İçeriğe atla

Galaktik sırt

Galaktik sırt, Samanyolu'nun galaktik düzlemi ile çakışan iç gökada bölgesidir.[1] Dünya'dan, 'toz şeritleri' ile kesilmiş bir yıldızlar kuşağı olarak görülebilir. Bu 'toz şeritlerinde', gaz halindeki galaktik diskin (veya düzlemin) tozu, arka plandaki yıldızların görünür ışığını engeller. Bu nedenle, Samanyolu'nun en ilginç özelliklerinin birçoğu sadece X-ışınlarında görülebilir. Samanyolu'nu dolduran noktasal X-ışını kaynaklarının yanı sıra, galaktik düzlemde yoğunlaşmış, görünüşte dağınık bir X-ışını emisyonu da (X-ışını yayılımı) gözlemlenmektedir. Buna galaktik sırt X-ışını emisyonu (GRXE) denir. Bu emisyonlar, Diana Worrall ve çalışma arkadaşları tarafından 1982 yılında keşfedilmiş ve o zamandan beri bu emisyonların kökeni dünya çapında astrofizikçileri şaşırtmıştır.

Başlangıçta GRXE'yi noktasal kaynaklara ayırmanın zorluğu nedeniyle, x-ışını emisyonlarının doğası gereği gerçekten dağınık olduğuna ve kökenlerinin uzak yıldız kaynaklarından ziyade bir galaktik plazma olabileceğine inanılıyordu.[2] Bölgedeki soğuk gazla etkileşime giren düşük enerjili kozmik ışınların gazı ısıttığı ve X-ışınları yaymasına neden olduğu düşünülüyordu.[1] Aynı zamanda böyle bir emisyon üreten gazın sıcaklığının on milyonlarca derece civarında olması gerektiği keşfedildi. Bu sıcaklık, gazın kütle çekimsel olarak gökadaya bağlanması için çok yüksektir. Bu nedenle, GRXE'nin muhtemelen aşırı derecede uzak ve merkezin dışında bulunan yıldızlar tarafından oluşturulabileceği öne sürüldü. 2009 yılında GRXE'yi çözmeye yönelik on yıllar süren çabalardan sonra, Mikhail Revnivtsev ve ortağı Sazonov ile meslektaşları, Chandra X ışını Gözlemevi'ni kullanarak 12 günlük süre içinde emisyonların yaklaşık %80'ini çözmeyi başardılar.[2] Bu süre zarfında, dolunay boyutundan çok daha küçük bir alanda toplam 473 adet x-ışını emisyonu kaynağı tespit edildi. Bu, gökadamızda şimdiye kadar görülen en yüksek x-ışını kaynak yoğunluklarından biridir.[3] Bu muhteşem keşif sayesinde, emisyonun yaklaşık %80'inin beyaz cüceler ve aktif koronalara sahip yıldızlar gibi münferit kaynaklardan geldiği düşünülmektedir.[4]

Bununla birlikte, Max Planck Astrofizik Enstitüsü'ndeki araştırmacılar tarafından yapılan son çalışmalar, GRXE'nin gerçekten de ilave bir dağınık bileşenden oluşabileceğini öne sürmektedir. Bu dağınık bileşen, çok sıcak bir plazmanın termal emisyonundan ziyade, gökadadaki parlak X ışını ikilisi kaynakları tarafından üretilen X-ışını radyasyonunun yıldızlararası gaz tarafından yeniden işlenmesinden kaynaklanabilir. X-ışını ikilileri, Samanyolu gibi gökadalardaki en parlak X-ışını kaynaklarıdır. Bu ikili sistemler, "donör yıldız" olarak da adlandırılan bir yıldızdan gelen madde veya malzeme, nötron yıldızı veya kara delik gibi kompakt bir cismin kütle çekim alanına düştüğünde X-ışını radyasyonu yayar. Bu X-ışını radyasyonu, galaktik yıldızlararası gazdaki atomları ve molekülleri aydınlatır ve daha sonra, gelen fotonları farklı yönlerde ve farklı enerjilerde saçar. Sonuç olarak ortaya çıkan emisyon, gözlemciye gerçekten de dağınık görünür.[5]

Galaktik Sırt, galaktik koordinat sisteminde 5° enlem (b) ve ±40° boylam (l) genişliğindedir.[6]

