İçeriğe atla

Geç Hitit Devletlerinin Yıkılışı

Geç Hitit Devletlerinin Yıkılışı. Geç Hititler ve Suriye'deki komşu ülkeler Kummuh, Karkamış, Sam’al, Gurgum, Tyros(Sur), Hamath (Hama), Melid, Tabal ve Que kralı Urukki (Awarikus/ Warikas); Assur Devletine vergi verir. Que kralı Awarikus’u Adana ili Yüreğir ilçesinde bulunan Luvice Hiyeroglif ve Fenikece çift dilli Çineköy Yazıtından da tanımaktayız. Bu yazıtta:

"Ben, ...’ın oğlu, Mukasas’ın soyundan Hiyawa kralı, Tanrı Tarhunza’nın hizmetkarı Warikas’ım. Ben Warikas, Hiyawa’yı genişlettim. Ve Tarhunza’nın yardımıyla Hiyawa Ovasını verimli yaptım. At üstünde at, ordu üzerine ordu dizdim..."

denilmektedir. Warikas’ın bu yazıtta kendisine "Hiyawa Ülkesi kralı" demesi ilginçtir. "Hiyawa", Assur belgelerinde Que ülkesi olarak geçen ülkenin Hiyeroglif Luvice karşılığı olduğu sanılmaktadır. Buna karşılık Fenikece nüshada ise Danuna (DNNYM) ülkesi yazmaktadır. MÖ 736 yılında Assur Devleti ve müttefiki Yahuda Kralı Ahaz; Aram Kralı II. Rezin’i ve İsrail Kralı Pekah’ı yenilgiye uğratırlar.

III. Tukulti-apil-Eşarra ikinci büyük Urartu Seferinde (735), Torosları batıdan aşarak Elazığ, Bingöl üzerinden Urartu başkenti Tuşpa (Van) üzerine yürüdü. Bütün ülkeyi yağmalamasına rağmen başkenti ele geçiremedi. Bu savaştan yara alan Urartu Devleti ise etkinliğini kuzeye kaydırmıştır. Assurlular, 732 yılında en güçlü Arami devleti Dimaşk’a (Şam) son verirler. Assurların müttefiki olan Sam’al kralı II. Panamuwa, Dimaşk (Şam) kuşatmasında hayatını kaybeder. Yerine Bar-rakap Sam’al kralı olur. 730 yılında Assurlular, Hiyeroglif yazıtlarda o dönemde Geç-Hitit krallıklarının hiçbirisinin kendisine yakıştırmaya cüret edemediği "Büyük Kral" unvanını kullanan ve vergi ödemeyi reddeden Tabal hükümdarı Wassusarma’yı (Uaşşurme) tahttan indirirler. Krallık ailesinden olmayan Hulli, Tabal Kralı tayin edilir. Bu dönemde Tabal ülkesinin yerel kralları olarak, İvriz Kaya Kabartması ve Bor stelinden tanıdığımız Tuwana (Tuhana) kralı Warpalawas (Urballa), Iştunda kralı Tuhamme, Tunna (Atuna) kralı Uşhitti ve Hupişna kralı Urimme bilinmektedir. Nevşehir ilinde Acıgöl’de bulunan ve Wassusarma’ya ait "Topada yazıtı" sayesinde yine aynı dönemde yaşamış olan Kiyakiyas ve Rutawas adlı iki yerel kralın adı da bilinmektedir. Tabal ülkesi, Tevrat’ta "Tubal" olarak geçmektedir. III. Tukulti-apil-Eşarra, Babil’i ele geçirir (729). Yerel bir kral atamak yerine kendini "Babil Kralı" ilan eder. V.Şulmanu-aşared zamanında ("Şalmaneser", 726-722), Sam’al kenti ele geçirilerek, tahrip edildi. Bu tarihten sonra Assurlu valiler tarafından idare edilen Sam’al kentinde Assur idaresi kalıcı olmuştur. Çok sonraları 681 tarihinde de kent hala Assurlu bir vali tarafından yönetiliyordu. Tabal kralı Hulli tahtından indirilerek Assur’a sürgün edildi. V. Şulmanu-aşared kısa süren hükümdarlığı döneminin sonunda Samaria (Şomron/Samiriye) kentini ele geçirerek, İsrail Devletini ortadan kaldırır (722).

