İçeriğe atla

Gastrik lavaj

Gastrik lavaj, halk arasında bilinen adıyla mide yıkama, mide içeriğinin boşaltıldığı işlemin adıdır. Kayıtlara geçen en eski kullanımı 19. yüzyılda olup, günümüzde mideden zehirli maddelerin boşaltılmasında yaygın olarak kullanılan tekniklerden biri haline gelmiştir.[1] Sıklıkla zehirli madde yutulmasında ya da etanol gibi uyuşturucu maddelerin doz aşımında kullanılır. Ayrıca cerrahi işlemler öncesinde sindirim kanalının temizlenerek ameliyata hazır hale getirilmesi için kullanılabilir.

Toksikoloji dışında, gastrik lavaj (veya nazogastrik lavaj) üst gastrointestinal sistem kanamalarının miktarını görmek için kullanılabilir.[2] Hematemezin değerlendirilmesinde kullanılabilir. Ayrıca hipertermik hastaları soğutmak için kullanılabilir.[3]

Teknik

Gastrik lavaj için ağız veya burundan mideye bir tüp ilerletilerek art arda düşük hacimlerde sıvı verilir ve geri alınır. Tüpün midede olduğunu doğrulamak için aspire edilen mide içeriğinden ufak bir örnek alınarak pH'ı ölçülebilir veya röntgen çekilerek tüpün yerleşimi görülebilir. Böylece tüpün akciğerde olmadığından emin olunur.

Yetişkinlerde, küçük miktarlarda ılık su veya salin verilir ve sifon prensibiyle geri alınır. Çocuklarda salin kullanılır çünkü su ile lavaj yapıldığımda hiponatremi gelişme riski yetişkinlerden daha yüksektir. Lavaj yapıldığında kusma ihtimali olduğu için bir aspirasyon cihazı hazır tutulur ki kusma gerçekleşirse mide içeriğinin akciğerlere kaçmasına müdahale mümkün olsun. Lavaj işlemine, geri alınan sıvıda hiç mide içeriği görülmeyene kadar devam edilir.

Eğer hastanın bilinci kapalıysa ya da havayolunu koruyamıyorsa lavaj işlemi öncesi entübe edilmelidir. Hasta işlem sırasında uyutulmalıdır çünkü şok ve hiponatremi gelişme riski yüksektir.

Endikasyonlar

Günümüzde zehirlenme tedavisinde gastrik lavaj çok sık kullanılmaz. Bazı otörler, rutin olarak kullanılmaması gerektiğini hatta mümkünse kaçınılmasını önermiştir.[4] Lavaj yalnızca hayatı tehdit edebilecek durumlarda ve temizlenmek istenen madde yutulduktan sonra ilk 60 dakika içinde yapılabiliyorsa bir tedavi seçeneği olarak düşünülmelidir.[5] Ayrıca lavaj, yenidoğanlarda duodenal atrezi tedavisinin ilk adımlarındandır. Bu durumda midenin bittiği yerde ince bağırsak girişi kapalıdır, dolayısıyla midede sıvı ve yiyecek birikir. Acil durumlarda vücut sıcaklığı 40 °C değerinin üstüne çıktığında buzlu salin ile gastrik lavaj yapılarak agresif bir şekilde soğutma yapmaya çalışılabilir.

Kontraendikasyonlar

Hastaların havayolu korunamıyorsa ya da gastrointestinal kanama veya delinme riski varsa lavaj kontraendikedir. Korozif maddelere veya hidrokarbonlara bağlı zehirlenmelerde ya da etkili bir panzehiri olan maddelere bağlı zehirlenmelerde rölatif kontraendikasyon mevcuttur. Ayrıca alüminyum fosfit zehirlenmelerinde de kontraendikedir.[6]

Komplikasyonlar

Lavaja bağlı çok sayıda komplikasyon bildirilmiş olmakla beraber, ciddi komplikasyonlar nadir görülmektedir. En büyük risk aspirasyon pnömonisidir ve hidrokarbonlara bağlı olgularda daha sık karşılaşılabilir. Diğer komplikasyonlar arasında laringospazm, hipoksi, bradikardi, epistaksis, hiponatremi, hipokloremi, su zehirlenmesi ya da mideye mekanik travma vardır.

