
Nikel, atom numarası 28 olan ve simgesi Ni olan kimyasal bir elementtir.

Holokost, Yahudi Soykırımı veya HaŞoah, Nazi Almanyası döneminde 1941 ve 1945 yılları arasında, Adolf Hitler ve Heinrich Himmler'in liderliğindeki SS güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistemli bir şekilde öldürüldükleri soykırımdır.

Cezaevi ya da hapishane, hüküm giymiş kişilerin cezalarını çekmesi için hapsedildikleri yerler. Türkçede zindan ve mahpushane sözcükleri de zaman zaman -özellikle eski metinlerde- aynı anlamda kullanılır. Tutukluların, hükümlülerden ayrı olarak tutulduğu yere ise tutukevi denir.
Ölüm cezası olarak da bilinen ve daha önce adli cinayet olarak adlandırılan idam cezası, bir suçun cezası olarak bir kişinin öldürülmesinin devlet tarafından onaylanmış uygulamasıdır ve genellikle kişinin söz konusu cezayı gerektiren normları ihlal etmekten sorumlu olduğu sonucuna varmak için yetkili, kurallarla yönetilen bir süreci takip eder. Bir suçlunun bu şekilde cezalandırılmasını emreden hüküm, ölüm cezası olarak bilinir ve cezanın yerine getirilmesi eylemi infaz olarak adlandırılır. Ölüm cezasına çarptırılan veya infaz edilmeyi bekleyen mahkumlara "idam mahkumu" denir. Etimolojik olarak idam terimi, kafa kesme yoluyla infaz anlamına gelir, ancak infazlar asma, vurma, zehirli iğne, taşlama, elektrik verme ve gaz verme gibi birçok yöntemle gerçekleştirilir.

Savaş suçu, askerî veya sivil, kişi veya kişilerin, savaş kanunları ihlâli için uluslararası ceza hukuku çerçevesinde cezalandırılabileceği suçtur. Bunlar özellikle, sivil halkın öldürülmesi, kötü muameleye tabi tutulması veya zorla çalıştırılması, savaş esirlerinin öldürülmesi ya da kötü muameleye tabi tutulması, rehinelerin öldürülmesi, kamu ve özel kişilerin mallarının yağmalanması, gereksiz yere şehirlerin yakılıp yıkılması gibi eylemleri kapsamaktadır. Devletler arası çatışmalarda savaş kanunlarının her ihlâli bir savaş suçu sayılmaktadır, ama devlet içi çatışmalarda yer alan ihlâller savaş suçu sayılmayabilir.

Auschwitz-Birkenau, Nazi Almanyası tarafından II. Dünya Savaşı döneminde kurulmuş en büyük toplama, zorunlu çalışma, sistematik katliam ve imha kampı.

Hama katliâmı, 2 Şubat 1982'de Suriye hükûmetinin Müslüman Kardeşler'in Hama şehrinde başlattığı ayaklanmayı bastırmak amacıyla saldırarak binlerce kişiyi öldürdüğü katliam. Uluslararası Af Örgütü'ne göre ölenlerin sayısı 10.000-25.000 arasında olmasına rağmen gerçek rakam bunun çok üstünde veya altında olabilir. Suriye hükûmeti ölenlerin sayısı hakkında resmî bir açıklama yapmamıştır.

Treblinka imha kampı, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından işgal altındaki Polonya'da inşa edilen ve işletilen en ölümcül ikinci imha kampıydı. Varşova'nın kuzey doğusunda, günümüzde Mazovya voyvodalığı olan Treblinka köyünün 4 km güneyindeki bir ormanda bulunuyordu. Kamp, Nihai Çözüm'ün en ölümcül aşaması olan Reinhardt Operasyonu'nun bir parçası olarak 23 Temmuz 1942 ile 19 Ekim 1943 tarihleri arasında faaliyet göstermiştir. Bu süre zarfında gaz odalarında 700.000 ila 900.000 Yahudi'nin ve 2.000 Roman'ın öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Treblinka'da Auschwitz-Birkenau dışındaki diğer Nazi imha kamplarından daha fazla Yahudi öldürülmüştür.

