
Batı Şeria (Cisürdün) (Arapça: الضفة الغربية,, İbranice: הגדה המערבית,, Orta Doğu'da batı, kuzey ve güneyinde İsrail, doğusunda ise, Şeria nehri ve Lût Gölü ile çevrili bölgedir.

Filistin Ulusal Yönetimi, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni yöneten bir idari örgüt ve devlet yapılanmasıdır.

Yaser Arafat, tam adıyla Muhammed Abdurrahman Abdurrauf Arafat el-Kudva el-Hüseyni, kod adı Ebu Ammar olan Filistinli lider. Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) lideri ve Filistin Ulusal Yönetimi'nin ilk başkanı olan Arafat, Filistin'in özerkliği için İsrail'e karşı mücadele etmiştir. Hayatının çoğunu 1958 ile 1960 yılları arasında kurduğu siyasi el-Fetih örgütünün liderliğini yaparak geçirdi. Önceleri İsrail'in varlığına karşı olmasına rağmen sonradan 1988 yılında, BM Güvenlik Konseyi'nin 242 sayılı kararını kabul ederek bu görüşünü değiştirmiştir.

Filistin Kurtuluş Örgütü, kısaca FKÖ veya uluslararası İngilizce kısaltmasıyla PLO olarak bilinen, bağımsız ve özgür bir Filistin kurmayı amaçlayan bir örgüttür. Temelleri 13-16 Ocak 1964'te Kahire'de toplanan Arap Birliği zirvesinde atılan örgüt, 29 Mayıs 1964 tarihinde Filistin Ulusal Konseyinin toplanmasının ardından 2 Haziran 1964 tarihinde kuruldu. Örgüt Arap devletleri arasındaki liderlik savaşı yüzünden Filistinliler tarafından değil, Arap devletleri tarafında özellikle de Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdünnasır'ın yoğun desteği ile kurulmuştur.

İsrail-Filistin çatışması, Filistin ile İsrail Silahlı Kuvvetleri arasında Filistin topraklarında devam eden silahlı çatışmadır. Başta 1897 Birinci Siyonist Kongresi ve 1917 Balfour Deklarasyonu olmak üzere, Filistin'deki bir Yahudi vatanına ilişkin iddiaların kamuoyuna duyurulması, bölgede erken gerilim yarattı. O zamanlar, Yahudi göçü önemli ölçüde artmasına rağmen, bölgedeki Yahudi nüfusu çok azdı. İngiliz hükûmetine "Filistin'de Yahudi halkı için ulusal bir yuva kurulması" için bağlayıcı bir yükümlülük içeren Filistin Mandası'nın kurulması ardından gerilim, Yahudiler ve Araplar arasında çatışmaya dönüştü. Erken çatışmayı çözme girişimleri, 1947 Birleşmiş Milletler Filistin Bölme Planı ve daha geniş Arap-İsrail çatışmasının başlangıcı olan 1947-1949 Filistin savaşıyla sonuçlandı. İsrail-Filistin süregelen durumu, 1967 Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in Filistin topraklarını işgal etmesiyle başladı.
İkinci İntifada veya El Aksa İntifadası , Eylül 2000'den 2005 yılına kadar devam eden ikinci Filistin ayaklanmasıdır. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar Şubat 2005 yılında Ariel Şaron ve Mahmud Abbas'ın katıldığı Sharm ek-Sheikh Zirvesi ile sona ermiş. Ayrıca Oslo Savaşı olarak da bilinir. Toplam ölü sayısı Filistin tarafında 3000 ve İsrail tarafında 1000 i buldu ve ayrıca 64 yabancı da hayatını ayaklanma sürecinde kaybetti. B’Tselem’in raporlarına göre, 30 Nisan 2008 tarihine kadar öldürülen Filistinlilerin 35.2% si ayaklanmalarda aktif bir şekilde rol aldı, 46.4% ü ayaklanmalara katılmadı ve 18.5% inin katılıp katılmadığı bilinmiyor. Yine B’Tselem raporlarına göre, İsrail tarafında ölenlerin 31.7% si güvenlik güçlerinden ve 68.3% ü sivillerdendi. Diğer yandan, İsrail Uluslararası Terörle Mücadele Enstitüsü’nün 2005 tarihli bir çalışmasına göre, Filistinliler arasında yaşamını kaybedenlerin çoğunluğu mücahitti. Enstitü, İsrailli şiddete başvuranların, 22% olduğu ve sivillerin, 78% olduğu sonucuna vardı. Bundan önceki Birinci İntifada 1987 ve 1993 yılları arasında gerçekleşti.