Kaynakça

  1. ^ "Latest British Extracts". Sydney Gazette and New South Wales Advertiser. 17 Şubat 1825. 17 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ Gary R. Fleisher; Stephen Ludwig; Benjamin K. Silverman (2002). Synopsis of pediatric emergency medicine. Lippincott Williams & Wilkins. ss. 409-. ISBN 978-0-7817-3274-1. 12 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2010. 
  3. ^ Laura W Kates; Erik D Schraga (12 Aralık 2008). "Cooling Techniques for Hyperthermia: Treatment & Medication". eMedicine. Omaha, Nebraska, USA: Medscape. s. 2. 29 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2010. 
  4. ^ Vale, JA; Kulig, K; American Academy of Clinical Toxicology; European Association of Poisons Centres and Clinical Toxicologists (2004). "Position paper: gastric lavage". J Toxicol Clin Toxicol. 42 (7): 933-943. doi:10.1081/CLT-200045006. PMID 15641639. 
  5. ^ "BestBets: Method of gut decontamination". 14 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ Principle of FMT-Rajesh Bardale

İlgili Araştırma Makaleleri

Zatürre, pnömoni ya da batar, akciğerde görülen yangılardır. Klasik pnömonilerde, akciğerlerin hava geçitlerindeki son bölüm ve hava kesecikleri (alveoller) etkilenir. İnterstisiyel pnömonilerde, hava kesecikleri (alveoller) arasındaki bölmeler yoğunlukla etkilenen alanlardır. Akciğerler günde 10.000 litre havayı süzer. Kan dolaşımına oksijen taşıyan solunum havasıyla birlikte çok sayıda katı ve sıvı partikül ile zararlı gazlar da akciğerlere ulaşır. Solunum havası içindeki zararlı etkilere verilen tepkilerin büyük bölümü canlı etkenlerden kökenli infeksiyon hastalıklarıdır. Toksik gazların ve sıvıların büyük bölümü “kimyasal pnömoniler” olarak nitelenir.

<span class="mw-page-title-main">Reflü</span>

Reflü, halk arasında mide reflüsü olarak bilinen gastro özofageal reflü hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Kronik faranjit ve tipik boğaz rahatsızlığına neden olabilir. Reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. Erişkinlerin yaklaşık %20'sinde reflü görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mide</span> sindirim organı

Mide; kaslardan oluşan, genişleyebilen bir sindirim sistemi organıdır. Mide sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Mide anlamında Türkçede aşkazan sözcüğü de mevcuttur. Yemek borusu ile ince bağırsak arasında bulunur. Omurgalılar, derisidikenliler, haşaratlar ve yumuşakçalarda bulunur. Sindirimin ikinci fazında görev yapar. Yiyeceklerin geçici olarak büyük miktarda depolandığı organdır. Rahatlıkla 1.5 litre sıvıyı içinde tutabildiği gibi, maksimum 4 litre sıvı tutma kapasitesi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Atropin</span>

Atropin, Atropa belladonna (Güzelavrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir. Antikolinerjik yapıdadır. Tıpta çok değişik kullanım alanları vardır. Örneğin, göz dibinin muayenesinde, göz bebeğinin genişletilmesi için, ayrıca anesteziden önce üst solunum yollarında salgıların azaltılması için kullanılır.Ayrıca uyuşturucu madde olarak kullanımı 1984 yılında yaygınlaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Zehirlenme</span> Kimyasal bir maddenin canlı üzerindeki patolojik etkisidir

Zehirlenme, kimyasal bir maddenin canlı organizma üzerindeki patolojik etkisidir. Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalık haline ya da ölüme yol açar. Adli tıp uzmanları, zehirlenme olgularını 3 orijine ayırarak inceler:

  1. Kaza
  2. İntihar
  3. Cinayet

Flurbiprofen, fenilalkanoik asit türevi güçlü bir steroid olmayan antienflamatuar ilaçtır. Türkiye'de Majezik (Sanovel), Maxaljin(MeCom) ve Maximus ticari adı ile, Dünya'da Ansaid (Pfizer) ve Froben(Abbott) olarak satılmaktadır. Bazı boğaz pastillerinde de bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan sindirim sistemi</span> Gastrointestinal Kanal

İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.

<i>Helicobacter pylori</i> Bakteri cinsi

Helicobacter pylori mide ve duodenum'um çeşitli alanlarında yerleşen, gram (-), mikroaerofilik bir bakteridir. Yerleştiği yerlerde kronik enflamasyona neden olur. Bu kronik enflamasyon sonucunda duodenum ülseri, mide ülseri ve mide kanseri gelişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Endoskopi</span> tıpta vücudun içine bakmak için kullanılan bir prosedür

"Endoskopi", Gastrointestinal endoskopi adıyla da bilinen yemek borusu, mide, oniki parmak bağırsağı ve kalın bağırsağın incelendiği tetkik yöntemlerinin genel adı. Ayrıca böbrek taşı düşürenler için de geçerli bir teşhis yöntemidir, sadece mideyle sınırlı değildir. Endoskopi prosedüründe içi boş bir organın veya vücut boşluğunun içini incelemek için bir endoskop kullanılır. Diğer birçok tıbbi görüntüleme tekniğinden farklı olarak endoskoplar doğrudan organın içine yerleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Mantar zehirleri</span>

Mantar zehirleri ya da toksinleri, mantarlar tarafından üretilen ve canlılığa olumsuz etkileri bulunan zehirli maddelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Diklofenak</span>

Diklofenak enflamasyonu azaltmak ve ağrıyı dindirmek için artrit ve akut sakatlanmalarda kullanılan bir non steroidal antiinflamatuar ilaçtır. Âdet sancısı ve ağrılı âdet görmede de kullanılır. Diklofenak en güçlü analjezik etkiye sahip narkotik olmayan bir ağrı kesicidir.