V. Şulmanu-aşared bir saray enrikası sonucunda öldürülünce yerine II. Şarru-kin ("Sargon", 721-705) tahta çıkar. II. Şarru-kin döneminde Assur Devleti; Elam, Urartu, Mısır, Phrygia devletleri ve bunlarla sürekli ittifak kuran Geç Hitit Devletleriyle sürekli bir mücadele içinde olmuştur. II. Şarru-kin 720 yılında Karkar Savaşında, Mısır’dan destek alan Hamath (Hama) isyanını bastırır ve burayı bir Assur eyaletine dönüştürür. Filistin üzerinden Mısır sınırına ulaşan Şarrukin, daha ileri gidemeyerek Mısır Firavununun kendisine gönderdiği hediyeleri kabul etti. Bu dönemde Kıbrıs(Iatnana) krallarından da vergi aldı. 1845 yılında Larnaka yakınlarında Şarrukin’e ait bir stel bulunmuştur. Şarrukin, Assurluların "Iaunalılar" olarak tanımladıkları Yunanlar (Ionialılar) ile de savaşmıştır. Que ve Hilakku ülkeleri de II. Şarrukin tarafından fethedilir. Assurlular Que ülkesine bir yönetici atamakla birlikte, eski kral Awarikus bu yöneticinin idaresinde vassal bir kral olarak yönetimine devam etmiştir.

Muşki Kralı Mita’nın (Phrygia Kralı Midas) Tabal’ın yerel krallarından Şinuhtulu Kiakki’yi kendi tarafına çekmesi üzerine, II. Şarrukin MÖ 718 yılında Tabal’a sefer düzenler. Kiakki’nin yerine Atunalı Matti’yi geçirtir. Şarrukin; V. Şulmanu-aşared zamanında isyan eden Tabal kralı Hulli’ye haklarını iade eder. Hulli ölümüne kadar Assur’a sadık kalır. Hulli’nin ölümünden sonra Tabal Krallığının başına oğlu Ambaris geçer. Şarrukin, kızı Ahat-abişa’yı Ambaris ile evlendirir. Hilakku Ülkesini de, Tabal Devletine katarak Ambaris’e verir. Bu dönemde Assurlular, Tabal ülkesinden "Bit-Brutaş" adıyla sözederler.

Assur Devletinin Tabal politikası, Urartu ve Phrygia devletleri arasında kendilerine bağlı tampon bir devlet oluşturmak ve bu iki devletin ittifak kurmalarına engel olmaktı. Phrygialıların desteği ile Assur Devletine karşı isyan eden en güçlü Geç-Hitit Devleti olan Karkamış, savaş sırasında Phrygia ve Urartu’dan gerekli yardımı alamayınca sonunda Assur Egemenliğine boyun eğer (717). Bu ana dek varlığını, Assur Devleti’ne vergi vermekle birlikte devam ettiren Karkamış Devleti son bulur. Karkamış kralı Pisiris yakalanarak Assur’a götürülür. Yerine bir vali atanır. Büyük Hitit Devleti yıkıldıktan sonra Hitit kültürünü 500 yıl daha devam ettiren Karkamış Krallığı böylece tarihe karışır.