Oslo I Anlaşması veya Oslo I, resmen Geçici Yönetim Düzenleme İlkelerinin Bildirgesi olarak adlandırılır ve Filistin-İsrail çatışması için bir dönüm noktasıdır. Bu görüşme, İsrail ile Filistin temsilcilerinin üst düzeyde ilk doğrudan yüz yüze anlaşma çabası olarak tarihe geçmiştir. Bu anlaşma görüşmeleri İsrail ve Filistinliler arasındaki çatışmaların iki taraf arasında kalan nihai olarak çözecek bir anlaşma ve gelecekteki ilişkiler için bir çerçeve olarak düşünülmüştü.

Wye Nehri Memorandumu, İsrail ile Filistin Ulusal Yönetimi arasında Oslo II Anlaşması'nı uygulamak amacıyla ABD aracılığıyla Maryland'in doğu kıyılarındaki Wye Nehri civarında yapılan memorandum. Bill Clinton'ın evsahipliğini yaptığı dokuz gün süren bir zirve sonucunda İsrail ve FKÖ arasındaki bu memorandum Washington, DC'deki Beyaz Saray'da 23 Ekim 1998'de imzalanmıştır. Genel anlamda memorandum, Oslo II Antlaşması'nın yerine getirilmesiyle ilgili taraflara düşen karşılıklı sorumluluklara açıklık getirmekteydi. Daha detaylı olarak, Oslo II Antlaşması'nda belirtilen İsrail askerlerinin geri çekilmesi ile ilgili aşamaların ne zaman uygulanacağı ve çekilmenin miktarına değinilmekteydi.

Şarm el Şeyh Memorandumu, 4 Eylül 1999'da İsrail Başbakanı Ehud Barak ile FKÖ Lideri Yaser Arafat tarafından Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde ABD gözlemciliğinde imzalanan memorandum.
Filistin Otoritesi pasaportu 1993 Oslo Anlaşması kapsamında Filistin Yönetimi'nin 2 Nisan 1995 yılından bu yana uluslararası seyahat amacı ile Filistin topraklarında yaşayan Filistin vatandaşları için Filistin Otoritesi tarafından verilen seyahat belgesidir. Sadece Batı Şeria'daki Filistin vatandaşlarına verilir. Filistin Otoritesi pasaportu, Filistin'de doğduğunu gösteren bir doğum belgesi ibraz eden herkes tarafından kullanılabilir. Kudüs'te yaşayan Filistinliler ancak Ürdün'den alınan geçici pasaport ve İsrail'den geçici alınma seyahat belgesi taşıyabilmektedirler. Filistin dışında doğan Filistinliler için pasaportun geçerli olup olmadığı hâlen net değildir. Bununla birlikte, pasaport verilmesi İsrail hükûmeti tarafından getirilen ek kısıtlamalara tabidir. İsrail, Geçici Anlaşma uyarınca güvenlik ihtiyaçları için gerekli olduğunu kabul etmektedir.

Filistin Yasama Meclisi (PLC), Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki Filistin topraklarında yaşayan Filistinliler tarafından seçilen tek kamaralı yasama organıdır. Şu anda Filistin Yönetimi'nin 16 seçim bölgesinden seçilen 132 üyeden oluşmaktadır. PLC'nin üçte iki çoğunluk şartı vardır ve 2006'dan bu yana Hamas ve Hamas'a bağlı üyeler PLC'deki 132 sandalyenin 74'ünü elinde bulundurmaktadır. PLC'nin faaliyetleri 2007 yılında askıya alındı ve Ocak 2021 itibarıyla bu durum devam ederken, PLC komiteleri düşük bir oranda çalışmaya devam etmekte ve parlamento paneli tartışmaları halen sürmektedir.
Filistin'de turizm Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki turizmi ifade eder. 2010 yılında, 2009'daki 2.6 milyona kıyasla 4.6 milyon kişi Filistin topraklarını ziyaret etti. Bu rakamdan 2.2 milyonu yabancı turist, 2.7 milyonu yerli idi. 2012'nin son çeyreğinde, Batı Şeria otellerinde 150.000'den fazla turist konakladı; % 40'ı Avrupa, % 9'u ABD ve Kanada'dan geliyordu. Büyük seyahat rehberleri "Batı Şeria seyahat etmek için en kolay yer değil ama yapılan gayretler zengin bir şekilde ödüllendirilir" şeklinde yazmıştır.

