İçeriğe atla

Ganeşa

Kontrol Edilmiş
Ganeşa
alternatif_yazı=
DevanagariSanskritगणेश
Sanskritçe TransliterasyonGaṇeśa
BağlılığıDeva
MekânıSatyaloka (Brahmaloka)
MantraOṃ Gaṇeśāya Namaḥ
SilahıParaśu (Balta)
EşiBuddhi, Siddhi, Riddhi
BineğiFare veya Sıçan

Ganeşa (Sanskritçe: गणेश veya श्रीगणेश -tanrısal makamını ayrıştırmak için kullanılır, Ganesha, "Ganapataye"/"ganapati" olarak da bilinir), Hinduizm'deki en tanınmış ve saygı duyulan Tanrı temsillerinden birisidir. Şiva ve Parvati'nin ilk doğan oğludur. Bharati, Riddhi ("bilgi" anlamına gelir) ve Siddhi'nin ("mükemmeliyet") eşidir. Marathi, Malayalam ve Kannada'da Vinayaka, Tamil'de Vinayagar ve Telugu'da Vinayakudu olarak da anılır.

'Ga' Buddhi yani bilgiyi sembolize ederken 'Na' Vijnana yani hikmeti sembolize eder. Buradan da anlaşılabileceği gibi Ganeşa bilgi ve hikmetin üstadı, Tanrısı, aynı zamanda başlangıçların ve kategorilerin Rabbi, engellerin kaldırıcısı, Dharma'nın koruyucusu, Karma'nın ve kozmik hafızanın, bilgeliğin efendisi, iyi şansın Tanrısı'dır, meşhur Swastika işareti Ganeşa'nın işaretidir, Ganesha "Aum" dur. Karmanın efendisi olan Ganeşa kişinin yaşamında karşılaşacağı olayları kontrol edebilir, bu nedenle Hindular bütün özel isteklerini Ganeşa'ya iletebilirler. Tanrı Ganeşa sembolik olarak kişinin içinde keşfedilmeyi bekleyen Tanrısallık'tır.

Ganesha Upanişad'da şöyle denir:

"Sen saf farkındalıksın, Brahmansın, 'öz'sün, akıl ve bilgisin, bütün bu dünya senin içinde görünür, sen toprak, su, hava ve ateşsin, Brahma, Vişnu ve Şiva'sın."

Ganesha; göbekli, sarı veya kırmızı, dört kollu ve fil başlı tasvir edilir. Ayrınca bu tasvirlerde çoğunlukla ya bir fareye biner ya da yanında bir fare vardır. Hindular, Ganeşa'nın kendisini Hindu peygamberlerine bu şekilde gösterdiğine veya bu şekilde tezahür ettiğine inanır. Tüm Hint Tanrısı tasvirleri gibi bütün Kozmosun bedensel enkarnasyonu kabul edilen Tanrı Ganeşa tasviri de yoğun bir sembolizmle bezenmiştir:

