İçeriğe atla

Geçmiyor Günler

Geçmiyor Günler, Türk şair Sabahattin Ali tarafından yazılmış bir şiirdir. Şiir, ilk olarak 1933 yılında "Dağlar ve Rüzgâr" adlı şiir kitabında yayımlanmıştır. "Geçmiyor Günler" şiirinin kaynağı, Sabahattin Ali'nin kendi hayat hikâyesidir. Şair, 1932 yılında "Kuyucaklı Yusuf" romanı nedeniyle tutuklanarak hapse atılmıştır.[1] Şiir, şairin hapishanede geçirdiği günleri anlatmaktadır.[2]

Şiir incelemesi

Şiir, dörtlüklerden oluşmaktadır. Her dörtlükte, şairin hapishanedeki yalnızlığı, umutsuzluğu ve zamanla olan mücadelesi anlatılmaktadır. Şiirde, şair, hapishanenin kasvetli atmosferini, çiçeklerin açmadığını, kuşların uçmadığını, yıldızların ışık saçmadığını söyleyerek tasvir etmektedir. Ayrıca, şair, hapishanede geçirdiği günlerin bir türlü geçmediğini, günlerin su gibi akmadığını ifade etmektedir.[3]

Şiirin ilk dörtlüğü:

Bur'da çiçekler açmıyor

Kuşlar süzülüp uçmuyor

Yıldızlar ışık saçmıyor

Geçmiyor günler, geçmiyor

Bu dörtlükte, şair, hapishanedeki yalnızlığını ve umutsuzluğunu anlatmaktadır. Şair, hapishanenin kasvetli atmosferini, çiçeklerin açmadığını, kuşların uçmadığını, yıldızların ışık saçmadığını söyleyerek tasvir etmektedir. Ayrıca, şair, hapishanede geçirdiği günlerin bir türlü geçmediğini, günlerin su gibi akmadığını ifade etmektedir. Şiirin ikinci dörtlüğü:

Avluda volta vururum

Kâh düşünür, otururum

Türlü hayaller görürüm

Geçmiyor günler, geçmiyor

Bu dörtlükte, şair, hapishanede geçirdiği günlerin monotonluğunu anlatmaktadır. Şair, hapishanede volta atarak, düşünerek veya hayal kurarak günlerini geçirmektedir. Ancak, bu monoton hayat, şairin umutlarını ve hayallerini yıkmaktadır. Şiirin üçüncü dörtlüğü:

Dışarıda mevsim baharmış

Gezen dolaşanlar varmış

Günler su gibi akarmış

Geçmiyor günler, geçmiyor

Bu dörtlükte, şair, dışardaki hayatın güzelliğini ve özgürlüğünü özlemektedir. Şair, dışarda mevsimin bahar olduğunu, insanların gezip dolaştığını, günlerin su gibi aktığını söylemektedir. Ancak, şair, kendisi hapishanede olduğu için bu güzellikleri yaşayamamaktadır. Şiirin dördüncü dörtlüğü:

Gönülde eski sevdalar

Gözümde dereler bağlar

Aynada hayalim ağlar

Geçmiyor günler, geçmiyor

Şair, dışarda özgürce yaşayabilmek, sevdiklerini görebilmek ve hayallerini gerçekleştirebilmek hayalleri kurmaktadır. Ancak, bu hayalleri, hapishanedeki hayatı nedeniyle yıkılmaktadır. Şair, dışarda kalan sevdiği insanları hatırlamaktadır. Bu insanlar, şairin geçmişine ait olan güzel anıların bir parçasıdır. Şair, bu sevdaları kalbinde yaşamaktadır. Şiirin son dörtlüğü:

Yanımda yatan yabancı

Her sözü zehir gibi acı

Bütün dertlerin en gücü

Geçmiyor günler, geçmiyor

Bu dörtlükte, şair, hapishanede yanında yatan yabancı bir mahkûmdan bahsetmektedir. Bu mahkûm, şairin umutlarını ve hayallerini yıkan biridir. Şair, bu mahkûmun her sözünün zehir gibi acı olduğunu, onun bütün dertlerinin en büyüğü olduğunu ifade etmektedir.

