İçeriğe atla

Gırnata Katliamı

1066 Granada katliamı
BölgeEndülüs
Tarih30 Aralık 1066
Saldırı türü
Pogrom
Ölü~4000

1066 Granada katliamı, 30 Aralık 1066'da (İbrani takvimi: 9 Tevet 4827) İslam hakimiyeti altındaki Endülüs'te Müslüman bir grubun Granada'daki kraliyet sarayına girip Yahudi vezir Yosef bin Nagrela'ya suikast düzenlemesi ve şehirdeki çoğu Yahudinin katledilme olayıdır.[1][2]

Yosef bin Nagrela veya Yosef haNagid (İbraniceרבי יהוסף בן שמואל הלוי הנגיד Rabbi Yosef ben Şmuel ha-Levi ha-Nagid; Arapçaابو حسين بن النغريلة Abu Hüseyin bin Nağrela) (d:15 Eylül 1035[3] - ö: 30 Aralık 1066), Endülüs'ün Moor hakimiyeti sırasında Granada'nın Berberi Kralı Badis al Muzaffer'in veziri ve Yahudi cemaatinin lideriydi.

Nagrela'nın yaşamı ve kariyeri

Rabbi Samuel bin Nagrela'nın en büyük oğlu olarak Granada'da doğdu.

Çocukluğu ve yetiştirilmesiyle ilgili bazı bilgiler, babasının yazdığı İbranice şiirlerden edinilebilir. Yosef'in dediğine göre,[4] kendisi bu şiirleri sekiz buçuk yaşında çoğaltmaya başladı. Bir 1045 baharı, dokuz buçuk yaşındayken, babasına savaşta refakat eden Yosef, babasının acı çektiği tek şeyin sıla hasreti olduğu ve bunu şiirlerine aktardığını belirtir.[5]

Esas hocası babasıydı. Kendisiyle ilgili Rabbi Nissim Gaon'a yazılan ve Yosef'in Nissim'in havarisi olduğu belirtilen bir mektup baz alınarak[6] bazılarınca Kayravan'da Nissim'den ders aldığı düşünülür.[7] Yosef sonradan Nissim'in kızıyla evlendi.

Babası Samuel'in ölümünden sonra onun yerine geçip vezir, haham ve yeşiva direktörü oldu. Öğrencileri arasında Rabbi İshak bin Baruh bin Albalya ve Rabbi İshak bin Gayyat bulunur.

Karakteri

Rabbi Abraham ibn Daud, Yosef hakkında övücü şeyler söyleyip babasının iyi niteliklerinden yoksun olmadığını, tek farkın, lüks içinde yaşadığı için babası kadar mütevazı olmadığını belirtir.[8]

Jewish Encyclopedia'nın 1906 sürümünde, "Arap tarihçileri garip bir şekilde kendisinin ne babasının inancına ne de herhangi bir inanca bağlı olmadığını belirtir. Ayrıca İslam prensiplerinin saçma olduğunu açıkça söylemesi olayı şüphelidir.[9] Arap şairler, kendisinin liberalliğini ayrıca övdüler."[10]

Jewish Encyclopedia ayrıca, Yosef'in Kralı "kontrol ettiğini" ve "etrafını casuslarla çevirdiğini" aktarır. Bazı saldırgan olaylarla suçlanması nedeniyle Granada'da çoğunluk olan Berberilerin nefretini topladı. En büyük düşmanı, divanda bir yer edinmek isteyen, Yosef ve onun dindaşları hakkında kindarca yazan radikal Arap şair Elvira'lı Abu İshak'tı. Şiiri, Yosef'e güvenen kral zümresi üzerinde bir etki yaratmasa da Berberi halk üzerinde sansasyonel bir etki yarattı. Kralı Badis'i, savaşmakta olduğu Almería'lı Al-Mutasım'ın eline vermeyi böylece Al-Mutasım'ın Badis'i öldüreceğini düşündüğü ve ardından Al-Mutasım'ı öldürüp tahta tek başına geçeceği dedikoduları baş gösterdi.

Başka kaynaklar ise, Yosef'in, Berberilerle Araplar arasındaki gerginliği hafifletmeye çalışıp yerli Araplara karşı bir taşkınlığı önlemeye çalıştığı, bunun iç savaşa neden olduğu anlatılmaktadır.[11]

Ölümü ve katliamlar

30 Aralık 1066'da, Müslüman bir grup, Yosef'in sığındığı kraliyet sarayını basıp kendisini çarmıha gerdiler. Akabinde Yahudiler'e karşı gerçekleştirilen katliamda Yahudiler'in çoğu öldürüldü. 1906 Jewish Encyclopedia'ya göre, "Sayıları 4000 olan, 1500 aileden fazla Yahudi bir günde yıkıldı."[12]

Yosef'in karısı, oğlu Azarya ile birlikte Lucena'ya kaçıp oradaki Yahudi cemaatine sığındı. Azarya genç yaşta öldü.