  • Ganeşa'nın büyük fil kafası bilgiyi, aklı, irfanı temsil eder.
  • Elindeki balta, arzuların yarattığı acıyı ve ıstırapları yok etmeyi ifade eder. Ganeşa bu sembolik baltayla kişinin hayatındaki engelleri kaldırır.
  • Ganeşa'nın diğer elinde tuttuğu kamçı/ip, insanın Tanrı'ya bağlanmasını ve Tanrı'yı sevmesini sağlayan gücü ifade eder.
  • Karnının büyüklüğü, Ganesha'nın, insan hayatındaki tüm acıları sevgiyle yutup sindirebileceğini, insanın hayatında karşılaştığı kötü olayları da farkındalıkla sindirebilmesinin önemini ifade eder.
  • Ganeşa'nın üzerine bindiği fare, cehaleti ve egoyu temsil eder. Ganeşa'nın ufacık bir fare üzerinde gitmesi aklın ve bilginin ışığının, ego ve cehalet karşısındaki üstünlüğünü ifade eder.
  • Ganeşa'nın Lotus çiçeği tutan dördüncü eli, insanın yaşamındaki en yüce gayeyi ruhun evrimini tamamlamasını ve bunun mutluluğunu ifade eder.
  • Büyük kulakları Ganeşa'nın bütün insanları, bütün duaları duyabileceğini ayrıca dinlemenin önemini ve bilgeliği ifade eder.
  • Ganeşa'nın bir dişinin kırık olması, her türlü düalizmi aştığını ifade eder. Ayrıca sembolik Hint mitolojisine göre Ganeşa dünyanın en uzun destanlarından olan Mahabharatta'yı yazarken kalemi kırılır ve tek dişini kırarak destanı yazmaya devam eder, kalem vazifesi gören bu diş, bilgiyi ifade etmektedir. Dünyaca ünlü Hindu kutsal kitabı Bhagavad Gita da Mahabharatta destanının içindedir.
  • Alnındaki Trishula, Ganeşa'nın zamanın efendisi olduğunu, geçmiş şimdiki ve gelecek zamana bağımlı olmadığını ifade eder.
  • Duyarlı ve esnek olan fil hortumu, zorlukları göğüsleyebilecek gücü ayrıca iç dünyanın derinliklerinde keşfe çıkarabilecek enerjiyi ifade eder.
  • Bedeninin duruşu ve hortumu AUM'un tasviridir.
  • Ayaklarının şekli, dünyada ama dünyadan olmadan yaşamanın önemini ifade eder.
  • Öne doğru bakan üçüncü el kutsamayı ve koruyuculuğu ifade eder.
  • Dört kolu dört iç özelliği ifade eder: Zihin, bilgi, ego ve vicdan. Ganeşa, saf farkındalık olan ve bu 4 olgunun insanların içinde oluşmasını sağlayan Atman'ı/özü, ruhu ifade eder.

Ganeşa Hinduizm dininin koruyucusu ve bekçisi olarak kabul edilir, Hindu olmak isteyen kişi, ilk önce Ganeşa'ya ibadet etmeli kendisini ve samimiyetini ona kabul ettirmelidir, bütün Hindulara göre Ganeşa'ya ibadet etmeden onun "dostluğunu" kazanmadan Hindu olmak mümkün değildir. Her türlü Hindu duasında ilk önce Ganeşa'ya dua edilir, bu küçük dua Hint besmelesidir: "Aum Sri Ganapataye namah" veya "Aum Sri Ganesha namah".

21 Eylül 1995'te dünyanın her yerindeki Hindu tapınaklarında, Hindular'ın "süt mucizesi" (Milk miracle) olduğuna inandıkları ve milyonlarca kişinin 24 saat içinde defalarca tanık olduğu söylenilen bir olay meydana gelmiştir, "Washington Post", "New York Times", "Financial Times", "Guardian" gibi dünyaca ünlü gazeteler ve "CNN", "BBC" gibi kanallar da bu mucize olduğuna inanılan olayı haber yapmışlardır. 24 Eylül 1995'te bir Hindu tapınağından gelen bir haber bütün hinduları ayağa kaldırır. Bir tapınakta, bir rahip bir kaşık ile sembolik olarak Ganesha'ya içirmeye çalıştığı sütün kaybolduğunu fark eder. Hemen ardından bu haber duyulur ve daha şaşırtıcısı bütün Kuzey Hindistan'daki Ganesha figürlerinin sütü içtiği gözlenir. Bu olay tarihe "süt mucizesi" olarak geçmiştir. Daha sonra bu olayın gerçek olmadığı anlaşılmıştır. Olayın aslının Ganesha figürünün yapıldığı maddeden kaynaklandığı ve bu yüzden verilen sütün kaybolduğu anlaşılmıştır. Zaten olaydan birkaç gün sonra maddenin fazla süt emmesinden dolayı Ganesha parçalanmış ve olayın aslı anlaşılmıştır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ra</span> antik Mısırda güneş tanrısı

Ra, Mısır mitolojisinde güneş tanrısıdır. Kutsal merkezi Heliopolis'tir. Genellikle başında bir disk bulunan şahin kafalı insan biçiminde canlandırılmıştır. Eski tanrı Atum'la bir tutularak; IV. sülale döneminde devlet tanrısı olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Hinduizm</span> Hindistan merkezli bir din

Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Anubis</span>

Anubis (Anpu), Antik Mısır mitolojisine göre ölüm ve cenaze tanrısıdır. Osiris ve Nephthys'in oğludur. Çakalların mezarlar etrafında dolaşması nedeniyle çakal başlı Anubis ölümle beraber anılır. Daha sonra Set tarafından öldürülen Osiris'i mumyaladığı için mumyalama tanrısı olmuştur. Görevi tüm ölüleri korumak ve yüceltmektir. Bu yüzden mumyalamayla görevli kişiler Anubis maskesi takarlardı. Ölen kişi diğer dünyada yargılanırken Anubis ona yardım eder. Anubis diğer dünyada ölülerin koruyucusu ve ölüler kentinin efendisidir. Anubis, Antik Mısır tanrıları arasında en saygın olanlarındandır. Ölüleri tekrar hayata döndürme gibi bir özelliği de olduğu sanılmaktadır. Yüzünde bir çakal ısırığı vardır. Kutsal mumyalayıcı olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Osiris</span> Antik Mısırda yeraltı dünyasının hakimi, ölümsüz yaşam için diriliş ve iyilik tanrısı

Geb ve Nut'un oğlu yeraltı dünyasının hakimi, ölümsüz yaşam için diriliş tanrısı, kardeşi Set'in tam zıddı olarak iyilik tanrısı, kural koyucu, koruyucu; ölülerin yargıcı lahitinin bulunduğu yer Abidos’ta kültünün oluştuğu yerdir. Osiris, Nut ve Geb’in ilk çocuğuydu. Set, Nephthys ve İsis’in kardeşiydi, aynı zamanda İsis’in kocasıydı. Horus, İsis'ten oğluydu. Bir hikâyeye göre Nephthys, İsis gibi davranarak ve Osiris’i baştan çıkarmış ve Anubis’i doğurmuştur. Osiris adı bu tanrıya eski Yunanların verdiği bir addır. Osiris’in eski Mısırcadaki asıl adı “gözün yeri” anlamındaki "As-âr"dır. Bu ad, hiyeroglif yazısı ile yazılırken iki ideogram kullanılarak yazılır; kullanılan iki ideogramdan biri taht, diğeri gözdür.

<span class="mw-page-title-main">Vedalar</span>

Vedalar, Aryan din edebiyatının tamamını içine alan bir terimdir. Hinduizm dinine inananlar için kutsaldırlar ve yine bu dine inananlar için açığa çıkmış bilgidirler. Veda kelimesi bilgi manasına gelir ve İngilizce farkında olmak manasına gelen wit sözcüğüyle aynı kökene sahiptir.

Utu, Akadca Şamaş adıyla da bilinen eski Mezopotamya Güneş tanrısıdır. Her gün dünyada olan biten her şeyi gördüğüne inanıldı ve adaletten ve gezginlerin korunmasından sorumluydu. İlahi bir yargıç olarak, yeraltı dünyasıyla ilişkilendirilebilirdi. Ek olarak, tipik olarak hava tanrısı Adad ile birlikte kehanet tanrısı olarak hizmet edebilirdi. Evrensel olarak birincil tanrılardan biri olarak kabul edilirken, özellikle Sippar ve Larsa'da saygı görüyordu.

<span class="mw-page-title-main">Brahma</span> Hindu dininde yaratılışın tanrısı

Brahma, Hindu dininde yaratılışın tanrısıdır. Vişnu ve Şiva ile birlikte Trimurti denilen tanrı üçlemesini teşkil eder. Brahma Purana'ya göre Manu'nun babasıdır. Manu, kendisinden bütün insanların türediği kişidir. Ramayana'da ve Mahabharata'da Brahma bütün insanların ilk ceddi olarak geçer. Brahma, Hindu Vedanta felsefesinde bütün varlıkları kapsayıcı üstün ruh olarak kabul edilen ve cinsiyetten münezzeh Brahman ile karıştırılmamalıdır. Brahma'nın eşi Saraswati'dir, ayrıca Sávitri veya Gáyatri adıyla da anılır. Saraswati, Vedaların Annesi anlamında Vedamáta denilen vedik tanrıçadır. Brahma ise vedik tanrı Pracápati ile özdeşleştirilir. Vák Devi olarak bilinen Saraswati'nin eşi olmakla Brahma, Vágiş olarak da anılır.