<span class="mw-page-title-main">Esomeprazol</span> İlaç

Esomeprazol, peptik ülser ve gastroözofajiyel reflü hastalıklarını tedavisinde kullanılan proton pompa inhibitörleri grubundan bir ilaçtır. Ticari adı Astra Zeneca firmasına ait olan Nexium'dur.

<span class="mw-page-title-main">Bulantı</span> tıbbi semptom veya durum

Bulantı veya mide bulantısı bazen kusma dürtüsü olarak algılanan yaygın bir huzursuzluk ve rahatsızlık hissidir. Ağrılı olmamakla birlikte, uzun sürmesi halinde zayıflatıcı bir semptom olabilir ve göğüste, karında veya boğazın arkasında rahatsızlık hissi olarak tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kusma</span> mide içeriğinin tipik olarak ağız yoluyla, istemsiz ve zorla dışarı atılması

Kusma, mide içeriğinin ağızdan ve bazen de burundan istemsiz ve güçlü bir şekilde dışarı atılmasıdır.

Paraneoplastik sendrom bir tümör veya tümörün metastazları ile doğrudan ilgili olmayan, yerleşim yerlerinden uzaktaki, ancak tümörün varlığına bağlı olan ve dolayısı ile tümörün çıkarılmasından sonra gerileyebilen belirti ve bulgularıdır.

Metabolik cerrahi, metabolik bir hastalığın cerrahi yöntemler ile tedavisi edilmesini amaçlayan bir cerrahi türüdür. Bu bağlamda hematolojik hastalıklar nedeniyle yapılan dalak ameliyatları da esasen sistemik bir hastalığın ameliyat ile tedavi edilmesi nedeniyle Metabolik Cerrahi çatısı altında ele alınabilir. Klinik uygulamalarda sıklıkla kullanıldığı şekliyle Metabolik Cerrahi ise ”diyabet ve diğer metabolik hastalıkların tedavisini amaçlayan, mide ve barsağa yönelik girişimlerin yapıldığı cerrahi dal” olarak tanımlanır. 2007 yılında çok sayıda tıbbi disiplinin temsilcilerinin katılımıyla Roma’da yapılan uluslararası “Diyabet Cerrahisi Zirvesi”, ilk kez tip 2 diyabetin tedavisi için uygun hastalarda metabolik cerrahiyi önermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Diazinon</span> kimyasal bileşik

Diazinon, 1952'de bir İsviçreli kimya şirketi olan Ciba-Geigy(daha sonra Novartis ve Syngenta) tarafından geliştirilen koyu kahverengi bir tiyofosforik asit esterdir. Eskiden, hamamböceği, gümüş balığı, karıncalar ve pireleri konutlar ve binalarda kontrol etmek için kullanılan bir sistemik organofosfat insektisitidir. Diazinon, 1970'lerde ve 1980'lerin başında, genel amaçlı bahçe uygulamalarında ve iç mekan zararlısı kontrolünde yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Batı ABD'de eşekarılarını kontrol etmek için yem formu kullanılmıştır. Avustralya ve Yeni Zelanda'da evcil hayvanlar için pire öldürücü olarak diazinon kullanılmıştır. Diazinon'un konut kullanımları 2004 yılında ABD'de yasaklanmıştır ancak tarımsal kullanımı için hala bir yasak yoktur. Acil durum antidotu atropindir.

<span class="mw-page-title-main">Akut solunum sıkıntısı sendromu</span> Solunum sistemi hastalığı

Şok akciğeri akciğer alveol sistemine özgü hücresel komponentlerin ileri düzeyde etkilendiği akut bir tablodur. ARDS süreci akciğerlerde hızlı başlayan yaygın inflamasyon ile tüm alveolleri etkileyen bir zararla bir solunum yetmezliği türüdür. Etken savuşturulabilirse hastadaki yüzeysel bulgular kısa sürede kaybolur. Etkenin güçlü olduğu olgularda solunum desteği gerektiren yoğun bir hipoksi tablosu gelişir. Mortalite ortalaması: %50 (yaşlılarda%90). Yaşama tutunabilen hastalarda, akciğerlerde, solunum işlevlerini ileri derecede etkileyen yaygın doku yıkımları oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Nazogastrik entübasyon</span>

Nazogastrik entübasyon, plastik bir tüpün burundan, boğazdan geçerek ve mideye inmesini içeren tıbbi bir işlemdir. Orogastrik entübasyon, ağızdan plastik bir tüpün yerleştirilmesini içeren benzer bir işlemdir. Abraham Louis Levin, NG tüpünü icat etmiştir. Nazogastrik tüp, John Alfred Ryle etkisiyle Commonwealth ülkelerinde Ryle tüpü olarak da bilinir.