İçeriğe atla

Gıdıklama

Gıdıklama, vücudun belirli bölgelerine dokunulduğunda gülmeye yol açan bir eylemdir. Ayrıca gıdıklama vücudun bir savunma mekanizmasıdır. Gıdıklama, sosyal bağları güçlendirmek ve eğlence amacıyla kullanılır.[1] Ancak bazı durumlarda gıdıklama fetişizmi olarak adlandırılan bir cinsel fetişizm türü olabilir.

Knismesis ve Gargalesis

1897 yılında psikologlar gıdıklamayı iki türe ayırdı:[2]

Knismesis: Her canlıda görülür fakat kahkahaya yol açmaz. Ayrıca ciltte küçük eklembacaklıların varlığına karşı bir savunma mekanizması olarak gelişmiş olabileceği düşünülür.

Gargalesis: Sadece insan ve yakın akrabalarında görülür ve kahkahaya yol açar. Bir kişi kendisini gıdıklamaya çalıştığında yalnızca knismesis hisseder ancak başka biri tarafından gıdıklandığında gargalesis hissi oluşur.

Tarihte gıdıklama

Gıdıklama tarihte bir işkence yöntemi olarak kullanılmıştır. Gıdıklama işkencesi kullanan devletlere Antik Roma ve Han Hanedanı örnek gösterilebilir. Ayrıca gıdıklama işkencesi 2. Dünya Savaşı'nda da naziler tarafından kullanılmıştır.

Kendi kendini gıdıklama

Bir kişi kendisini gıdıklamaya çalıştığında beyin bunu bir tehdit olarak algılamadığı için bir kişi kendi kendini gıdıklayamaz.[3]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Tickle". 15 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2024. 
  2. ^ "Knismesis: the aversive facet of tickle". 15 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2024. 
  3. ^ "İnsanlar Kendi Kendilerini Neden Gıdıklayamaz?". 23 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Japonya</span> Doğu Asyada bir ada ülkesi

Japonya, Doğu Asya'da yer alan bir ada ülkesidir. Büyük Okyanus'un kuzeybatısında konumlanan ülke; Japon Denizi'nden Çin, Kuzey Kore, Güney Kore ve Rusya'nın doğusuna; kuzeyde Ohotsk Denizi'nden güneyde Doğu Çin Denizi ve Tayvan'a kadar uzanır. De facto başkenti ve en büyük şehri Tokyo'dur. Adını oluşturan kanji karakterler, "güneş" ve "köken" anlamına geldiğinden "Doğan Güneşin Ülkesi" olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Süt</span> Memelilerin meme bezleri tarafından üretilen beyaz sıvı

Süt, dişi memelilerin yavrularını beslemek için memelerinden gelen, besin değeri yüksek olan beyaz bir sıvıdır. Ayrıca bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz suya ve erkek balığın tohumuna da süt denir.

<span class="mw-page-title-main">Plasenta</span> anne ve fetüse ait iki dolaşım sistemini birbirinden ayıran bir organ

Plasenta (döleşi), anne ve fetüse ait iki dolaşım sistemini birbirinden ayıran bir organdır.

Tasavvuf, kelime anlamıyla "sufi olmak, sufiye yolunu izlemek" demektir. Tasavvuf ehline mutasavvıf ya da sufi denir. Tasavvuf edebiyatı ise tasavvufla uğraşan kişilerin ortaya koyduğu ürünleri kapsayan edebiyat türüdür. Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" türü 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Konusu Allah'a ulaşmanın yolları, ahlak ve nefsin terbiyesidir. Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en ünlü şairi Yunus Emre’dir.