<span class="mw-page-title-main">Svastika</span> Avrasyadaki antik dinlerde ve 20. yüzyılda Nazi Partisi ve rejimince kullanılmış sembol

Svastika veya gamalı haç, tarih öncesi dönemlerden kalma bir semboldür. 1920'li yıllar itibarıyla Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisinin svastika sembolünü yoğun olarak kullanması nedeniyle Batı dünyasında bu sembol nasyonal sosyalizm ve aşırı sağ ideolojilerle sıklıkla ilişkilendirilebilmektedir.

Sanatana Dharma, Hinduizm için Sanskritçe ve diğer Hint dillerinde Vaidika Dharma ile birlikte kullanılan alternatif bir adlandırmadır. Bu terim sınıf, kast veya mezhep farkı gözetmeksizin tüm Hindulara yüklenen "ebedî" ve mutlak görevler ile dinî olarak emredilen uygulamaları ifade eder. Bu dinî uygulamaları takip eden kişiyeyse Sanatani veya Dharmi adları verilir.

Upanişad, Hinduizm'in felsefi ve daha çok mistik yapıdaki kutsal kitaplarıdır, Şruti kategorisinde yer alırlar. Anlamı "yanıbaşına oturmak"tır. Bu metinler geçmişte Hindu rişilerinin ("peygamberlerin") öğrencilerine öğrettiği gizli bilgilerdi, Vedalar'ın sonu (Vedanta) ve tamamlayıcısı olarak görülürler.

<span class="mw-page-title-main">İskandinav mitolojisi</span> İskandinav kültürü, dinleri

Nors veya İskandinav mitolojisi, İskandinavya'da yaşamış Kuzey Cermen halklarının Hristiyanlık öncesi dinleri, inanışları ve efsaneleri. Cermen mitolojisinin bir parçası olan İskandinav mitolojisi, Anglosakson mitolojisi ve Kıtasal Cermen mitolojisi ile yakından ilişkilidir.

Tirumantiram, Hinduizm'in Şaivizm mezhebince kabul edilen, yaklaşık olarak MÖ 200 yılında Tamil dilinde yazılmış bir kutsal kitaptır.

Hitit mitolojisi, Mezopotamya kaynaklarından esinlenmiş olmakla beraber, Hatti ve Hurri etkisinde de kalmıştır. Hititler, ele geçirdikleri bölgelerde tapınılan tanrı ve tanrıçalara gösterdikleri saygıdan ve onları yerel ölçekte de olsa tanımalarından dolayı "Bin Tanrılı Halk" adını almıştır.

Hadad, Haddad, Adad ; Kenan ve eski Mezopotamya dinlerinde fırtına ve yağmur tanrısıydı. Ebla'da MÖ 2500'de "Hadda" olarak tasdik edildi. Haddad Levant'tan Amoritler tarafından Mezopotamya'ya tanıtıldı ve burada Akad tanrısı Adad olarak tanındı. Adad ve Iškur genellikle Hurri tanrısı Teshub için kullanılan sembolün aynısı olan logogram 𒀭𒅎 dIM ile yazılır. Hadad ayrıca Pidar, Rapiu, Baal-Zephon veya genellikle basitçe Ba'al olarak da adlandırılırdı, ancak bu unvan diğer tanrılar için de kullanılıyordu. Boğa, Hadad'ın sembolik hayvanıydı. Sakallı görünüyordu, "boğa boynuzlu" bir başlık takarken sık sık bir sopa ve şimşek tutuyordu. Hadad, Yunan Zeus, Roma tanrısı Jüpiter ve Hitit fırtına tanrısı Teshub ile eşitlendi.

