İçeriğe atla

Gel Gel Ne Olursan Ol Yine Gel

Gel Gel Ne Olursan Ol Yine Gel, yaygın olarak Mevlana'ya atfedilen ancak Ebu Said-i Ebu’l-Hayr'a ait olduğu iddia edilen şiir. İçerik olarak Mevlana'nın felsefesine denk düştüğü ve döneminin en önemli şairi olduğu için ona isnad edildiği düşünülür.[1]

Yapısı

Lirik bir özellik taşır ve nasihatlerden oluşur. Anlamına ilişkin çeşitli yorumlar yapılmaktadır. Farsça yazılan şiirin kelime oyunlarının arkasına saklandığı, Ebu'l Hayr'ın burada 'gel' derken 'pişman'lıkla eş anlamlı bir kelime kullandığı ve çağrısını "İslam'a gel" olarak yaptığı öne sürülür.

Şairi

Mevlana’ya atfedilen ve çok sık alıntılanan bir şiir olmakla birlikte kaynağı tam olarak bilinmez. Ebu Said-i Ebu’l-Hayr'a ait olduğu çeşitli kaynaklarda ileri sürülen şiir Rubaiyyat-ı Baba Efdal-i Kasani adlı eserde 7 numara ile Baba Efdal'in rubasi olarak yer alır.[2]

Mutasavvıf Şefik Can, Mevlana'nın Mesnevi adlı eseri 6 ciltlik iken bu şiirin ona ait olmayan 7. ciltte yazılı olduğunu söyler.[3] Şefik Can konuyu şöyle açıklar: "Mevlana’ya ait olduğu söylenen bu meşhur dizelerin, Kirmani isminde bir şaire ait olduğunu Ziya Paşa “Harabat” adlı eserinde belirtiyor. Sonra Mevlana dergahından Necati Bey adında bir katip, nasıl olduysa bir dergide bu beytin altında Mevlana yazdığını görmüş, her yerde söylemiş, diyor Şefik dede... Yine her nasılsa bu bilgi hiç tadile uğramadan tâ bugünlere dek gelmiş.."[4] Can ayrıca bu şiirin Mevlânâ'ya ait olmadığı halde onunmuş gibi gösterilmesinin, halkın nazarında Mevlânâ'yı gözden düşürmek için uydurulduğunu ifade eder.[5]

Mevlana'nın intihal yaptığı yönündeki iddialara cevap veren İlber Ortaylı, Mevlana'nın hiçbir kitabında bu dizelerin bulunmadığını, bu şiirin Mevlana'dan sonra ona isnad edildiğini ifade eder.[1]

Tuğrul İnançer, Şefik Can'ın delilleriyle yazmasına rağmen şiirin Mevlana'ya atfedilmesinin sürmesinden yakınır ve anlam değişikliğine işaret eder: "O “Ne kadar günahkâr olursanız olun Allah’ın rahmetinden ümidi kesmeyin” ayetinin dörtlük haline getirilmesidir. Bu Hz. Mevlana’nın fikirlerine tamamıyla uygundur." İnançer, Mevlânâ'ya ait benzer bir başka sözün (“Biz güzeliz, gel, sen de güzel ol”) olduğunu söyler.[6]

Mevlana’nın beyitlerinin yer aldığı Divan-ı Kebir nüshalarında bu dizeler yer almıştır. Ancak son yıllarda yapılan karşılaştırmalı metinlerle basılan nüshalarda bu ve buna benzer tartışmalı, Mevlana'ya ait olmadığı düşünülen beyitler ayıklanmıştır.

Şiir metni

Gel, gel, ne olursan ol, yine gel,
İster kafir, ister mecusi,
İster puta tapan ol, yine gel,
Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da, yine gel...
Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz...
Beri gel, beri ! Daha da beri ! Niceye şu yol vuruculuk?
Mademki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik...
Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!
Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir.

Ayrıca bakınız

  • Mesnevi (Muhammed Celâleddin-i Rûmî)

Kaynakça

  1. ^ a b "Mevlana "gel" Demedi!". 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2015. 
  2. ^ "Yakup Şafak, Mevlana'ya Atfedilen Yine Gel Rubaisine Dair, Tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi, 2009" (PDF). 8 Mart 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2014. 
  3. ^ "MEVLÂNA NASIL "GEL" DEDİ ?". 25 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2015. 
  4. ^ ""Ne olursan ol, gel"me!". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2015. 
  5. ^ "Yaşayan Son Mesnevîhan Şefik Can Hoca Efendi İle Mevlânâ Ve Mesnevî Üzerine Söyleşi Söyleşi | 39 / Aralık 2003 Yaşayan Son Mesnevîhan Şefik Can Hoca Efendi İle Mevlânâ Ve Mesnevî Üzerine Söyleşi". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2015. 
  6. ^ "'Gel, ne olursan gel' Mevlana'ya ait değil". 29 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Gazel</span> divan edebiyatının aşktan bahseden temel şiir biçimi

Gazel, Türkçe Divan edebiyatının en yaygın nazım şeklidir. Gazel sözcüğü sözlük tarifi ile "kadınlarla sevgi üzerine konuşmak, söyleşmek" anlamına gelir.

Şeyhî, Kütahya doğumlu 15. asır Türk divan şairi ve tabip.

<span class="mw-page-title-main">Ferîdüddin Attâr</span> İranlı hekim ve şair

Ferîdüddin Attâr, İranlı mutasavvıf, şair. Hekim ve eczacı olmasından dolayı Attâr (aktar) olarak anılır. Fars edebiyatındaki ilk tezkire olan Tezkiretü'l-evliyâ'nın yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mevlevîlik</span>

Mevlevîlik, 13. yüzyılda yaşamış Mevlana Celaleddin Rumi'nin tasavvufî düşünceleri üzerine, kendisinin ölümü ardından gelişen tarikattır.