13. SS Waffen Dağ Tümeni "Handschar", Waffen SS'e bağlı 38 tümenden biridir. Tümenin ismi olan Handschar, tümenin amblemiydi. Adı Hançer Birliği olmasına rağmen birliğin sembolü aynı zamanda Bosna-Hersek'in sembolü olan pala'dır. Ülkede yaşayan Müslüman Boşnaklar ve Katolik Hırvatlar'dan kurulmuştur. II. Dünya Savaşı sırasında Balkanlardaki komünist Partizanlara karşı savaşması için Kudüs Baş Müftüsü Emin el-Hüseyni'nin girişimi ile kuruldu. Himmler, Boşnakları etkilemek için Almanya'dan kaçan yahudilerin Orta Doğuda bir devlet kurmasından çekinen ve bu sebeple Nazilere sempati duyan Kudüs müftüsü Emin el-Hüseyni'den yararlanmıştır.

Einsatzgruppen, SS'e bağlı, Heinrich Himmler'in kontrolünde ve Reinhard Heydrich'in yönetimi altındaki, II. Dünya Savaşı sırasında Alman Ordusunun işgal ettiği bölgeleri ev ev arayarak Yahudileri, Romanları ve komünistleri öldüren seyyar infaz birlikleri. A B C ve D isminde 4 Einsatzgruppe timi vardı ve her birlik 600-1000 askerden oluşuyordu. Toplama kampları kurulmadan önce infazlarda etkin rol oynamışlardır. En önemli eylemleri Babi Yar Katliamı'dır. Gezici birliklerdir. Sürekli hareket halinde olup bir infazdan ötekine doğru eylemlerini gerçekleştirmişlerdir. Çukur kazıp öldürüp gömme işi oyalayıcı olduğundan ve öldürme sırasında çok fazla mermi harcandığından bunun yerine toplama kampları kurulmuştur.

Theresienstadt; II. Dünya Savaşı'ndaki Nazi getto-toplama kampıdır. Günümüzde Çekya sınırları içinde olan Terezin kentinde Gestapo tarafından kuruldu. 24 Kasım 1941'den 9 Mayıs 1945'e kadar açık kaldı.

Srebrenitsa Soykırımı, 1991–1995 Yugoslavya İç Savaşı'nda Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun Srebrenitsa'ya karşı giriştiği harekât esnasında Temmuz 1995'te yaşanan ve en az 8.372 Müslüman Boşnak erkek ve çocuğun Bosna–Hersek'in Srebrenitsa kasabası ve çevresinde, Ratko Mladić komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Sırp ordusu tarafından sistematik olarak öldürülmesidir. Katliamda bir kısım kadın ve küçük yaşta çocuğun da öldürüldüğü, belgelerle kanıtlanmıştır. Kırıma, Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun yanı sıra "Akrepler" olarak tanınan Sırbistan özel güvenlik güçleri de katılmıştır. Birleşmiş Milletler, Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığı katliamı önleyememiştir.

Belzec, Polonya'nın güney doğusunda bulunan Nazi Almanyası tarafından II. Dünya Savaşı yıllarında özellikle Çingene soykırımı (Porajmos) ve Yahudi soykırımı (Holokost) için kullanılmış imha kampı ve toplama kampı. Günümüzde Polonya'nın Lublin Voyvodalığı'nın güney sınırına yakın bir köyde bulunmaktadır. Auschwitz-Birkenau ve Treblinka'nın ardından en büyük katliamın yaşandığı üçüncü toplama ve imha kampıdır.

Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar, Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'ndeki çatışmalar sırasında 1941-1945 yılları arasında teslim olan veya zorla yakalanan Sovyet savaş tutsaklarına karşı kasıtlı olarak kötü muamele uygulamasıdır. Bu uygulamaların sonucunda esir alınan yaklaşık 5,7 milyon Kızıl Ordu askerinden 3,1 ila 3,5 milyon arası kişi yaşamını yitirdi.

