İçeriğe atla

Geçimlik ekonomi

Geçimlik ekonomi; avcılık, toplayıcılık ve tarım sâyesinde temel ihtiyaçların temin edildiği, doğal kaynaklara bağlı bir ekonomik yapıdır.[1] Geçim, asgârî düzeyde kendi kendine yetebilmeyi ve geçinmeyi gerektirir.

Geçimlik ekonomide endüstrileşme yoktur, katma değer yoktur, birikim çok azdır ve bu birikim yalnızca temel ihtiyaçların temînine yönelik alışveriş için kullanılır.[2]

Uygulamalar

Tüketimi, çalışma süresini ve sahip olunanları azaltmak

Basit küçük meskende yaşamak
Sadelik iki adımda özetlenir: Temel olanı belirleyin. Geri kalanını eleyin.

Leo Babauta

Bazı insanlar tüketimi azaltarak basit bir yaşam sürer. Tüketimi azaltmak daha az bireysel borca yol açar ve kişinin hayatında daha fazla esneklik ve basitlik sağlar. Mal veya hizmetlere yapılan harcamaları azaltarak, para kazanmak için harcanan zamanı azaltılabilir. Kazanılan zaman, başka ilgi alanları peşinde koşmak veya gönüllülük yoluyla başkalarına yardım etmek için kullanılabilir. Bazıları fazladan boş zamanı yaşam kalitelerini iyileştirmek için örneğin sanat ve zanaat gibi yaratıcı faaliyetlerde bulunmak için kullanabilirler. Paradan bağımsızlığı geliştirmek, Suelo ve Mark Boyle gibi bazı kişilerin hiç para olmadan yaşamalarına yol açtı. Giderleri azaltmak aynı zamanda tasarrufların artmasına da yol açabilir, bu ise mali bağımsızlık ve erken emeklilik olasılığına yol açabilir.[3]

Gerçekten istediğin tek şey gerçekten ihtiyacın olan şey olduğunda hayatta başarılı oldun.[4]

Vernon Howard

100 Şey Mücadelesi, dağınıklığı gidermek ve hayatı basitleştirmek amacıyla kişisel eşyaları yüz öğeye indirgeyen bir taban hareketidir.[5] küçük ev hareketi, kütük kulübeler veya plaj kulübelerileri gibi küçük, ipoteksiz, gösterişsiz meskenler içinde yaşamayı seçen bireyleri içerir.[6]

Sade yaşamı benimseyenlerin evleri üzerinde farklı bir değeri olabilir. Joshua Becker, bu yaşam tarzını yaşamak isteyenler için yaşadıkları yeri basitleştirmeyi önerir.[7]

Dipnotlar

Kaynakça

  1. ^ subsistence economy, 1 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 21 Eylül 2014, An economic system wholly reliant on the self provisioning of the community. Wealth in a subsistence economy is measured in terms of natural resources. A subsistence economy relies on hunting and cultivation for food and surrounding trees for building shelter depending on the natural environment's renewal and reproduction for survival. 
  2. ^ http://www1.umn.edu/humanrts/edumat/sustecon/others/subsistence.htm 7 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Chief Seattle to President Pierce regarding sale of land
  3. ^ Robinson, Nancy (2 Ağustos 2012). "Retiring At Age 50 Is Realistic Using These Unorthodox Strategies". Forbes. US. 20 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2012. 
  4. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Howard isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: )
  5. ^ Lisa McClaughlin (5 Haziran 2008). "How to Live with Just 100 Things". Time. 3 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2022. 
  6. ^ "Less is more: Simple living in small spaces". BBC News. 28 Aralık 2011. 31 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2022. 
  7. ^ Becker, Joshua (2018). The Minimalist Home. WaterBrook. ss. 3-5. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ekonomi</span> belirli bir alandaki farklı temsilciler tarafından sınırlanmış mal veya hizmetlerin üretimi, dağıtımı veya ticaretinden oluşan sistem

Diğer anlam için Ekonomi sayfasına bakınız

<span class="mw-page-title-main">Tarım</span> bitki ve hayvan evcilleştirme bilimi.

