
Sokrates, Antik Yunan filozofudur. Heykeltıraş Sophroniskos'un ve Ebe Fenarete'nin oğludur. Yunan felsefesinin kurucularındandır.
Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Etik sözcüğü Yunanca "kişilik, karakter" anlamına gelen "ethos" sözcüğünden türemiştir.

Mistisizm, halk arasında Tanrı ya da Mutlak ile bir olmak olarak bilinir, ancak dini ya da manevi bir anlam verilen her türlü vecdi ya da değişmiş bilinç durumunu ifade edebilir. Gizemcilik ya da mistisizm, dinsel esrimelerle ilgili ülkülemlerin, erdemlerin, ayinlerin ve efsanelerin uygulanmasının birlikte yapıldığı fikir akımı. Mistisizmin anlamı önemli ölçüde daraltılmıştır: Aynı zamanda nihai veya gizli gerçeklerdeki içgörüye, çeşitli uygulamalar ve deneyimlerle desteklenen insan dönüşümüne de atıfta bulunabilir.
Kinizm, Sofist Gorgias'ın ve daha sonra da Sokrates'in öğrencisi olan Antisthenes'in öğretisidir. Antisthenes, Kynosarges Gymnasion'da okulunu kurmuştur. Kinik okulun, kyon kelimesinden türediği söylenmektedir; kyon ise köpek ya da köpeksi anlamındadır.

İskenderiyeli Klement, gerçek adı Titus Flavius Klemens olan Hristiyan düşünür.

Lucius Annaeus Seneca, Romalı düşünür, devlet adamı, oyun yazarı. Roma Stoası döneminin kurucu filozofları arasındadır. Sokrates’in bilgi görüşü ve Kinikler’in doğaya uygun yaşama ideali Seneca'nın üzerinde oldukça büyük bir etki yaratmıştır. Ona göre felsefe, ruhu geliştirip aydınlatan, yaşama düzen veren, karşısına çıkan sorulara cevap vermekte aracı olacak başlıca disiplindir ve bunu elde etme amacı gören araç ise akıldır.

Epiktetos, Yunan stoacı filozof. Muhtemelen Hierapolis, Frigya'da köle olarak doğdu. Kuzeybatı Yunanistan'daki Nicopolis'e sürülene kadar Antik Roma'da yaşadı, hayatının büyük bölümü Nicopolis'de geçti ve orada da öldü. Şayet bir isim verilmişse, ailesince verilen ismi bilinmiyor. Epiktetos sözcüğü Yunancada en basit anlamıyla “kazanılmış, elde edilmiş” anlamına geliyor.

Antik Çağ felsefesi ya da Antik Çağ Yunan felsefesi, MÖ 700'lü yıllardan başlayıp M.S. 500'lü yıllara, yani Orta Çağ'a kadar uzanan tarihsel dönemdeki felsefe tarihini kapsar. Antik Yunan ve Roma kültürlerinde süregelen felsefe eğilimleri ve öğretilerinden oluşur. Klasik İlkçağ felsefesi olarak adlandırılması da söz konusudur. Bu dönem İlk Çağ felsefesinden, Yunan ve Roma kültürlerine bağlı olmalarıyla ayrıştırılır. Böylece bilgi için bilgi gibi bir felsefe geleneğine geçilmiş olduğu varsayılır; bilgi burada gündelik yaşamdaki kullanılabilirliğinin ötesinde kendi başına bir değer ya da sorundur. Bu nedenle Batı felsefesi olarak adlandırılan felsefe geleneği kendisini Antik Çağ felsefesine dayandırır. Çağdaş ya da modern denilen düşünce biçiminin ve felsefe tarzının embriyon halinde bu dönem felsefe geleneğinde ortaya konulduğu varsayılmaktadır. Antik Çağ filozofları, bilginin anlamını, doğruluğun ne olduğunu, erdemin ne anlama geldiğini, evrenin ve yaşamın anlamını sorgulamışlar ve felsefi soruları şekillendirmişlerdir.

Stoacılık, MÖ 3. yüzyılın başlarında Atina Agorası'nda Kıbrıslı Zenon tarafından kurulan bir Helenistik felsefe ekolüdür. Mantık sistemi ve doğal dünya hakkındaki görüşleriyle beslenen bir kişisel erdem etiği felsefesidir ve erdem pratiğinin eudaimonia'ya ulaşmak için hem gerekli hem de yeterli olduğunu savunur: Kişi etik bir yaşam sürerek gelişir. Stoacılar eudaimonia'ya giden yolu erdemi uygulayarak ve doğaya uygun yaşayarak geçirilen bir hayatla özdeşleştirmişlerdir.