Tarihçi Bernard Lewis, katliamın sebebini "güçlü ve gösterişli Yahudi vezirinin Müslümanlar üzerinde yarattığı etki"ye bağlar.[13]

Lewis, Abu İshak'ın yazdığı antisemit şiirin, katliamın tetikçisi olduğunu belirtip şiirin tercümesini aktarmıştır:

Onları öldürmeyi inanç ihlali saymayın, onlara devam ettirmek inanç ihlalidir.
Anlaşmamızı ihlal ettiler, ihlalcilere karşı nasıl suçlu sayılabilirsiniz?
Bizler belirsiz onlar seçkinken nasıl antlaşmaları olabilir?
Şimdi onların yanında boynumuz bükük, sanki biz yanlışız onlar doğru![14]

Lewis ayrıca, "Abu İshak'ınki gibi küçük düşürücü yergilerin ve 1066'da Granada'daki gibi katliamların İslam tarihinde ender görüldüğünü" de belirtmektedir.[14]

Bu episot bir pogrom olarak karakterize edilir. Walter Laqueur yazısında, "Yahudiler devlet görevi yapamazlardı (her zamanki gibi istisnalar mevcuttur) ve 1066'da Granada'daki gibi ara sıra pogromlar olmuştur" ifadesini kullanmıştır.[15]

Kaynakça

  1. ^ Lucien Gubbay (1999). Sunlight and Shadow: The Jewish Experience of Islam. New York: Other Press. s. 80. ISBN 1-892746-69-7. 
  2. ^ Norman Roth (1994). Jews, Visigoths, and Muslims in Medieval Spain: Cooperation and Conflict. Hollanda: E. J. Brill. s. 110. ISBN 90-04-09971-9. 
  3. ^ In his preface to one of his father's collections of Hebrew poetry, Joseph gives his precise date and time of birth as Monday evening, the evening preceding the 11th of Tishrei 4796 AM, corresponding to the 11th of Dhu al-Qi'dah 426 AH, at 3 hours 56 minutes into the evening. (Diwan of Shemuel Hannaghid, ed. David S. Sassoon (London: Oxford University Press, 1934), p. א.)
  4. ^ Ibid.
  5. ^ Ibid., p. סב.
  6. ^ Published in Otzar Tov, 1881-82, pp. 45ff.
  7. ^ Diwan, p. xxiii.
  8. ^ Sefer ha-Kabbalah ([1] 8 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.), p. 73.
  9. ^ Dozy, "Geschichte der Mauren in Spanien," ii. 301
  10. ^ Nagdela (Nagrela), Abu Husain Joseph Ibn 15 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. by Richard Gottheil, Meyer Kayserling, Jewish Encyclopedia. 1906 ed.
  11. ^ 1066 December 30, Granada (Spain) 21 Mayıs 2003 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. in Jewish history (Jewish Agency for Israel)
  12. ^ Granada 24 Aralık 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. by Richard Gottheil, Meyer Kayserling, Jewish Encyclopedia. 1906 ed.
  13. ^ Lewis, Bernard (1987) [1984]. The Jews of Islam. Princeton, N.J.: Princeton University Press. s. 54. ISBN 9780691008073. OCLC 17588445. LCCN-84-42575. 
  14. ^ a b Lewis, Bernard (1987) [1984]. The Jews of Islam. Princeton, N.J.: Princeton University Press. ss. 44-45. ISBN 9780691008073. OCLC 17588445. LCCN-84-42575. 
  15. ^ Laqueur, Walter (2006). The changing face of antisemitism: from ancient times to the present day. New York, NY: Oxford University Press. ss. 68. ISBN 9780195304299. OCLC 62127914. LCCN-2005-030491. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Antisemitizm</span> Yahudi ulusuna, kültürüne ve dinine karşı duyulan düşmanlık, önyargı veya ayrımcılık

Antisemitizm (anti-semitizm), Yahudi milletine karşı duyulan düşmanlık, nefret, ön yargı veya ayrımcılıktır. Bu tür pozisyonlara sahip bir kişiye antisemit denir. Antisemitizm bir ırkçılık olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Adiabene</span> Kuzey Mezopotamyada bir krallık (MÖ 164 - MS 379 civarı)

Adiabene, isim klasik Süryanice'den türetilmiştir: ܚܕܝܐܒ‎, Ḥaḏy’aḇ veya Ḥḏay’aḇ, merkezi Arbela (Erbil) olan, eski Asur'daki bir Yahudi (Uydu) devletiydi.