II. Şarru-kin, 715’te Phrygialılara (Muşki) karşı Batı Que’de düzenlediği seferde Pozantı’da (Paduwanda) zafer elde eder. Que’de Assur aleyhine bozulan düzeni yeniden kurar. Hilakku tekrar Assur denetimine geçer. Bu savaş neticesinde Phrygialıların Akdenizle olan bağı kesilir. Göksu Nehri vadisindeki demir ve kurşun madenleri ve sedir ağaçları Assurluların eline geçer. Kısa bir süre sonra II. Şarru-kin Phrygialıları (Muşki), Konya Ovasında tekrar yener. Tabal Kralı Ambaris’in Urartu ve Phrygia (Muşki) Devletleri ile işbirliği yapması üzerine, II. Şarru-kin Tabal Devletine karşı sefer düzenler ve ilhak eder (713). Hilakku da ilhak edilir. Şarrukin tarafından kendisine ihanet etmekle suçlanan Ambaris ve Tabal ülkesinin ileri gelenleri Assur’a sürgüne gönderilir. Tabal ve Hilakku doğrudan Assur devletine bağlanmakla birlikte Ahat-abişa kocasının yerine geçerek yönetimini sürdürmüştür. Assur’un Que valisi, 712, 711 ve 710 yıllarında Phrygia Devletine (Muşki) karşı seferler düzenler. II. Şarru-kin’in, Kammanu ve Melid’e sefer düzenler (712). Bu ülkenin kralı V. Şulmanu-aşared döneminde Gunzinanu idi. Bu dönemde Kammanu ve Melid ülkeleri birleşmişti. Şarrukin’in, Gunzinanu’yu tahttan indirip kral yaptığı Tarhunazi’nin çıkarttığı isyan, bu seferin düzenlenmesine neden olmuştur.Assurlular, Melid kentini eline geçirince Tarhunazi, Tegarama (Til-garimmu, bugün Gürün) kentine kaçar. Tevrat’ta bu kent Togarma olarak geçmektedir. Ancak bu kent de Assurluların eline geçince ve isyan batırılınca kral Tarhunazi, 5000 askeri ile birlikte esir alınıp Assur’a sürgüne götürülmüş, Melid ülkesinin idaresi Kummuh kralı Mutallu’ya verilmiştir. Yine aynı dönemde Gurgum Kralı Tarhulara, oğlu Mutallu tarafından öldürülür. II. Şarru-kin’in müdahalesi sonucunda Mutallu devrilir. Gurgum, Assur Egemenliğine boyun eğer (711). Bir eyalet haline getirilen Gurgum ülkesi, bundan sonra "Marqas Eyaleti" adını alacaktır. Bugünkü "Maraş" adı buradan türetilmiştir. Kafkaslardan gelerek Anadolu üzerine ilerleyen Kimmer istilaları sonucunda, Assur’a karşı düşmanca politikasından vazgeçmek zorunda kalan Phrygia Kralı Midas (Muşkili Mita), kendisini Assur’a karşı kışkırtan eski Que Kralı Urikki’nin (Awarikus), Urartu Devletine gönderdiği elçileri yakalatır ve Assur veliahtı Sin-ahhe-eriba’ya teslim eder (709). Kummuh’a saldıran Şarrukin, bu ülkeyi bir Assur eyaleti haline getirmiştir. Mutallu ve ailesinin kaçması üzerine Melid ve Kummuh, Assur Egemenliğine boyun eğmiştir (708).

Böylelikle Geç-Hitit Devletleri birer birer Assur egemenliğine girer. Bu bölgeler Assurlu valiler tarafından yönetilmeye başlanır. Siyasal kimliklerini kaybeden krallıklar uygulanan zorunlu göç sonunda kültürel kimliklerini de zamanla kaybeder. Luvice dili unutulur, ancak Aramice Assurlular tarafından da benimsenir ve varlığını sürdürür.

II. Şarru-kin, Tabal üzerine bir sefer daha düzenler ve burada Kimmerlere karşı savaşırken ölür(705). Cesedi bulunamaz. Tabal, Batı Kilikya bölgesi, Melid ülkesi ve Til-garimmu eyaleti Assur denetiminden çıkar. Kimmer İstilası sonucunda Phrygia(Frigya)Devleti de tarihe karışır (695). Kral Midas intihar eder.

