İçeriğe atla

Gaybi Sun'ullah

Gaybi Sun'ullah
DoğumKütahya
Ölüm1665
Kütahya
Defin yeriSunullah Gaybi Türbesi
MilliyetTürk
MeslekŞair
Sun'ullah Gaybi'nin Sandukası

Gaybî Sun'ullâh (d. ?, Kütahya - ö. 1665, Kütahya), şair ve düşünce adamı.

Kimliği

Miladi 1610-1615 yıllarında Kütahya'da doğmuştur. Kalburcu Şeyhi (Çavdar Baba) Pir Seyyid Ahmed Efendi'nin torununun oğludur. Babası müftü şeyh Ahmet Efendi, dedesi Beşir Efendi'dir.[1] Şeyh Ali İlâhî isminde bir oğlu[2] ve onun da Seyit Ahmed ve Seyit Osman isminde iki oğlu vardır.[3]

Gaybî Sun'ullâh'ın erkek kardeşlerinin torunları vardır. Erkek kardeşlerinin isimleri belli değildir. 1743 senesinde hayatta olan yeğenlerinin isimleri Abdülhay ve Abdüsselam'dır.[4]

Yaşamı

Tahsilini Kütahya müftüsü ve müderris olan babası Ahmed Efendi'den almaya başlamıştır. Zahiri ilimleri babasından tamamladıktan sonra Ledünni ilimleri ve tasavvuf terbiyesini alma aşkıyla yanan gönlünü bağlayacağı kamil bir mürşit aramaya başlamış ve İstanbul'daki Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi'ye bağlanmıştır. 1649’dan 1655’e kadar sohbetlerine katıldığı İbrahim Efendi’nin ahvalini ve sözlerini "Sohbetnâme" adını verdiği kitabında açıkça kaydetmiştir. Bu eser, Melamilerin akide ve görüşlerini de dile getirmesi açısından oldukça önemli bir eserdir. Şeyhini hakkıyla temsil etmiş bir şahsiyet olan Gaybî, İbrahim Efendi’nin tarikat silsilesini ve Melami itikadını “Biatnâme” adlı risalesinde özetlemektedir.

Daha önceki mürşitlerin de maruz kaldığı gibi o da devrinin mutaassıb zahiri hocaları tarafından zındıklıkla ve Hurûfîlik ile itham edilmiştir. Bu grup, halkı da aleyhine döndürme gayretine girince, "Hüda Rabbim, nebim Hak'ka Muhammed'dir Resulullah Hem İstam dinidir dinim, Kitabımdır Kelamullah" diye başlayan 22 beyitlik meşhur şiirini yazmıştır. Tasavvufi düşünceyi ve ledünni ilmin inceliklerini bu gün bile kolaylıkla anlaşılabilecek duru bir Türkçe ile yazmıştır. 1655'te şeyhinin ölümünden sonra Kütahya'ya döndü ve burada bir zaviye yaparak halka nasihatler verdi ve 1665'te Kütahya’da öldü.[5]

Diğer

Halk arasındaki itibarı

Kütahya halkı Gaybî Sun'ullah'ı "Hüda Rabbim Sultan" olarak bilir. Hatta dışarıdan gelen sanat aşıkları Gaybî Sun'ullah Türbesi'ni sorduklarında kimse cevap verememiş ve gelenler, bu kadar değerli bir Allah dostunu bilmiyorlar diye halkı lakayıtlıkla ve değerlerine sahip çıkmamakla itham etmişlerdir.[6]

Türbesi Kütahya Meydan Mahallesi'nde, içinde pek çok ulema ve evliya'nın medfun bulunduğu Musalla Mezarlığı'nın kuzeyindedir. Türbesi yakınında Gaybî Sun'ullâh'ın akrabaları da vardır. Harap olan türbe 1979, 1980 senelerinde Ressam Ahmet Yakupoğlu ve Mehmed Dumlu hocanın o günkü Belediye Başkanı Erdoğan Yavuzlar'a manevi baskıları ile restore edilmiş ve kubbesi çini seramik ile kaplanmıştır.[7]

Eserleri

Sohbetnâme'de mürşidi İbrahim Efendi'nin sohbetleri esnasında söyledikleri muhakkikane sözleri vardır. Aynı eserde Hamzavîlik ve Melâmîlik hakkındaki fikirlerini açıkça belirtmiştir. Biatnâme'de Melâmîlik hakkında fikirlerini beyan etmiştir ve İbrahim Efendi'nin tarikat silsilesini göstermiştir.[8]

Sun'ullâh Gaybî, eserleriyle Sofiye'nin Vahdet-i Vücud felsefesini ve kemali insaniyeti tamam ve çok açık olarak izah ve telkin etmiştir.