Tarihte Yahudilik ile İslam arasındaki etkileşimin tarihi, İslamın Arap Yarımadası'nda doğup buradan yayılmaya başladığı 7. yüzyıla kadar uzanır. Gerek Yahudiliğin gerekse İslamın kökenleri Ortadoğu'da, İbrahim'e dayandığından, her ikisi de İbrahimi olarak kabul edilir. Yahudilik ile İslam'ın paylaştığı birçok ortak yön bulunmaktadır: temel dini görünümü, yapısı, hukuk felsefesi ve uygulaması ile İslam ile Yahudilik birbirine benzer. Gerek bu benzerliklerden ötürü, gerekse Müslüman kültürü ve felsefesinin İslam dünyası içinde yaşayan Yahudi cemaatleri üzerindeki etkisi yoluyla, geride kalan 1.400 yıl boyunca bu iki din arasında kesintisiz ve hatrı sayılır bir fiziki, teolojik ve siyasi örtüşme ortaya çıkmıştır.

Nisan İbrani takvimine göre resmi yılın yedinci ayıdır ve dini yılın birinci ayıdır. 30 gün süren bu ay Gregoryen takviminde Mart-Nisan aylarına düşer. Nisan ismi Babilceden girmişstir; Tora'da Babil Sürgününden önce bu ay için bahar anlamına gelen Aviv ismi kullanıldığı görülür.

<span class="mw-page-title-main">Yahudilere yönelik zulüm</span>

Yahudilere yönelik zulüm, farklı zamanlarda ve geniş bir coğrafya içindeki farklı yerlerde meydana gelmiştir. Yahudilerin tarihinde önemli bir yere sahip olmasının yanı sıra, zulüm gören Yahudilerin içinde yaşadığı ülke ve toplumların genel tarihi ve sosyal gelişimini de kayda değer ölçüde etkilemiştir.

İspanya’daki Yahudi kültürünün altın çağı ya da İberya’daki Arap hakimiyetinin altın çağı olarak bilinen dönem, İber Yarımadası’ndaki Yahudilerin toplumda yaygın kabul gördüğü ve Yahudi dini, kültürel ve ekonomik yaşamının canlandığı İslam hakimiyeti altındaki tarihi döneme atıfta bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Radhanitler</span>

Radhanitler, Orta Çağ'da etkin olmuş Yahudi gezgin tüccar kabileleri. Orta Avrupa'yla Rusya ile Hazarya'yı sosyal, kültürel ve ticari açıdan çeşitli bağlar kurmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Hasday bin Şaprut</span>

Hasday bin Şaprut, (d. 915 Jaén - ö. 970 Córdoba) Endülüs Yahudisi, halife III. Abdurrahman'ın veziri ve özel hekimi. Chaim Potok'un kitabı "wanderings"te anlatıldığına göre Talmud'un erbabı değildi. Dini yazıtlar üzerinde çalışan, 4 dil bilen, Yahudi tarihini iyi bilen, rabbinik olmayan bir Yahudi sekreteri olan Hasday Yahudi olmayanlarca bile saygı duyulan bir kişiydi. Hasday bin Şaprut Karay bir İbrani olmasına rağmen rabbinikçiler, İbrani diline yaptığı katkılardan dolayı kendisine sahip çıkmaktadır.

İslam ve antisemitizm, Yahudilere ve Yahudiliğe karşı İslami öğretiler ve İslam hakimiyeti altındaki Yahudilere yapılan muamelelerle ilgilidir.

İsrail ve Yahudiye toprakları dışında kalan Orta Doğu bölgelerinde Yahudiler en azından Babil Sürgünü'nden beri 2600 yıldır yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Aden Yahudileri</span> Adendeki Yahudi topluluğu

Aden Yahudileri, Arap Yarımadası'nın güney ucunda, Hadramut'a sınırı olan Aden'de doğan veya Aden'de doğmuş kişilerin nesillerinden gelenlere denir. Aden, eskiden Birleşik Krallık'a ait bir liman şehriydi. Yahudilerin, burada ilk yerleşenlerden olmaları mümkündür. Bundan 500 yıldan uzun bir süre önce, Kudüs'e gelen Bartinuro'lu Rabbi Obadiah'ın yazdıklarına göre: "Eden topraklarından Yahudiler... Talmud ile pek tanışık değiller lakin sadece Rabbi Alfasi ve Rabbi Moşe ben Maymon ile [tanışıklar]". Aden Yahudilerinin hemen hemen hepsi Haziran 1947 ile Eylül 1967 arası ülkeyi terk etmişlerdir. Bugün çoğunluğu İsrail'de bir kısmı da başta Birleşik Krallık olmak üzere diğer yerlerde yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Irak'taki Yahudilerin tarihi</span>

Irak Yahudileri Irak'ta doğmuş veya onların çocukları olan Yahudilerdir. Yahudilerin Irak topraklarındaki varlığı MÖ 586'daki Babil Sürgünü ile belgelenmiştir. Irak Yahudileri dünyanın en eski topluluklarından olup tarihi önemi en yüksek Yahudi cemaatlerinden biridir.