Assur Devleti'ne karşı İsyan Girişimi

II. Şarru-kin’in ölümü üzerine Asi-Tiwatas (Aza-Tiwata) yönetimindeki Que Devleti, Assur’a isyan eder. Başlangıçta Que Ülkesinin kralı Awarikus’a bağlı yerel bir yönetici olan Asi-Tiwatas, Şarrukin’in beklenmeyen ölümü sonrası Assur Devletinin içinde bulunduğu kargaşadan yararlanarak büyük çapta bir isyana kalkışmıştır. Azatiwataya kenti (Karatepe-Arslantaş) ise kral Asi-Tiwatas’ın merkezidir. Hilakku Devleti ile bölgedeki Yunan ve Fenikeli azınlık da Assur’a karşı bu isyana katılır. Bu bölgeye III. Tukulti-apil-Eşarra tarafından sürgün edilen Fenikeli göçmenler yerleşmişti. Fenike dili, Hiyeroglif Luwicesi ile birlikte Que ülkesinin resmi yazı dili olarak kullanılmaktaydı. Asi-Tiwatas, Que Ülkesi yerine "Danuna Ülkesi" tabirini kullanmayı tercih etmektedir. Asi-Tiwatas’ın isyanı üç yıl sürer (705-702). Sin-ahhe-eriba, 703-702 yılları arasında düzenlediği seferle isyanı bastırmıştır. Burada bir anıt diktiren Sin-ahhe-eriba, sürgüne götürdüğü Que ve Hilakku insanlarını Ninua sarayının inşasında çalıştırır. Böylelikle Geç-Hitit Devletlerinin teker teker sona ermesiyle Anadolu’daki Luwice hiyeroglif yazıtlar da kesilir. Bilinen son yazıtlı buluntu yeri Azatiwataya (Karatepe-Arslantaş) kalesidir. Ancak isyanı Kirua devam ettirir. Hilakku Devleti ve bölgede bulunan Yunan azınlık, Kirua’yı destekler. Assurlular, Yunanları “Ia-ama-nuu”, “Ia-u-na-ja” biçiminde belirtmektedir. Yunanlar, Dağlık Kilikya kıyılarında Nagidos (Bozyazı), Kelenderis (Aydıncık), Aphrodisias, Holmoi (Taşucu), Soloi (Viranşehir) gibi koloniler kurmuşlardı. Tarsus ve İngirra (Ankhiale) şehirleri de isyana katılınca bütün bölge Assur’a karşı başkaldırmış olur. Assur Devleti, isyanı ancak 696’da bastırır. Arrianus da Assurlular ile Yunanlar arasındaki bu savaştan bahsetmektedir.

705-696 yılları arasındaki bu dönemde Rodos Adasının Lindos şehri, Tarsus şehrini kolonize eder. Lindoslu Yunanlar, kısa bir süre önce Phaselis ve Soloi şehirlerini de kolonize ederek yerleşmişlerdir. Assur Kralı Sin-ahhe-eriba, Tarsus kentini yeniden kurarak, daha önce Assurlular tarafından "Tarzi" olarak bilinen kenti "Tarsisi" olarak yeniden adlandırır. Assur Kralı Sin-ahhe-eriba, Sidon ve Yahuda krallıklarının önderliğinde gerçekleştirilen birliği kırmak üzere Fenike ve Filistin’e yönelik bir sefer düzenler ve Yahuda krallığının Lakiş kentini ele geçirir (701). Mısır yardımı püskürtülür ancak Kudüs ele geçirilemez, haraca bağlanır. 696 ve 695 yıllarında Hilakku üzerine seferler düzenleyen Sin-ahhe-eriba, aynı yıl Tabal üzerine de pek başarılı olmayan bir sefer düzenledi. Gurdi adlı bir kralın yönetimindeki Til-garimmu (Gürün) kenti yakılıp yıkıldı. Bu dönemde Tabal ülkesinin, Assur Devletine vergisini vermekle birlikte bağımsızlığını koruduğu düşünülmektedir. 695 yılında Sin-ahhe-eriba, Melid üzerine bir sefer düzenler. Kent yağmalanıp, bol bol ganimet alınsa da bu sefer; Şarrukin’in Melid üzerinde kurduğu Assur hakimiyetinin aslında kalıcı olmadığının bir göstergesidir.689 yılında Babil’i yakıp yıkan Sin-ahhe-eriba, 681 yılında oğullarından biri tarafından öldürülür.

Aşşur-aha-iddina (“Esarhaddon”, 680-669) Babil kentini yeniden inşa ettirir. Que üzerine sefer düzenler, Teuşpa komutasındaki Kimmerleri yenilgiye uğratır (679). Aşşur-aha-iddina, 677 yılında Fenikelilerin Sidon kentini alır. Sidon kralı Abdimilkutti, Hilakku’ya kaçar ve buranın kralı Sanduarri tarafından kabul edilir. Aşşur-aha-iddina, 679’deki ve 674’teki başarısız Mısır Seferlerinin ardından, sonunda 671’de Mısır’ı ele geçirir. "Aşağı ve Yukarı Mısır’ın Fatihi" unvanını alır. Kuş hükümdarı Taharka bu yenilgi üzerine Mısır’ı terkederek anavatanı Nubia’ya kaçar. 676 yılında Sanduarri’yi idam ettiren Aşşur-aha-iddina önce Hilakku’ya daha sonra Tabal sınırındaki dağlarda oturan Du’ua halkı üzerine yürümüştür. Tabal’da bulunan Işkallu 675 yılında, Melid Kralı Mugallu ile bir ittifak yapmıştır. Bir müddet sonra Melid kralı Mugallu kendini Tabal kralı ilan etmiş olmalıdır. “Tabal ve Melid Kralı” Mugallu’nun çabaları ile Assur Devletine karşı; Tabal-Urartu-Kimmer İttifakı kurulur. Aşşur-aha-iddina, yine aynı yıl Mugallu’ya karşı bir sefer düzenlese de başarısız olur. Melid kenti düşmez. Aşşur-aha-iddina, yine aynı dönemde kızını İskit Partatua ile evlendirerek İskit tehlikesini savuşturmuştur. Bu İskit kralı Herodotos Tarihi’nde "Protothyas" olarak anılmaktadır.