  1. Gaybî Divanı
  2. Biatnâme
  3. Sohbetnâme
  4. Tarik-ül Hak Fi teveccüh-ül mutlak
  5. Ruh-ul hakîka
  6. Akaitnâme
  7. Maksûd-i Ayniye Tercemesi

Kaynakça

  1. ^ Gaybî Sun'ullâh, Biatnâme, Ruh-ul hakika
  2. ^ 1714 tarihli bir beratta görüldü. Aynı beratın arka yüzünde onun oğullarının isimleri yazar.
  3. ^ Müstakimzâde Süleyman Efendi, Mecelletü'n Nisâb
  4. ^ Uzunçarşılı, İ.H. Kütahya Şehri, İstanbul Devlet Matbaası, 1932, s, 236
  5. ^ 1665'te Yar Ali bin Siyâvüş'ün Makasıdı Ayniye sini İstanbul Süleymaniye Medreses'nde yazmıştır
  6. ^ Yeşil, M. Kütahya İli'nin Kısa Tarihi. (1937). İstanbul Ziya
  7. ^ Kalyon, M.M. Kütahya'da Selçuklu-Germiyan ve Osmanlı Eserleri. Kütahya Belediyesi Kültür
  8. ^ İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Kütahya Şehri, İstanbul Devlet Matbaası, 1932, s, 235

İlgili Araştırma Makaleleri

Melamîlik (ملامتيه) ya da Melamîler 8. yüzyılda Samanîler devrinde Horasan, İran’ında faaliyet gösteren bir sufi topluluktur. Melamet kelimesi, "kınanmışlık; itab ve serzenişlik; rezillik ve rüsvaylık" anlamlarına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmedî</span> Türk divan şairi ve hekim (1334–1413)

Ahmedî divan şairi ve hekim.

Şeyhî, Kütahya doğumlu 15. asır Türk divan şairi ve tabip.

Burdurlu Derviş Mehmed Paşa, (1765 - 1837, Yenbu, Hicaz II. Mahmud saltanatı döneminde 5 Ocak 1818 - 5 Ocak 1820 tarihleri arasında iki yıl bir gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Kronolojik sırayla Osmanlı Devleti şeyhülislamları listesidir.

Sufi metafiziği başlıca vahdet (birlik) düşüncesi etrafında gelişmiştir. Öyle ki varlık bir "Mutlak Varlık" ve O'nun aynada yansımalarından oluşan görüntülerden ibarettir. Bu anlayışı açıklayan iki farklı ifade biçimi kullanılır; Vahdet-i vücud ve vahdet-i şuhut. Bazı İslami reformcular bu iki deyim arasındaki farklılığın sadece semantik ve deyimle ilgili olduğunu, özünde bir farklılık içermediğini söylerler. Sufi metafiziğinde diğer dikkat çeken konular hulul, teşkik ve maksut birliği gibi konulardır. Allah ile evren arasındaki ilişkinin tarzı sufiler arasında olduğu gibi, sufi olmayan müslümanlar arasında da tartışılagelmekte olan bir konudur.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Bedreddin</span> Osmanlı şeyh ve filozof

Şeyh Bedreddin Mahmud, Bedreddin Simâvî veya Simavnalı Bedreddin, İslâm tasavvufunun Vahdet-i Vücud okuluna mensup mutasavvıf, filozof ve Osmanlı kazaskeri. Şeyh Bedreddin İsyanı diye bilinen dini ve siyasi ayaklanmanın lideri.

Ahmed-i Dâ'i, 14. yüzyılın ikinci yarısıyla 15. yüzyılın başında yaşamış olan, çok eser vermiş alim bir şairdir.

Abdullah Bosnevi (1584-1644), Osmanlı Devleti'nde Melami mutasavvıf ve şair.