"Geçmiyor Günler" şiiri, Türk edebiyatında; şairin hapishanedeki yalnızlığını ve umutsuzluğunu en güzel şekilde anlatan eserlerdendir.[4]

Kaynakça

  1. ^ "SABAHATTIN ALI". Encyclopédie de l’Islam. 15 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2024. 
  2. ^ ERGÜL, Selim Temo; DİNÇ, Mehmet (29 Nisan 2015). "Sabahattin Ali ve Nûredîn Zaza'nın Öykülerinde Otorite ve İsyan / Authority and Rebellion in Short Stories of Sabahattin Ali and Nûredîn Zaza". MUKADDİME. 5 (2). doi:10.19059/mukaddime.36181. ISSN 1309-6087. 
  3. ^ Ali, Sabahattin (2 Eylül 2021). Dağlar ve Rüzgar. Kapra Yayıncılık. ISBN 978-625-7300-84-1. 
  4. ^ ÇANDIR, Kazım (29 Nisan 2021). "Tahsin Nâhid'in "Bütün Şiirleri"ne İki İlave". Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi (4): 174-187. doi:10.51531/korkutataturkiyat.859267. ISSN 2687-5675. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Cemal Süreya</span> Türk şair, yazar ve çevirmen (1931–1990)

Cemal Süreya, kimlik adıyla Cemalettin Seber, Türk şair, yazar ve çevirmen. Türk şiirinde modernist bir hareket olan İkinci Yeni şiirinin öncü şairlerinden biridir. İlk şiir denemelerini ortaokulda eskizlerle, lisede aruzla yapsa da asıl şiir çalışmaları üniversite yıllarında başlamıştır. Üvercinka (1958), Göçebe (1965), Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973), Uçurumda Açan (1984), Sıcak Nal (1988), Güz Bitigi (1988) ve Sevda Sözleri (1990) adlarındaki şiir kitaplarının yanı sıra deneme, eleştiri, günlük ve antoloji türlerinde de yazmıştır. Eserlerinde en sık işlediği temalar aşk, kadın, yalnızlık, sosyal ve siyasal eleştiriler, ölüm, tanrı düşüncesi, portreler ve manzum poetikadır. Ayrıca Fransızcadan kırka yakın kitabı Türkçeye çevirmiştir. Onüç Günün Mektupları (1990) dışında hiçbir yazısı veya şiiri, dergi ve gazetede yayımlanmadan kitaba dönüşmemiştir. Sosyalist bir dünya görüşüne sahip olan Süreya, Papirüs dergisini çıkarmış ve bu dergide edebî görüşlerini açıklamasının yanı sıra dergiyi bir aydın olarak fikirlerini ortaya koymak için araç olarak kullanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sabahattin Ali</span> Türk yazar, şair, gazeteci ve öğretmen (1907–1948)

Sabahattin Ali, Türk yazar ve şair. Edebî kişiliğini toplumcu gerçekçi bir düzleme oturtarak yaşamındaki deneyimlerini okuyucusuna yansıttı ve kendisinden sonraki Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatını etkileyen bir figür hâline geldi. Daha çok öykü türünde eserler verse de romanlarıyla ön plana çıktı; romanlarında uzun tasvirlerle ele aldığı sevgi ve aşk temasını, zaman zaman siyasi tartışmalarına gönderme yapan anlatılarla zaman zaman da toplumsal aksaklıklara yönelttiği eleştirilerle destekledi. Kuyucaklı Yusuf (1937), İçimizdeki Şeytan (1940) ve Kürk Mantolu Madonna (1943) romanları Türkiye'deki edebiyat çevrelerinin takdirini toplayarak hem 20. yüzyılda hem 21. yüzyılda etkisini sürdürdü.

<span class="mw-page-title-main">Sait Faik Abasıyanık</span> Türk hikâye ve roman yazarı, şair (1906–1954)

Sait Faik Abasıyanık, Türk hikâye ve roman yazarı, şair. Türk hikâyeciliğinin önde gelen yazarlarından birisi olan Sait Faik, çağdaş hikâyeciliğe yaptığı katkılar nedeniyle Türk edebiyatının köşe taşlarından biri olarak kabul edilir.