Gazze Şeridi Ablukası, Hamas'ın Gazze Savaşı sırasında Gazze Şeridi'ni kontrol altına almasının ardından El-Fetih ve Filistin Ulusal Yönetimi'ne ait hükûmet kurumlarını ele geçirmesi üzerine Gazze Şeridi'nin İsrail ve Mısır tarafından konulan ve devam eden kara, hava ve deniz ablukasıdır.
Oslo 2 Anlaşması, Oslo 2 Anlaşmaları, 2. Oslo Anlaşmaları ya da 1995 Oslo Anlaşmaları 28 Eylül 1995 yılında Filistin ile İsrail arasında yapılan bir antlaşmadır. Alınan son kararlara göre Filistin Devleti üç bölgeye ayrıldı. Gazze Şeridi dahil Filistin topraklarının %18'ini oluşturan ve nüfusun çoğunluğunu içeren A bölgesi, tamamen Filistin kontrolü altındadır. %22'lik B bölgesi de Filistin idaresi tarafından yönetiliyor, ancak İsrail Güvenlik Güçleri'nin kontrolü altında. Geriye kalan %60'lık bir kısım ise hem idari hem de güvenlik yönünden tamamen İsrail kontrolü altındadır. Bu antlaşma hâlâ geçerlidir.

"Filistin toprakları" terimi, 1967'den beri İsrail'in işgal ettiği bölgeler olan, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni tanımlamak için uzun yıllardır kullanılmaktadır. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'dan "İşgal Altındaki Filistin Toprakları" olarak bahsetti ve bu terim UAD tarafından verilen Temmuz 2004'teki kararda yasal tanım olarak kullanıldı. 1999'dan bu yana, Birleşmiş Milletler (BM) resmî terminolojisinde, işgal edilmiş Filistin toprakları giderek diğer terimlerin yerini almıştır. Avrupa Birliği (AB) de bu kullanımı benimsemiştir. "İşgal Altındaki Filistin Bölgesi" terimi, BM ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından Ekim 1999 ile Aralık 2012 arasında Filistin Ulusal Yönetimi tarafından kontrol edilen alanlara atıfta bulunmak için kullanıldı. AB, aynı dönemde ara sıra "Filistin Yönetimi toprakları" gibi paralel bir terim de kullanmıştır.
Paris Protokolü olarak da adlandırılan Ekonomik İlişkiler Protokolü, İsrail ile FKÖ arasında 29 Nisan 1994'te imzalanan ve Eylül 1995 Oslo II Anlaşmasına küçük değişikliklerle dahil edilen bir anlaşmadır.

Filistin Sivil Polis Gücü, Filistin Ulusal Yönetimi tarafından yönetilen özerk topraklarda geleneksel kolluk görevleriyle görevli Sivil Polis teşkilatıdır. Sivil Polis, Filistin Güvenlik Hizmetlerinin bir parçasıdır.

Filistin'in vize politikası, bir ziyaretçinin Filistin topraklarına girmek için karşılaması gereken belirli giriş koşullarına atıfta bulunur. İsrail'in vize politikası tarafından getirilen kurallar dışında yabancı uyruklulara uygulanan herhangi bir vize koşulu bulunmamaktadır.

Gazze-İsrail bariyeri, Gazze-İsrail sınırının İsrail tarafında bulunan bir sınır bariyeridir. Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Erez Geçişi, İsrail'den Gazze'ye gelen insan ve malların tek geçiş noktasıdır; Bariyerde Kerem Ebu Salim sınır kapısı adı verilen ve İsrail malların Mısır-Gazze sınırı üzerinden doğrudan Mısır'dan Gazze'ye gitmesine izin vermediği için Mısır'dan gelen malların geçişine özel ikinci bir geçiş noktası bulunmaktadır.

Oslo Anlaşmaları, İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında 1993 yılında Washington, DC'de imzalanan Oslo I Anlaşması ve 1995 yılında Mısır'ın Taba kentinde imzalanan Oslo II Anlaşması'dır. Bu anlaşmalar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 242 sayılı kararı ve 338 sayılı kararı temelinde bir barış anlaşmasına ulaşmayı ve "Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını" yerine getirmeyi amaçlayan bir barış süreci olan Oslo sürecinin başlangıcına işaret ediyordu. Oslo süreci, Norveç'in Oslo kentinde yapılan gizli görüşmelerin ardından başladı ve hem FKÖ'nün İsrail'i tanıması hem de İsrail'in FKÖ'yü Filistin halkının temsilcisi ve ikili müzakerelerde bir ortak olarak kabul etmesiyle sonuçlandı.