İçeriğe atla

Geleneğin icadı

"Kadim" İskoç kabile tartanları 19. yüzyılda yaratılmış bir gelenek icadına örnektir.

Geleneğin icadı, Britanyalı Marksist düşünür E. J. Hobsbawm ve T. O. Ranger'ın editörü olduğu ve kavramın adını aldığı 1983 tarihli kitapta öne çıkan bir ifadedir.[1] Giriş bölümünde editörler çoğu "geleneğin, eski gözüken veya eski olduğu iddia edildiği halde gayet yeni ortaya çıkmış ve hatta bazen icad edilmiş" olduğunu savunur.[2] Kendileri geleneğin "icadı"nı bu açıdan, sonradan eski olduğu iddia edilmeyen bir geleneği "başlatmak"tan veya "öncüsü olmak"tan ayırırlar. Olgu ulus ve ulusçuluğun modern gelişiminde, ulusal birliği sağlayan, ulusal kimliği yaratan ve belirli kurumları veya kültürel uygulamaları meşrulaştıran eylemlerde açıkça görülür.[3]

Kavramın uygulanması ve paradoks

Mefhum ve kavram uzun süredir belli başlı olarak İncil ve Sionizm gibi kültürel olgulara,[4] Japon dövüş sanatına,[5] İskoçya'daki "highland miti"ne[6] ve büyük dinlere[7] uygulanmıştır. Mefhum ayrıca Benedict Anderson'ın hayali cemaatler kavramında ve pizza etkisi gibi ilişkili konularda da etkili olmuştur.[]

Kavramın içinde değerlendirilmesi gereken şey "gelenek" ve "modernite" arasındaki keskin farkın kendisinin de bir icat olduğudur. Mefhum "mukayesece daha yakın zaman yeniliği, 'ulus' ve onun bağlantılı olgularıyla gayet ilişkilidir: ulusçuluk, ulus devlet, ulusal semboller, tarihler ve geri kalanlar." Hobsbawm ve Ranger "tuhaf ama anlaşılabilir [şu] paradoks: modern ulus ve onun tüm yüklerinin genel olarak yeni, ismen eski kadimiyette kök bulan ve inşa edilmiş, ismen kendi iddiasından başka bir tanımlamaya ihtiyaç duymayan çok 'doğal' insan topluluklarına karşı olma iddiasını" vurgular.[8] Bir diğer meseleyse "hakikilik" mefhumunun da sorgulanması gerektiğidir.

Eleştiriler

Bir eleştirmen "'geleneğin icadı'nın fevkalade rahatsız edici bir ifade" olduğunu ama "ciddi belirsizlikleri gizlediğini" belirtir. Hobsbawm "geleneğin icadını 'özlü geleneklerin uygulanabilirliği ve gücü' olarak adlandırdığı şeyle kıyaslar. Ancak onun 'uygulanabilirliği' veya arkadaşı Ranger'ın 'esneklik' ucu dediği şey ve icat nerede başlar? Eğer tüm geleneklerin değiştiğini kabul edersek 'sahih' kadimlerin sahte olanlardan ayrıştırılması çabası faydalı yahut olası mıdır?[9] Bir başka eleştirmen de makalelerin yüksek kalitesini, bazı sınırlamalarıyla beraber övmüştür."Böyle farklılıklar, hakiki ve sahte olan arasında, neticede tek bir şeye dönerek birbirini ortadan kaldırır." Bütün gelenekler doğal olarak verili ("hakiki") olmaktansa insanlar tarafından yaratılmış ("sahte") oldukları için (bütün sembolik olgular gibi) bu farklılaştırma savunulamayacak bir ayrımdır.[10]

Kaynakça

  1. ^ Eric Hobsbawm & Terence Ranger, (Ed.) (1983). The Invention of Tradition. Cambridge University Press. ISBN 0521246458. 
  2. ^ Hobsbawm & Ranger (1983), p. 1.
  3. ^ Ciltteki makaleler içinde Hugh Trevor-Roper'ın "The invention of tradition: the Highland tradition of Scotland," Prys Morgan'ın "From a death to a view: the hunt for the Welsh past in the romantic period," David Cannadine'in "The context, performance and meaning of ritual: the British monarchy and the 'invention of tradition', c. 1820-1977," Bernard S. Cohen'in "Representing authority in Victorian India," Terence Ranger'ın "The invention of tradition in colonial Africa," ve Eric Hobsbawm'ın "Mass-producing traditions: Europe, 1870-1914" bulunur.
  4. ^ Nur Masalha, The Bible and Zionism: Invented Traditions, Archaeology and Post-Colonialism in Palestine-Israel(London; New York: Zed Books 2007). LCCN-2006031826-{{{3}}}, ISBN 978-1-84277-761-9)
  5. ^ Stephen Vlastos, ed., Mirror of Modernity: Invented Traditions of Modern Japan (Berkeley: University of California Press, 1998. ISBN
  6. ^ M. Sievers, The Highland Myth as an Invented Tradition of 18th and 19th Century and Its Significance for the Image of Scotland 2 Aralık 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (GRIN Verlag, 2007), ISBN 3-638-81651-6, pp. 22-5.
  7. ^ Masuzawa, Tomoko (2005). The Invention of World Religions. Chicago University of Chicago Press. ISBN 978-0-226-50989-1. 
  8. ^ Masuzawa (2005), p. 14.
  9. ^ Peter Burke, "Review" 10 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The English Historical Review 101.398 (1986): 316-317.
  10. ^ Richard Handler, "Review" 10 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., American Anthropologist 86.4 (1984): 1025-1026.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil haklar ve sivil özgürlükler, seküler devlet, liberal demokrasi, ekonomik ve siyasi özgürlük, hukukun üstünlüğü, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler.