Aşşur-bani-apli ("Assurbanipal", 668-627), ilk önce Mısır’da çıkan isyanları batırır (667 ve 663). Hilakku ve Tabal ülkeleri, Aşşur-bani-apli’ye boyun eğer. Tabal kralı Mugallu, Assur Devletine düzenli olarak vergi verir. 663 yılında kızını zengin bir çeyizle Aşşur-bani-apli’ye gönderir. At yetiştiriciliği ve maden işlemede ünlü olan Tabal ülkesi vergisini at ve maden olarak ödüyordu. 651 yılında da atları göndermeye devam etmektedir. Ancak daha sonraları Assur Devleti zayıflayınca, Kimmerlerle anlaşan Tabal Devleti, vergi ödemeyi durdurur. Yazılı belgelere göre Mugallu’nun oğlu [...]ussi, Aşşur-bani-apli’ye önceleri babasının vergisini ödemeye devam etmiş fakat sonra başkaldırmış ve bu yüzden Tanrı Aşşur’un gazabına uğramış ve yakılarak cezalandırılmıştır.

Hilakku Kralı Sandasarme zamanında Hilakku, Tabal ve Que birleşir. Bölge zamanla "Kilikia" adını alır. Assur Devletinin yıkılmasından sonra bağımsız olan Kilikya Devleti 585’te gücünün doruğuna ulaşır. Babilliler; Que Ülkesini "Hume", Hilakku ülkesini "Pirindu", Kummuh Ülkesini ise "Kimuhi" olarak adlandırıyorlardı.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hititler</span> Tunç Çağında Anadolu yarımadasının büyük çoğunluğunu egemenliği altına alan bir Hint-Avrupa kavmi

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.

<span class="mw-page-title-main">Babil</span> Mezopotamyada tarihi bölge ve devlet

Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Asurlular</span> Mezopotamyada tarihî Sami devleti

Asur İmparatorluğu, Asur Devleti veya Asurya, MÖ 2025 ile MÖ 612 yılları arasında var olmuş ve Sami halklardan oluşmuş bir Antik Çağ Mezopotamya imparatorluğuydu. Devlet ilk başta Kuzey Irak'ta, Dicle kıyısında bulunan Asur (Aššur) şehrinden oluşmuşken, Güney Mezopotamya ve Doğu ile olan ticari ilişkilerden yararlanarak gelişmiş ve toprakları genişleyerek bir imparatorluğa dönüşmüştür. Anadolu'daki en büyük ticaret kolonileri Kültepe'de (Kayseri) bulunmaktaydı. Başkentleri Ninova'ydı.

<span class="mw-page-title-main">Urartular</span> Van Gölü civarında kurulmuş Demir Çağ krallığı

Urartular, başkenti Tuşpa (Van) olan tarihi krallık. Urartu Devleti en güçlü döneminde, günümüzdeki Doğu Anadolu Bölgesi, Kuzeybatı İran, Irak'ın küçük bir bölümü ile kuzeyde Aras Vadisi'ne egemendi.

<span class="mw-page-title-main">Asur</span> Irakta bulunan antik kent.

