sonra o, Horasan'ın valisi olarak atandığı, önemli bir vilayetin yönetimine getirildi. Görevi sırasında isyan eden hanları bastırarak, babasının düşmanları olan Buhara Hanlığı'na son vermek için Buhara'ya seferler düzenleyerek önemli bir başarı elde etti. Nadir Şah Hindistan'a sefere çıkmadan önce Rzagulu'yu imparatorluğun naibi olarak atadı. Bu, Rzagulu'nun babasının yokluğunda imparatorluğu yöneteceği anlamına geliyordu. Rzaqulu bunu gerçekleştirirken, imparatorluktaki karışıklığın önüne geçti, ancak vergi toplamak için aşırı derecede zalimlik etti ve birçok kişiyi idam ettirdi. Geçmiş Safavi şahları II. Tahmasb ile III. Abbas'ı öldürütmesi, halk arasında hoşnutsuzluğa neden oldu. Nadir Şah Hindistan'a döndükten sonra Rzagulu ile ilişkileri bozuldu ve onu zalimliği nedeniyle naiblikten uzaklaştırdı.

<span class="mw-page-title-main">Nadir Şah'ın Seferleri</span> Türkmen imparator Nadir Şahın askeri seferleri

Nadir Şah Seferleri, önce han sonrasında Safevi hanedanının yerine şah olan Afşar İmparatorluğu'nun kurucusu Nadir Şah'ın 18. yüzyılın ilk yarısında İran ve Orta Asya'da gerçekleştirdiği askeri seferlerdir. Nadir'in seferlerinin ilki Safevi hanedanı komutanı olarak Hotakilere karşı başlatıldı. Safevi İmparatorluğu'nun başkenti İsfahan'ın Afganlar tarafından ele geçirilmesinin ardından Safevi hanedanı neredeyse yıkılıyordu. Safevi tahtını yeniden tesis etmeye çalışan ve krallık unvanına sahip çıkan II. Tahmasib, Safeviler Nadir'i kişisel askeri hizmetine kabul etti. Nadir o dönemde Horasan'da küçük ve önemsiz bir askerî birliğin komutanlarından biriydi. Kuzeybatıdaki Abdali Afganlarını etkisiz hale getirdikten sonra II. Tahmasb'ı kendisine bağımlı hale getiren Nadir, ülkenin geri kalanını işgal eden Hotakilere karşı savaş başlattı. Afganlara karşı kazanılan birkaç inanılmaz zaferin ardından İsfahan özgürlüğüne kavuştu ve II. Tahmasib, Safevi tahtına çıktı. Böylece Safevi hanedanının hakimiyeti yeniden tesis edildi.