Ahlak ya da sağtöre, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı anlamına gelir. Terim genellikle kültürel, dinî, dünyevi ve felsefi topluluklar tarafından, insanların çeşitli davranışlarının yanlış veya doğru oluşunu belirleyen bir yargı ve ilkeler sistemi kavramı ve/veya inancı için kullanılır. Ahlak, kelimesinin etimolojik kökeninin Arapça “hulk” ; ” sözcüğüne dayandığı bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Uzay</span> Gök cisimleri arasındaki boşluk

Uzay veya dış uzay, Dünya atmosferinin ötesinde ve gök cisimleri arasında var olan genişliktir. Uzay düşüncelerin aksine tamamıyla boş bir alan değildir; son derece düşük parçacık yoğunlukları içerir ve ağırlıklı olarak hidrojen, helyum ve plazma, ayrıca elektromanyetik radyasyon, manyetik alanlar, nötrinolar, Kozmik toz ve kozmik ışınlar içeren neredeyse mükemmel bir vakum oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel fetişizm</span> Bir kişinin bir nesneden veya durumdan aldığı cinsel haz

Cinsel fetişizm ya da kısaca fetişizm, cansız bir varlığa veya vücudun normalde cinsel işlevi olmayan bölümlerine erotik ilgi duyma.

<span class="mw-page-title-main">Şistozomiyaz</span>

Şistozomiyaz; şistozomiazis veya bilharyaz olarak adlandırılan, insanlarda görülen, Schistosoma (Şistozoma) cinsinden parazitlerin enfestasyonudur (istilasıdır). Bilharyaz ismi 1851'de ilk (üriner) şistozomiyazı tanımlayan Theodor Bilharz'dan gelir. Bu hastalık; salyangoz ateşi, salyangoz humması, Katayama ateşi ve Katayama humması olarak da bilinir. Schistosoma (Şistozoma) türündeki asalak solucanların neden olduğu bir hastalıktır. İdrar yolu veya bağırsakları etkileyebilir. Belirtiler arasında karın ağrısı, ishal, kanlı dışkı veya kanlı idrar bulunur. Hastalığa uzun bir süre önce yakalanmış kişilerde karaciğer hasarı, böbrek yetmezliği, kısırlık veya mesane kanseri görülebilir. Çocuklarda yavaş büyümeye ve öğrenme güçlüğüne neden olabilir.

<i>Harry Potter and the Order of the Phoenix</i> (video oyunu) 2007 video oyunu

Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı, Harry Potter serisinin beşinci kitabından uyarlanan video oyunudur.

<span class="mw-page-title-main">Aba (giysi)</span>

Aba bir tür yünlü giysi. Aba giysilerde eskiden Bulgaristan şayağı kullanılırken, sonraları Feshane abası denen kalınca bir kumaş kullanılmıştır. Abalar baldır uzunluğunda, bol kesimli, iki parmak yüksekliğinde dik yakalı olup cübbeye benzer, bazısının yakasında kürk bulunurdu. Şayaktan yapılan cübbe, kukuleta, maşlah ve dikişli libadeye de aba denirdi. Kısa salta Aydın abası, daha uzun biçimi Balıkesir abası, kalınca softan yapılanı Bağdat abası olarak anılırdı.

2005 Kuşadası Saldırıları, 30 Nisan 2005 tarihinde yasa dışı silahlı örgüt PKK tarafından Kuşadası kent merkezine bırakılan bir bombayı etkisiz hale getirmeye çalıştığı sırada Başkomiser Yaşar Aykaç'ın ölümü ve 16 Temmuz 2005 tarihinde yine kent merkezinde Kadınlar Denizi minibüsüne bırakılan bir bombanın, 2'si turist 5 kişinin ölümüne yol açması ile sonuçlanan olaylar zinciri.

Belgorod, Rusya'nın Merkez Rusya Federal Bölgesi'nde yer alan Belgorod Oblastı'nın merkezi olan şehir. Şehrin nüfusu 2008 yıl itibarıyla 353.043'tür.

<span class="mw-page-title-main">Giyim</span>

Giyim, vücudun bir kısmını veya tamamını kapsayan her türlü kıyafet ve aksesuar. Giyim kuşamın en önemli ve muhtemelen en eski işlevi, vücudu doğa şartlarından korumasıdır. Hava koşullarından korumasının yanı sıra, spor ve yemek yapmak gibi tehlikeli faaliyetler sırasında deri ile çevre arasında bariyer görevi görerek güvenliği artırır. Ayrıca vücuda hijyenik bir bariyer sağlayarak vücuda toksinlerin ve mikropların girişini sınırlandırır. Giyim kuşamın en önemli işlevlerinden biri de kişinin stilini, zevklerini ve modayı yansıtmasıdır. Her halka ve ülkeye ait ulusal giyimler mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">İrtifa hastalığı</span>

İrtifa hastalığı veya akut dağ hastalığı, yüksek irtifa ve rakımlarda oksijen yetersizliğine bağlı olarak görülen patolojik bir rahatsızlık. Genellikle 2.400 metre (8000 ft) üzerinde görülür. Özellikle yüksek rakımlara tırmanan dağcı ve kayakçılar ile yüksek irtifalarda oksijen desteği olmadan uçan kimselerde görülür.