Asur, Mezopotamya'nın kuzey kısmında, günümüzde Musul yöresinde, Dicle Irmağı'na bakan bir plato üzerinde kurulmuş antik bir kenttir. Bölgedeki arkeolojik kazılar, MÖ 3. binyılın başlarında burada bir yerleşim olduğunu göstermektedir. Ancak yayılma alanı ve diğer nitelikleri hakkında kesin bilgilere ulaşılamamıştır. Bugüne kadar tespit edilen yapı kalıntıları, antik Mezopotamya'da yapıldığı gibi, eski yapıların üstüne aynı tarzda inşa edilmiş olan bir İştar tapınağı altında kalmış temellerdir. Asur, Kalah ve Ninova kentleri Asur'un başlıca kentleridir.

<span class="mw-page-title-main">Amik Ovası</span> Hatayda yer alan bir ova

Amik Ovası, Hatay ili sınırları içerisinde Hatay çöküntü alanının ortasında yer alan Türkiye'nin en verimli arazilerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Kadeş Antlaşması</span> Antik Mısır ve Hitit devleti arasında imzalanmış bilinen en eski barış antlaşması

Kadeş Antlaşması, aynı zamanda Mısır-Hitit barış antlaşması, Ebedi Antlaşma veya Gümüş Antlaşma olarak da bilinir, her iki tarafın da versiyonlarının günümüze ulaştığı tek Antik Yakın Doğu antlaşmasıdır. Aynı zamanda bilinen en eski barış antlaşmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kemah</span> Erzincanın bir ilçesi

Kemah, Erzincan ilinin ilçesidir.

<span class="mw-page-title-main">Gurgum</span>

Gurgum Krallığı coğrafi olarak Akdeniz, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun kesişim noktasında kurulmuş bir Neo-Hitit kent devletidir. Krallığın merkezi genellikle bugünkü Maraş Kalesi ve çevresi olarak görülür. Burada Gurgum ve Marqasti tanımları arasındaki fark, birinin bir bölgeyi diğerinin ise kent merkezini ifade etmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Manna Krallığı</span> Mannalar

Manna devleti, , Minni veya Manas — MÖ IX yüzyıldan MÖ VI yüzyıla kadar tarihi Azerbaycan topraklarında, günümüz Güney Azerbaycan'ın kuzeybatısında Urmiye Gölü'nün kıyısında kurulmuş eski bir devlettir. Manna, yazılı kaynaklarda bahsedilen ilk merkezi devlet olarak kabul edilir. Başkenti İzirtu şehridir. Manna devleti, eski geleneklere sahip bir bölgede, eski tarihin çok geniş bir döneminde ekonomik ve kültürel açıdan önde gelen bir bölgede ortaya çıkmıştı. Manna, MÖ III-II binyıllarda bu bölgede var olmuş Kuti, Lullubi, Turukki kabilelerinin ve diğer kabilelerin doğrudan mirasçısıydı. Manna devleti MÖ. 615-613 yılları arasında Medya Devleti'ne katılmıştır.

Kaşkalar büyük olasılıkla Asur Ticaret Kolonileri Çağı ile MÖ 8. yüzyıl arasında, Orta ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde, zaman zaman Hititlere karşı yaptıkları akınlarla imparatorluğun iç bölgelerinde yaşadığı, Hititlerin tarih sahnesinden çekilmesi ile yaşam alanlarının Asur sınırlarına ulaştığı tahmin edilen yarı göçebe kavim veya kavimler topluluğuydu.

<span class="mw-page-title-main">Melid</span> Türkiyede arkeolojik sit alanı

Arslantepe Höyüğü veya Melid, Malatya'nın 7 km. kuzeydoğusunda yer alan bir arkeolojik yerleşimdir. Türkiye'deki en büyük höyüklerden biridir. Höyük, Fırat üzerindeki Karakaya Baraj Gölü'nün batısındadır. Otuz metre yükseklikteki höyük MÖ 5 bin yıllarından MS 11. yüzyıla kadar iskan edilmiştir. Bölge MS 5. ve 6. yüzyıllarda bir Roma köyü olarak, daha sonra da Bizans nekropolü olarak kullanılmıştır. Yerleşim alanı 200 x 120 metre boyutlarındadır.

