İçeriğe atla

Gelgit enerjisi

Gelgit enerjisi, denizlerdeki oluşan gelgit olayından yararlanan yenilenebilir birincil enerji kaynağıdır.

Çalışma şekli

Gelgit enerjisinde, gelgit olayı için üretilmiş olan özel türbinler kullanılır. Bu türbinler, iki taraflı olarak hareket edebilirler. Gelgit olayı ile deniz kabarır ve alçalır. Bu iki deniz seviyesi farkından yararlanılarak, türbinler çalışır. Böylece, elektrik üretilir. Gelgit enerjisi için özel türbinlerin yanında, gelgit barajı da gereklidir. Gelgit barajları, köprü gibidir. Altındaki, gelgit türbinleri ile haliçteki gelgit olayı ile elektrik üretilir.[1]

Gelgit enerjisi kullanımı

Rance Nehri, gelgit barajı. Bu gelgit barajı, dünyanın en devasa 2. gelgit barajıdır

Gelgit barajları doğaya zararlı değildir. Bunun yanında, kullanımı kolay değildir ve haliçte, önemli ölçüde gelgit olayı gereksinimi vardır. Bu nedenle kullanımı yaygın değildir. Çoğu ülke, gelgit barajı yerine hidroelektrik barajını tercih etmektedir. İngiltere'deki Severn Nehri halicinde olmak üzere, birkaç gelgit barajı yapılması planlanmaktadır. ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya Gelgit enerjisi üzerine çalışmalar yürütmektedir. Dünyadaki en büyük gelgit barajına Fransa sahiptir: Rance Nehri halicinde bulunan gelgit barajı 1966'da inşa edildi. Bu baraj, 750 metre uzunluğundadır ve 240 MW güç üretir. 2011 yılında açılan Sihwa Gölü Gelgit Enerji Santrali 45 yıldır dünyanın en büyüğü olan 240 MW çıkış kapasiteli Rance Gelgit Santralini geride bırakarak, toplam 254 MW çıkış kapasitesiyle dünyanın en büyük gelgit enerji santrali olmuştur.

Kaynakça

  1. ^ ŞİMŞEK, N. Esra (2005). "DENİZ AKIMLARI ENERJİSİ VE TÜRBİNLERİ" (PDF). emo.org.tr. 14 Aralık 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2016. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Gelgit</span> Ay ve Güneşin yer yuvarlağı üzerindeki çekim güçleri sebebiyle deniz yüzünde, özellikle ana denizlerde su düzeyinin alçalması, kabarması olayı

Gelgit veya med cezir, bir gök cisminin başka bir gök cismine uyguladığı kütleçekimi nedeniyle her iki cisimde meydana gelen şekil bozulmaları. En çok bilineni, her bir ay gününde Ay ve Güneş'in göreli konumlarındaki değişmeler sonucu kütleçekimlerinde meydana gelen farklılıklar nedeniyle deniz seviyesindeki yükselme ve alçalmalardır.

Hirfanlı Barajı, Kırşehir ilinde, Kırşehir ile Şereflikoçhisar arasında, Kızılırmak üzerinde 1953-1959 yılları arasında inşa edilmiş olan, enerji üretimi ve taşkın kontrolü amaçlı bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan baraj 2.000.000 m³ gövde hacminde ve akarsu yatağından 78 metre yüksekliktedir. Normal su kotunda göl hacmi 5.980 hm³, normal su kotunda göl alanı 263,00 km²'dir. 128 MW güç kapasitesindeki HES yılda 400 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır.

Türkiye'de her yıl yaklaşık 300 TWsa elektrik üretilmektedir. Burada en önemli santraller listelenmiştir.

Demirköprü Barajı, Manisa'da, Gediz Nehri üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacıyla 1954 - 1960 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4.300.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 74,00 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 1.320,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 47,66 km²'dir. 69 MW güç kapasitesindeki HES yılda 193 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamakta, baraj 99.220 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

Gökçekaya Barajı, Eskişehir'de, Sakarya Nehri üzerinde, Sarıyar Barajı mansabında (çıkışı) hidroelektrik enerji üretimi amaçlı, 1967 - 1972 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

<span class="mw-page-title-main">Hasan Uğurlu Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> 1971-1981 yılları arasında Yeşilırmak üzerine inşa edilmiş baraj ve hidroelektrik santrali

Hasan Uğurlu Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Samsun ili Ayvacık ilçesinde, Yeşilırmak üzerinde, elektrik enerjisi üretimi amacı ile 1971-1981 yılları arasında inşa edilmiş bir baraj ve hidroelektrik santralidir. Barajdaki su cebri borularla taşınmamakta, barajın yanındaki dağın içindeki tünelle taşınıp türbinlere çarptırılmaktadır. Baraj, dünyada bu yönüyle tektir.

<span class="mw-page-title-main">Adıgüzel Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span>

Adıgüzel Barajı, Denizli'de, Büyük Menderes Nehri üzerinde, sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla 1976-1989 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali; yaygın adıyla Veysel Eroğlu Ilısu Barajı, Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında, enerji üretimi amacıyla Dicle Nehri üzerinde inşa edilen santraldir.

Sır Barajı, Kahramanmaraş'ta, Ceyhan Nehri üzerinde enerji üretmek amacıyla 1987-1991 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Beton kemer gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 494.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 116,00 m, normal su kotunda göl hacmi 1.120,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 47,50 km²'dir. Baraj 284 MW'lık güçle yılda 725 GWh'lık elektrik enerjisi üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hidroelektrik</span> hidrolik güçten elde edilen elektriktir

Hidroelektrik, hidrolik güç'den üretilen elektriktir. Hidroelektrik, 2020 yılında neredeyse 4500 TWh olan dünya elektriğinin altıda birini sağlıyor. Bu, diğer tüm yenilenebilir kaynakların toplamından ve ayrıca nükleer enerjiden daha fazladır.

<span class="mw-page-title-main">Kralkızı Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Diyarbakırda bir barajı

Kralkızı Barajı ve HES, Diyarbakır ili sınırları içerisinde Diyarbakır'a 81 km, Dicle ilçesine 6 km mesafede Dicle Nehri'nin ana kolu olan Maden Çayı üzerinde yer almaktadır. Enerji üretmek amacıyla 1985-1997 yılları arasında inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Çatalan Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Adanada baraj

Çatalan Barajı, Adana'da, Seyhan Nehri üzerinde, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla 1982-1997 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

Cindere Barajı, Denizli'de, Büyük Menderes Nehri üzerinde, sulama ve enerji üretmek amacıyla 1995-2007 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

Alpaslan-1 Barajı, Muş'ta, Murat Nehri üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1998-2002 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr gücü</span> Rüzgârdan elektrik enerjisi üretimi

Rüzgâr gücü, elektrik üretmek için rüzgâr türbinleri, mekaniksel güç için yel değirmeni, su veya kuyu pompalama için rüzgâr pompaları veya gemileri yürütmek için yelkenler kullanarak rüzgârın kullanışlı formundaki rüzgâr enerjisinin sonucudur.

Elektrik santralinin net kapasite faktörü (KF), santralin belli bir periyotta ürettiği toplam enerjinin tam kapasitede üretebileceği enerjiye bölümüdür. Kapasite faktörü kullanılan yakıt türüne ve santralin tasarımına bağlı olarak aşırı derecede değişir. Kapasite faktörü, uygunluk faktörü veya verimlilik ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus enerjisi</span>

Okyanus enerjisi, denizlerde oluşan dalgalardan, gelgit olaylarından veya deniz rüzgarlarından faydalanarak üretilen enerjidir.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik üretimi</span>

Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.