<span class="mw-page-title-main">Evliya Çelebi</span> Osmanlı Türk gezgini ve yazar (1611–1682)

Derviş Mehmed Zıllî veya bilinen adıyla Evliyâ Çelebi, 17. yüzyılın önde gelen bir Osmanlı seyyahı ve nesir yazarıdır. Evliyâ Çelebi, imparatorluk kültürel zirvesinde iken, elli yılı aşkın süreyle Osmanlı topraklarını ve komşu toprakları gezmiş, gördüklerini ve yaşadıklarını Seyahatnâme adlı 10 ciltlik ünlü eserinde toplamıştır. Hayatı boyunca gezdiği şehir sayısı 257'dir.

Muhammed Nur'ül Arabi, Son dönem melamiliğin piri. 1813-1887 arasında yaşamış sufi. Çeşitli sufi üstadlarından ders almış olan ve hayatının büyük kısmını Anadolu ve Rumeli topraklarında geçiren Seyyid Muhammed Nur, Abdülbaki Gölpınarlı tarafından Üçüncü Devir Melamiliği şeklindeki tanımlanan dönemin de öncüsü kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sümbül Efendi</span>

Sünbül Sinan Efendi, İstanbul’un büyük velîlerinden, Halvetiyye'nin Sünbüliyye kolunun kurucusu mutasavvıf, medrese kökenli müfessir ve vâiz.

<span class="mw-page-title-main">Müneccimbaşı Ahmed Dede</span>

Müneccimbaşı Ahmed Dede 17. yüzyıl Osmanlı tarihçisi. Çeşitli konularda çok sayıda eser vermiş olmakla birlikte, en tanınmış kitabı Osmanlı tarihinin önemli kaynaklarından biri olma konumunu günümüzde de sürdüren ve Arapça yazdığı Sahaifü'l-Ahbâr adlı eseridir. Aslında bir dünya tarihi olan söz konusu eser bu özelliği nedeniyle sonradan pek çok kaynakta "Câmiü’d-Düvel" adı ile anılagelmiştir. "Müneccimbaşı Tarihi" şeklinde de anılır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Remzi Akyürek</span>

Ahmet Remzi Akyürek, Türk mutasavvıf ve şair.

Merkez Efendi Türbesi İstanbul, Zeytinburnu'nun Topkapı semti, Merkezefendi mahallesinde, Merkez Efendi Camii bahçesinde yer alır. Türbe günümüzde İstanbul Türbeler Müdürlüğü'nün yönetiminde olup, ziyarete açıktır.

Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi, Osmanlı döneminde yaşamış Ekberi meşrepli, Bıçakçı Ömer Dede (Şeyh Emir Sıkkinî)’ye atfedilen (Melâmetîyye/Melâmîyye-î Bayramîyye Tarikâtı) tasavvuf okuluna mensup bir sufi ve tasavvuf önderi. Olanlar, Oğlanlar, Oğlan Şeyh veya Aksarayi lakaplarıyla da bilinir.

Ebülmeyamin Mustafa Efendi Türk, Osmanlı müderris, kadı, kazasker ve şeyhülislam. III. Mehmet ve I. Ahmet saltanatlarında 7 Şubat1603 - 8 Haziran 1604 ile 26 Temmuz 1606 - 23 Kasım, 1606 dönemlerinde iki kez şeyhülislamlık yapmıştır. Halk arasında "Kaba Mustafa Efendi" olarak anılırdı.

Kutup Osman Efendi, İstanbul'un Fatih semptinin Atpazarı denilen yerde oturduğu için Atpazarı Şeyhi Osman Efendi nâmıyla tanılırdı. Halvetiyye tarikatı şeyhidir. Sultan IV. Mehmed ve II. Süleyman zamanlarında Kul Camii'nde imamlık ve eğitmenlik görevleri yapmıştır. Devlette sözünün geçmesi bazılarını rahatsız etmiş, çeşitli entrikalardan dolayı M 1690 yılında Kıbrıs'a sürgün edilmiştir. Mağusa kaleiçinde 14 ay yaşamış, Kıbrıs'ın "kutup yıldızı" olarak tanınmış ve surlar dışında toprağa verilmiştir. Türbesi, adaya diğer bir sürgün olan Namık Kemal'in adı verilen lisenin yanındadır.

Germiyanzâde Şeyh Yakub Efendi veya Yakub-ı Germiyani Halvetî tarikatı şeyhi.

Türkiye'deki türbeler listesi, türbelerin illere göre düzenlenmiş bir referans listedir.