Dağınık X-ışını emisyonunu ölçebilen ilk cihaz HEAO A2 (Yüksek Enerjili Astrofizik Gözlemevi, High Energy Astrophysical Observatory) idi. Bu cihaz, Samanyolu'nun ve evrenin geniş ölçekli yapısını incelemek ve X-ışını bölgesinde yüksek kaliteli uzaysal ve spektral veriler sağlamak amacıyla yapılmıştı. Yine de HEAO A2, ikili yıldız sistemleri, sıcak beyaz cüceler, kataklizmik değişen yıldızlar ve süpernova kalıntıları gibi münferit X-ışını kaynakları hakkında değerli bilgiler üretti. HEAO A2 ayrıca radyo gökadalar, seyfert gökadaları ve kuasarlar gibi dış galaktik cisimlerin incelenmesine olanak sağladı. HEAO A2 cihazının baş araştırmacısı Elihu Boldt, projede G. Gamire ile birlikte çalıştı. HEAO A2, 1977 yılında uzaya fırlatıldı ve görevi yaklaşık 17 ay boyunca gökyüzünü tarayarak X-ışınlarını tespit etmekti. 2-60 keV bandında ilk düşük-arka plan tüm-gökyüzü haritalarını üretti ve 2-60 keV enerji aralığının üzerinde zamanının en iyi spektrumlarını elde etti.[7]

Kaynakça

  1. ^ a b Bhat, C. L.; Kifune, T.; Wolfendale, A. W. (21 Kasım 1985). "A cosmic-ray explanation of the galactic ridge of cosmic X-rays". Nature. 318 (6043): 267-269. Bibcode:1985Natur.318..267B. doi:10.1038/318267a0. 
  2. ^ a b Molaro, Margherita; Khatri, Rishi; Sunyaev, Rashid. "New Light on the Origin of the Galactic Ridge X-ray Emission". Max-Planck-Gesellschaft. 22 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2015. 
  3. ^ "Galactic Ridge X-Ray Emission Has Millions of Sources". Science 2.0. 27 Ağustos 2014. 22 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2015. 
  4. ^ Revnivtsev, M.; Sazonov, S.; Churazov, E.; Forman, W.; Vikhlinin, A.; Sunyaev, R. (Nisan 2009). "Discrete sources as the origin of the Galactic X-ray ridge emission". Nature. 458 (7242): 1142-1144. arXiv:0904.4649 $2. Bibcode:2009Natur.458.1142R. doi:10.1038/nature07946. PMID 19407795. 
  5. ^ Molaro, Margherita; Khatri, Rishi; Sunyaev, Rashid. "New Light on the Origin of the Galactic Ridge X-ray Emission". Max-Plank-Gesellschaft. 22 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2015. 
  6. ^ Gehrels, N. (August 26–30, 1996). "Gamma Ray Sky Surveys". Brian J. McLean; Daniel A. Golombek; Jeffrey J. E. Hayes; Harry E. Payne (Ed.). New horizons from multi-wavelength sky surveys: proceedings of the 179th Symposium of the International Astronomical Union. Baltimore, U.S.A.: Kluwer Academic Publishers. ss. 69-. Bibcode:1998IAUS..179...69G. 
  7. ^ Allen, J.; Jahoda, K.; Whitlock, L. "HEAO1 and the A2 Experiment". Nasa's HEASARC. 12 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Andromeda Galaksisi</span> Andromeda Takımyıldızında bulunan sarmal bir galaksi

Andromeda Galaksisi, Andromeda Takımyıldızı'nda bulunan sarmal bir galaksidir. Mitolojik bir kavram olan Andromeda'nın Türkçedeki karşılığı, zincire vurulmuş kız anlamına gelmektedir. Ayrıca Messier 31, M31 ve NGC 224 olarak da bilinir. Galaksi, Spitzer Uzay Teleskobu'ndan elde edilen verilere göre bir trilyon yıldıza ev sahipliği yapmaktadır. Samanyolu galaksisi ile arasındaki uzaklık yaklaşık olarak 2,54 milyon ışık yılıdır. 2006 ölçümlerine göre Samanyolu, Andromeda'nın kütlesinin ancak ~80%'ine sahiptir. Andromeda'nın bir diğer özelliği ise çıplak göz ile Dünya'dan görülebilen en uzak gök cismi olmasıdır. Ayrıca Samanyolu'na en yakın büyük galaksidir.