Quintus Horatius Flaccus, Augustus döneminin en önemli Romalı şairiydi.
Erdem veya fazilet, ahlaki olarak doğru olan şeyi yapıp yanlış olanı yapmamaktır. Erdem kavramı, felsefe tarihinin başlangıcından beri yer alır. "İnsanın ve yaşamın anlamı nedir?" sorusuna verilen felsefi cevap başlangıçta "erdemli olmak" olarak belirtilmiştir. Örneğin mutluluk yaşamın temel amacıdır ve mutluluğa ulaşmanın yolu erdemli olmaktan geçer. Bu düşünceye göre erdemli olmaksa ancak bilgi sahibi olmakla mümkündür. Ayrıca erdemli olmak bilgi sahibi olmak demektir.
Adiaphora, ahlaki yönden değerli olup olmadığına karar verilemeyen ya da ahlaki yönü üzerinde durulmayan şeyleri ifade eden Yunanca kavram. İlk olarak, ahlakın merkezine erdemi yerleştiren Stoacı felsefede yer bulan bu terim, Stoacılar'a göre "erdemli olmak" dışında insana ait tüm diğer nitelikler için geçerlidir.

Tarsuslu Zenon veya Zeno, Khrisippos'un izleyicisi olan stoacı Antik Yunan filozofu.

Aratos, Antik Çağ'da yaşamış stoacı filozof, şair, matematikçi ve astronom. İlk eğitimini Tarsus'ta tamamlamış Aratos, daha sonra yirmili yaşlarında matematik ve astronomi öğrenimi yapmak için Atina’ya gitti, bu arada Stoacı filozof Zenon’dan felsefe okudu.

Alasdair Chalmers MacIntyre, öncelikle ahlaki ve politik felsefeye katkısı ile tanınan, aynı zamanda felsefe ve teoloji tarihindeki çalışmaları ile tanınan İskoç filozof.
Antik Roma felsefesi, büyük oranda Antik Yunan felsefesinden ve özel olarak Helenistik felsefeden etkilenmiştir. Felsefe tarihi için kayda değer dönüm noktaları bu dönemde gerçekleşmiştir. Roma'da felsefeye ilgiyi Akademik kuşkucu Karneades, Stoacı Babilli Diogenes ve Peripatetik Kritolaos uyandırmıştır.
Philonides Suriye Laodikeia'lı, Antiochos Epiphanes ve Demetrius I. Soter'in hükümdarlığı sırasında Seleukos sarayında yaşayan Epikürcü bir filozof ve matematikçi.
Katalepsis, Stoacı felsefesinde, anlama anlamına geliyordu. Stoacı filozoflar için katalepsis, kişinin temel felsefi kavramları kavramakla ilişkili olması ve ölçüt problemine Stoacı çözümü temsil etmesi nedeniyle kişinin aklına ilişkin önemli bir öncüldü.

De Officiis , Romalı bir hatip, filozof ve devlet adamı olanı olan Cicero tarafından MÖ 44 yılında kaleme alınmış, siyasi etik alanında incelemelerde bulunan bir eserdir. Eser üç cilde ayrılmıştır, bu ciltlerin her birinde sırasıyla; yaşam, davranışlar ve ahlaki yükümlülükler işlenmiştir. İlk ciltte neyin onurlu olduğu, ikinci ciltte neyin avantajlı olduğu, üçüncü ciltte ise onurlu ve avantajlı davranışlar çatıştığında kişinin ne yapması gerektiği irdelenmiştir. Cicero'nun ilk ciltte Stoacı filozof Panaetius’tan son derece etkilendiği görülmektedir fakat bu etkiler son ciltte gittikçe azalır. Günümüz eğitiminde pek yer tutmasa da De Officiis son derece önemli bir felsefe kitabıdır. Türkiye'de İş Bankası Yayınları tarafından "Yükümlülükler Üzerine" adıyla basılmıştır.

Kleantes, Atina'daki Stoa okulunun ikinci başkanı ve Kıbrıslı Zenon'un halefi olan Yunan Stoacı filozof ve boksördür.