<span class="mw-page-title-main">Luviler</span>

Luviler, Anadolu'da yaklaşık olarak M.Ö. 2300'e doğru ortaya çıkmış bir halktır. Benzersiz bir yerli hiyeroglif yazısı ve Mezopotamya'dan ithal edilmiş çivi yazısı ile yazılmış olan Anadolu dillerine mensup Luvice dilini konuştukları da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Geç Hititler</span> Vikimedya liste maddesi

Geç Hititler veya Geç Hitit Devletleri, Anadolu'nun Demir Çağı'ndaki Luvice, Aramice ve Fenikece konuşan siyasi varlıklarıdır. MÖ 1200'lerde batıdan gelen Ege Göçleri'nin saldırılarından kurtulabilen Hititler güney ve güney - doğu Toroslar'ın dağlık bölgelerine çekilerek yaşamışlar ve her biri bağımsız beylikler kurmuşlardır. Geç Hitit Devletleri MÖ 11. yüzyıldan itibaren hem siyasal hem de kültürel anlamda Arami etkisi altına girdiler ve zamanla Aramileştiler. Geç Hitit Devletleri Urartu ve Asurlular'a bağımlı olarak yaşadılar. MÖ 7. yüzyılda ise Asurlular bu devletlerin siyasal varlığına son verdi. Bu tarihten sonra bu devletlerin her biri Asur eyaleti oldu. Karkamış, Pattin(Unqi), Sam'al, Gurgum, Kummuhu, Milid, Keveh, Hilakku ve Tabal devletleri; Geç Hitit Devletleridir.

<span class="mw-page-title-main">Kommagene Krallığı</span>

Kommagene Krallığı, İrani Orontid Hanedanı'nın Helenleşmiş bir kolu tarafından yönetilen Greko-Pers krallığıdır. Partlar, Ermeniler ve Romalılar arasında tampon bir ülke olmuştur.

Kassitler, Birinci Babil Hanedanı'nın yıkılışından sonra MÖ 1531-1155 yılları arasında Babil topraklarına hakim olan Antik Çağ halkıdır. Orta Kronolojiye göre Kassitler'in Babil yönetimi MÖ 1595'te başlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tabal</span>

Tabal, Anadolu'nun güneyinde hüküm süren geç Hitit devleti.

Muşkiler Muški) Tunç ve Demir Çağı dönemlerinde Anadolu'da yaşamış, Asur kaynaklarında ve geç dönem Luvi hiyerogliflerinde görülen ama Hitit kaynaklarında görülmeyen bir halktır. Birkaç yazar, Muşkilerin Yunan kaynaklarında adı geçen Moshiler (Μόσχοι) ile aynı halk olduğunu ve Meshetili bir Gürcü halkı olduğunu iddia etmiştir. Josephus ise Kapadokyalı Moshileri İncil'de adı geçen Meşekler ile özdeşleştirir.

<span class="mw-page-title-main">Hayasa-Azzi</span>

Hayasa-Azzi veya Azzi-Hayasa Geç Tunç Çağınde Ermeni Yaylası'nda hüküm sürmüş iki krallıktan oluşan konfederasyondur. Konfederasyon, Güney Trabzon'da hüküm sürmüş Hayasa, ve Fırat ile Hayasa'nın arasında var olmuş Azzi krallıklarından meydana gelmektedir. Hayasa-Azzi konfederasyonu, MÖ 14. yüzyılda Hititler ile çatışmıştır. Bu çatışma, MÖ 1190 civarında Hatti'nin çöküşüne yol açmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nabu-apla-iddina</span> Babilli siyasetçi

Nabû-apla-iddina Babil'in E hanedanının altıncı kralıdır ve en az otuz iki yıl hüküm sürmüştür. Nabû-apla-iddina'nın hükümdarlığının büyük bölümünde Babil II. Aşurnasirpal'in yönetimi altında Asur'da önemli bir rakiple karşı karşıyaydı. Nabû-apla-iddina hem açık bir savaşı hem de önemli miktarda toprak kaybını önleyebildi. Kardeşinin önderliğindeki bir birlik askerini Suhu'daki isyancılara yardım etmek için göndermesi de dahil olmak üzere bazı düşük seviyeli çatışmalar yaşanmıştır. Hükümdarlığının ilerleyen dönemlerinde Nabu-apla-iddina, II. Aşurnasirpal'in halefi III. Salmanasar ile bir antlaşma yapmayı kabul etmiştir. Nabu-apla-iddina, içeride tapınakların yeniden inşası üzerinde çalışmış ve hükümdarlığı sırasında birçok eski eserin yeniden kopyalanmasıyla bir tür edebi canlanma yaşanmıştır.