Tarım veya ziraat, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasını ele alan bilim dalıdır. Diğer bir ifade ile insan besini olabilecek ve ekonomik değeri olan her türlü bitkisel-Hayvansal ürünün bakım, besleme, yetiştirme, koruma ve mekanizasyon faaliyetlerinin tamamı ile durgun sularda veya özel alanlarda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin tümüdür.

Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil haklar ve sivil özgürlükler, seküler devlet, liberal demokrasi, ekonomik ve siyasi özgürlük, hukukun üstünlüğü, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler.

Sosyalizm, sosyal ve ekonomik olarak toplumsal refahın, katılımcı bir demokrasiyle gerçekleşeceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin topluma ait olduğunu savunan, işçi sınıfının yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teoridir. Siyasi yelpazede ve dünyanın çoğu ülkesinde sosyalizm, standart sol ideoloji olarak kabul edilir. Sosyalizm türleri, kaynak tahsisinde piyasaların ve planlamanın rolüne ve kuruluşlardaki yönetim yapısına göre değişir.

<span class="mw-page-title-main">Finans</span> Akademik disiplin

Finans, para, döviz ve sermaye varlıklarının incelenmesi ve disiplinidir. Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketiminin incelenmesi olan ekonomi ile ilgilidir ancak ondan farklıdır. Kapsama dayalı olarak Finansal sistemlerde finansal faaliyetlere ilişkin disiplin, kişisel, kurumsal ve kamu finansmanı olarak ayrılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilirlik</span> insanların doğayla uyum içinde ve devamlı şekilde yaşayabilmesi durumu

Sürdürülebilirlik daimi olma yeteneği olarak adlandırılabilir. 21. yüzyılda genel olarak biyosfer ve uygarlığın bu yeteneğine atfen kullanılır. Aynı zamanda, kaynakların sömürülmesi, yatırımların yönü, teknolojik gelişmenin yönlendirilmesi ve kurumsal değişimin uyum içinde olduğu ve insan ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayabilme potansiyelinin hem günümüzde hem de gelecek için korunduğu dengeli bir ortamda değişimin sağlanması olarak tanımlanabilir. Bu alanda çalışanların birçoğu için, sürdürülebilirlik birbirine bağlı şu etki alanları ile tanımlanır: çevre, ekonomik ve sosyal; ve bunlar Fritjof Capra'ya göre Sistemsel Düşüncenin prensiplerine dayanmaktadır. Sürdürülebilir gelişmenin alt etki alanları kültürel, teknolojik ve politik olarak kabul edilir. Bazıları için sürdürülebilir gelişme sürdürülebilirlik için ana prensip olmasına karşın diğerleri için bu iki terim paradoksaldır. Sürdürülebilir gelişme gelecek neslin ihtiyaçlarını karşılama yetisine zarar vermeden günümüzdeki ihtiyaçları karşılayabilen gelişmedir. Sürdürülebilir Gelişme terimi Çevre ve Gelişme Dünya Komisyonu için Brundtland Raporu (1987) tarafından ortaya atılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">David Ricardo</span> politik ekonomist ve klasik finansçı

David Ricardo, Yahudi kökenli Britanyalı politik ekonomist ve klasik finansçı. Finans ve ekonomi dünyasının en önemli isimlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">John Locke</span> İngiliz filozof ve fizikçi (1632–1704)