İmha kampları, II. Dünya Savaşı dönemindeki Holokost sırasında Nazi Almanyası tarafından milyonlarca Yahudiyi sistematik bir şekilde öldürmek için inşa ettirilmiştir. Polonyalılar, savaştaki Sovyet esirleri ve Çingeneler gibi diğer etnik gruplar da imha kamplarında öldürülmüştür. İmha kamplarındaki kurbanlar en çok gaz odalarında öldürülmüştür. Öldürülmeler ya bu özel amaç için yapılmış kalıcı tesislerde ya da gaz kamyonetlerinde gerçekleşmiştir. Auschwitz-Birkenau ve Majdanek gibi bazı Nazi toplama kampları, 1945 yılında savaşın bitiminden önceki dönemde ikili bir amaca hizmet etmiştir: zehirli gazla imha ve açıktan ölmek üzere olan insanları çok yoğun bir şekilde çalıştırma.
Bir gaz vagonu veya gaz minibüsü, sabit olan gaz odalarının aksine taşınabilir olan ve toplu cinayetler için tasarlanmış bir kamyonlardı. Holokost sırasında Nazi Almanyası tarafından, işgal altındaki Polonya'ya, Belarus'a, Yugoslavya'ya, Sovyetler Birliği'ne, Alman işgali altındaki Avrupa'nın diğer bölgelerine; Polonyalıları, Romanları, Yahudileri, mahkûmları ve akıl hastalarını öldürmek için büyük çapta gaz kamyonetleri geliştirdi ve kullandı.

IG Farben Davası II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra ABD makamlarının Almanya'daki (Nürnberg) işgal bölgelerinde yaptıkları on iki savaş suçu davasının altıncısıydı. IG Farben, Holokost'ta milyonlarca Avrupalı Yahudi'ye karşı soykırım yapmak için kullanılan Zyklon B gazını üreten Nazilerle müttefik özel Alman kimya şirketiydi.

101.Yedek Ordnungspolizei Taburu Nazi Almanyasında SS liderliğinde görev yapan Ordnungspolizei taburudur. II. Dünya Savaşı sırasında askeri örgütlenmeye geçen Ordnungspolizei taburu Hamburg'da kurulduktan sonra Polonya Seferi'nin ardından Wehrmacht ile beraber işgal edilen topraklara girmiştir. 101. Tabur Leh savaş esirlerinin denetimi gerçekleştirmiş, Lehlerin sürülmesini sağlamıştır. Sonraki dönemde Polonya'da Holokostun gerçekleştirilmesinin asli unsuru olmuş, milyonlarca insanın katledilmesinde rol almıştır.

Alman İmparatorluğu ve Nazi Almanyası hükûmetleri, önce Herero ve Namaqua soykırımında ve ardından Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında önemli sayıda savaş suçunu emretmiş, organize etmiş ve göz yummuştur. Bunlardan en dikkate değer olanı, milyonlarca Avrupalı Yahudi, Polonyalı ve Roman'ın sistematik olarak istismar edildiği, sınır dışı edildiği ve öldürüldüğü Holokost'tur. Milyonlarca sivil ve savaş esiri de bu iki çatışmada Almanların uyguladığı suiistimaller, kötü muamele ve kasıtlı açlık politikaları sonucunda öldü. Delillerin çoğu, Sonderaktion 1005'te olduğu gibi, suçlarını gizlemek amacıyla failler tarafından kasıtlı olarak yok edildi.

Einsatzgruppen davası,, ABD yetkililerinin II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra Almanya'nın Nürnberg kentindeki işgal bölgesinde yürüttüğü savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar için açılan on iki davadan dokuzuncusuydu. Bu on iki davanın tamamı Uluslararası Askeri Mahkeme'de değil, ABD askeri mahkemelerinde görüldü. Adalet Sarayı'nın aynı odalarında gerçekleştiler. ABD'deki on iki dava toplu olarak Sonraki Nürnberg duruşmaları veya daha resmi olarak "Nürnberg Askeri Mahkemeleri'nde Savaş Suçlularının Yargılanması" olarak bilinir.