Siyaset veya politika, gruplar arasında kararların alındığı veya bireyler arasındaki güç ilişkilerinin, kaynakların dağıtımı veya statü gibi diğer etkileşim biçimlerinin ilişkilendirildiği bir dizi faaliyeti ifade eder. Siyaset ve hükümeti inceleyen sosyal bilim dalı ise siyaset bilimi olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Milliyetçilik</span> siyasi akım

Milliyetçilik ya da ulusçuluk, belirli bir milletin çıkarlarını, özellikle egemenliğini ve özyönetimini kazanmayı, daha sonra bunu ilelebet sürdürmeyi amaçlayan ideolojik fikir hareketi. Milliyetçilik, her ulusun kendisini dışarıdan gelecek olan müdahalelerden bağımsız olarak yönetmesi gerektiğini, ulusun bir yönetim için doğal ve ideal bir temel ve tek haklı politik güç kaynağı olduğunu savunmaktadır. Milliyetçilik, 19. yüzyıl başlarından itibaren Avrupa'da, 20. yüzyıldan itibaren ise tüm dünyada egemen politik düşünce tarzı haline gelmiştir. Bu dönemde dünya politik haritası milliyetçilik ilkelerine göre biçimlendirilmiştir. Günümüzde Anglosakson kültürüne bağlı toplumlarda ve Avrupa Birliği düşüncesini savunan çevrelerde olumsuz bir anlam yüklenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İskenderiyeli Klement</span> Düşünür ve Felsefeci

İskenderiyeli Klement, gerçek adı Titus Flavius Klemens olan Hristiyan düşünür.

Ulus ya da Millet çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk. Milleti etnik gruptan ayıran şey, daha politik olmasıdır. Etnik milliyetçiler milleti etnisite ile aynı anlamda kullanırlarken, sivil milliyetçiler ise milleti anayasal bir şekilde kullanırlar, kültürel milliyetçiler ise milletin tanımını gelenek ve görenekle belirlerler.

<span class="mw-page-title-main">Doğaüstü</span> terim olarak "fizik yasalarına tabi olmayan" anlamında

Doğaüstü veya tabiatüstü, doğa kanunlarının bilimsel anlayışının kapsamı dışında kalan tüm varlıkları, yerleri ve olayları kapsayan olgulardır. Buna melekler, tanrılar ve ruhlar gibi manevi varlıkları içeren gözlemlenebilir evreni aşan varlık kategorileri dahildir. Aynı zamanda büyü, telekinezi, prekognisyon ve duyu dışı algılama gibi iddia edilen insan yeteneklerini de içerir.

<span class="mw-page-title-main">Eric Hobsbawm</span> İngiliz Marksist tarihçi ve yazar

Eric John Ernest Hobsbawm, İngiliz Marksist tarihçi ve yazar. Hobsbawm uzun süre Büyük Britanya Komünist Partisi'nin üyeliğini yapmıştır. Komünist Tarih Grubuna da katıldı. Londra'daki Birkbeck, Londra Üniversitesi'nin başkanıydı.

<span class="mw-page-title-main">Afrika felsefesi</span>

Yazılı bir geleneği pek bulunmamakla birlikte, Afrika'nın çoğunlukla sözlü gelenekleri ile örf ve adetlerinden beslenen bir felsefesi olduğundan bahsetmek mümkündür. Afrika'nın yazılı felsefesinin ilk ve ender ürünleri Eski Mısır'a aittir. Buna karşılık çağdaş Afrika felsefesine sözlü gelenek hakimdir.

<span class="mw-page-title-main">Câbir bin Hayyân</span> Fars bilim gıbı

Ebû Mûsa Câbir bin Hayyân (Arapça: ابو موسی جابربن حیان, Latince: "Geber" ya da "Geberus"; , Batıda daha ziyâde Geber olarak tanınan, Abbâsîler döneminde yaşamış ve İslâmiyet'te fen bilimlerinin temelini atmış olan Farsî çok yönlü bir fen bilgini; simyacı, kimyacı ve eczacı; fizikçi, astronom ve astrolog; tıp ve fizik tedavi uzmanı; mühendis, coğrafyacı, filozof ve sûfi.

<span class="mw-page-title-main">Enternasyonalizm</span> Uluslararası Politika

Enternasyonalizm uluslar, devletler ve insanlar arasında daha fazla politik ya da ekonomik iş birliğini savunan bir politik ilkedir. Başka politik hareketler ve ideolojiler ile ilişkili olmanın yanı sıra, kendi başına bir doktrini, inanç sistemini ya da hareketi de yansıtabilir.