John Locke, Aydınlanma Çağı düşünürlerinin en etkililerinden biri olarak kabul edilen ve genellikle “liberalizmin babası” olarak bilinen bir İngiliz filozof ve doktordu. Francis Bacon geleneğini takip eden İngiliz deneycilerinden ilklerinden biri olarak kabul edilen Locke, toplumsal sözleşme teorisi için de aynı derecede önemlidir. Çalışmaları epistemoloji ve siyaset felsefesinin gelişimini büyük ölçüde etkiledi. Yazıları Voltaire ve Jean-Jacques Rousseau'nun yanı sıra birçok İskoç Aydınlanma düşünürünü ve Amerikan Devrimcilerini etkiledi. Klasik cumhuriyetçiliğe ve liberal teoriye katkıları, Amerikan Bağımsızlık Bildirisi'nde yer almaktadır. Uluslararası alanda Locke'un siyasi-hukuki ilkeleri, sınırlı temsili hükûmet teorisi ve uygulaması ile hukukun üstünlüğü altında temel hak ve özgürlüklerin korunması üzerinde derin bir etkiye sahip olmaya devam etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kibbutz</span> İsrail Devletinde kolektif tarım işletmesi

Kibbutz İsrail'de geleneksel olarak tarıma dayalı tüm mülkiyetin ortak olduğu komün tarzı yaşayan topluluklara verilen isimdir. İsrail devletinin kuruluşunda önemli etkileri olmuştur. Zamanla çiftçiliğin yanı sıra imalat sanayisi ve yüksek teknolojili işletmeler de ekonomik aktiviteye dahil olmuştur. Sosyalizmi ve siyonizmi ütopik bir şekilde bir araya getiren kibbutzim İsrail'e mahsus bir deney olarak gelmiş geçmiş en büyük ortaklaşa toplum hareketlerinden biridir. Kibbutz topluluklarının üyelerine kibbutznik denir.

Doğal hukuk kuramı, doğal hukuk veya doğa hukuku içeriği doğal olarak var olan, doğal olarak ayarlanmış ve her şeyin üzerinde geçerliliğe sahip bir hukuk olarak tanımlanabilir. Doğal hukuk; insanın akılla erişebileceği, yazılı olmayan hukuk kuralıdır. Bu kuramı destekleyenler arasında Aristoteles ve Thomas Aquinas da yer alır ki, Aquinas'ın tavrı Katolik Kilisesi tarafından da kabul edilmektedir. Doğal hukuk kuramı, gerek etik gerekse hukuk felsefesi açısından büyük önem taşımaktadır ve farklı filozofları farklı yönlerde etkilemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ticaret</span> mal veya hizmet değişimi ya da anlaşması

Ticaret, malların/ürünlerin üretim sürecinden tüketimine kadar geçen zamanda, ekonomik değer taşıyan başka nesneler ile değiştirilmesi, alışı ve satışı anlamında kullanılmaktadır. Ticaretin insanlık tarihindeki ilk şekli takastır. Takas yöntemi ile, mal ve hizmetler birbiri karşılığında değiş tokuş edilir. Günümüzde ise artık değişim aracı olarak para kullanımının keşfedilmesi insanlık tarihinin erken dönemlerine dayanmaktadır. Pek çok tarihçi ticaretin, iletişimin doğuşunu takiben takas yöntemiyle başlamış olduğunu düşünmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Marx'ın insan doğası teorisi</span>

Karl Marx'ın insan doğası teorisi onun kapitalizm eleştirisinde, komünizm anlayışında ve maddecilik anlayışında önemli bir yer tutar. Marx, tam olarak “insan doğası” ifadesini kullanmaz, bunun yerine kullandığı “gattungswesen” kavramı genellikle ‘varlık türü’ ya da ‘tür-özü’ olarak çevrilir. Marx bu terimle insanların bir ölçüde kendi doğalarını oluşturma veya şekillendirme yeteneğine sahip olduklarını belirtmektedir. Genç Marx'ın 1844 yılına ait el yazmalarındaki bir nota göre terimi, hem birey hem de insan doğasından bir bütün olarak bahsederken kullanan Ludwig Feuerbach’tan alıntılamıştır. Bütünsel bir insan anlayışına sahip olan Marx, insanı yabancılaşmamış durumuna geri dönmeye, doğayla, başka insanlarla ve toplumla yeniden birleşmeye ihtiyaç duyan bir varlık olarak görmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Depresif duygudurumu</span> düşük ruh hâli