<span class="mw-page-title-main">Şişkinlik (gökbilim)</span>

Astronomide galaktik şişkinlik bir sarmal gökadanın yoğun merkezi bölgesidir. Bu şişkinlik, gökadanın geri kalanından net bir şekilde ayrılır. Bir yandan, yüksek yoğunluğu nedeniyle çok daha parlak görünür, diğer yandan da genellikle disk düzleminin çok ötesinde bir şişkinlik gösterir. Çok uzak gökadalar söz konusu olduğunda, şişkinlik genellikle gökadadan görülebilen tek şeydir ve bu şişkinlik, eliptik gökadaları andırır.

<span class="mw-page-title-main">Galaksi merkezi</span>

Gökada merkezi, Samanyolu Gökadası'nın dönüş merkezidir. Dünya'dan uzaklığı, Samanyolu'nun parlak noktası; Yay, Yılancı ve Akrep takımyıldızları yönünde, 25,000 ışık yılı dir. Samanyolu'nun gökada merkezinde, Sagittarius A* süper büyük kütleli kara delik olduğu şüphesi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Kuasar</span> Gazca zengin, çok yüksek enerjili astronomik cisim

Kuasar, kütlesi milyonlarca ila on milyarlarca güneş kütlesi arasında değişen, bir gaz diski ile çevrili bir süper kütleli kara delik tarafından desteklenen son derece parlak bir aktif galaksi çekirdeğidir (AGN). Kara deliğe doğru düşen diskteki gaz sürtünme nedeniyle ısınır ve elektromanyetik radyasyon şeklinde enerji açığa çıkarır. Kuasarların ışıma enerjisi muazzamdır; en güçlü kuasarlar, Samanyolu gibi bir galaksiden binlerce kat daha fazla parlaklığa sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">NGC 4631</span>

NGC 4631, Av köpekleri takımyıldızında yaklaşık olarak 38,81 MIy (11,9 Mpc) uzaklıkta bulunan ve kenardan görünen bir çubuklu sarmal gökadadır. William Herschel tarafından 20 Mart 1787 tarihinde keşfedildi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve yakınındaki NGC 4627 ile birlikte "çift ve çoklu gökadalar" kategorisi altında "çekilen ve düşen gökadalar" olarak Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir. Gökada, hafifçe bozulmuş şeklinin balinayı andırması nedeniyle Balina Gökadası olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Saç Kümesi</span>

Saç Kümesi, 1.000'in üzerinde tanımlanmış gökada içeren büyük bir gökada kümesidir. Aslan kümesi ile birlikte Saç Süperkümesi'ni oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Rozet Bulutsusu</span>

Rozet Bulutsusu Samanyolu bölgesinde Tekboynuz takımyıldızı içindeki dev moleküler bulutun bir ucunun kenarında yer alan, büyük ve yuvarlak bir H II bölgesi. Açık yıldız kümesi NGC 2244, bulutsu ile yakından ilgilidir, kümenin yıldızları bulutsunun maddesinden oluşmuştur.

<span class="mw-page-title-main">NGC 2782</span> galaksi

NGC 2782, Vaşak takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 122,96 MIy (37,7 Mpc)uzaklıkta bulunan bir ara sarmal gökadadır. William Herschel tarafından 18 Mart 1787 tarihinde keşfedildi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve Arp 215 olarak "Bitişik düğümlere sahip gökadalar" kategorisi altında Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir. NGC 2782, büyük bir sarmal gökada ile çok daha küçük bir gökadanın çarpışması sonucu oluşmuş; aktif bir çekirdeğe sahip, yıldız patlama (starburst) ve tip 1 Seyfert gökadasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Galaksi koordinat sistemi</span>

Galaktik koordinat sistemi, Güneş'i merkez alarak, ana yönü Samanyolu Gökadası'nın yaklaşık merkeziyle hizalı ve temel düzlemi galaktik düzleme paralel olan bir gökyüzü koordinat sistemidir. Sağ el kuralını kullanır, yani koordinatlar temel düzlemde kuzeye ve doğuya doğru pozitiftir.

<span class="mw-page-title-main">RCW 103</span>

RCW 103 cetvel takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 10.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir süpernova kalıntısıdır. 2.000 yıl yaşında olduğu tahmin edilen kalıntının kalbinde, x-ışını kaynağı 1E 161348-5055 bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Galaktik astronomi</span>

Galaktik astronomi, esas olarak gökadamız Samanyolu'nu ve içerdiği her şeyi inceleyen bir astronomi dalıdır. Bu, diğer tüm gökadalar da dahil olmak üzere gökadamızın dışındaki her şeyin incelenmesi olan ekstragalaktik astronominin tersidir.