İsmet Özel, Türk şair, yazar ve deneme yazarı. Aslen Aydın, Sökelidir. 1980 sonrası birçok şair ve yazarı, şiirleri ve düşünce alanında kaleme aldığı eserleriyle etkilemiştir. Modern Türk şiirinin hem anlam hem de söyleyiş bakımından zenginleşmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Cahit Sıtkı Tarancı</span> Türk şair

Cahit Sıtkı Tarancı Türk şair, yazar ve çevirmendir. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önde gelen şairlerinden biridir. "Otuz Beş Yaş" şiiriyle özdeşleşen Tarancı, "sanat için sanat" anlayışına bağlı kaldı. Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm temalarına yer verdi; ayrıca yitik aşklar, mutlu sevdalar, yalnızlık, yaşadığı bohem hayatın buruklukları, çocukluk özlemi konulu şiirler yazdı. Birçok şiiri, farklı bestekârlar tarafından bestelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nedîm</span> Divan edebiyatı şairi

Nedîm, Divan Edebiyatı eserleri veren Türk bir şairdi. Şöhretini, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1718-1730 yılları arasındaki Lâle Devri'nde kazandı. Hayatı ve eserleri ile Lâle Devri ruhûnun en önemli temsilcisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Cevdet Paşa</span> Osmanlı devlet adamı

Ahmed Cevdet Paşa veya Lofçalı Ahmed Cevdet Paşa, Osmanlı Devleti'nde on dokuzuncu asırda yetişen Türk devlet ve ilim adamı, tarihçi, hukukçu, şair.

<span class="mw-page-title-main">Koşma (edebiyat)</span>

Koşma, coşturucu duyguların dile getirildiği, İslamiyet öncesinde yazılan koşuk türünün bir devamı olan ladinî (dinî olmayan) Türk halk edebiyatı nazım biçimi. Koşmalar genellikle 11'li hece ölçüsü ile söylenir, en az 3 en çok 12 dörtlükten oluşur. Türk halk edebiyatının en çok kullanılan nazım şekli olan koşma, halk ozanları tarafından geliştirilmiş bir nazım şeklidir. Bu nazım biçimi Türk Dil Kurumu tarafından:

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Haşim</span> Türk şair

Ahmed Haşim, Fecr-i Ati topluluğu üyesi Türk şair ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Veli Kanık</span> Türk şair (1914–1950)

Orhan Veli Kanık, daha çok Orhan Veli olarak tanınan Türk şairdir. Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Kanık, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı. Şair otuz altı yıllık yaşamına şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, makale ve çeviri alanında birçok eser sığdırdı.

<span class="mw-page-title-main">Rıfat Ilgaz</span> Türk şair, romancı ve öykücü (1911–1993)

Rıfat Ilgaz tam adıyla Mehmet Rıfat Ilgaz, Türk şair, romancı ve öykü yazarı.

<span class="mw-page-title-main">Nâzım Hikmet</span> Türk şair ve yazar (1902–1963)

Nâzım Hikmet, Türk şair ve yazardır. Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nahit Fıratlı</span>

Nahit Gelenbevi Fıratlı Damar, Türk öğretmen.

<span class="mw-page-title-main">Adam Mickiewicz</span> Polonyalı şair

Adam Bernard Mickiewicz Polonya'nın önemli şairlerindendir.

The Suicide King, kıyamet sonrası korku televizyon dizisi The Walking Dead 'in üçüncü sezonunun dokuzuncu bölümüdür. İlk olarak Birleşik Devletler'de 10 Şubat 2013'te AMC'de yayımlanmıştır. Bölüm, Evan Reilly tarafından yazılmış ve Lesli Linka Glatter tarafından yönetilmiştir. Bölüm, ilk yayınlandığı gece de o güne kadar yayınlanmış tüm The Walking Dead bölümleri arasında en çok izlenen bölüm olmuş ve kablolu televizyonda yayınlanan dizilere ait olan pek çok rekoru da kırmayı başarmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Skald</span>

Skald veya skáld (Eski İskandinav : [ˈSkald], sonra [ˈSkɒːld] ; İzlandacada: "Şair" anlamına gelen, genellikle Viking Çağı, MS 793-1066'da İskandinav liderlerinin mahkemelerinde beste yapan ve Orta Çağ'a kadar devam eden şairler için kullanılan bir terimdir. Skaldik şiir, Eski İskandinav şiirinin iki ana grubundan birini oluşturur, diğeri ise anonim Eddic şiiridir.

Türkiye'nin ulusal sembolleri, Türkiye ve dünyadaki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını temsil etmek için kullanılan sembollerdir.

Dağlar ve Rüzgâr, Sabahattin Ali'nin 1933 yılında yayımlanan şiir kitabıdır. Kitap, şairin hapishanede geçirdiği günleri anlatmaktadır. Şiirlerde, şair, hapishanenin kasvetli atmosferini, yalnızlığını, umutsuzluğunu ve zamanla olan mücadelesini dile getirmektedir.