Keşmir Şivacılığı, Hindu felsefi ve dini Şivacı okulun kollarından biridir. Keşmir'de 8. veya 9. yüzyıllarda doğan Keşmir Şivaizmi Batı felsefi terminolojiyle mutlak idealizm, teistik monizm, realistik idealizm gibi tanımlanmaktadır. Keşmir Şivaizmi'ne göre Tanrı ile evren arasında uçurum bulunmamaktadır. Hint felsefesinin bir başka okulu olan Advaita Vedanta'da dile getirildiği gibi Evren değil ancak evren ile Tanrı'yı birbirinden kopuk olarak algılayan ikilik algısının kendisi bir illüzyondur.

Millî liberalizm, liberal politikaları ve meseleleri milliyetçilik unsurlarıyla birleştiren liberalizmin bir çeşididir. Ulusal veya milliyetçi liberalizm olarak da isimlendirilir.

Sözlü gelenek, İrfan, bilgi, sanat, fikir ve kültürel materyalin işitilerek alındığı, bireysel hafızalarda korunduğu ve bir nesilden diğerine sözlü olarak iletildiği bir insan iletişim biçimidir.

Sivil milliyetçilik, demokratik milliyetçilik veya liberal milliyetçilik, özgürlük, hoşgörü, eşitlik, bireysel haklar gibi geleneksel liberal değerlere bağlı olan bir milliyetçilik biçimidir ve etnosentrizme dayanmaz. Sivil milliyetçiler genellikle ulusal kimliğin değerini savunarak, bireylerin anlamlı ve otonom bir yaşam sürdürebilmeleri için onu kısmi bir paylaşılan kimlik yönü olarak ihtiyaç duyduklarını ve demokratik siyasetlerin düzgün işleyebilmesi için ulusal kimliğe gereksinim duyduğunu söyler.

<span class="mw-page-title-main">Aleksandr Prohorov</span>

Aleksandr Mihayloviç Prohorov, Sovyet fizikçi. Lazerler ve maserlerle ilgili öncü araştırmaları ile tanınır. Bu konulardaki çalışmalarıyla 1964 yılında Charles Hard Townes ve Nikolay Basov ile birlikte Nobel Fizik Ödülü kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Havariler Çağı</span>

Havariler Çağı, Hristiyanlık tarihinde geleneksel olarak M.S. 33 yılında Kudüs'te İsa'nın dirilişiyle On İki Havari'ye verdiği Büyük Görev'den M.S. 100 yılında Anadolu'da Yuhanna olduğu düşünülen son havarinin ölümüne kadar geçen süreye verilen ad. Geleneksel olarak havarilerin Kudüs'ten dağıldığına ve Havari Makamları'nı kurduklarına inanılır. Hristiyan geleneğinde İsa'nın havarilerinin çağına büyük önem verilir. Havariler Çağı ile ilgili en önemli birinci kaynak Elçilerin İşleri'dir ancak bu kaynağın tarihsel doğruluğu kimileri tarafından sorgulanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Japonya'da Budizm</span>

Japonya'da Budizm, Çin kaynaklarına göre ilk olarak MS 250'lerde ve Nihon Shoki'ye göre resmi olarak MS 552 yılında Kore'den gelen Budist keşişler tarafından tanıtılmasından bu yana var olmaktadır. Budizm, Japon toplumunun gelişimi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve bugüne kadar kültürün etkili bir yönü olmaya devam etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mesiyanik Yahudilik</span> modern Hristiyan dinî hareketi

Mesiyanik/Mesihçi Yahudilik, Yahudilik ile Hıristiyanlık ve İsa'nın Yahudi mesih olduğu inancını birleştiren modern bir senkretik dinî hareket. 1960'larda ve 1970'lerde ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İsrail Diyarı</span>

İsrail Diyarı, Kenan bölgesinde bulunan ve sınırları kesin olarak belli olmayan coğrafî bölgeye Yahudiler tarafından verilen bir isimdir. Tanah metinleri dini ve tarihi terimleri, Kenan Diyarı, Vaadedilmiş Topraklar, Kutsal Topraklar ve Filistin'i içeriyor. Bu bölgenin sınırlarının tanımları, İbrani Kutsal Kitabı'ndaki pasajlar arasında değişiklik gösterir ve Yaratılış 15, Çıkış 23, Sayı 34 ve Hezekiel 47'de özel olarak bahseder. Kutsal Kitap'ın başka yerlerinde dokuz kez, yerleşik topraklar "Dan'dan Beerşeba'ya" ve üç kez "Hamat'ın girişinden Mısır çayına kadar" olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Interpretatio graeca</span>

Interpretatio graeca, diğer kültürlerin mitolojisini ve dinini yorumlamak veya anlamaya çalışmak için kullanılan bir söylemdir. Eski Yunan dini kavram ve uygulamalarını, tanrıları ve mitleri, eşdeğerlikleri ve ortak özellikleri kullanarak kendi kültürüne empoze etmektir.