Sönme, gözlemci ve astronomik obje arasında ortaya çıkan gaz ve tozun oluşturduğu elektromanyetik radyasyonun serpintisini ve emilimini (absorbasyonunu) anlatmak için kullanılır. Yıldızlararası sönümleme Robert Julius Trumpler tarafından 1930 yılında tanındı. Ancak, etkileri Friedrich Georg Wilhelm von Struve'nin tarafından 1847 yılında belirtilmiştir. Ve bu yıldızların renkleri üzerindeki etkisi, onu galaktik tozun genel varlığı ile irtibatlamamış bazı kişilerce gözlemlenmiştir. Samanyolu'nun düzlemine yakın uzanan yıldızlar dünyanın birkaç bin parseki içinde olup V bandındaki tükenme kiloparsec başına 1,8 büyüklüğündedir.

<span class="mw-page-title-main">Seyfert galaksisi</span> Galaksi

Seyfert Galaksileri, kuasarlar içinde aktif galaksiler içinde en büyük iki gruptan birini teşkil eder. Bunlar, kuasarlardan farklı olarak, ev sahibi galaksileri kolayca tespit edilebilen, yüksek iyonizasyon emisyon hatları ortaya çıkartan spektrumları olan oldukça yüksek yüzey parlaklıkları ile kuazar benzeri çekirdeklere sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">X ışını astronomisi</span>

X-ışını astronomisi, astronomik nesnelerin X-ışınının gözlem ve algılama çalışmalarıyla uğraşan astronominin bir dalıdır. X-ışınları Dünya’nın atmosferi tarafından emildiği için x-ışınlarını tespit eden balon, sondaj roketleri ve uydular belirli bir yükseklikte bulunmalıdır. X-ışını astronomisi, Mauna Kea Gözlemevlerindeki gibi standart ışık emilimi olan teleskoplardan daha ilerisini gören uzay teleskopları ile ilgili bir uzay bilimidir.

<span class="mw-page-title-main">Galaktik gelgit</span>

Samanyolu Galaksi'si gibi galaksilerin yerçekimsel alanına maruz kalan cisimlere etki eden gelgit dalgaları galaktik gelgit olarak bilinmektedir. Galaktik çarpışmalar, cüce galaksi ya da uydu galaksileri ve Samanyolu Galaksisi'nin Güneş Sistemimizde bulunan Oort bulutundaki gelgit etkisi yaratmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Galaksilerarası yıldız</span>

Bir Galaksiler arası yıldız, kümeler arası yıldız, haydut yıldız veya göçmen yıldız olarak da bilinir, herhangi bir gökadaya kütleçekim bakımından bağlı olmayan bir yıldızdır. 1990'da büyük tartışma konusu olsa da, artık diğer yıldızlar gibi galaksilerde oluştukları ama gökadaların çarpışması veya bir yıldız sisteminin bir kara deliğe çok yakınlaşması sonucu oluştukları genel kabul görmüştür.

<span class="mw-page-title-main">3C 295</span> galaksi

3C 295, Çoban takımyıldızında bulunan dar-çizgili radyo gökada ve aynı zamanda bir kuasardır. 0,464'lük bir kırmızıya kayma ile Dünya'dan yaklaşık 5 milyar ışık yılı uzaklıktadır. 1960'ta keşfedildiği sırada bilinen en uzak nesneydi.

<span class="mw-page-title-main">Kaçınma bölgesi</span> Samanyolu tarafından gizlenmiş gökyüzü alanı

Kaçınma Bölgesi, Samanyolu tarafından gizlenmiş bir gökyüzü alanıdır.

Galaktik taç ve gazlı taç terimleri, 21. yüzyılın ilk on yılında Samanyolu'nun galaktik hale bölgesindeki sıcak, iyonize ve gazlı bir bileşeni tanımlamak için kullanılmıştır. Herhangi bir sarmal gökadanın hale bölgesindeki çok sıcak ve seyrek gazdan oluşan benzer bir yapı da bu terimlerle tanımlanabilir.

1E1740.7-2942 ya da Büyük Yok Edici, gökyüzünde Galaktik merkezin yakınlarında bulunan bir Samanyolu mikrokuasarıdır. Büyük ihtimalle bir kara delik ve bir yoldaş yıldızdan oluşur. Galaktik merkez çevresindeki bölgede en parlak X-ışını kaynaklarından biridir.