<span class="mw-page-title-main">Hoysala mimarisi</span>

Hoysala mimarisi, günümüz Hindistanı'nda Karnataka eyaletinin olduğu bölgede 11. ve 14. yüzyıllar arasında hüküm sürmüş olan Hoysala İmparatorluğu döneminde gelişen özgün mimari tarzdır. Hoysala nüfuzu Güney Deccan yaylasına egemen olduğu 13. yüzyılda doruk noktasına erişmiştir. Bu dönemde inşa edilen Belur'daki Çennakeşava tapınağı, Halebidu'daki Hoysaleşvara tapınağı ve Somanathapura'daki Keşava tapınağı gibi irili ufaklı birçok tapınak Hoysala mimarisinin örnekleri olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Hoysala mimari ustalığının diğer örnekleri Belavadi, Amrithapura, Hosaholalu ve Nuggehalli'de bulunan tapınaklardır. Hoysala mimari tarzının incelenmesi sonucunda Hint-Aryan etkisinin önemsiz olduğu ve asıl Güney Hint tarzının baskın olduğu anlaşılır.

Bhagavad Gita, kısaca Gita, kutsal bir Hindu metni, ve edebiyat tarihindeki ve felsefedeki en önemli metinlerden biri kabul edilir. Kabaca Bhagavat Gita'da 700 vecize vardır ve Mahabharata destanının bir parçasıdır. Bhagavat Gita'daki öğretmen, Hindularca Tanrı'nın tezahürü olarak görülen ve Bhagavan, ilahi olan, olarak hitap edilen Krişnadır.

<span class="mw-page-title-main">Varahi</span> Hint mitolojisinde domuz başlı ana tanrıça

Varahi Hindu dininde yedi ya da sekiz ana tanrıçanın oluşturduğu Matrikalar grubunun bir üyesidir. Yaban domuzu başlı Varahi, Vişnu'nun yaban domuzu Avatar'ı olan Varaha'nın şaktisidir Nepal'de Barahi adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Bakü Ateşgahı</span>

Ateşgah, dünyadaki 3 Zerdüşt tapınağından biridir. Azerbaycan topraklarında, Abşeron Yarımadası'nda, Bakü şehrinden 30 km uzakta, Surahanı ilçesindeki Surahanı köyü yakınlarında bulunan, çeşitli dönemlerde Zerdüştler, Hinduistler ve Sihler tarafından ibadetgâh olarak kullanılmış bir ateş tapınağıdır. XVII–XVIII yüzyıllarda doğal gaz çıkışı olan sönmez ateşlerin bulunduğu yerde inşa edilen tapınağın adı "Ateş Evi" veya "Ateş Yeri" anlamına gelmektedir. "Ateşgah" sözcüğü ateş mabedi anlamına gelir. 16-18. yüzyılda doğal gazın çıktığı, bir zamanlar ebedi sönmez ateşlerin yandığına inanılan bir ateş mabedidir. Mabedin en erken yapısı 1713 yılına aittir. Merkezi secdegahı ise 1810 yılında tacir olan Kançanagaran tarafından yaptırılmıştır.

Hinduizm mezheplerinin başlıca akımları Şaivizm, Şaktizm, Vişnuizm ve Smartizm'dir.

<span class="mw-page-title-main">Antik Mısır tanrıları</span> Antik Mısır dinindeki ilahlar

Antik Mısır tanrıları, Antik Mısır'da kendilerine tapınılan tanrı ve tanrıçalardır. Bu tanrılar çevresinde oluşan inançlar ve ritüeller tarihöncesi dönemde ortaya çıkmış ve Antik Mısır dininin özü hâline gelmiştir. Tanrı ve tanrıçalar doğa olaylarının ve fenomenlerinin simgesi olarak görülüyordu ve Mısırlılar doğa olaylarının ma'at'a yani ilahî düzene göre devam edebilmesi için ritüeller ve sunularla tanrı ve tanrıçaları yatıştırıyorlardı. Mısır devletinin MÖ 3100 yılı civarında kurulmasından sonra bu görevleri uygulama yetkisi, kendini tanrıların temsilcisi ilan eden ve ritüellerin yapıldığı tapınakları idare eden firavun tarafından kontrol edilmeye başlandı.