Mesnevi, özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan divan edebiyatı şiir biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî</span> Türk tasavvuf âlimi ve şair (1207–1273)

Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, Celâleddin Muhammed Rumi, ayrıca Celaleddin Muhammed Belhî veya yaygın adlarıyla Mevlânâ veya Rumi, 13. yüzyılda Anadolu'da yaşamış bir Fars tasavvufçu, ilahiyatçı ve Sufi bir mistik şairdir. Mevlana'nın etkisi ulusal sınırları ve etnik ayrımları aşar: onun manevi mirası son yedi yüzyıldır İranlılar, Tacikler, Türkler, Yunanlar, Peştunlar, Orta Asya ve Hint Yarımadası Müslümanları tarafından büyük ölçüde takdir edilmektedir. Şiirleri dünya dillerinin çoğuna geniş çapta çevrilmiş ve çeşitli biçimlere aktarılmıştır. Mevlana, Amerika Birleşik Devletleri'nde "en popüler şair" ve "en çok satan şair" olarak tanımlanmıştır.

Yenişehirli Avni, 19. yüzyıl divan şairi.

<i>Dîvân-ı Kebîr</i>

Dîvân-ı Kebîr veya Dîvân-ı Şems-i Tebrizî, Muhammed Celâleddin-i Rûmî'nin söylediği ilahi aşk şiirlerinden oluşan, 44 bin 8 yüz 34 beyitlik nazım bir eserdir. Mevlânâ'nın "Âşıklar Divanım" biçiminde adlandırdığı eser aynı zamanda "Şems Divanı" ya da "Divan-ı Şems-i Tebrizî" olarak anılmaktadır. Divan edebiyatında divanların, şairlerinin isimleri ile anılması geleneğine ters düşen bu son adlandırma; Mevlânâ'nın gazellerinin sonunda kendi adı yerine her zaman Şems-i Tebrizi adını kullanmasından kaynaklanmaktadır.

Şeyyad Hamza, 13. yüzyılda Akşehir ve Sivrihisar'da yaşamış sufi şairlerden biridir. Şeyyad Hamza, önceleri bir şeyyad iken Ahi zümrelerine intisabı sebebiyle tarikat çevrelerine de girmiş, bu arada halk için şiirler söylemiştir.

İbrahim Gülşeni, mutasavvıf ve şair.

<span class="mw-page-title-main">Ebu'l-Vefa el-Bağdadi</span>

Ebu'l-Vefâ el-Bağdâdî, el-Kâkes veya el-Kürdî lakaplarıyla da bilinen Ebu'l-Vefâ Tâcü'l-Ârifîn Seyyid Muhammed bin Muhammed Arîz el-Bağdâdî, Vefâ'îyye tarikâtının kurcusudur. Menâkıbnâme'sinde Ali el-Mûrtezâ'nın soyundan bir seyyid olduğu kaydedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Şefik Can</span>

Şefik Can, Türk mütefekkiri, mutasavvıf, araştırmacı yazar, emekli albay, şair, edebiyat öğretmenliği gibi çok yönlü kişiliği ile tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Tâhirü'l-Mevlevî</span>

Tâhirü'l-Mevlevî, şair, yazar, Mevlevî Dedesi, mutasavvıf, gazeteci, müderris, mesnevîhân ve edebiyat tarihçisi.

Ömer Tuğrul İnançer,, Türk avukat, sofî-meşrep, kudümzen, musikişinas ve Halvetiyye'nin Cerrâhiyye şubesinin 21'inci postnişîni. Kültür Bakanlığı'na bağlı İstanbul Tarihî Türk Müziği Topluluğu'nun kurucu genel müdürlüğü görevinden emekli oldu.

<span class="mw-page-title-main">Hatifi</span> XV. ve XVI. yy arasında yaşamış İranlı şair

Mevlana Abdullah Hatifi 15. ve 16. yüzyılda yaşamış Timurlu ve Safevi vatandaşlı bir Alevi Türk şair. Aynı zamanda Yedi Ulu Ozanlar'dan olan Fuzulî'nin Pîr ve hocasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hamdullah Hamdi</span> Türk divan şairi, mutasavvıf (1449 - 1503)

Hamdullah Hamdi (doğumu: 1449, Göynük - ölümü: 1503, Göynük) Türk divan şairi, mutasavvıf. Mesnevileri ile tanınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ebû Said-i Ebu’l-Hayr</span> Horosanlı mutasavvıf, şair

Ebu Said-i Ebu'l-Hayr veya tam adıyla Ebu Said Fazlullah b. Ebu'l-Hayr Ahmed b. Muhammed el-Meyhenî, Horasanlı mutasavvıf, şair.

<span class="mw-page-title-main">Hayat Nur Artıran</span> Sûfîye, yazar, ve  araştırmacı

Hayat Nur Artıran, Mevlânâ Celâleddin Rûmî'nin hayatı ve eserleri üzerine uzman, araştırmacı ve yazardır.

Hüsameddin Çelebi Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin, Mesnevî’yi yazmasına vesile olan müridi ve halifesi.

Ümmî Îsâ, Azerbaycan Türkçesiyle yazılan ilk eserlerden birinin ve Türk edebiyatının ilk "Mehri ve Vefa" hikâyesinin yazarıdır. Bazı araştırmacılara göre Ümmî Îsâ, Azerbaycan Türkçesiyle yazan ilk şairdir.