Moses Hamon Joseph Hamon'un oğlu olarak İspanya'da doğdu. Babasıyla birlikte İstanbul'a gelip I. Sultan Süleyman'ın doktoru oldu. Judah ibn Verga tarafından "ünlü prens ve büyük doktor" olarak tanımlanan Hamon, sultanın bütün keşiflerinde yanında bulundu; bilgisi ve yeteneği karşılığında kendisine imtiyaz tanınıyordu.

Solomon ibn Verga İspanyol tarihçi ve doktordu. Judah ibn Verga ile olan akrabalık derecesi tam olarak bilinmemesine rağmen baba-oğul olmadıkları bilinmektedir.

Suriye'deki Yahudileri, ilk çağlardan beri Suriye'de yaşayan Yahudiler ile 1492'de İspanya'dan kovulan Sefaradlar oluşturur. Halep, Şam ve Kamışlı'da asırlar boyunca büyük Yahudi cemaatleri var olmuştur. 20. yüzyılın başlarında Suriye Yahudilerinin büyük bir yüzdesi ABD, Orta ve Güney Amerika ve İsrail'e göç etti. Bugün Suriye'de çok az Yahudi yaşamaktadır. Suriye Yahudilerinin oluşturduğu en büyük cemaat 75.000 kişilik nüfusuyla Brooklyn, New York'tadır.

Mısır Yahudileri, dünyanın hem en eski hem en yeni cemaatini oluşturur. Tam bir nüfus bilgisi bulunmasa da Mısır'daki Yahudi nüfusunun 2004 itibarıyla 100'den az olduğu düşünülür, bu sayı 1922'de 75 ila 80 bin arasındaydı. Tarihi yerli cemaatin çekirdeğini Rabinik ve Karay Yahudileri oluşturur. İspanya'dan kovulmanın ardından Mısır'a daha çok Sefarad ve Karay yerleşmiştir. Nüfus, Süveyş Kanalının açılmasının ardından artan ticaret olanakları sebebiyle yükselişe geçti. Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı topraklarda yaşayan Yahudiler Mısır'ın ana şehirlerine yerleşip modern cemaatin ticari ve kültürel elit tabakasına girdiler. 19. yüzyılın sonlarında Avrupa'da yaşanan pogromlardan kaçan Aşkenaz cemaati çoğunlukla Kahire'nin Darb el Barabira çeyreğinde toplanmıştı.

<span class="mw-page-title-main">Yahudiliğin evliliğe bakış açısı</span>

Yahudilikte evlilik, Tanrı'nın müdahil olduğu bir Yahudi erkek ve bir Yahudi kadın arasında yapılan birleşme anlaşmasının belgelenmesidir. Evliliğin tek koşulu çocuk yapmak olmamasına rağmen bu emrin yerine getirilmesi beklenir. Esas merkezi odak kadın ile erkeğin ilişkisidir. Ruhani anlamda evlilik, kadın ile erkeğin ruhlarının bir bütün olmasıdır. Bu sebeple evlenmemiş adam "tam" sayılmaz çünkü ruhu henüz tamamlanmamıştır ve yarımdır.

<span class="mw-page-title-main">Purim</span>

Purim, antik Pers İmparatorluğu'nda yaşayan Yahudilerin, Haman'ın onları öldürme planından kurtuluşunun anısına kutlanan bir bayramdır. Bu hikâye Tanah'ın Ester kitabında anlatılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yahudiler</span> Orta Doğu kökenli etno–dinî grup ve antik millet

Yahudiler veya Yahudi milleti, tarihî İsrail ve Yehuda'nın İsrailoğulları ve İbranilerinden köken alan bir etno-dinî grup ve millettir. Yahudilik, Yahudi milletine özel etnik bir din olduğundan Yahudi etnisitesi, milleti ve inancı birbiriyle güçlü bir şekilde ilişki içerisindedir.

<span class="mw-page-title-main">Üçüncü Tapınak</span>

Üçüncü Tapınak veya Hezekiel Tapınağı, Hezekiel kitabında mimari olarak tasvir edilen tapınaktır. Hezekiel burası için, ebedi mabet ve Kudüs'te bulunan Tapınak Tepesi'ndeki İsrail'in Tanrısı'nın kalıcı mekanı demektedir.