Kuru tedavisi olmayan, Papua Yeni Gine'nin kabile bölgelerine endemik bir dejeneratif nörolojik bozukluktur . İnsanlarda bulunan bir priondan kaynaklanan bir tür bulaşıcı süngerimsi ensefalopatidir.

<span class="mw-page-title-main">İç çamaşırı fetişizmi</span>

İç çamaşırı fetişizmi, iç çamaşırı ve iç giyim ile ilgili cinsel fetişizm türüdür. Külot, naylon çorap, külotlu çorap, sütyen, jartiyer veya diğer eşyalar dahil olmak üzere belirli iç çamaşırı türlerinin cinsel heyecanı yaratması anlamına gelir. Bazı insanlar başka bir kişinin giydiği iç çamaşırı gözlemlerken, kullanırken ya da birisinin iç çamaşırı giymesini veya çıkarmasını izlerken heyecan yaşayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ayakkabı fetişizmi</span> Ayakkabıya karşı duyulan cinsel arzu

Ayakkabı fetişizmi, ayakkabı ve topuklu ayakkabı ile ilgili cinsel fetişizm türüdür. Bu davranış genellikle ayakkabıları düşünmeyi veya onları giyen kişiyi gözlemlemeyi seven kişilerde daha fazla görülür. Bazen ayakkabı fetişizmi ile ilgili olarak görülen bir başka fetişizm de bacak fetişizmi ve bot fetişizmidir.

Koltuk altı fetişizmi; parçacılığın bir türü olarak insanların koltuk altlarına karşı cazibe duymasıdır. Yalnızca hoşlanma duygusu yaratabileceği gibi cinsel ilişkinin bir parçası haline de gelebilir. Koltuk altı fetişizmine sahip bir kişi ön sevişme esnasında partnerinin koltuk altlarını öpmeyi, yalamayı, koklamayı veya gıdıklamayı tercih edebilir. Başlıca etken koku ve tat olduğu için de genellikle sevişmeden önce bölgenin temizlenmemesini veya deodorant sıkılmamasını talep ederler. Sigmund Freud ise böylesi bir fetişizmin seksten daha çok haz verme ihtimali durumunda cinsel ilişki yerine tercih edilebileceği riskine karşı uyarır. Çünkü koltuk altıyla temas halinde bulunan bir penis zamanla erkeğe daha çok keyif verir ve bu da uzun dönemde çiftler arasında cinsel istikrarsızlığa yol açabilir.

<span class="mw-page-title-main">Göğüs işkencesi</span>

Göğüs işkencesi itaatkarın göğüslerine, areolasına veya meme uçlarına kasıtlı olarak fiziksel ağrı uygulanması yoluyla cinsel uyarımın sağlandığı bir BDSM etkinliğidir. Kink topluluğu arasında popüler bir aktivitedir. Göğüsler üzerinde uygulanan hafif meme işkencesi de BDSM dışında, geleneksel seks sırasında uyarım ve zevk sağlamak için ara sıra kullanılır. Göğüs ve meme başı işkencesi genellikle kadınlara yapılırken çoğu teknik veya yöntem erkeklere de uygulanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Çin su işkencesi</span>

Çin su işkencesi veya "damlama makinesi", uzun bir süre boyunca kafa derisine, alına veya yüze yavaş yavaş soğuk su damlatıldığı, zihinsel olarak acı verici bir süreçtir. Süreç, korkuya ve konuyla ilgili zihinsel bozulmaya neden olur. Damlaların akışı genellikle düzensizdir ve soğuk hissi sarsıcıdır, bu da kişinin bir sonraki damlayı tahmin etmeye çalışırken kaygılanmasına neden olur. Bu işkence şekli, ilk olarak 15. veya 16. yüzyılda İtalya'da Hippolytus De Marsiliis tarafından tanımlandı.