Depresif duygudurumu, depresyon ya da bunalım, bir olay karşısında duyulan beklentilerin olumsuz yönde olması veya beklentilerin olumsuz yönde gittiği sanrısıdır. Bu duygu çoğu zaman; hiçbir zaman ve hiçbir şekilde gerçekleşemeyecek olan veya böyle olacağı sadece düşünülen beklentiler söz konusu olduğunda kendini belli eder. Umutsuzluk, özellikle öncesinde bu beklentiyi elde edemeyen insanların yaşayacağı bir duygudur.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi ekonomi</span> üretim, alım-satım ve bunların kanun, gümrük ve devlet ile ilişkilerinin incelenmesine verilen ad

Siyasi iktisat aslen üretim, alım-satım ve bunların kanun, gümrük ve devlet ile ilişkilerinin incelenmesine verilen addır. Siyasi iktisat kavramı ahlak felsefesinde ortaya çıkmıştır. 18. yüzyılda devletlerin ("polities") iktisatlarının çalışılması olarak gelişmiş dolayısıyla da "siyasi" iktisat (ekonomi) adını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gayrisafi yurt içi hasıla</span> Bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin piyasa değeri toplamı

Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH), bir ülke veya ülkeler tarafından belirli bir zaman diliminde üretilen ve satılan tüm nihai malların ve hizmetlerin piyasa değeri’nin parasal bir ölçü’südür.

Kaynak bazlı ekonomi, para, kredi, takas ya da benzeri hiçbir borç ve kölelik şeklini kullanmadan, insanların ihtiyaçları olan her şeye erişimini sağlamayı öngören ekonomik model. Endüstriyel tasarımcı, mucit, yazar ve aynı zamanda bir fütürist olan Jacque Fresco tarafından geliştirilmiştir.

<i>Zweites Buch</i>

Zweites Buch, Hitler'in Gizli Kitabı ve daha sonra Hitler'in İkinci Kitabı olarak yayımlanan, Adolf Hitler'in 1928'de yazılan dış politika hakkındaki düşüncelerinin düzenlenmemiş bir suretidir; Mein Kampf'tan sonra yazılmıştır ve yaşamı boyunca yayımlanmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Marksist ekonomi</span>

Marksist iktisat veya Marksist iktisat okulu, politik iktisadi düşüncenin heterodoks bir okuludur. Temelleri Karl Marx'ın ekonomi politik eleştirisine kadar uzanmaktadır. Bununla birlikte, ekonomi politik eleştirmenlerinin aksine, Marksist iktisatçılar ekonomi kavramını ilk bakışta kabul etme eğilimindedir. Marksist ekonomi birkaç farklı teoriden oluşur ve bazen birbirlerine karşıt olan birden fazla düşünce okulunu içerir; birçok durumda Marksist analiz diğer ekonomik yaklaşımları tamamlamak veya desteklemek için kullanılır. Ekonomik olarak Marksist olmak için siyasi olarak Marksist olmak gerekmediğinden, iki sıfat eşanlamlı olmaktan ziyade kullanımda bir arada bulunur: Anlamsal bir alanı paylaşırken, aynı zamanda hem yananlamsal hem de düzanlamsal farklılıklara izin verir.

<span class="mw-page-title-main">Kurumlar sosyolojisi</span>

Toplum, ortak bir coğrafi mekandan, kurumsallaşma davranış biçimleri sergileyen ve bir arada yaşayan bireylerden oluşmuş bir bütündür. Toplumu oluşturan bireyler arasında düzenli ilişkiler ve davranış kalıpları vardır. Davranış kalıpları, dil ve kültür sayesinde oluşur. Toplumun sahip olduğu bu davranış kalıpları zamanla değişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sermaye birikimi</span>

Sermaye birikimi, söz konusu varlığın başlangıçtaki parasal değerini kâr, kira, faiz, telif hakları veya sermaye kazançları şeklinde bir mali getiri olarak artırmak amacıyla paranın veya herhangi bir mali varlığın yatırımını içeren, kâr peşinde koşmayı motive eden dinamiktir.